12.04.2015 / Levent Kırca - Kayahan


    
Hülya Avşar’ı bu kez reklamlarda kızıyla birlikte arz-ı endam ederken görüyoruz. Cumhuriyet karşıtlarının ödüllendirildiğine bir kez daha tanık oluyoruz. Hülya’nın reklamının hemen ardından “İş Bankası” reklamı giriyor devreye. Cem Yılmaz’ın bu kötü reklamını izlerken Gezi eylemlerinin ardından koşa koşa evine gidip attığı tivitleri nasıl da sildiğini hatırlıyorum. Yenilir yutulur bir davranış değil. Atatürk’ün bankası artık Atatürkçü değil hatta partisi de öyle. Dönekler oynuyor reklamlarında. Atatürk’ün kemikleri sızlar mı bilmiyorum ama benim her yanım sızlıyor. “Ziraat Bankası”nın önünden nasıl da kaldırdılar “TC”yi. Şimdilik oradan buradan kaldırıyorlar. Sonunda hepten yok edecekler. Ben Atatürk’ü seviyorum farklı buluyorum. Bütün dünyanın örnek aldığı, önünde eğildiği bu liderin ben de eğiliyorum önünde. Elbette Türk ordusu yok edilmedikçe, insanlar dönek olup yandaşlaşmadıkça “TC” yok edilemezdi. Maşallah nelerimiz varmış. “Yanardöner” Sezen Aksu ile başladı ve sürdü gitti. Dönen sadece dönmüyor, köşeyi de dönüyor. Atatürkçüler, birer ikişer sattılar O’nu... Bir tek ben bile kalsam sevmeye devam edeceğim O’nu ve ilkelerini...


     Bir Bebek


     Annesi üç aylık bir bebek getiriyor “Sarhoşum Gel Beni Al” filminin setine. Özgün Rüzgar Turhan, filmde bebek rolü oynuyor. “Ana karnından sanatçı” derler ya, işte böyle bir şey bu oğlan. Filmin en iyi oyuncularından birisi. Ağlamak, zırlamak şöyle dursun istediğimiz her şeyi yapıyor. “Dağdı hak” dediğimiz Allah vergisi yetenek bu işte. O büyüyüp yetişkin bir delikanlı olduğunda, mutlak gelip elimi öpecektir. Ama o büyüdüğünde tiyatro kalır mı, sinema olur mu onu bilemem. Galiba bu döneklere karşın bütün bu değerleri korumak -Cumhuriyet dahil- bize düşüyor.


     Milletvekilliği Teklifi


     Tarafıma gelen onur verici bu teklifi sanata daha çok vakit ayırabilmek için mecburen geri çevirdim. Ama kalbim partimden yana. Ve biliyorum ki partim Türkiye’de Atatürk’ten ve Cumhuriyet’ten yana tek partidir.


     Sarhoşum Gel Beni Al


     Çekimlerini bir haftaya kadar tamamlıyoruz. Çok titizlendim, inanılmaz kaliteli ve çok güleceğiniz bir film geliyor. İddia ediyorum çok güleceksiniz.


     Kayahan


     Müzik dünyamızda gümbür gümbür bir sesti. Türk pop müziğini dinlenir, izlenir hale getirmişti. Kalite kazandırmıştı. Basit akorlardan oluşan, sözlerin birbirine benzediği olabildiğince ucuz şarkılardan oluşuyordu Türk popu. Gençler bu konuda aldatılıyor ve bu ucuz kalitesiz müzik gençliğimize adeta dayatılıyordu. Hala da öyle ve devam da edecek anlaşılan. Kişilik bozuklukları görüyorduk popçularda. Sanki bu ülkenin vatandaşları değillerdi. Ülke sorunlarından habersiz ya da haberli ama duyarsız, umarsız, çıkar ve menfaatleri doğrultusunda görmezden gelen, sanki uzaydan ışınlanıp gelmiş, ülke evladı olmayan gençler... Sorumluluklarını müdrik değildiler. En azından çoğunluğu böyleydi. Onlar popçuydu ve popun dışında hiçbir şey ilgilendirmiyordu onları. Gençlerimiz de örnek alıyordu onları. Yazık, çok yazıktı.


     Kayahan söz ve müziğiyle kalite getirirken, kişiliği, asaleti duruşu ve Atatürkçülüğüyle de örnek oluyordu. Bugün Atatürksüz çekilen Çanakkale belgeselleri yayınlanadursun; o konserlerinde Atatürkçülüğünden-Cumhuriyetçiliğinden söz eder ülkesini sahiplenirdi. Bunu da korkmadan yapardı. Ondan hazzetmeyen bugünkü hükümeti bile dize getirip önünde eğdi. Atatürk düşmanı bu insanlar, seçim arifesinde de olsa “bu Atatürkçünün” cenazesinde saf tuttular. İşte Kayahan buydu. Onun için O Kayahan’dı ve her açıdan farklıydı. O’nu özleyeceğim.


     Aydınlık Gazetesi - 12.04.2015, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5741459
Online Ziyaretçi Sayısı:10
Bugünlük Ziyaret :609

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.