01.06.1964 / Faruk Güvenç - Tatlı Kavga


     Bu yazıyı okumadan önce, Bülent Tarcan’ın http://www.muziklopedi.org/?/Makale/1871 linkinde yer alan yazısına, sonra Gültekin Oransay’ın http://www.muziklopedi.org/?/Makale/1872 linkinde yer alan yazısına bir göz gezdirin. İkisini de ilginç bulacağınızdan, ikisini de keyifle okuyacağınızdan eminim. Evet, Dr. Gültekin Oransay, Robert Schumann’ın “Müzikal Ev ve Hayat Kuralları” adlı kitapçığını dilimize çevirdi (*) ve Nisan ayının başında yayınladı. Ben kitabı ilk gördüğümde bir Alman kitabı sandım; küçücük, zevkli, tertemiz; sanırısınız ki dışarda basılmış. Ve Bülent Tarcan’ın “Milliyet”de yayınlanan yazısını kitaptan önce okudum. Bana sorarsanız Bülent Tarcan dostumuz haksız. Bütün bütüne değilse bile haksız. Dr. Oransay dil konusunda aşırı gidiyor, ama her toplumda böyle baş çeken insanlar gerekli değil midir? Düşünen, alışkanlıklarının tutuklusu olmayan ve baş çeken insanlar. “Müzik” yerine “küğ” demeyi ben de yadırgıyorum; hatta gereksiz, faydasız buluyorum; ama bu konuda kararı zaman verecektir. Yıllarca önce radyoda “idare etmek” yerine “yönetmek”, “refakatinde” yerine “eşliğinde” sözcüklerini kullandığım vakit millet birbirine girmişti. Bugün bu sözcükleri dilimizden düşürmüyoruz. “Küğ”ü bilmem ama zamanla “bağdar”a da alışacağız, “çeşitlemeye”ye de. Gültekin Oransay eski kitapları karıştıracak, halk ağzına bakacak ve yeni yeni sözcükler uydurup salacak ortaya. Önce kızacağız, sonra bazılarını akıllıca, mantıklı bulacağız, seveceğiz; kanımızın kaynadıkları, aklımızın yattıkları tutunacak, yaşamıya başlayacak. Dil başka türlü gelişmez. Türk halkı için müzik deyimlerini anlaşılır hale getirmek zorundayız. Müzik dili, dinimiz gibi anlaşılmaz olmamalıdır; sorarım size, Arapça ya da İtalyanca bilmeyen biri için “kulhü vallahü ahat, allahüssamet, lemyelit ve lemyekun ve lehu kuffen ahat” ile “allegro molto e con brio, allegretto, allegro moderato sempre alla marcia” arasında ne fark vardır? “Nonet”den kim ne anlar? Ben size çok samimi bir şey söyliyeyim mi: Gültekin Oransay’ın kitabında -beğenmememe rağmen- açkı, aşıt, bezek, dizek, ırlayıcı, küğ gibi söcükler batmadı da bana “album” battı, “original” battı. “Süs” varken niye “bezek”, “schleppen”in karşılığı dilimize “asmak” olarak girmişken neden “sürüncemek”; bunu konuşabiliriz, tartışabiliriz ama “ornaman”a, “kompozisyon”a, “allegro”ya, “oktet”e yapışıp kalmayalım, alışkanlıklarımızın rahatından kurtaralım kendimizi.


 

     Okuyucularıma Dr. Oransay’ın çevirisini salık veririrm. Kitabı okuduğunuz vakit, dilinin anlaşılmaz olmadığını göreceksiniz. Sevmediğimiz dört-beş sözcük yüzünden bütün eseri yerin dibine batırmaya hakkımız olmamalı.


 

     Peki, hiç mi kusuru yok çevirinin? Bence var. Dr. Oransay, metne iyice sadık kalmak istemiş; bu yüzden kuru, soğuk ve her cümlesi çeviri kokan bir kitapçık çıkmış karşımıza. İsterseniz ilk yaprakları şöyle bir karıştırıverelim:


 

     Oransay “Stumme Claviatur”u “dilsiz piyano” diye çevirmiş. Dillisi yok ki piyanonun dilsizi olsun. Bana kalırsa sessiz klavye demeliydi ya da “sessiz tastatur”; çünkü bahis konusu olan şey piyano değil bir kere, piyanonun sadece klavyesi. İnsanın kolunun altına alıp götürebileceği bir şey. Sesi de yok; kolayca taşıyorsunuz, istediğiniz yerde kimseyi tedirgin etmeden parmak çalıştırıyorsunuz. Schumann’ın sözünü ettiği şey bu!


 

     Bir sonraki kuraldaki “vuruş” sözcüğü de “tacte”ı karşılamıyor. “Vuruşa uygun çal” demek, vuruş ileriye-geriye giderse onunla beraber ileriye-geriye git demek. Oysa ki Schumann bunu söylemek istemiyor; ileriye-geriye gitmeden, ölçüyü sündürüp büzmeden çal, “ölçü içinde kal” diyor. Eğer “Spiele im Tacte”ı “vuruşa uygun çal” diye çevirirsek “Spiele nach dem Schlage”yi nasıl çeviririz?


 

     Oransay, önsözde, kuralların Türkçesine çeviri havası kondurmamıya çalıştığını söylüyor ama, kalemi eline alınca “hep iyi düzenlenmiş (akord edilmiş) bir çalgıya dikkat etmelisin” diye yazıyor. Bir Türk ne anlar bu cümleden? Aslında Schumann, “çalgını hep akortlu bulundur” ya da Oransay’ın deyişiyle “çalgının hep iyi düzenlenmiş olmasına dikkat etmelisin” demek istiyor. “Sesin az da olsa… ilk görüşte okumaya çalış” da buram buram çeviri kokuyor. Burada Schumann, düpedüz “sesin çirkin de olsa” ya da “sesin olmasa da” demeye getirmiş. Nitekim hemen peşinden “hele hoş tınlayan bir sesin varsa…” diyor.


 

     13. ve 14. kuralları Oransay’ın çevirisinden okurken sanırsınız ki Schumann’ın sözü sözünü tutmuyor. Önce “Çalarken seni kimin dinlediğini umursama” diyor, sonra “Hep, seni bir üstat dinliyormuş gibi çal” diyor. Bana kalırsa bu cümleler şöyle olacak: “Çalarken seni dinleyenleri umursama. Sanki seni hep bir üstad dinliyormuş gibi çal.”


 

     Galiba çeviride kestirme yol, önce yazarın ne demek istediğini anlamak, sonra en uygun sözcüklerle bunu anlatmak. G. Oransay Schumann’ın söylediklerini anlıyor ama O’nun kullandığı sözcüklere yakın sözcükler kullanayım diye Türkçeyi anlaşılmaz hale sokuyor. “Bütün geçit hırtıpırtısı zamanla değişir” diyecek yerde geçit hırtıpırtısını arkadaki sözlükte anlattığı gibi yazsa bazen bulmaca çözer gibi okumayacağız çevirisini.


 

     * * *


 

     Örnekleri daha fazla uzatmak gereksiz, ben kalemi elime çeviriyi övmek için aldım. Ufak tefek şeyler üzerinde fazla durursam istediğimden başka anlam çıkarırsınız yazıdan belki. “Musikalische Haus und Lebensregeln” gerçekten bir inci. Her müzikseverin, her müzikçinin kitaplığında bulunması gereken bir inci. Seyretmesine doyum olmuyor, okumasına doyum olmuyor.


 

     (*) Schumann: “Musikalische Haus und Lebensregeln - Küğsel Ev ve Hayat Kuralları” / Küğ Yayını 1, P.K. 128 Bakanlıklar-Ankara G 2 / Almanca ve Türkçe çeviren: Dr. Gültekin Oransay / Türk Tarih Kurumu Basımevi / Kapak Düzeni: Sarkis Zabunyan / 11x18 cm., yirmi yaprak / 7 TL.

 

     ____________________________________



     Aylık olarak yayınlanan “Opus Dergisi”nin 2. Yıl 20. Sayı ile Haziran 1964 tarihinde basılan nüshasının 4.-5. sayfalarından alınmıştır.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5685296
Online Ziyaretçi Sayısı:7
Bugünlük Ziyaret :427

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.