01.10.1975 / Lessing'in Ardından

Lessing, Gotthold Ephraim

     “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın şef kürsüsüne pek çok müzikçi çıkmıştır; kimisi birkaç konser için, kimisi birkaç mevsim boyunca. Konuk şeflerden, örneğin Hermann Scherchen’i unutamaz bu topluluk. Sürekli şeflerden ise iki isim derin izler bırakmıştır orkestrada ve Türk müzikseverleri üzerinde. Bu isimlerden ilki Dr. Ernst Praetorius’dur, ikincisi Prof. Gotthold Ephraim Lessing. Lessing, sekiz yıl yönetti “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nı. Salt “konser programı” yapmazdı Lessing. Sekiz yılın konser programlarını dikkatlice inceleyen müzikseverler, birinci yıldan sekizinci yıla kadar basamak basamak uzanan bir merdiveni kolaylıkla fark edecektir. Bu merdiven bizi kolaydan zora, alışılmışlardan yenilere, basitten çapraşığa doğru yormadan, sıkmadan, sarsmadan götürmüştür; sekiz yıl önce çıkılması imkansız gibi görünen tepeler, her mevsimde biraz daha küçülerek sanki kendiliklerinden ayağımızın altına gelmişlerdir. Yalnız gerçek bir pedagog başarabilirdi böylesine güç bir gelişimi. Prof. Lessing’in yorumları üzerinde elbette tartışanlar olmuştur; ancak bütün müzikçilerin tartışmasız birleştiği bir tarafı vardı Lessing’in; mesleğinin teknik yönüne O’nun kadar hakim bir yönetici, tarihi boyunca gelmemiştir bu orkestranın başına. Her çalgıcının kolayca anladığı sağlam bir vuruş tekniği, dev makinanın bütün çarklarını dengeli bir biçimde çevirir, en karışık partisyonların bile kolayca çözülüvermesini sağlardı. Geniş kültürünün, sekiz yılda çala çala tüketemediğimiz müzik dağarının dışında, Lessing’in, kendisini bütün diğer orkestra şeflerinden ayıran bir başka özelliği vardı bizim için. Uzun yıllar boyunca, hatır soracak kadar bile Türkçe öğrenememişti, ama bir başka Türk dilinden herkesten daha iyi anlardı; Türk bestecilerinin hemen bütün büyük eserlerini O çaldırmıştır, yeni kompozisyonları gün ışığına O çıkartmıştır. Lessing’in bu yolla Türk müziğine ettiği hizmet unutulamaz; daha çok uzun yıllar, radyolarımızda belli başlı Türk kompozisyonlarını O’nun yorumuyla dinleyeceğiz. Ne yazık ki Prof. Lessing, son dileğini yerine getiremeden ayrıldı aramızdan ve mutlaka gözü açık göçtü öbür dünyaya. İki yıldır, Saygun’un kendisine ithaf ettiği dördüncü senfonisini çaldırmak istiyordu. Notalar yetişmedi ve bu dilek gerçekleşmedi.

     Prof. Lessing’in göreve bağlılığı, çalışkanlığı, her konuyu ele alışındaki disiplin, orkestra üyelerine daima iyi bir örnek olmuştur. Evvelki yıl İstanbul’da dil kökündeki kanser yarasına kobalt tedavisi yapılırken ve bu tedavinin yan etkileri bütün ağırlığıyla omuzlarına binmişken tek bir provayı, tek bir konseri aksatmadı; müzikseverler, yorumlarıyla kendilerini mutlu eden bu olağanüstü insanın ağır bir hastalığın pençesinde yaşam savaşı verdiğini anlamadılar bile. 1975 Nisan’ında Lessing, konuk olarak “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nı yönetirken yolun sonuna iki ay bile kalmamıştı.

     Yeni mevsimi Lessing’siz açıyoruz. Hepimiz üzüntülüyüz, ama bir tesellimiz var: Sanatçılar ölmez.

     “Türkiye Filarmoni Derneği”nin yayın organı olan “Filarmoni Aylık Müzik ve Fikir Dergisi”nden alınmıştır. – Ekim 1975, Yıl: 12, Sayı: 111, Sayfa: 1-2.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5685572
Online Ziyaretçi Sayısı:9
Bugünlük Ziyaret :546

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.