T

Taballo:

Timbal.

Tablatura:

Eski bir nota yazısı.

Tacent:

Bkz. Tacet.

Tacet:

Sus, sükut. Tacet konulan kısmın sonuna kadar susulur.

Tact:

Ölçü.

Tactus:

Ölçü vurmak.

\ Tahberer, Bekircan:

Bekircan Tahberer 1961 yılında Adana’da doğdu. 1984 yılında “Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Alman Dili ve Eğitimi Bölümü”nden mezun oldu. Almanca eğitimi sırasında İngilizce de çalıştı ve üniversiteden mezun olduktan sonra yabancılar için Türkçe öğretmenliği yaptı, mütercim tercüman olarak çalıştı. 1989 yılında “Adana Müzesi”ne kayıtlı olarak antik sikke ve arkeolojik eser koleksiyonuna ve Kilikia sikkeleri üzerine araştırmalara başladı. “Kilikia Sikkeleri” başlıklı kitabı ve 1500 sikkeden oluşan “Tahberer Koleksiyonu Kilikya Sikkeleri Kataloğu”nu hazırladı. İki yıllık eğitiminden sonra 2005 yılında “Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Deontoloji ve Tıp Tarihi Bölümü”nden yüksek lisans diploması aldı. Bekircan Tahberer antik numismatik çalışmaları yanında “Alman Arkeoloji Enstitüsü” desteği ile Dr. Werner Bachmann tarafından hazırlanan “Anadolu Müzik Tarihi Ansiklopedisi” için Dr. Bachmann adına Van, Malatya, Maraş, Mersin, Antakya ve Gaziantep Müzelerinde araştırmalar yaptı. Antik sikke biliminin tanıtılması için Türkiye’de, Amerika’da ve halen yaşamakta olduğu Kanada’da konferanslar verdi, kurslar düzenledi. Bekircan Tahberer’in Türkiye, Avrupa ve Amerika’daki çeşitli bilimsel dergilerde yayınlanmış otuzun üzerinde makalesi bulunmaktadır. Bekircan Tahberer'in aynı zamanda Adana kentinde küğ yaşamına aktif katkıları olmuş ve “Çukurova Müzik Dostları Derneği” bünyesinde önemli çalışmalar yapmıştır.

\ Tahberer, Deniz:

1989 yılında Adana’da doğdu. Dört yaşında Ferhang Hüseyinov ile keman, Leyla Hüseyinova ile remileme dersleri alarak küğ eğitimine başladı. 1996 yılında düzenlenen yetenekli çocuklar yarışmasında bölge birincisi, ülke finalinde de Türkiye ikincisi oldu. İlk orkestra dinletisini Mayıs 1997’de, henüz sekiz yaşında iken “Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası”yla birlikte verdi. Temmuz 1997’de Polonya’nın Lancut kentinde yapılan yaz kursuna katıldı ve Lancut sarayında ikinci orkestra eşlikli dinletisini gerçekleştirdi. Adana, Mersin, Hatay ve İzmir’de çeşitli dinletilere katıldı. 1998 yılında Eskişehir’de yapılan ustalık kursunda “Moskova Çaykovski Konservatuvarı” keman öğretmeni Sergei Kravchenko ile çalıştı. 23 Nisan 1999’da “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” ile İzmir’de çaldı. 23 ve 24 Nisan 2000’de “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası” eşliğinde Adana ve Tarsus’ta dinletiler verdi. Temmuz 2000 tarihinde Zürich-İsviçre’de Vladimir Spivakov’un ustalık kursuna katıldı. Nisan 2001’de “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası” eşliğinde Antalya’da çaldı. Haziran 2002 tarihinde “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Orkestrası” eşliğinde yedinci orkestra dinletisini gerçekleştirdi. Ağustos 2002’de Prag’da, Temmuz 2003’te Lisbon’da yapılan yaz kurslarında yine Sergei Kravchenko ile çalıştı. Temmuz 2004’te Cremona’da yapılan “Canetti Uluslararası Küğ Festivali ve Keman Yarışması”nda dördüncü oldu. Yine aynı festivalde “Çağdaş Eser Yorumu” dalında sınıf arkadaşı Önder Baloğlu ile birlikte üçüncülük ödülü aldı. 2004 güz döneminde yapılan sınavlarda başarılı olarak “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yönetim Kurulu” tarafından lise birinci sınıftan sonra üçüncü sınıfa devam etmesine karar verildi. 2005 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Lise Bölümü”nden mezun olan Deniz Tahberer Robert Rozek’in öğrencisi olmaya hak kazandığı “Vancouver Küğ Akademisi”ndeki eğitimine 2005 yılında başladı ve Tahberer ailesi Kanada’ya yerleşti. 2006 yılında “Otuzuncu Kay Meek Burs Yarışması”nda “Eva Bene Bursu” ile ödüllendirildi.

\ Tahberer, Selma:

“İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü”nden mezun olduktan sonra bir süre serbest muhasebeci olarak çalıştı. 1998 yılında “Türmob” tarafından Ankara’da yapılan sınavları vererek ''Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Belgesi” aldı. Çocukluğundan beri resim, seramik ve heykel sanatına olan ilgisi nedeniyle ilk üniversite eğitimi ve mezuniyetinden sonra çeşitli kurslara katıldı. 1997 yılında “Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim Öğretmenliği Bölümü Heykel Anasanat Dalı”na kabul edildi. Eğitim süreci içerisinde birçok sınıf sergisine heykel çalışmalarıyla katıldı. 2001 yılında mezun oldu. Aynı yıl başlattığı heykel plaket projesi Türkiye çapında birçok kuruluş tarafından ilgi gördü. İlk kişisel heykel sergisini 11-21 Ekim 2004 tarihinde “Adana 75.Yıl Sanat Galerisi”nde açtı. 2006 yılında “Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü”nde seramik heykel konusunda çalışmalar yaparak yüksek lisans diploması aldı. Türkiye ve Kanada’da çeşitli yerlerde heykel kursları verdi. Adana'da Taş Köprü ile Girne Köprüsü arasına dikmeyi planladığı Şehir Tanrıçası ve Nehir Tanrısı “Anıt Heykel Projesi” Adana Valiliği tarafından desteklendi. Selma Tahberer’in Haruniye’de bulunan “Karacaoğlan Anıt Heykeli” (2005) ile Yenice’de bulunan “Uğur Mumcu” büst anıtı yanında yüzlerce çalışması dünyanın dört bir tarafında sergilenmektedir. Selma Tahberer'in küğ sanatından yansımalar içeren çok sayıda yaratısı bulunmaktadır. Sanatçı “Çukurova Müzik Dostları Derneği”nin de üyesi olmuş, yönetim kurulunda görev yapmıştır.

\ Taksim Cumhuriyet Anıtı ve Meydanı:

1600’lü yıllarda mezarlık olan bu alanda 1700’lü yıllarda “Taksim Su Maksemi” ve “Topçu Kışlası” görülür. Bu her iki yapı da Taksim’i simgelemektedir. “Taksim Su Maksemi” sekizgen bir yapı olup “Taksim Meydanı” da adını bu yapıdan almıştır. Bu yapıda toplanan sular evlere, hamamlara, çeşmelere “taksim” edilmektedir. 1730’lu yıllarda Sultan I. Mahmud tarafından yaptırılmıştır. “Taksim Topçu Kışlası” ise 1780 yılında III. Selim tarafından “Selimiye Kışlası”nın Avrupa yakasındaki karşılığı olarak yaptırılmış, Abdülmecit döneminde ise Hint ve Rus mimarisi üslubunda yenilenmiştir. 31 Mart 1909 gerici ayaklanmasında isyancı güçlere yataklık etmiş olan bu kışla işgal sürecinde ve “Cumhuriyet”in başlangıç yıllarında önemli olaylara ev sahipliği yapmıştı. Nihayet 1940 yılında yıkıldı. “Cumhuriyet” dönemi öncesinde “Taksim Meydanı” yoktu. Bugünkü meydanın yerinde yukarıda sözü edilen kışlanın ahırları bulunmakta, maksem ise derme çatma dükkanlarla dolu bulunmakta idi. “Taksim Cumhuriyet Anıtı” 8 Ağustos 1928 tarihinde yaklaşık otuzbin kişinin katılımı ile açılmıştır. Anıtın çevre düzenlemesi ise 1929 yılında başlatılmıştır. Anıt çevresindeki göbek te bu düzenlemenin bir sonucudur. Böylece anıt ortaya çıkarak döner kavşak tamamlanmış oldu. Alana “Cumhuriyet Alanı”, anıta da “Cumhuriyet Anıtı” ismi verildi. Anıtın açılması ile burası gözde bir semt halini aldı; anıt çevresinde apartmanlar yükselmeye, önünde ve yanında işyerleri açılmaya başlandı. Bunlara ek olarak anıtın çevresinde önce kahvehaneler, pastahaneler açıldı; daha sonra ise barlar, pavyonlar ve gazinolar doluştu. Bunların içinde en tanınmışları “Kristal Gazinosu” ve “Turkuaz Dans Salonu” idi. İçkili “Florya Lokantası” ile “Varyete”yi de saymadan geçmemek gerekir. Daha sonraları kışla binasında çeşitli bar ve restoranların faaliyete geçtiklerini görüyoruz. 1930’lu yıllarda Sıraselviler ve Beyoğlu’nda onlarca sinema salonu bulunmaktaydı. 1931 yılına gelindiğinde ahırlar ile önünde bulunan dükkanların yeni bir imar atılımı ile yıkıldığını ve “Taksim Meydanı”nın bugünkü kimliğine bürünmeye başladığını görürüz. “Taksim Stadı” 1921-1939 arası “Taksim Kışlası”nın orta avlusunda yer alan İstanbul’un ilk stadı olup bu statta spor karşılaşmalarının yanısıra gösteriler ve hatta çok sayıda dinleti etkinliği yer almıştır. “Taksim Stadı”nda 1937 yılında “Halkevi Orkestrası” provalar ve dinletiler sunmuş, “Cumhuriyet Balosu” yapılmıştır. “31 Mart Olayları”nda bombalanan ve işgal yıllarında Fransız ordusunun Senegalli askerlerine barınaklık yaparak iyice tahrip olmuş olan “Taksim Kışlası” 1940 yılında alanı genişletmek ve yeşil alan yaratmak amacıyla yıkılmıştır. Bu alana “Gezi Parkı” yapılmış, 1940-50’li yıllarda kentin en revaçta eğlence mekanı olmuş olan “Taksim Belediye Gazinosu” açılmıştır. Halide Edib Adıvar, bazı romanlarında mekan olarak bu gece kulübünü kılmıştır. Bugün bunun yerinde eski “Sheraton Oteli” bulunmaktadır.1969 yılında ise “AKM”, yani “Atatürk Kültür Merkezi” inşa edilmiştir. (Fotoğraf Galerisine bakınız: 1. Taksim Su Maksemi, 2. Taksim Topçu Kışlası, 3. Taksim Meydanı, 4. Kristal Gazinosu, 5. Turkuaz Dans Salonu, 6. Florya Lokantası ve Varyete, 7. Sıraselviler'de Bir Sinema Salonu, 8. Taksim Stadı'nda Halkevi Orkestrası'nın Bir Dinleti Provası, 9. Taksim Stadı'nda Bir Cumhuriyet Balosu, 10. Taksim Belediye Gazinosu, 11. Atatürk Kültür Merkezi.)

\ Taksim Küçük Sahne:

İstanbul’un en önemli tiyatro sahnelerinden birisidir. 67 yıl önce inşa edilmiştir. “Devlet Tiyatroları”na bağlı olan bu sahne 198 kişilik izleyici kapasitesine sahiptir. “Taksim Küçük Sahne”yi Muhsin Ertuğrul ile Vedat Nedim Tör, 1951 yılında “Beyoğlu Atlas Pasajı”nın içinde kurmuştur. Sahne “Devlet Tiyatroları”nın İstanbul’daki 7 sahnesinden birisidir.

Talon de l'archet:

Yayın topuğu.

\ Talu, Çiğdem:

Çiğdem Talu 31 Ekim 1939 tarihinde İstanbul'da doğmuş ve 28 Mayıs 1983 tarihinde yine aynı kentte ölmüş olan şair ve şarkı sözü yazarıdır. Hüzünlü sözleriyle hepimizi yürekten etkileyen ünlü söz yazarımız Çiğdem Talu'nun ailesi de edebiyat alanında birçok çalışma yapmıştır. Talu önce "Amerikan Kız Koleji"ni bitirmiş, ardından sosyoloji okumak için İsviçre'deki "Lozan Üniversitesi"ne gitmiştir. Bir süre sonra evlenen Talu, Zeynep adını verdikleri bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Çiğdem Talu'nun kızı Zeynep Talu da annesinin yolundan yürümüş ve şarkı sözü yazarı olmuştur. Çiğdem Talu'nun söz yazarı olarak çalışmaya başlamasına sebep biten evliliği olmuş ve Talu 34 yaşında biten evliliğinin ardından yazdığı sözle şarkı sözü yazarlığına başlamıştır. İlk sözünün ardndan 1972 yılında "Ağlıyorum Yine" adlı ilk şarkı sözünü yazmış ve bu şarkı Nilüfer'in "Kalbim Bir Pusula" adlı ilk plağının arka yüzünde yer almıştır. Bu plağın başarısı üzerine başta Yeliz, Erol Evgin ve Füsun Önal olmak üzere pek çok ünlü sanatçıya söz yazmaya başlamıştır. İlk defa yapılmakta olan "Eurovision Türkiye Elemeleri"ne damgasını vurmuş ve Füsun Önal için "Minik Kuş", Yeliz için "Hayalimdeki Adam" ve Uğur Akdora için de "Anılar" isimli şarkıların sözlerini yazmıştır. "Eurovision Şarkı Yarışması"nın hemen ardından tanıştığı Melih Kibar'la uzun süren bir bağdar-şarkı sözü yazarı çalışmasına girmiştir. İkili ilk olarak Erol Evgin için "İşte Öyle Bir Şey"i yazmış ve bu şarkının başarısının ardından Erol Evgin ile sürekli olarak çalışmaya başlamıştır. Yine 1970 ortalarında Çiğdem Talu, küğünü Timur Selçuk'un yaptığı ve "Ankara Sanat Tiyatrosutarafından sahnelen "Nereye Payidar" adlı tiyatro eserinin şarkı sözlerini yazmıştır. Çiğdem Talu, Erol Evgin dışında aralarında Nükhet Duru, Ajda Pekkan ve Zerrin Özer'in de bulunduğu birçok sanatçıya söz yazmıştır. "Bende bu cehennem gibi yürek olmasa / Bende deli rüzgar gibi hasret olmasa / Bir de cana can katan o sevdan olmasa / Ah bu hayat çekilmez” şarkısı herkesin hatırındadır. Yüzaltmış eseri "Türk Hafif Müziği"ne kazandıran Çiğdem Talu yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 28 Mayıs 1983 tarihinde vefat etmiştir. "Herşey Seninle Güzel" isimli küğünü Melih Kibar'ın yazdığı, Zerrin Özer parçası 1980 yılı ürünüdür: "Her şey seninle güzel yolda yürümek bile / Olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile / Her şey seninle güzel bu toprak bu taş bile / İçimdeki bu korku gözümdeki bu yaş bile / Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa / Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana / Her şey seninle güzel duyduğum bu ses bile  / Yalnız içtiğim su değil aldığım nefes bile / Her şey seninle güzel bu yağmur bu kar bile / Yüzümdeki gözyaşının izleri onlar bile"...

Tam-Tam:

Afrika yerlilerinin davulu. Çekiçle çalınan gong. Uluslararası sanat küğünde düşey bir planda asılı duran daire şeklindeki madeni plak.

Tambor:

(İsp.) Davul, trampet.

Tambour:

(Fr.) Trampet.

Tambour de Basque:

Bkz. Tamburo Basco.

Tambour de Jazz:

Tek derisi olan kısa silindirli davul.

Tambureggiare:

(İt.) Tıpır tıpır ses çıkarmak, tıkırdamak.

Tamburellare:

(İt.) Sürekli tıkırdamak.

Tamburo:

(İt.) Davul, trampet.

Tamburo Basco:

Def. Tek derili, kasnağında çıngıraklar olan trampet.

\ Tamkan, İklim:

İzmir’de doğan sanatçı, küğ eğitimine 1995 yılında “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı”nda Güherdal Çakırsoy ve İlhan Baran ile başladı. “Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuvarı”nda Aykut Yafe ile sürdürdüğü altı yıllık eğitimi süresince çeşitli kentlerde sayısız dinleti ve resitaller verdi. Türkiye’deki eğitim süreci boyunca Ayşegül Sarıca, Ali Darmar, Namık Sultanov ve Giovanni Battel gibi sanatçılarla da çalışma fırsatı buldu. “Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi”nde İnci Häusler-Altınok ile çalışmalarına devam eden Tamkan, 2002 yılında “Graz Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi Piyano Ana Sanat Dalı Yalkıcılık Bölümü”ne, uzun yıllar “Avrupa Piyano Eğitimcileri Derneği” başkanlığını da sürdürmüş olan Walter Groppenberger’in sınıfına kabul edildi. Tamkan, piyano “yalkıcılık” bölümünde sürdürdüğü eğitiminin yanında “piyano pedagojisi” eğitimi de almaya karar vererek 2007 yılında aynı üniversitenin pedagoji enstitüsünde çalışmalarına başladı, piyano yalkıcılık eğitimini bu bölümle birlikte sürdürdü. Eğitimi esnasında uzmanlığını “Eski Küğ Enstitüsü”ne bağlı olan klavsen dalında yapan Tamkan, klavsen öğretmenlerinin teşvikiyle bu çalgıyı “yan dal” olarak çalışmakla yetinmek istemedi ve aynı üniversitenin “Eski Müzik Enstitüsü Klavsen Ana Sanat Dalı Yalkıcılık Bölümü”ne birincilikle kabul edilerek dünyaca ünlü küğcü ve pedagog Jesper Christensen ile klavsen hayatına başlamış oldu ve Eva Maria Pollerus, Michael Hell ve Merit Eichorn gibi değerli isimlerle devam ettirdi. Eğitimi süresince çeşitli Avrupa ülkelerinde Roland Batik, Bronislawa Kawalla, Tadeusz Chmielewski, Elzbiata Guzek-Soini, Oleg Krimmer ve Laurent Boullet gibi dünyaca ünlü küğcülerle ustalık çalışmaları yapan Tamkan, ayrıca klavsen dalında İtalya Montisi’deki “The Piccola Accademia” ustalık sınıfına kabul edilerek akademiyi başarıyla tamamladı. Tamkan İtalya, Polonya, İsviçre, Slovenya, Almanya gibi birçok ülkede resitaller ve oda küğü dinletileri verdi. Sanatçı, İtalya’da yapılan “Uluslararası Valtidone Genç Yetenekler Yarışması”nda piyano dalında üçüncülük ödülü, klavsen dalında “Uluslararası Kiwanis Ödülü”nün yanı sıra Avusturya Devleti tarafından verilen “Martha Debelli Ödülü ve Bursunu” arka arkaya iki defa kazandı. 2014 yılında Türkiye’ye dönen sanatçı, Mehmet Turgut’un “Ala Portreler” isimli fotoğraf sergisinin kısa filminin küğlerini bağdamıştır. Tamkan aynı sene Ayşen Gruda’nın başrolünü oynadığı ve genç kadın oyuncularla birlikte sahnelenen “Kadınlar Hep Gülmeli” isimli politik komedi oyununun küğlerini de canlı performansıyla sahneye taşımıştır. Yine aynı yıl içerisinde piyasaya sürülen, Metin Altıok’a saygı “Anka” albümünde prodüktör ve yorumcu olarak iki şarkısı bulunan Tamkan, bu iki şarkıyı mezzosoprano Senem Demircioğlu ve Güneş Duru yalkıcılığında seslendirmiştir. Tamkan Aralık 2014’te “St. Antuan Kilisesi”nde sahne aldığı konserde “İstanbul Barok Orkestrası” ile beraber Türkiye’de daha önce hiç seslendirilmemiş olan özel bir dağarı klavsen ve kilise orguyla dinleyicilerle buluşturmuştur. Sanatçı 2016 yılında “Avusturya Küğ ve Sahne Sanatları Üniversitesi Oberschützen Akademisi”nde Michael Hell ile klavsen ve generalbass, Susanne Scholz ile oda küğü çalışmaları yapmış ve akademiyi başarıyla tamamlamıştır. “Hofkapelle München Barok Orkestrası” sanatçılarından Angelika Fichter (barok keman) ile oluşturdukları ikili ile Ekim 2016’da Almanya’nın çeşitli kentlerindeki dinletilerde klavseniyle dönemin dağarından oda küğleri ve yalkın yaratıları seslendirmiştir. Mezzosoprano Senem Demircioğlu ile beraber sürdürdükleri “Şiirli Şarkılar” projesinde şairlerin şiirlerini şarkılaştırıp sahneye koyan Tamkan, bu projenin CD kayıtlarını Ekim 2016’da tamamlamıştır. Fazıl Say’ın prodüktörlüğünde piyasaya sürülen “İlk Atlas” adlı albüm ise 2017’nin ilk çeyreğinde piyasaya sürülmüştür. İklim Tamkan, albümde opera sanatçısı Senem Demircioğlu’na eşlik etmiştir. Sanatçı yoğun dinleti etkinliklerinin yanısıra piyano eğitmenliğini de sürdürmektedir.

\ Tanaç, Ali:

2 Temmuz 1943 tarihinde İzmir Karşıyaka’da doğdu. Orta öğrenimini İzmir’de tamamladı. Babası “İzmir Namık Kemal Lisesi” matematik öğretmeni Cemal Tanaç, annesi “İzmir Karşıyaka Lisesi” biyoloji öğretmenidir. Tanaç ilkokul ikinci sınıfta iken, okuldaki olanaklarla mandolin çalmaya başlamıştır. Bir süre sonra, Prosen isimli bir gitarcıdan, bir yıl boyunca ders alarak mandolin çalmayı ilerletmiştir. Daha sonra, babası elinde bir kemanla eve gelmiştir. Böylelikle babasının gözetiminde keman çalmaya başlamıştır. İlkokuldan sonra, orta sınıfta, okulun küğ öğretmeni Cemal beyden bir yıl boyunca keman dersi almıştır. Sonraki yıl İzmir’de tanınmış keman sanatçısı Marta Amati’nin öğrencisi olmuş ve liseyi bitirinceye kadar bu birliktelik sürmüştür. Şu anda hayatta olmayan Marta Amati, “İzmir Devlet Konservatuvarı”nda keman öğretmeniydi. “Budapeşte Franz Liszt Küğ Akademisi”nden dinleti kemancısı olarak mezundur. Bu süre boyunca klasik okul eğitimine ek olarak ciddi bir keman eğitimi görmüştür. Bu öğretmen-öğrenci birlikteliği küğe yönelmesine neden olmuştur ve ilerleyen senelerde sıkı dostlukları devam etmiştir. Liseden sonra “İstanbul Hukuk Fakültesi”nden mezun olmuştur. Bu süre içinde keman çalışmalarına kendi başına devam etmiştir. Askerlik görevinden sonra evlenmiş, İzmir’de dört yıl avukatlık yapmıştır. Eşi, şu anda emekli olan edebiyat öğretmeni Mesude Tanaç’tır. 1976 yılında bir oğulları olmuştur: Gün Tanaç. O da viyolonsel sanatçısıdır. 1976 yılı başında İzmir’de “Kültür Bakanlığı”nın açtığı orkestra sınavını kazanmış, avukatlığı bırakmıştır. Orkestra kemancılığını 2008 yılı Temmuz ayına kadar sürdürerek emekli olmuştur. Orkestra kemancılığı boyunca, keman çalışmaya devam etmiş, önemli yalkın keman parçaları ve belli başlı keman konçertolarından oluşan bir dağar çalışması yapmıştır. Bu süre içinde oda küğü dinletilerine katılmıştır. Keman-piyano resitalleri ve orkestra eşlikli dinletiler vermiştir. 2020 yılı itibari ile keman çalmaya devam etmektedir.

\ Tanaç, Gün:

1976 yılında İzmir’de doğdu. İlkokulda babasından keman dersleri almaya başladı. 1988 yılında “İzmir Devlet Konservatuvarı”nda Nejat Tekebaş’ın viyolonsel öğrencisi oldu. Konservatuvar eğitimi sırasında öğrenci dinletileri, orkestra dinletileri ve oda küğü dinletileri verdi. 1999 yılında mezun oldu. Alexander Rudin, Frans Helmerson, Philippe Muller ve Wolfgang Böttcher’dan masterclass dersleri aldı. 2001 yılında “İ.T.Ü. Müzik İleri Araştırmalar Merkezi”nin master programına Reyent Bölükbaşı’nın öğrencisi olarak başladı. Öğrencilerin oluşturduğu oda küğü dinletileri, yalkın dinletiler ve oda orkestralarında yer aldı, 2004 yılında mezun oldu. 2005 ve 2016 yılları arasında “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” ve “Bursa Bölge Senfoni Orkestrası”nda viyolonsel sanatçısı olarak görev aldı. 2016 yılında “M.E.B. Maria Rita Epik Müzik Okulu”nda viyolonsel ve küğsel formasyon öğretmeni oldu. 2017 yılında formasyon eğitimini tamamladı. “M.E.B. Maria Rita Müzik Okulu”nda yaylı bölüm ve küğsel formasyon bölüm başkanı olarak çocuklara ve yetişkinlere küğ dersleri vermeye devam etmektedir.

Tanburo:

Bkz. Tambour.

\ Taner, Görgün:

“İstanbul Kültür Sanat Vakfı” Genel Müdürü ve “Avrupa Kültür Vakfı” Başkanıdır. 1959 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. “Kadıköy Anadolu Lisesi”ni bitirdikten sonra “Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü”nden mezun oldu. “İstanbul Kültür Sanat Vakfı”nda 1983 yılında “Sinema Günleri”nde “Kent Sineması Koordinatörü” olarak çalışmaya başladı. Daha sonra, 1987-1994 yılları arasında “İstanbul Festivali”nde direktör yardımcısı ve uluslararası ilişkiler koordinatörü olarak sorumluluk üstlendi. 1994-2002 yılları arasında “İstanbul Caz Festivali”nin yöneticiliğini gerçekleştirdi. Bu arada 1998-2002 yılları arasında “Avrupa Caz Festivalleri Birliği”nin Başkanı oldu. 2002 yılından bu yana “İstanbul Kültür Sanat Vakfı”nın Genel Müdürüdür.  Taner, Temmuz 2009-Mart 2010 tarihleri arasında yapılan “Fransa’da Türkiye Mevsimi” etkinliklerini yürüttü ve 2011 yılı Ocak ayında “Fransa Cumhuriyeti” tarafından “Chevalier dans L’Ordre National de la Legion d’Honneur” nişanı ile onurlandırıldı. 2010 yılının Eylül ayında “Amsterdam Belediyesi” tarafından “Amsterdam Belediyesi Sanat Danışmanı” olarak görevlendirildi. Görgün Taner 2012 yılı Kasım ayından bu yana Montreal’deki “Uluslararası Sanat Yönetimi Yüksek Lisans Programı”nın uluslararası danışma kurulu üyesi olarak çalışmaktadır. Halen “İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Bölümü”nde öğretim görevlisi ve “İstanbul Modern” ile “ECF”de (European Cultural Foundation - Avrupa Kültür Vakfı) yönetim kurulu üyesidir.

\ Tango:

İki dörtlük (2/4) ölçüde yavaşça bir Arjantin dansı. George Bernard Shaw, bir arkadaşı ile birlikte izlediği Tango gösterisinden sonra arkadaşının “Tango gösterisi çok güzeldi, değil mi?” sorusuna “Evet beğendim, ama neden yatakta değil?” yanıtını vermişti. Arjantinli yazar Jorge Luis Borges'in yazdığı “Tangonun Tarihçesi” adlı yazıya göre tango, hem şehvet hem de müthiş bir şiddetle doludur. İddiaların aksine tango, Buenos Aires’in kenar mahallelerinde, gecekondu semtlerinde doğmayıp kökeninin genelevler olduğunda birçok kimse birleşmektedir. Aynı görüş birliği tangonun doğuş tarihi için de geçerlidir. 1880 ile 1890 arası tango için genelde kabul gören oluşum tarihleridir. Üstelik ilk tango orkestralarını oluşturan çalgıların (piyano, flüt, keman, daha sonraları bandoneon) yüksek maliyeti de bu tanıklığı doğrulamaktadır.

\ Tanman, Efe:

1 Mayıs 1983 yılında İstanbul’da doğan bağdar, ilkokul üçüncü sınıfta “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Yarı Zamanlı Piyano Anasanat Dalı”nı kazandı. Madlen Saydam ile orta ve lise eğitimini tam zamanlı olarak aynı kurumda bitirdikten sonra Metin Ülkü ile yine aynı kurumda lisans eğitimine başladı. Lise yıllarından beri bağdar ve küğ kuramcısı olmayı hayal eden Tanman, bu alanda uzmanlaşmak üzere “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı”nı iki sınıf atlayarak kazandı. Bu alanda Hasan Uçarsu ile “Kompozisyon ve Orkestrasyon”, Ali Özkan Manav ile “Kontrapunt”, Volkan Barut ile “İleri Armoni ve Analiz”, Saim Mehmet Nemutlu ile “21. Yüzyıl Armonileme Teknikleri”, “Solfej” ve “Enstrümantasyon”, Melih Duygulu ile “Halk Müziği ve Türk Müziği”, Barkın Engin ile “Ses Teknolojileri” ve “Elektronik Müzik Kompozisyonu” çalıştı. 2012 yılında Ahmet Altınel’in “Kompozisyon Sınıfı”ndan “Anasanat Dalı Birincisi” olarak mezun olan bağdar, lisans eğitimi sırasında birçok ustalık kursuna aktif olarak katılmış, “Uluslararası Batı Sanat Müziğinde 1950’lerden Günümüze” konulu bir seminer düzenlemiştir. Eğitim hayatı süresince birçok yarışmada ödülleri bulunan bağdarın özel ilgi alanı olan ses teknolojileri ve elektronik küğ dallarında da çok sayıda yaratısı ve stüdyo çalışmaları bulunmaktadır. Elektronik küğ alanında seslendirilen yaratılarından bazıları: “ReGETI” (Dünya Prömiyeri - 2009), “SiyaRET” (Dünya Prömiyeri - 2009), “Digital War” (Türkiye Prömiyeri - 2010). Sanatçının 2004 yılında “Halil’s” (piyano için iki bölüm), “Kült Dörtleri” (piyano için küğ), “Dalgalı OnayİP” (piyano için küğ) isimli yaratıları seslendirilmiştir. 2006 yılında Türkiye’de çok az sayıda üretilmiş bir tür olan “Akustik Mekansal Müzik” alanında verdiği eser, “Quinted for Paris”, “ITU-MIAM Dinleti Salonu”nda seslendirilmiş ve “Conservatoire National Supérieur de Musique” için önerilmiştir. “Genç Besteciler Şenliği - Sesin Yolculuğu” dinletileri kapsamında 2008 yılında “Atonal String Quartet”, 2009 yılında “Didef”, 2011 yılında “Yaylı Kuvartet için İlma” adlı yaratıları ilk kez dinleyicileriyle buluşmuştur. 2012 yılında ikili orkestra için yazdığı ve savaş karşıtlığını anlatan sinfonik yaratısı “Ne Gerek WAR”ın provaları, seslendirilmek üzere devam etmektedir. 2013 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı”nda saat ücretli öğretim görevlisi olarak çalıştığı sırada “Sahne Sanatları Bölümü”nün özel siparişi üzerine “Çukurova Üniversitesi 22. Bahar Şenlikleri” kapsamında sahnelenmiş olan “Şancının Sancısı” adlı müzikalin küğlerini bağdadı. 2014 yılında “Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu” tarafından sipariş edilen “Ay Işığı Sirki”  isimli tiyatro oyununun ve 2015 yılında yine “Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu” tarafından sipariş edilen “Macera Şehri” tiyatro oyununun özgün orkestral küğlerini bağdadı. “TRT Pazar Konserleri Serisi” kapsamında piyanist olarak dinletiler veren Tanman, “Gülriz Sururi Tiyatrosu”nda piyanist ve küğ yönetmeni, çeşitli kurumlar bünyesinde de korrepetitör olarak görev yapmıştır. Halen yeni tiyatro küğleri üzerine çalışmalarını devam ettiren bağdar, “İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Anabilim Dalı Müzik Bilimleri ve Teknolojisi Bilim Dalı”nda “Spectral Müzik” üzerine yüksek lisans eğitimine devam etmektedir.

\ Tansel, Oğuz:

Şair ve halkbilimci olan Oğuz Tansel 15 Şubat 1915 tarihinde Konya’da dünyaya gelmiş ve 30 Ekim 1994 tarihinde Ankara’da sonsuzluğa göç etmiştir. “İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü” mezunudur. Üniversite yıllarında başladığı “Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği”nin yanısıra o yıllarda ilk şiirlerini de kaleme almıştır. Edebiyat hayatına şiirle başlayan Tansel, ilk şiirlerini “Uyanış/Servet-i Fünun” ve “Varlık” dergilerinde, ilk yazılarını ise “Halk Bilgisi Haberleri”nde yayınlamıştır. Özellikle ilk yıllarında ölçülü ve uyaklı şiirler yazmış, sonraki yıllarda bu anlayış yerini serbest ölçü şiirine bırakmıştır. “Uyanış/Servet-i Fünun”, “Varlık”, “Yelken”, “Aydınlık”, “Yeditepe”, “Kaynak”, “Dost”, “Güney”, “Türk Sanatı”, “Kıyı”, “Türk Dili” dergilerinde yayınladığı şiir ve yazılarıyla geniş kitlelere ulaşmıştır. Toplumsal gerçekçi yazarlarımız arasında yer alan Tansel sevgi, kardeşlik, özgürlük, barış, eşitlik temalarını işlediği şiirleri ile 1940 kuşağı şairleri arasında yerini almıştır. Eğitimci kimliğini Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde (Mardin, Akhisar, Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsü, Amasya, Konya) öğretmen ve yönetici olarak 1969 yılına kadar sürdürmüştür. Bu deneyim Tansel için yeni bir çalışma alanının zeminini oluşturmuştur. Anadolu’nun binlerce yıllık sözlü edebiyatını yerinde inceleme fırsatı bularak halk kültürü araştırmacılığına yönelmiş, bu araştırmalar sonucunda 1942-48 yılları arasında derlemiş olduğu “Amasya Masalları”nı şiirsel bir biçemle yeniden kaleme almıştır. Hazırladığı çalışmalar Pertev Naili Boratav ve Wolfram Eberhard’ın hazırladığı “Türk Masal Tipleri” kataloğunun önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Eğitimci olarak görev yaptığı Anadolu yıllarında, “Türk Sözlü Edebiyatı”mız üzerine hazırlamış olduğu çalışmalarını, şair kimliği ile birleştirerek geleneksel masallarımıza Oğuz Tansel imzası ile yeni bir biçim getirmiştir. “Halk Edebiyatı” araştırmaları dalında çok nitelikli ve kalıcı yapıtlar bırakmıştır. Bu çalışmaları nedeniyle “Türk Dil Kurumu” tarafından ilk kez 1977 yılında düzenlenen “Çocuk Yazını Ödülü”nü kazanmıştır. Tansel’in çocuk masallarına yapmış olduğu katkılar, çocuk edebiyatımızı zenginleştirmiştir. “Anadolu Masalları”, çocuk edebiyatımızın temel yapıtları haline gelmiştir. Türk Edebiyatı’nda farklı alanlarda yapmış olduğu çalışmalarla adını yazdırmış; şairliği, halk kültürü araştırmacılığı ve öğretmenliği ile ayrılmaz bir kimlik kazanmıştır. İlk şiir kitabı “Savrulmayı Bekleyen Harman” 1953 yılında kitaplaştırılmıştır. İlk masal kitabı “Altı Kardeşler”in “Dost Yayınları” tarafından 1959 yılında basımı yapılmıştır. Oğuz Tansel’in bütün yapıtları “Yapı Kredi Yayınları” arasında bulunmaktadır. Ölümünün ardından “Oğuz Tansel Şiir, Halkbilim ve Çocuk Yazını Ödülleri” her yıl düzenli olarak verilmekte ve “Oğuz Tansel’i Anma Töreni” her yıl Aysıt Tansel’in çabaları ile Ankara’da sürdürülmektedir.

\ Tansuğ, Feza:

Prof. Dr. Feza Tansuğ küğbilim alanında Türkiye’nin önde gelen uzmanlarındandır. Feza Tansuğ, Türkiye ve Orta Asya küğ gelenekleri hakkında pek çok bilimsel makale ve kitaba imzasını atmıştır. Uzun yıllar “Yeditepe Üniversitesi”nin “Antropoloji Bölümü”nde çalıştı, 2010-2012 yılları arasında “Antropoloji Bölümü Başkanı” olarak görev yaptı. Prof. Tansuğ’a, Türk küğlerinin araştırılmasına yönelik katkılarından ötürü 2006 yılında Kazakistan’da “Türk Dünyası Onursal Kültür Elçiliği Sanı” verildi. Çeşitli dillerde yayınları olan Feza Tansuğ’un, Orta Asya’da sürdürdüğü etnografik araştırma sonuçlarını topladığı en son kitabı, Rusça olarak “Novyi Vzgliad na Muzyku Tiurkskikh Narodov Evrazii” adıyla (Avrasya Türk Musikilerine Yeni Bir Bakış) 2008 yılında yayımlandı. 2010 yılında Beethoven’ın esinlendiği bir Mevlevi ayini parçasını bulması ise dünya çapında yankılandı. Prof. Tansuğ halen “İpek Üniversitesi”nde “Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı” ve “Konservatuvar Müdür Vekili” olarak görev yapmaktadır.

Tanto:

(İt.) ...Kadar. ...O kadar. Çok, olabildiğince.

Tanto piu:

(İt.) Daha da, çok daha. Daha da çoğu.

Tanto Possibile:

(İt.) Mümkün olduğu kadar.

\ Tanürek, Sevim:

Ülkemizin önemli devlet adamlarından birisi oğlu olan şahıs kırmızı ışıkta durmadan geçtiğinde peşine takılan trafik ekibinden kurtulmak için hızlanırken Sevim Tanürek’e çarpmış, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan sanatçı altı gün sonra ölmüştür. Karakola götürülen bu şahsa polislerin ehliyet sormaması sanatçının eşinin dikkatini çekmiş, bu durumu polislere hatırlattığında ise “Siz ukalalık etmeyin, biz ne yapacağımızı biliriz” gibi bir cevap almıştır. Kazadan sonra belediye arazözleri kazanın olduğu mahale gelip caddeyi baştan aşağı yıkamış ve otuzbeş metrelik fren izini tamamen silmişlerdir. Sözkonusu şahsa kazadan sonra üç ay önce verilmiş gibi ehliyet düzenlenmiş, sanatçının kocası hakime çocuğun ehliyeti olmadığını, düzmece ehliyet verildiğini söylediğinde belediye başkanını sahtecilikle suçlamaması yolunda azar işitmiştir. Olayı gören tanıkların hepsi tehdit edilip korkutulmuş, bu durumda Sevim Tanürek’in eşi olayın peşini bırakmak zorunda kalmıştır. Sonuçta mahkeme trafik canavarı genci üç ay hapse mahkum etmiş, bu ceza 1998’in rakamlarıyla beşyüzkırkbin lira cezaya çevrilmiştir. Güzide sanatçı Sevim Tanürek’in eşi Emin Çölaşan’a olayı bu cümlelerle aktarmıştır. Tanürek'e çarpan otomobili kullanan, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan idi.

\ Tanyeri, Şerife Perihan:

1940 yılından bugüne dededen toruna sanatla uğraşan ve 40 sanatçıdan oluşan Öğüt ailesinin bir ferdi olan Perihan Tanyeri 1994 yılında “Isparta Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”ni kazanarak flüt bölümüne seçildi. Burada Aysu Dağlı ile çalıştıktan sonra okulunu ikincilikle bitirdi ve ardından “Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nü kazanarak burada flüt çalışmalarını “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” flüt sanatçısı Halil Ekseriyet ile devam ettirdi. 2003 yılında okulunu bölüm ikincisi olarak ve tüm eğitim bölümleri arasında beşincilik derecesiyle bitirdi, ardından kendisinin de memleketi olan Afyon’un Dinar ilçesinde küğ öğretmeni olarak göreve başladı. Burada 1.5 yıl çalıştı, Afyon Valisi ve “Dinar Kaymakamlığı”ndan çeşitli ödüller alarak İzmir’in Torbalı ilçesinde görevine devam etti. 2006 yılında girdiği “Güzel Sanatlar Lisesi” alım sınavında başarı göstererek “İzmir Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi”nde flüt ve piyano öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Burada çalıştığı süre zarfında Afyon’da düzenlenen “Marsyas Flüt Yarışmaları”nda yetiştirdiği öğrencileri birçok kez ödül alırken “İzmir Flüt Yarışması”nda da aynı başarıya ulaştı. Halen “Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi” flüt öğretmenliğini sürdüren Şerife Perihan Tanyeri öğrencileriyle birlikte çeşitli dinletiler vermekte, bunun yanısıra dünyaca ünlü flütçüler ile çeşitli ustalık sınıfları ve atelye çalışmaları yapmaktadır.

Tanz:

(Alm.) Kırın. Dans. Oyun.

Tarantella:

Üç sekizlik (3/8) ya da iki sekizlik (2/8) ölçüde çok hızlı bir Napoli şarkısı.

Tarantelle:

Bkz. Tarantella.

\ Tarcan, Haluk:

''İstanbul Konservatuvarı”nı Ferdi Statzer’in öğrencisi olarak bitiren Haluk Tarcan Roma’da ve “Siena Chigi Küğ Akademisi”nde Guido Agosti ile çalıştı. Daha sonra Salzburg “Mozarteum Akademisi”nde Carlo Zecchi ile ve Paris’de özel kurlar çerçevesinde Jacques Février ile piyano çalışmalarını sürdüren sanatçı 1994 yılına dek Paris, Münih, Ulm, Erding, Cenevre, Salzburg, Viyana, Varşova, New York, Ottava ve Toronto’da çeşitli dinletiler verdi. Münih resitalinde çalmış olduğu Debussy’nin “Altı Prelüdü” CD’ye kaydedildi. Değerli bir küğ pedagogu olan Tarcan, Verda Erman’ın da öğretmenliğini yaptı ve O’nu Ferdi Statzer’in sınıfı seviyesine yükseltti. Ayrıca “Paris Konservatuvarı”nın öğrencilerinden P. Alain Volondat’yı iki yıl çalıştırarak tüm tekniğini değiştirmesini sağladı ve Volondat’nın “1983 Uluslararası Kraliçe Elisabeth Yarışması Büyük Ödülü”nü almasını sağladı. Tarcan’ın Paris’te yetiştirdiği öğrencileri “Cl. Kahn Ulusal Piyano Yarışması”nda birincilik dahil çeşitli ödüller aldılar. Sanatçı ayrıca “Günümüzdeki Piyano Tekniği – Bilek Sakatlanmaları” konusunda piyano tekniğini gösteren Fransızca bir yayının da yazarıdır. Ancak 1994 yılında geçirdiği ağır bir deniz kazası sonrası dirseklerinden sakatlanınca piyanodan vazgeçmesi gerekti ve onbir yıl dinletilerden uzak kaldı. Bir yandan yeni bir piyano tekniği ararken diğer yandan da “Sanat Tarihi” alanında ikinci bir üniversite daha bitirdi. Üniversite üstü bilimsel araştırmalar da yapan Tarcan Paris “CNRS/Bilimsel Ulusal Araştırma Merkezi”nde çalıştı. Bilimsel araştırmacı olarak Sorbon’da altıncı seksiyonda yer aldı. Haluk Tarcan etnolojik konulardaki çalışmalarıyla da büyük önem taşımaktadır. “Paris Bilimsel Araştırma Merkezi” ve “Sorbon”daki öğrenimin verdiği olanaklarla bilinmeyen büyük bir Ön–Türk uygarlığını ortaya koymuş olan Mirşan’la çalışarak O’nun Batı uygarlıklarındaki karşılığını aradı. Evrensel uygarlıkların kökenindeki Ön-Türk kültürünü tüm dünyaya tanıtmak için 6 kitap, Türkçe ve Fransızca makaleler yazdı ve Paris, Viyana, Zürih ve ülkemizde çeşitli konferanslar verdi. 2004’te sakatlığını kendi piyano tekniği sayesinde yenmiş olarak dinletilere yeniden başladı ve Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Amacı piyano öğreniminin genelde yanlış ve eksik olduğu ülkemizde Fransız çocuklar yerine Türk çocuklarını yetiştirmek ve onlar arasında yetenekli olanları uluslararası yarışmalara hazırlamak, dinletilerine yeniden başlamak, bazı yanlış saydığı yorumlara karşı CD’ler hazırlamak, büyük Ön–Türk uygarlığının tanınması için gerekli etkinliklerde bulunmak olarak açıklanabilir.

Tardamente:

(İt.) Geciktirme, yavaşlatma; geciktirerek, yavaşlatarak.

Tardanto:

(İt.) Geciktirerek, yavaşlatarak.

Tarhan, Asım:

1 Haziran 1962 tarihinde Adana’da “İstiklal Mahallesi”nde Asım ve Zeynep’in altıncı çocuğu olarak dünyaya geldi. 1969 yılında Adana’da “Mithat Paşa İlkokulu”nda ilk eğitimine başlayan Asım Tarhan, 1974-1975 öğretim yılında mezun oldu. Aynı öğretim yılında Adana “Beş Ocak Orta Okulu”na devam etti ve bu okulu 1978-1979 öğretim yılında bitirdi. “Adana Erkek Lisesi”ne kaydını yaptırmasına rağmen terör nedeniyle eğitim hayatına devam edemedi. Ailenin küğ ile içiçe olması Asım Tarhan’ın da küçük yaşta küğ ile tanışmasını sağladı. Bir aile ekibi kurmak ise onlar için büyük bir idealdi. Sonunda amaçlarına ulaştılar. Büyük ağabeyi Nihat bağlama sanatçısı ve Orhan ise yalkıcıydı. Bu nedenlerden ötürü Asım Tarhan tartımlı çalgıları yeğledi. Okul yıllarında başlayan bu eğilimi çeşitli gruplara eşlik ederek varlığını sürdürdü. “Adana Halk Eğitimi Merkezi”nin “halk küğü” çalışmalarına katıldı. Kuramsal bilgilerini bu çalışmalar yolu ile geliştirdi. Bu merkezdeki halk küğü çalışmaları Asım Tarhan’ın sanat yaşamının temelini oluşturdu. 4 Mart 1982 tarihinde askere alınan Asım Tarhan 1983 yılının Ekim ayında terhis olduktan sonra piyasada çalışarak çeşitli gruplara eşlik etti. Piyasa çalışmaları sürerken, 1984 yılının Eylül ayında “Adana Belediyesi Konservatuvarı” kadrosuna atandı. “Adana Belediyesi Konservatuvarı”nda görevini sürdürürken “Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü”nde uygulamalı öğretim elemanı olarak çalıştı. Bu etkinlikleri sırasında “Kültür Bakanlığı”nın açmış olduğu “Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği Korosu”nun sınavını kazanarak stajyer saz sanatçısı olarak 27 Aralık 1990 tarihinde bu kurumda çalışmaya başladı. 18 yılını adı geçen kurumda tamamladıktan sonra 20 Kasım 2008 tarihinde “İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu”na atanan Asım Tarhan halen aynı kurumda saz sanatçısı olarak görevini sürdürmektedir. Asım Tarhan evli ve iki çocuk babasıdır.

Tarihten Seçmeler :

27 Mart - Dünya Tiyatrolar Günü
15 Nisan - Dünya Sanat Günü
23 Nisan - Dünya Kitap ve Telif Hakkı Günü
26 Nisan - Dünya Fikri Mülkiyet Günü
21 Haziran - Dünya Küğ Günü
27 Ekim - Unesco Görsel-İşitsel Miras Günü
01 Kasım - Küğ Öğretmenliği ve Öğretmenlerinin Günü
06 Aralık - Türk Sanat Küğü Günü
11 Aralık - Dünya Tango Günü
1 Temmuz - Dünya Reggae Günü
1237 - Fransız küğ adamı, şair ve truver Adam de la Halle Fransa'nın Arras kentinde dünyaya geldi.
1287 ya da 1288 - Fransız küğ adamı, şair ve truver Adam de la Halle İtalya'nın Napoli kentinde sonsuzluğa göç etti.
1554?-1557? - İtalyan bağdar ve orgçalar Giovanni Gabrieli dünyaya geldi.
02.02.1594 - İtalyan bağdar Giovanni Pierluigi di Palestrina Roma'da sonsuzluğa göç etti.
1595 - William Shakespeare'in oyunu Romeo ve Juliet, muhtemelen ilk kez sahnelendi.
12.08.1612 - İtalyan bağdar ve orgçalar Giovanni Gabrieli sonsuzluğa göç etti.
??.??.1659 - İtalyan çalgı yapımcısı Matteo Goffriller dünyaya geldi.
1671 - Tomaso Giovanni Albinoni dünyaya geldi.

31.03.1684 - Francesco Durante İtalya'da Frattamaggiore'de dünyaya geldi.
01.02.1690 - İtalyan kemancı ve bağdar Francesco Maria Veracini Floransa'da dünyaya geldi.
1702 - Fransız küğcü ve bağdar Antoine Gilis dünyaya geldi.
12.10.1713 - Alman bağdar Johann Ludwig Krebs Almanya'nın Buttelstedt kentinde dünyaya geldi.
1727 - Johann Gottlieb Goldberg dünyaya geldi.
17.01.1734 - İngiliz ırlağan ve oyuncu Catherine Cibber Knightsbridge'de sonsuzluğa göç etti.
09.03.1737 - Çek bağdar Josef Mysliveček Prag'da dünyaya geldi.
03.06.1738 - Fransız bağdar ve kemancı Pierre Vachon dünyaya geldi.
??.??.1742 - İtalyan çalgı yapımcısı Matteo Goffriller sonsuzluğa göç etti.
1751 - Tomaso Giovanni Albinoni sonsuzluğa göç etti.
30.09.1755 - Francesco Durante İtalya'da Napoli'de sonsuzluğa göç etti.
1756 - Johann Gottlieb Goldberg sonsuzluğa göç etti.
14.04.1759 - Haendel sonsuzluğa göç etti.
31.10.1768 - İtalyan kemancı ve bağdar Francesco Maria Veracini Floransa'da sonsuzluğa göç etti.
01.01.1780 - Alman bağdar Johann Ludwig Krebs Almanya'nın Altenburg kentinde sonsuzluğa göç etti.
1781 - Fransız küğcü ve bağdar Antoine Gilis sonsuzluğa göç etti.
04.02.1781 - Çek bağdar Josef Mysliveček Roma'da sonsuzluğa göç etti.
1782 - Fransız bağdar Daniel Auber dünyaya geldi.
15.11.1790 - Carl (Karl) Karow dünyaya geldi.
24.07.1803 - Fransız bağdar Adolphe Charles Adam Paris'te dünyaya geldi.
07.10.1803 - Pierre Vachon sonsuzluğa göç etti.
02.02.1805 - Alman keman sanatçısı, eğitmeni ve bağdar Georg Wichtl dünyaya geldi.
03.02.1809 - Alman bağdar Felix Bartholdy Mendelssohn Hamburg'da dünyaya geldi.
08.02.1810 - Alman bağdar Norbert Burgmüller dünyaya geldi.
14.04.1811 - Fransız eğitimci, piyanist ve bağdar Félix Le Couppey dünyaya geldi.
04.11.1823 - Bağdar Karel Komzak I dünyaya geldi.
1824 - Ludwig van Beethoven'in 9. Sinfonisi dünyada ilk kez yorumlandı.
23.06.1824 - Alman küğ adamı ve bağdar Carl Reinecke dünyaya geldi.
04.09.1824 - Anton Bruckner Kuzey Avusturya'da Linz yakınlarında Anfelden kasabasında dünyaya geldi.
1826 - Muzika-i Humayun kuruldu.
07.04.1833 - Alman keman sanatçısı, eğitmeni ve bağdarı Franz Wohlfahrt Leipzig yakınlarındaki Frauenpriesnitz'de dünyaya geldi.
1834 - Robert Schumann Almanya'da "Neue Zeitschrift für Musik" isimli bir aylık küğ dergisi kurdu.
14.01.1835 - Alman bağdar ve yönetken Felix Otto Dessoff dünyaya geldi.
24.03.1835 - Danimarkalı piyanist, eğitimci ve bağdar August Winding dünyaya geldi.
07.05.1836 - Alman bağdar Norbert Burgmüller sonsuzluğa göç etti.
1837 - Anton Bruckner, bir köy öğretmeni olan babasının sonsuzluğa göç etmesi üzerine "Saint Florian" kasabası küğ okuluna girdi, orada piyano ve org çalmayı öğrendi. Bu okulun öğretmenlerinden -Beethoven'in de dostu olan- Schuppanzigh'ten keman dersleri aldı.
1837 - Bağdar ve küğ yayıncısı Joseph Eastburn Winner Jr. dünyaya geldi.
03.08.1838 - Frederic Clay dünyaya geldi.
25.10.1838 - Georges Bizet dünyaya geldi.
1840 - Anton Bruckner, Linz'e giderek hem küğ öğrenimini sürdürdü hem de küğ öğretmenliği yaparak geçimini sağladı.
20.12.1842 - Keman sanatçısı, öğretmeni, yönetken ve bağdar Alajos Gobbi Jr. dünyaya geldi.
1845 - Anton Bruckner "Saint Florian"da öğretmen yardımcılığına getirildi.
13.03.1845 - Felix Barholdy Mendelssohn'un keman konçertosu keman sanatçısı Ferdinand David tarafından ilk kez yorumlandı. Yönetken Niels Gade idi.
18.04.1845 - Bağdar ve yönetken Wilhelm Gericke Schwanberg'te dünyaya geldi.
23.10.1845 - Felix Bartholdy Mendelssohn'un keman konçertosu bağdarının yönetkenliğinde ilk kez yorumlandı. Yaratıyı ilk defasında seslendiren Ferdinand David yine yalkıcı idi.
16.04.1846 - İtalyan bağdar Domenico Dragonetti sonsuzluğa göç etti.
04.11.1847 - Alman bağdar Felix Bartholdy Mendelssohn Almanya'nın Leipzig kentinde sonsuzluğa göç etti.
1848 - Anton Bruckner "Saint Florian"daki okulun orgçalarlığına atandı.
06.01.1850 - Polonyalı bağdar Franz Xaver Scharwenka dünyaya geldi.
08.11.1850 - Bağdar Karel Komzak II dünyaya geldi.
06.03.1853 - Giuseppe Verdi'nin "La Traviata" operasının dünya prömiyeri Venedik'te yapıldı.
29.09.1855 - İtalyan bağdar Michele Esposito İtalya'nın Castellammare di Stabia kentinde dünyaya geldi.
1856 - Anton Bruckner 12 yıl süreyle sürdüreceği "Linz Katedrali" orgçalarlığına getirildi. Aynı zamanda Linz'den Viyana'ya giderek kontrapunt dersleri almaya devam etti.
03.05.1856 - Fransız bağdar Adolphe Charles Adam Paris'te sonsuzluğa göç etti.
22.04.1858 - İngiliz kadın bağdar Ethel Mary Smyth Londra'da dünyaya geldi.
1860 - Adolphe Charles Adam'ın kendi kaleminden yazılan otobiyografisi basıldı.
29.01.1860 - Anton Çehov dünyaya geldi. (Taganrog, Rusya)
09.12.1862 - Çek bağdar Karel Kovarovic dünyaya geldi.
17.01.1863 - Konstantin Stanislavski dünyaya geldi.
20.12.1863 - Carl (Karl) Karow sonsuzluğa göç etti.
1864 - Anton Bruckner ilk büyük yaratısı olan "Büyük Re'den Mess"i bağdadı.
1865 - Anton Bruckner Münih'e giderek Wagner ile tanıştı. Bu tanışma O'nun artık başlıca uğraş olarak bağdarlığı benimsemesini sağladı.
05.09.1867 - ABD'li kadın bağdar Amy Marcy Beach Henniker'de dünyaya geldi.
06.01.1868 - Keman sanatçısı, eğitimcisi ve bağdar Arthur Seybold dünyaya geldi.
07.08.1868 - İngiliz bağdar Granville Bantock Londra'da dünyaya geldi.
1868 - Anton Bruckner "Viyana Konsevatuvarı"na org ve kuramsal dersler öğretmeni olarak atandı.
1868 - August Winding Op. 16 küçük la'dan piyano konçertosunu tamamladı.
1871 - Fransız bağdar Daniel Auber sonsuzluğa göç etti.
16.04.1871 - İrlandalı oyun yazarı, şair ve folklor koleksiyoncusu John Millington Synge doğdu.
11.11.1872 - Amerikalı oyuncu Maude Adams Utah eyaleti Salt Lake City'de dünyaya geldi.
11.02.1873 - Rus basbariton Feodor Ivanovich Chaliapin Kazan'da dünyaya geldi.
08.02.1874 - Modest Mussorgsky'nin "Boris Godunov" isimli operası ilk kez St. Petersburg'da oynandı.
1875 - Edgar Manas İstanbul'da dünyaya geldi.
02.02.1875 - Avusturyalı kemancı ve bağdar Fritz Kreisler Viyana'da dünyaya geldi.
03.06.1875 - Georges Bizet sonsuzluğa göç etti.
03.06.1877 - Alman keman sanatçısı, eğitmeni ve bağdar Georg Wichtl sonsuzluğa göç etti.
27.07.1877 - Macar bağdar Ernő Dohnanyi (Ernst von Dohnanyi) Slovakya'nın Bratislava kentinde dünyaya geldi.
20.05.1878 - Karel Komzak III dünyaya geldi.
1880 - Belçikalı bağdar Antoine Gilis dünyaya geldi. (Fransız Antoine Gilis'in adaşı)
1880 - Osman Zeki Üngör İstanbul'da dünyaya geldi.
20.09.1880 - Dr. Ernst Praetorius Berlin'de dünyaya geldi.
29.06.1881 - Alman küğbilimcisi Curt Sachs Almanya'nın Berlin kentinde dünyaya geldi.
1882 - Anton Bruckner'in 4. Sinfoni'si beğeni derledi.
11.06.1882 - Keman sanatçısı Géza de Kresz Budapeşte'de dünyaya geldi.
1883 - Anton Bruckner'in 7. Sinfonisi Leipzig'te Arthur Nikisch yönetiminde seslendirildi.
13.02.1883 - Kalp krizi geçiren Richard Wagner'in sonsuzluğa göç ettiği tarih.
1884 - Musa Süreyya Bey dünyaya geldi.
14.03.1884 - Alman keman sanatçısı, eğitmeni ve bağdarı Franz Wohlfahrt Leipzig yakınlarındaki Gohlis'te sonsuzluğa göç etti.
09.02.1885 - Avusturyalı bağdar Alban Berg Viyana'da dünyaya geldi.
25.06.1887 - Tiyatro yapımcısı ve yönetmeni, oyun yazarı, senarist ve film yapımcısı George Abbott New York, Forestville'de dünyaya geldi.
04.07.1887 - Fransız eğitimci, piyanist ve bağdar Félix Le Couppey sonsuzluğa göç etti.
1888 - Mildan Niyazi Ayomak Karabük'te (Safranbolu) doğdu.
1888 - "The Midnight Bell" (Geceyarısı Çanı) oyunu New York'ta sahneye konuldu.
16.04.1889 - İngiliz sinema yönetmeni, oyuncu ve yazar Charlie Chaplin doğdu.
1889 - William Butler Yeats tarafından "Irish Literary Theatre" (İrlanda Edebiyat Tiyatrosu)'nun kurulması yolunda ilk adımlar atıldı.
16.04.1889 - Sinema sanatının unutulmaz komedyeni Charlie Chaplin dünyaya geldi.
25.05.1889 - Gilardo Gilardi dünyaya geldi.
24.11.1889 - Frederic Clay sonsuzluğa göç etti.
15.08.1890 - Fransız bağdar Jacques Ibert Fransa'nın Paris kentinde dünyaya geldi.
1891 - Anton Bruckner, "Viyana Üniversitesi" tarafından şeref doktoru seçildi.
1892 - Anton Bruckner'in 8. Sinfonisi çalınırken, baş düşmanı olan küğ eleştirmeni Eduard Hanslick dinleyiciler tarafından salondan dışarı atılmıştır.
1892 - "The Masked Ball" (Maskeli Balo) oyunu sahneye konuldu.
28.10.1892 - Alman bağdar ve yönetken Felix Otto Dessoff sonsuzluğa göç etti.
19.03.1893 - Bağdar Karel Komzak I sonsuzluğa göç etti.
1894 - Anton Bruckner'in 70. yaş günü bütün Avrupa'da kutlanmıştır.
25.10.1894 - Aşık Veysel dünyaya geldi.
1896 - Puccini'nin "La Boheme" operası ilk kez Torino'da Toscanini yönetiminde oynandı.
1896 - Anton Bruckner sonsuzluğa göç etti.
1896 - Halil Neşat Öztan dünyaya geldi.
1896 - "The Little Minister" (Küçük Bakan) oyunu sahneye konuldu.
17.10.1896 - Anton Çehov'un "Martı" isimli yaratısı St. Petersburg'daki "Aleksandrovski Tiyatrosu"nda dünya prömiyerini gerçekleştirdi.
03.04.1897 - Johannes Brahms sonsuzluğa göç etti.
25.06.1887 - Amerikalı tiyatro yapımcısı, yazarı, direktörü ve oyuncusu George Abbott dünyaya geldi.
10.02.1898 - Bertolt Brecht Augsburg'da (Almanya) dünyaya geldi.
26.09.1898 - George Gershwin Brooklyn'de (New York) dünyaya geldi.
16.06.1899 - Danimarkalı piyanist, eğitimci ve bağdar August Winding sonsuzluğa göç etti.
1900 - Edmond Rostand'ın "L'aiglon" (Kartal Yavrusu) isimli oyunu sahneye konuldu.
1901 - Türk musikisi bestekarı Hayri Tuncel Zonguldak vilayetinin Devrek ilçesinde dünyaya geldi.
07.05.1901 - Belçikalı bağdar Marcel Poot, Vilvoorde'de (Belçika) dünyaya geldi.
1902 - William Butler Yeats tarafından kurulması yolunda ilk adımlar atılmış olan "Irish Literary Theatre" (İrlanda Edebiyat Tiyatrosu), "İrlanda Ulusal Tiyatro Topluluğu" (Irish National Theatre Society) olarak tekrar organize edildi.
15.01.1902 - Nazım Hikmet Ran dünyaya geldi.
28.06.1902 - ABD'li bağdar, şarkı sözü ve oyun yazarı Richard Charles Rodgers New York'da dünyaya geldi.
17.04.1903 - Bağdar Nicolas Nabokov Beyaz Rusya'nın Lubcha kentinde dünyaya geldi.
03.02.1904 - İtalyan küğcü ve bağdar Luigi Dallapiccola Hırvatistan'ın Pazin kentinde dünyaya geldi.
1904 - İrlanda'nın başkenti Dublin'de "Abbey Tiyatrosu" (Abbey Theatre) isimli repertuvar tiyatrosunun temelleri atıldı.
15.07.1904 - Anton Çehov sonsuzluğa göç etti. (Badenweiler, Almanya)
23.04.1905 - Bağdar Karel Komzak II sonsuzluğa göç etti.
18.06.1905 - Estonyalı bağdar Eduard Tubin dünyaya geldi.
23.04.1906 - Sadi Yaver Ataman dünyaya geldi.
07.09.1907 - Ahmed Adnan Saygun dünyaya geldi.
28.12.1907 - Polonyalı bağdar Roman Palester dünyaya geldi.
30.09.1908 - David Oistrakh Odessa'da dünyaya geldi.
1908 - Polonyalı bağdar Franz Xaver Scharwenka Op. 82 sırasayılı küçük fa'dan 4. Piyano Konçertosunu tamamladı.
1908 - Scharwenka'nın 4 . Piyano Konçertosu 1908 yılı Ekim ayında bağdarın öğrencisi ve daha sonra asistanı olan Martha Siebold tarafından ilk kez yorumlandı.
1910 - Igor Stravinsky'nin "Ateş Kuşu Bale Ardışı" ilk kez sahnelendi.
10.03.1910 - Carl Reinecke Leipzig'de sonsuzluğa göç etti.
24.05.1910 - Semiha Berksoy, İstanbul Çengelköy'de dünyaya geldi.
1911 - Sahne ve perde sanatkarı Vahi Öz dünyaya geldi.
1912 - Rus balerin Natalia Dudinskaya dünyaya geldi.
1913 - ABD'li oyuncu Alan Ladd dünyaya geldi.
15.02.1915 - Şair ve halkbilimci Oğuz Tansel dünyaya geldi.
21.10.1917 - John Birks "Dizzy" Gillespie dünyaya geldi.
1918 - Ottorino Respighi'nin "Roma Çeşmeleri" isimli sinfonik şiiri ilk kez Roma'da çalındı.
1918 - Bağdar ve küğ yayıncısı Joseph Eastburn Winner Jr. sonsuzluğa göç etti.
31.08.1918 - Alan Jay Lerner New York'da dünyaya geldi.
17.03.1919 - Nat King Cole dünyaya geldi.
16.04.1919 - ABD'li koreograf ve kırıncı Merce Cunningham doğdu.
16.09.1919 - Küğ araştırmacısı ve öğretmeni Veysel Arseven Moldava-Bavurcu'da dünyaya geldi.
05.01.1920 - İtalyan piyanist ve bağdar Arturo Benedetti Michelangeli Brescia'da dünyaya geldi.
06.12.1920 - Çek bağdar Karel Kovarovic sonsuzluğa göç etti.
12.03.1921 - Sözleri şair Mehmet Akif Ersoy'a ait olan ve ülkemizin ulusal marşı kabul edilen "İstiklal Marşı"nın "Büyük Millet Meclisi" tarafından kabul edildiği tarih...
16.04.1921 - İngiliz oyuncu, yönetmen ve yazar Peter Ustinov doğdu.
1922 - İtalyan sopran Renata Tebaldi Pesaro kentinde dünyaya geldi.
1922 - Pek tanınmış keman eğitimcisi Liko Amar tarafından "Amar Quartet" kuruldu ve özellikle çağdaş yaratılar yorumlandı.
24.12.1922 - Amerikalı oyuncu Ava Lavinia Gardner dünyaya geldi.
01.01.1923 - Yeşilçam'ın usta oyuncularından Seyfettin Karadayı İstanbul'da dünyaya geldi.
1923 - Nadide Küntay dünyaya geldi.
1923 - İsmet Küntay dünyaya geldi.
03.10.1923 - Polonya kökenli Amerikalı yönetken ve bağdar Stanislaw Pawel Stefan Jan Sebastian Skrowaczewski dünyaya geldi.
10.01.1924 - Maxwell Lemuel "Max" Roach dünyaya geldi.
11.03.1924 - "Muzika-i Humayun"un devamı olan "Saray Orkestrası" Ankara'ya getirtildi ve dinletilerine yeni başkentte devam etti.
27.04.1924 - Ankara'ya taşınan "Muzika-i Humayun", yani "Saray Orkestrası" ismini değiştirerek "Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası" adını aldı.
05.09.1924 - Karel Komzak III sonsuzluğa göç etti.
01.11.1924 - Musiki Muallim Mektebi Osman Zeki Üngör yönetiminde Ankara'da açıldı.
25.08.1925 - Tiyatro sanatçısı Münir Özkul dünyaya geldi.
27.10.1925 - Bağdar ve yönetken Wilhelm Gericke Viyana'da sonsuzluğa göç etti.
01.06.1926 - Marilyn Monroe dünyaya geldi.
27.05.1927 - Filistin kökenli bağdar ve yönetken Youssef Khasho dünyaya geldi.
25.10.1927 - Amerikalı şarkıcı ve oyuncu Barbara Cook, Atlanta Georgia'da dünyaya geldi.
24.11.1927 - Alfredo Kraus Trujillo dünyaya geldi.
26.01.1928 - Fransız film yönetmeni Roger Vadim (Roger Vladimir Plemiannikov) Paris'te dünyaya geldi.
10.10.1928 - Türk opera sanatçısı Leyla Gencer dünyaya geldi.
1928 - Fransız film yönetmeni Jacques Rivette dünyaya geldi.
1929 - Ayhan Zeren, Tokat'ta dünyaya geldi.
1929 - Bertolt Brecht "Üç Kuruşluk Opera" isimli eserini yazdı.
01.01.1929 - Sinema oyuncusu ve dansöz Nimet Alp dünyaya geldi.
01.01.1929 - Bedih Yoluk (Kazancı Bedih) dünyaya geldi.
10.02.1929 - Amerikalı bağdar ve orkestra yönetkeni Jerry Goldsmith dünyaya geldi.
04.10.1929 - Ayhan Sökmen dünyaya geldi.
10.10.1929 - Ayten Alpman dünyaya geldi.
19.11.1929 - İtalyan bağdar Michele Esposito Floransa kentinde sonsuzluğa göç etti.
31.12.1930 - Odetta Holmes dünyaya geldi.
30.07.1931 - İsrailli yönetken Moshe Atzmon Budapeşte'de dünyaya geldi.
30.11.1931 - Alman yönetken Günther Herbig dünyaya geldi.
06.12.1931 - Zeki Müren dünyaya geldi.
1932 - Musa Süreyya Bey sonsuzluğa göç etti.
10.02.1932 - İngiliz yazar ve senarist Edgar Wallace sonsuzluğa göç etti.
24.02.1932 - Film küğleri bağdarı, piyanist ve orkestra yönetkeni Michel Legrande Fransa'nın Bécon les Bruyeres kasabasında dünyaya geldi.
27.07.1932 - Keman sanatçısı, öğretmeni, yönetken ve bağdar Alajos Gobbi Jr. sonsuzluğa göç etti.
30.01.1933 - Necdet Tokatlıoğlu İzmir'de dünyaya geldi.
01.04.1933 - Küğbilimci ve küğ eğitimcisi Erdoğan Okyay İzmir Buca'da dünyaya geldi.
29.01.1934 -
 Uluslararası bir festivale katılan ilk Türk filmi Leblebici Horhor Ağa'nın çekimi bitti. Muhsin Ertuğrul'un yönettiği, senaryosu Mümtaz Osman takma adıyla Nazım Hikmet tarafından yazılan film, aynı yıl 2. Venedik Film Festivali'nde "Onur Diploması" ile ödüllendirildi.
23.04.1934 - Sinema ve tiyatro oyuncusu Fikret Hakan Balıkesir'de dünyaya geldi.
19.06.1934 - İlk Türk operası "Özsoy", "Halkevi Sahnesi"nde Atatürk ve İran Şahı Rıza Pehlevi'nin huzurunda sahnelendi.
1933-1935 - Mildan Niyazi Ayomak "Nota Mecmuası" isimli bir dergiyi toplam 37 sayı yayınladı.
26.05.1935 - ABD'li arp sanatçısı Susann McDonald dünyaya geldi.
14.06.1935 - TBMM'de kabul edilen yasa ile ismini Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu "Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi" kuruldu.
24.12.1935 - Avusturyalı bağdar Alban Berg Viyana'da sonsuzluğa göç etti.
10.02.1936 - Oyuncu ve kırıncı Ayşe Nana dünyaya geldi.
16.05.1936 - İzmir Devlet Konservatuvarı'nın değerli öğretmenlerinden birisi olacak olan Önder Kütahyalı Tire'de dünyaya geldi.
1936 - Suna Kan dünya'ya geldi.
1937 - Tiyatro sanatçısı Argun Kınal dünyaya geldi.
1937 - Amerikalı oyuncu Maude Adams Missouri'nin Columbia kentinde bulunan "Stephens Koleji"nde drama dersleri vermeye başladı.
01.01.1937 - Sinema ve tiyatro oyuncusu Meral Niron dünyaya geldi.
11.07.1937 - George Gershwin Hollywood'ta sonsuzluğa göç etti.
02.07.1937 - Alman sopran Gundula Janowitz Berlin'de dünyaya geldi.
1938 - "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Başkemancısı" ve keman öğretmeni Oktay Dalaysel dünyaya geldi.
1938 - Neşet Ertaş dünyaya geldi.
12.04.1938 - Rus basbariton Feodor Ivanovich Chaliapin Fransa'nın Paris kentinde sonsuzluğa göç etti.
07.08.1938 - Konstantin Stanislavski sonsuzluğa göç etti.
17.11.1938 - Gordon Meredith Lightfoot dünyaya geldi.
25.02.1939 - Cemal Reşid Rey "Keman ve Orkestra için Konçerto"sunu bağdamaya başladı.
02.05.1939 - Piyano sanatçısı Irina Zaritskaya Kiev'de dünyaya geldi.
23.06.1939 - Cemal Reşid Rey "Keman ve Orkestra için Konçerto"sunun taslağını tamamladı.
30.06.1939 - Cemal Reşid Rey "Keman ve Orkestra için Konçerto"sunu orkestralamaya başladı.
26.09.1939 - Cemal Reşid Rey "Keman ve Orkestra için Konçerto"sunun orkestralamasını tamamladı.
17.11.1939 - Aşık geleneğinin son temsilcilerinden Aşık Mahzuni Şerif Maraş'ın Afşin ilçesinde dünyaya geldi.
05.02.1940 - Özay Gönlüm Denizli'de dünyaya geldi.
18.02.1940 - Tiyatro oyuncusu Necati Er Malatya'da dünyaya geldi.
22.05.1940 - Tiyatro ve film sanatçısı Ergün Uçucu dünyaya geldi.
17.01.1941 - Oyuncu, yönetmen, dramaturg ve senaryo yazarı Umur Bugay dünyaya geldi.
14.08.1941 - David Van Cortlandt Crosby dünyaya geldi.
19.09.1941 - Ellen Naomi Cohen (Cass Elliot) dünyaya geldi.
21.11.1941 - İdil Biret dünyaya geldi.
1942 - Belçikalı bağdar Antoine Gilis sonsuzluğa göç etti. (Fransız Antoine Gilis'in adaşı)
05.01.1942 - İtalyan piyanist Maurizio Pollini dünyaya geldi.
22.06.1942 - Fransız viyolonsel sanatçısı Alain Meunier Paris'te dünyaya geldi.
13.07.1942 - Roger McGuinn dünyaya geldi.
10.02.1943 - Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Atilla Pakdemir dünyaya geldi.
26.07.1943 - İngiliz rock ırlağanı ve ır bağdarı Mick Jagger dünyaya geldi.
07.09.1943 - Viyolonsel sanatçısı Rocco Filippini dünyaya geldi.
10.04.1944 - Oyun yazarı ve tiyatro sanatçısı Tuncer Cücenoğlu, Çorum'da dünyaya geldi.
09.05.1944 - İngiliz bağdar Ethel Mary Smyth sonsuzluğa göç etti.
27.12.1944 - ABD'li kadın bağdar Amy Marcy Beach sonsuzluğa göç etti.
1945 - Rus yönetmen Alexander Gutman dünyaya geldi.
1945 - ABD'li sinema oyuncusu Tom Selleck dünyaya geldi.
21.02.1945 - İngiliz klasik klarinet sanatçısı Antony Pay Londra'da dünyaya geldi.
25.08.1945 - Türk sinema ve tiyatro oyuncusu Bülent Osman Kayabaş Eskişehir'de dünyaya geldi.
30.11.1945 - Romanyalı piyanist Radu Lupu Romanya'nın Galati kentinde dünyaya geldi.
26.01.1946 - Türk Halk Musikisi sanatçısı Mehmet Erenler dünyaya geldi.
27.03.1946 - Dr. Ernst Praetorius sonsuzluğa göç etti.
25.05.1946 - Ahmed Adnan Saygun tarafından bağdanan "Yunus Emre Oratoryosu" ilk kez Ankara'da seslendirildi.
02.07.1946 - Timur Selçuk dünyaya geldi.
16.10.1946 - İngiliz bağdar Sir Granville Bantock sonsuzluğa göç etti.
1947 - "Müzik ve Resim Semineri" olarak İstanbul'da açılan okul, bir öğretim yılı sonunda kapatıldı.
10.02.1947 - Türk musıkisi bestekarı Muhlis Sabahattin Ezgi sonsuzluğa göç etti.
24.04.1947 - Mildan Niyazi Ayomak İstanbul'da sonsuzluğa göç etti.
21.12.1947 - Paco de Lucia (Francisco Sanchez Gomez) İspanya Algericas-Cadiz'de dünyaya geldi.
??.??.1948 - Tiyatro ve sinema sanatçısı Ayşegül Atik (Mürşide Ersoy) Ankara'da dünyaya geldi.
05.01.1948 - İzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın değerli üyesi trompet sanatçısı Gökmen Noyan dünyaya geldi.
10.02.1948 - Rus sinema yönetmeni Sergei Eisenstein sonsuzluğa göç etti.
13.08.1948 - Kathleen Battle dünyaya geldi.
1948 - 1945 yılında "Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi" dekanı Prof. Dr. Enver Ziya Karal'ın "Milli Eğitim Bakanlığı"na komünist oldukları gerekçesiyle 4 hoca için yazdığı raporla başlayan sürecin tasfiyelerle noktalanması ve doçent Behice Boran, doçent Pertev Naili Boratav ve doçent Niyazi Berkes'in üniversiteden uzaklaştırılmaları, Mediha Esenel (Berkes)'in istifası.
28.09.1948 - Levent Kırca dünyaya geldi.
1950 - Önce "İstanbul İlköğretmen Okulu", daha sonra da "Ankara İlköğretmen Okulu" bünyesinde "Müzik ve Resim Seminerleri" açıldı.
17.06.1951 - Nazım Hikmet, Refik Erduran'ın kullandığı küçük bir deniz motoru ile İstanbul'dan ayrıldı.
1952 - ABD'li soul tarzı küğ sanatçısı ve yapımcısı James Ingram dünyaya geldi.
13.06.1953 - Trombon sanatçısı, bağdar ve orkestra yönetkeni Atso Almila Helsinki'de dünyaya geldi.
17.07.1953 - Amerikalı oyuncu Maude Adams New York'a bağlı Tannersville'de sonsuzluğa göç etti.
1954 - ABD'li sunucu ve oyuncu Oprah Winfrey dünyaya geldi.
28.01.1954 - Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Ümit Yesin dünyaya geldi.
18.04.1954 - Giuseppe Verdi'nin "La Traviata" operasının Türkiye prömiyeri "Ankara Devlet Opera ve Balesi" tarafından Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün de yer aldığı bir davetli topluluğu huzurunda gerçekleştirildi.
27.08.1954 - Bas gitarcı İsmail Soyberk dünyaya geldi.
07.04.1956 - Halil Neşat Öztan sonsuzluğa göç etti.
14.08.1956 - Bertolt Brecht Berlin'de sonsuzluğa göç etti.
12.01.1956 - "Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı"nın başarılı müdürü Ahmet Hilmi Yücel Mardin'in Midyat ilçesinde dünyaya geldi.
1956/1964 - Wiener Staatsoper (Viyana Devlet Operası)'nda Karl Böhm'den sonra gelen Herbert von Karajan'ın dönemi.
10.02.1957 - Sinema oyuncusu Oya Aydoğan dünyaya geldi.
1958 - Yönetmen Mustafa Mayadağ İzmir'in Urla ilçesinde dünyaya geldi.
11.05.1957 - Nazım Hikmet'in "İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu?" isimli oyununun Valentin Pluchek rejisörlüğünde "Moskova Satir Tiyatrosu" tarafından ilk sahnelenişi.
1958 - Muhsin Ertuğrul'un yüreklendirmesi ve Prof. Dr. İrfan Şahinbaş'ın girişimleriyle "DTCF Tiyatro Bölümü"nün temelini oluşturan "Tiyatro Enstitüsü" kuruldu. Bu enstitü 1964 yılında "Tiyatro Kürsüsü" ve 1981'de "Tiyatro Bölümü" adını aldı.
28.02.1958 - Osman Zeki Üngör İstanbul'un Moda semtinde sonsuzluğa göç etti.
22.09.1958 - Andrea Bocelli, Toskana'nın küçük "La Sterza" köyünde dünyaya geldi.
15.01.1959 - Tiyatro oyuncusu Cengiz Baykal Batman'da dünyaya geldi.
05.02.1959 - Alman küğbilimci Curt Sachs New York'da sonsuzluğa göç etti.
02.10.1959 - Keman sanatçısı Géza de Kresz Toronto'da sonsuzluğa göç etti.
1960 - "Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası" yönetkenlerinden İhsan Künçer emekliye ayrıldı.
09.02.1960 - Macar bağdar Ernő Dohnanyi (Ernst von Dohnanyi) ABD'nin New York kentinde sonsuzluğa göç etti.
19.03.1960 - İstanbul Şehir Operası'nın ilk temsil verdiği gün.
24.04.1961 - Tiyatro ve sinema sanatçısı Mehmet Uslu dünyaya geldi.
29.01.1962 - Avusturyalı kemancı ve bağdar Fritz Kreisler New York'da sonsuzluğa göç etti.
05.02.1962 - Fransız bağdar Jacques Ibert Fransa'nın Paris kentinde sonsuzluğa göç etti.
10.02.1962 - Amerikalı küğcü ve "Metallica" grubunun bas gitarcısı Cliff Burton dünyaya geldi.
05.08.1962 - Marilyn Monroe sonsuzluğa göç etti.
16.01.1963 - Gilardo Gilardi Buenos Aires'te sonsuzluğa göç etti.
10.02.1963 - Pop şarkıcısı, yorumcu, söz yazarı, bağdar ve küğ öğretmeni Candan Erçetin dünyaya geldi.
03.06.1963 - Nazım Hikmet Ran sonsuzluğa göç etti.
21.10.1963 - "Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası" yönetkenlerinden İhsan Künçer sonsuzluğa göç etti.
22.10.1963 - İhsan Künçer toprağa verildi.
1964 - ABD'li oyuncu Alan Ladd sonsuzluğa göç etti.
30.01.1964 - Türk musikisi bestekarı Hayri Tuncel Düzce'de sonsuzluğa göç etti.
11.03.1964 - Edgar Manas İstanbul'da sonsuzluğa göç etti.
01.01.1965 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçısı Mevlüt Demiryay dünyaya geldi.
09.03.1965 - Tıp doktoru ve küğ sanatçısı, "Mayıs Müzik Topluluğu"nun üyesi Kıvanç Someren dünyaya geldi.
15.02.1965 - Nat King Cole sonsuzluğa göç etti.
1968 - Türk oyuncu Hakan Meriçliler dünyaya geldi.
1969 - Zeki Müren'in Aspendos'da verdiği dinleti sonrasında Antalya halkının O'na "sanatın paşası" diye hitap etmeye başlaması ve zamanla bu hitabın "Bodrum paşası"na dönüşmesi...
12.02.1969 - Vahi Öz sonsuzluğa göç etti.
08.10.1971 - John Lennon'ın pek tanınmış şarkısı "Imagine", İngiltere'de ilk kez yayınlandı.
1972 - Türk oyuncu Engin Günaydın dünyaya geldi.
10.02.1973 - Sinema yönetmeni Nevzat Pesen sonsuzluğa göç etti.
21.03.1973 - Aşık Veysel sonsuzluğa göç etti.
05.11.1973 - Dümbüllü İsmail Efendi sonsuzluğa göç etti.
1974 - 1950'lerden itibaren önce "İstanbul İlköğretmen Okulu", daha sonra da "Ankara İlköğretmen Okulu" bünyelerinde açılan "Müzik ve Resim Seminerleri" kapatıldı.
25.07.1974 - İsmet Küntay sonsuzluğa göç etti.
29.07.1974 - Ellen Naomi Cohen (Cass Elliot) sonsuzluğa göç etti.
19.02.1975 - İtalyan bağdar ve küğcü Luigi Dallapiccola İtalya'nın Floransa kentinde sonsuzluğa göç etti.
20.03.1976 - Chester Bennington ABD'nin Phoenix kentinde dünyaya geldi.
07.08.1977 - Değerli küğ insanı Veysel Arseven tatilde iken Alanya'da geçirdiği kalp krizi nedeniyle aramızdan ayrıldı.
06.04.1978 - Bağdar Nicolas Nabokov New York kentinde sonsuzluğa göç etti.
30.12.1979 - ABD'li bağdar, şarkı sözü ve oyun yazarı Richard Charles Rodgers New York kentinde sonsuzluğa göç etti.
12.09.1980- Hayati Asılyazıcı "İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği"nden uzaklaştırıldı.
08.12.1980 - "The Beatles" grubunun efsane ismi John Lennon, Mark David Chapman tarafından öldürüldü.
25.05.1982 - Azerbaycanlı tiyatro sanatçısı ve rejisörü İrade Güzelova Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de dünyaya geldi.
17.11.1982 - Estonyalı bağdar Eduard Tubin sonsuzluğa göç etti.
02.09.1983 - Sinema oyuncusu Feri Cansel sonsuzluğa göç etti.
20.09.1985 - Ruhi Su sonsuzluğa göç etti.
14.06.1986 - Alan Jay Lerner New York kentinde sonsuzluğa göç etti.
14.12.1987 - Arif Sağ "Türkiye Büyük Millet Meclisi"nin ilk küğcü milletvekili oldu.
12.06.1988 - Belçikalı bağdar Marcel Poot Brüksel'de sonsuzluğa göç etti.
25.08.1989 - Polonyalı bağdar Roman Palester sonsuzluğa göç etti.
16.10.1989 - "Güzel Sanatlar Lisesi"nin ilki, "Anadolu Lisesi" statüsünde "İstanbul Behçet Kemal Çağlar Lisesi" bünyesinde törenle öğretime başladı.
1989 - Münir Özkul kavuğunu Ferhan Şensoy'a devretti.
25.01.1990 - Amerikalı oyuncu Ava Lavinia Gardner sonsuzluğa göç etti.
06.01.1991 - Ahmed Adnan Saygun sonsuzluğa göç etti.
16.04.1991 - İngiliz yönetmen David Lean sonsuzluğa göç etti.
1992 - Me
rsin Devlet Opera ve Balesi kuruldu.
06.01.1993 - John Birks "Dizzy" Gillespie sonsuzluğa göç etti.
10.02.1993 - "Yorgun Savaşçı" filmi, "Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu"nda (TRT) yayına girdi. Film, devlet televizyonu tarafından çekilmiş, ancak siyasi ve askeri otorite tarafından imhasına karar verilmiş ve 1983 yılında yakılmıştı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, filmin yakılmaktan kurtulan tek nüshasını buldurttu ve yayına soktu.
02.07.1993 - Sivas'ta gerçekleşen gerici kalkışmada çok sayıda sanatçı "Madımak Oteli" yangınında katledildi.
1994 - Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı kuruldu.
16.04.1994 - "RTÜK" yasası 
(Radyo ve Televizyonların Kurul
uş ve Yayınları Hakkındaki Kanun) "Meclis"te kabul edildi.
30.10.1994 - Şair ve halkbilimci Oğuz Tansel sonsuzluğa göç etti.
10.12.1994 - Sadi Yaver Ataman sonsuzluğa göç etti.
31.01.1995 - Amerikalı tiyatro yapımcısı, yazarı, direktörü ve oyuncusu George Abbott sonsuzluğa göç etti.
12.06.1995 - İtalyan piyanist ve bağdar Arturo Benedetti Michelangeli sonsuzluğa göç etti.
14.06.1995 - "Le Corsaire Balesi" ilk kez "Ankara Devlet Opera ve Balesi" tarafından "Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali"nde sahneye konuldu.
1996 - Arif Sağ "Cumhurbaşkanlığı" tarafından kendisine verilen ödülü "Devletin sanatçısı olmaz" diyerek reddetti.
07.09.1996 - Tupac Amaru Shakur Las Vegas, Nevada'da 4 kez vuruldu.
13.09.1996 - Tupac Amaru Shakur vurulduktan 6 gün sonra solunum ve kalp yetmezliği tanısıyla öldü.
24.09.1996 - Zeki Müren vefat etti.
11.1996 - Ayhan Zeren emekli oldu.
08.03.1997 - Filistin kökenli bağdar ve yönetken Youssef Khasho Ürdün'ün Amman kentinde sonsuzluğa göç etti.
16.04.1997 - Fransız oyun yazarı, ressam, şair, yönetmen ve film yapımcısı Roland Topor sonsuzluğa göç etti.
03.09.1997 - Tiyatro sanatçısı Alev Sezer sonsuzluğa göç etti.
10.02.1998 - Fransa'da sinema dalında düzenlenen "Sadoul Ödülü"nü, yönetmenliğini Zeki Demirkubuz'un yaptığı "Masumiyet" adlı film kazandı.
12.12.1998 - Frank Sinatra sonsuzluğa göç etti.
03.09.1999 - İstanbul Radyosu'nun ilk spikerlerinden Tarık Gürcan İstanbul'da 71 yaşında sonsuzluğa göç etti.
10.09.1999 - Alfredo Kraus Trujillo sonsuzluğa göç etti.
11.02.2000 - Fransız film yönetmeni Roger Vadim (Roger Vladimir Plemiannikov) sonsuzluğa göç etti.
01.03.2000 - Özay Gönlüm akciğer kanseri nedeniyle Ankara'da sonsuzluğa göç etti.
30.07.2001 - Piyanist Irina Zaritskaya sonsuzluğa göç etti.
12.10.2001 - Hikmet Şimşek sonsuzluğa göç etti.
17.05.2002 - Aşık geleneğinin son temsilcilerinden Aşık Mahzuni Şerif 61 yaşında Almanya'nın Köln kentinde sonsuzluğa göç etti.
2003 - Rus balerin Natalia Dudinskaya sonsuzluğa göç etti.
19.01.2004 - Bedih Yoluk (Kazancı Bedih) Şanlıurfa'da evinde sobadan sızan gaz nedeniyle zehirlenerek sonsuzluğa göç etti.
15.08.2004 - Semiha Berksoy sonsuzluğa göç etti.
10.02.2005 - Amerikalı oyun yazarı Arthur Miller sonsuzluğa göç etti.
04.07.2007 - Barış Akarsu bir trafik kazası nedeniyle sonsuzluğa göç etti.
16.08.2007 - Maxwell Lemuel "Max" Roach sonsuzluğa göç etti
10.05.2008 - Türk opera sanatçısı Leyla Gencer Milano'daki evinde kalp ve solunum yetersizliği nedeniyle sonsuzluğa göç etti.
12.05.2008 - Leyla Gencer için "La Scala Operası"nda bir veda töreni düzenlendi. Vasiyeti gereği cenazesi krematoryumda yakıldı.
16.05.2008 - Leyla Gencer'in külleri vasiyeti gereği İstanbul Boğazı sularına döküldü.
27.09.2008 - Necdet Tokatlıoğlu İstanbul'da sonsuzluğa göç etti.
02.12.2008 - Odetta Holmes sonsuzluğa göç etti.
03.12.2008 - Serhan Şeşen sonsuzluğa göç etti.
10.02.2009 - Ses sanatçısı Hüdai Aksu sonsuzluğa göç etti.
01.06.2009 - Arp sanatçısı Ceren Necipoğlu'nun Rio de Janeiro'da verdiği dinletiden ülkemize dönerken uçağının Atlas Okyanusu'na düşmesi sonucu yaşamını yitirmesi.
30.09.2009 - Buenos Aires ve Montevideo kentlerinin talebi üzerine "Unesco"nun tangoyu "İnsanlığın Manevi Kültür Mürası" olarak kabul ettiği gün.
10.02.2010 - "Genelkurmay Sıkıyönetim Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığı", 5 sanatçıya "teslim ol" çağrısı yaptı. "Teslim ol" çağrısı yapılan sanatçılar Cem Karaca, Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Sema Poyraz ve Selda Bağcan'dı.
26.08.2010 - Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi'nin değerli keman öğretmeni Kemal Yıldırım sonsuzluğa göç etti.
20.04.2012 - Ayten Alpman sonsuzluğa göç etti.
25.09.2012 - Neşet Ertaş sonsuzluğa göç etti.
06.12.2012 - "Türk Sanat Müziği Günü" ilk kez kutlandı. Bu tarihten itibaren her yılın 6 Aralık günü "Türk Sanat Müziği Günü" olarak kutlanmaya devam etmektedir.
03.03.2013 - Müslüm Gürses 60 yaşındayken kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
30.12.2013 - Ayhan Sökmen sonsuzluğa göç etti.
2014 - Oyuncu ve kırıncı Ayşe Nana sonsuzluğa göç etti.
02.01.2014 - Ayhan Zeren 85 yaşında iken Ankara'da sonsuzluğa göç etti.
03.01.2014 - Ayhan Zeren düzenlenen sade bir törenin ardından "Ankara Cebeci Mezarlığı"nda toprağa verildi.
25.01.2014 - "Kanlı Nigar Müzikali"nin dünya prömiyeri İzmir'de yapıldı.
25.02.2014 - Paco de Lucia (Francisco Sanchez Gomez) Meksika'nın Cancun kentinde sonsuzluğa göç etti.
10.01.2015 - (Cumartesi) Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü Opera Şan Anasanat Dalı öğretim üyesi Prof. Rusko Vasilev Rusev sonsuzluğa göç etti.
12.01.2015 - (Pazartesi) Rusko Vasilev Rusev için Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı Binası'nda veda töreni düzenlendi.
20.09.2015 - Ölümünün 30. yıl dönümünde Ruhi Su için "Barış Dinletisi" verildi.
07.10.2015 - Tiyatro sanatçısı Argun Kınal sonsuzluğa göç etti.
12.10.2015 - Levent Kırca sonsuzluğa göç etti.
16.11.2015 - Komedyen Atilla Arcan İstanbul'da sonsuzluğa göç etti.
2016 - Fransız film yönetmeni Jacques Rivette sonsuzluğa göç etti.
2016 - Rus yönetmen Alexander Gutman sonsuzluğa göç etti.
30.03.2016 - Nadide Küntay sonsuzluğa göç etti.
02.04.2016 - Nadide Küntay için "Şişli Camii"nde öğle namazı kılındı ve daha sonra "Edirnekapı Aile Mezarlığı"nda toprağa verildi.
12.05.2016 - Tiyatrocu Hasan Efendi'nin kavuğunu Ferhan Şensoy Rasim Öztekin'e devretti.
02.01.2017 - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan "Bakanlar Kurulu"nca "Anayasa"nın 121. maddesi ile "2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanunu"nun 4. maddesine göre, alınan kararlar doğrultusunda "686 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname" oluşturuldu.
07.01.2017 - "686 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname", "Resmi Gazete"nin bu tarihteki sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi. Böylece "Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü" fiilen kapanma noktasına getirildi.
21.02.2017 - Polonya kökenli Amerikalı yönetken ve bağdar Stanislaw Pawel Stefan Jan Sebastian Skrowaczewski sonsuzluğa göç etti.
22.03.2017 - Sinema oyuncusu ve dansöz Nimet Alp sonsuzluğa göç etti.
09.04.2017 - İzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın değerli trompet sanatçısı Gökmen Noyan sonsuzluğa göç etti.
19.04.2017 - Türk sinema ve tiyatro oyuncusu Bülent Osman Kayabaş İstanbul'da sonsuzluğa göç etti.
11.07.2017 - Sinema ve tiyatro oyuncusu Fikret Hakan sonsuzluğa göç etti.
20.07.2017 - Chester Bennington Kaliforniya'nın Palos Verdes Estates kentinde henüz 41 yaşında iken intihar ederek yaşama veda etti.
08.08.2017 - Broadway sanatçısı Barbara Cook 89 yaşında New York Manhattan'da sonsuzluğa göç etti.
10.08.2017 - Yeşilçam'ın emektar oyuncularından Seyfettin Karadayı sonsuzluğa göç etti.
11.09.2017 - "Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü" Başkanı piyano sanatçısı Seher Tanrıyar sonsuzluğa göç etti.
15.10.2017 - Değerli küğ eğitimcisi Erdoğan Okyay 84 yaşında iken sonsuzluğa göç etti.
16.10.2017 - Erdoğan Okyay son yolculuğuna uğurlandı.
26.10.2017 - Direngen küğ savaşçısı Ermukan Saydam sonsuzluğa göç etti.
19.12.2017 - Muş'ta ilk kez bir müzikal (Kanlı Nigar) sahnelendi.
29.12.2017 - Yönetmen Mustafa Mayadağ saat 09.30'da sonsuzluğa göç etti.
05.01.2018 - Tiyatro sanatçısı Münir Özkul sonsuzluğa göç etti.
30.07.2018 - Türk Halk Küğü sanatçısı ve bağlama ustası Yücel Yurdan sonsuzluğa göç etti.
29.09.2018 - Tiyatro ve sinema sanatçısı Mehmet Uslu sonsuzluğa göç etti.
20.10.2018 - Müzik Eğitimcileri Derneği aldığı kararla 1 Kasım gününü "Müzik Öğretmenliği Günü" olarak kabul etti.
20.11.2018 - Tiyatro oyuncusu Cengiz Baykal sonsuzluğa göç etti.
20.11.2018 - Söz yazarı, bağdar ve Türk musıkisi sanatçısı Zeki Özpınar (Zekeriya Tülek) sonsuzluğa göç etti.
2019 - ABD'li soul tarzı küğ sanatçısı ve yapımcısı James Ingram sonsuzluğa göç etti.
26.01.2019 - Film küğleri bağdarı, piyanist ve orkestra yönetkeni Michel Legrande Fransa'nın Neuilly-sur-Seine bölgesinde bulunan Paris Amerikan Hastahanesinde sonsuzluğa göç etti.
21.02.2019 - Tiyatro oyuncusu Necati Er sonsuzluğa göç etti.
23.02.2019 - "Yunus Emre Oratoryosu"nun bale uyarlamasının "Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası"nda dünyada ilk sahnelenmesi gerçekleştirildi.
26.05.2019 - Sinema ve tiyatro oyuncusu Eşref Kolçak sonsuzluğa göç etti.
18.07.2019 - Oyun yazarı ve tiyatro sanatçısı Tuncer Cücenoğlu sonsuzluğa göç etti.
06.08.2019 - Oyuncu, yönetmen, dramaturg ve senaryo yazarı Umur Bugay sonsuzluğa göç etti.
15.10.2019 - 1. Uluslararası Aphrodisias Festivali'nin başlama günü.
15.11.2019 - 2. Siirt Uluslararası Kısa Film Festivali sona erdi.
17.11.2019 - Tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter sonsuzluğa göç etti.
30.01.2020 - Tıp doktoru ve küğ sanatçısı, "Mayıs Müzik Topluluğu"nun üyesi Kıvanç Someren bir trafik kazası sonucu yaşama veda etti.
25.04.2020 - 
"Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı"nın başarılı müdürü Ahmet Hilmi Yücel Adana'da sonsuzluğa göç etti.
27.04.2020 - 
"Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı"nın başarılı müdürü Ahmet Hilmi Yücel toprağa verildi.
12.03.2021 - "İstiklal Marşi"mızın "Büyük Millet Meclisi" tarafından kabul edilmesinin 100. Yılı.
09.06.2020 - Tiyatro ve sinema sanatçısı Ayşegül Atik (Mürşide Ersoy) Muğla'da sonsuzluğa göç etti.
13.08.2020 - Sinema ve tiyatro oyuncusu Meral Niron sonsuzluğa göç etti.
18.09.2020 - "The Emotions" grubu üyesi Pamela Hutchinson 61 yaşında sonsuzluğa göç etti.
06.11.2020 - Timur Selçuk sonsuzluğa göç etti.
23.11.2020 - İzmir Devlet Konservatuvarı'nın değerli öğretmeni Önder Kütahyalı sonsuzluğa göç etti.
28.11.2020 - "
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Başkemancısı" ve keman öğretmeni Oktay Dalaysel sonsuzluğa göç etti.
13.01.2021 - Bas gitarcı İsmail Soyberk sonsuzluğa göç etti.

\ Tarman, Süleyman:

1967 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Küğ eğitimine 1985 yılında “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”nde başladı. Mezun olduktan sonra üç yıl çeşitli ilkokul, ortaokul ve liselerde küğ öğretmenliği yaptı. 1993-2005 yılları arasında “Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”nde gitar, bilgisayar ve orkestra dersleri öğretmenliği yaptı ve idarecilik görevinde bulundu. Bu görevlerinin yanı sıra 1993-2002 yılları arasında “GÜGEF Müzik Bölümü”nde gitar öğretmenliğine devam etti. 1996 yılında “Gazi Üniversitesi”nde “Müzik Eğitimi” anabilim dalında birinci yüksek lisansını, 1999 yılında “Hacettepe Üniversitesi”nde “Eğitim Programları ve Öğretim” anabilim dalında ikinci yüksek lisansını ve ardından da 2002 yılında yine “Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı”nda doktora eğitimini tamamlayarak 2005 yılında “Güzel Sanatlar Küğ Alanı”nda “doçent”, 2011 yılında da profesör ünvanlarını aldı. Başta orkestra olmak üzere, koro ve gitar için çeşitli eserler yazdı ve çokseslendirdi. Eserlerinin bir kısmı “TRT Çoksesli Çocuk Korosu” tarafından, bir kısmı da yurt içi ve dışındaki çeşitli dinletilerde ve yarışmalarda yerli ve yabancı küğ topluluklarınca seslendirildi, CD’lerde yer aldı. 2004 yılında internette “Müzik Eğitimcileri Sitesi”ni (www.muzikegitimcileri.net) kurdu. 2006’da ise kitaplarını yayınlayacak yayıncı bulmadığı için “Müzik Eğitimi Yayınları”nı kurdu. “Öğrenci küğ Toplulukları”nın eğitimine ilişkin incelemeler ve araştırmalar yapmak üzere Avrupa, Amerika, Orta Asya, Ortadoğu ve Uzakdoğu’nun önemli kentlerinde bulundu. Hazırlayıp yönettiği öğrenci topluluklarıyla ve yalkın/yalkıcı olarak yurt içinde ve dışında çok sayıda dinletiler verdi, katıldığı uluslararası festivallerde ve yarışmalarda ülkemizi temsil etti, ödüller aldı. Sanatsal çalışmalarının yanı sıra bilimsel çalışmalarını da aralıksız sürdürdü. Çeşitli makaleler yazdı, bildiriler sundu ve “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri”nin küğ alan derslerine ait öğretim programlarının hazırlanmasında etkin biçimde görev aldı. “TRT”nin 1998, 2002, 2004 yıllarında düzenlediği “Popüler Çocuk Şarkıları” ve “Kültür Bakanlığı”nın 2001 ve 2002 yıllarında düzenlediği “Çocuk ve Gençlik Şarkıları” yarışmalarında çeşitli ödüller aldı. Nisan 2010 tarihinde “New York - Universal Sacred Music Society” tarafından düzenlenen “2010 Bağdama Yarışmasında” “Dua” (Pray for Peace) adlı eseriyle 260 bağdarı geride bırakarak ödüle layık görüldü ve eseri Türkçe olarak New York’da seslendirildi. 2012 yılında misafir öğretim üyesi ünvanı ile 2 ay süreyle “New York Üniversitesi”nde (NYU) dersler verdi. Temmuz 2013’de Macaristan’ın Szolnok şehrinde yapılan “Eurokinderchor - Avrupa Çocuk Korosu” dinletilerinde, bağdamış olduğu “Karadeniz Türküsü” isimli eser, yabancı çocuk koroları tarafından Türkçe olarak başarıyla seslendirildi. 2016 yılında Macaristan’da yapılan “11. Uluslararası Cantemus Koro Festivali”nde jüri üyesi olarak görev aldı. Şubat 2005 - Eylül 2014 tarihleri arasında 9 yıl süreyle “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı” ve “Samsun Devlet Konservatuvarı” müdürlüğü yapan Süleyman Tarman halen “Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü” Başkanı ve “Müzik Eğitimi Anabilim Dalı” öğretim üyesidir. Kitapları: 1999 - Gençlik Orkestraları İçin Dağarcık (7 Kitap), 2000 - Klasik ve Pop Gitar Metodu, 2002 - Gençlik Ork. için Dağarcık “Türk Bestecilerinden Eserler” T.C.Kültür Bakanlığı Yay. (6 Kitap), 2004 - Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi, Lise II ve Lise III Orkestra Ders Kitapları, MEB Yayını (6 Kitap), 2006 - Müzik Eğitiminin Temelleri, 2006 - Yeni Nesil Çocuk Şarkıları, 2011 - Doğumunun 130. Yılında Atatürk ve Müzik, 2014 - Eşlik CD’li Nasrettin Hoca Şarkıları, 2015 - Piyano için Diziler, Kadanslar ve Arpejler, 2018 - Klasik Gitar için Popüler Dağarcık-II (Kitap içinde bölümler-5 Eser), 2018 - Hayvanlar Alemi Eşlikli Çocuk Şarkıları.

Tastiera:

(İt.) Elçin, tuşe, klavye. İng.: Keyboard, fingerboard, clavier. Herhangi bir çalgıda parmakların kullanıldığı alan. Parmaklarla çalınan bölge. Elin üzerinde gezinerek değişik sesler çıkardığı çalgı kesiti. Müzikal klavye. Küğsel elçin. Tuş dizisi, belli bir sıra ile dizilmiş tuş takımı. Bkz. Strumento, Strumento a tastiera.

Tasto:

Tuş. Elçin. Yaylı çalgılarda parmakların basılarak kullanıldığı ve genellikle abanozdan yapılan kesit. Bkz. Sul Tasto, Tasto Solo. Tastiera.

Tasto Solo:

Bir "continuo" partında yalnızca belirtilen notanın (bas sesinin) yürütüleceğini gösteren işaret.

\ Taş, Sevgi:

Eskişehir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Eskişehir’de tamamladı. 1996 yılında “Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”nden mezun oldu. Aynı yıl “Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Keman Sanat Dalı”na kabul edildi. 2004 yılında “Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı”nda yüksek lisansa başladı. 2007 yılında aynı enstitünün “Müzik Öğretmenliği Doktora Programı”na kabul edildi ve 2011 yılında bu programdan mezun oldu. 2005 yılında “Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü”nde okutman olarak göreve başladı. 2006 yılından bu yana “Müzik Bölüm Başkan Yardımcısı” görevini sürdürmektedir. 2011 yılında “Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı Başkanlığı” görevine atanmıştır. Çalgı, remieleme, temel küğ kuramları derslerini yürütmektedir. Küğ eğitimi alanında bilimsel toplantılarda dinletileri, hakemli dergilerde makaleleri yayımlanmıştır. Ulusal ve uluslararası keman, oda küğü ve orkestra dinletilerinde yer almıştır.

\ Tatlıyay, Haydar:

1890 yılında doğan Türk musikisi bağdarı ve kemani Haydar Tatlıyay 1963 yılında ölmüştür. Sanatçı ilk keman çalışmalarını annesi ile yapmıştır. Daha sonra Hacı Tetik ile bu çalışmaları sürdürmüş ve Dramalı Hasan ile Mısır’a gitmiştir. Mesut Cemil Tel’in övgülerini derlemiş olan kemani Haydar Tatlıyay usta bir Türk musikisi yorumcusu ve iyi bir keman icracısı olarak tanınmıştır. Bkz. Hacı Tetik, Dramalı Hasan.

Tavır:

(Ar.) Çalma ya da söyleme biçimi. Küğ gerçeklenirken ortaya konulan stil. Halk küğünde herhangi bir yöreye has olan söyleme ve çalma şekli.

Tavşanca:

Eski bir Türk kırını. Klasıl Türk rakslarından birisidir. Özel kıyafetler giyilerek oynanır(dı).

\ Taylan, Atilla:

1944 yılında Adana’da doğdu. 1961 yılında “Adana Erkek Lisesi”ni bitirdi. 1970 yılında “İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji-Jeofizik Bölümü”nü ve 1979 yılında “Jeoloji Mühendisliği Bölümü”nü bitirdi. 1970-1971 yıllarında “Maden Tetkik Arama Enstitüsü”nde jeolog olarak çalıştı. 1971-1972 yıllarında Adana’da Ziyapaşa Bulvarı’nda Mahmut Akan’ın villasında “Chicago Fun Club”ı kurarak küğ etkinlikleri gerçekleştirdi. Bu etkinlikler “BBC”nin ilgisini çekti ve iki muhabir göndererek Atilla Taylan ile söyleşi yaptılar. Taylan “İncirlik Amerikan Hava Üssü Komutanlığı” vasıtasıyla “Chicago Topluluğu”ndan övgü ve teşekkür aldı. “Chicago Fun Club” zamanın Türk pop ve rock sanatçılarının yanı sıra çok yönlü bir sanatçı olan Özdemir Erdoğan’ın da ilgisini çekti ve onur konuğu olarak Adana’ya geldi. Taylan 1972-1977 yılları arasında müteahhitlik ve mühendislik hizmetleri yürüttü ve 1977 yılının sonunda “Devlet Su İşleri Adana Bölge Müdürlüğü”nde çalışmaya başladı ve başmühendis olarak 1996 yılında emekli oldu. Taylan küğ ile ilkokulda dinleyici olarak tanıştı. Taylan’a göre iyi bir dinleyici olmak iyi bir küğcü olmak kadar zordur. Taylan 1992 yılında Emin Güven Yaşlıçam ile tanıştı ve kendisini “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası”nın içinde buldu. Aynı yıl “Çukurova Filarmoni Derneği”ni kurdular. Taylan bu derneğin genel sekreteri olarak 1997 yılına kadar Adana kentinin sanat ve kültür kalkınmasına hizmet verdi. Bu orkestranın bir salona kavuşması için verilen zorlu mücadelelerin başında yer aldı. Orkestra için salon yerini alıp ihalesi yapılmış ve inşaatına başlanılmış iken bazı nedenlerden ötürü “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası”ndan ayrılmasından sonra inşaat bıraktığı gibi kaldı. Taylan’ın “Çukurova Filarmoni Derneği”nde çalıştığı yıllarda çeşitli resitaller düzenlendi, sinfoni orkestraları ile rock gruplarının ortaklaşa yaptıkları “sinfonik rock” modasına uyarak “Grup Paralel” ile Yaşlıçam’ın yönetkenliğinde başarılı dinletiler düzenlediler. Bu dönemde Belediye Başkanı olan Selahattin Çolak’ın önderliğinde “Al Bano & Romina Power” ikilisine ve oniki kişilik grubuna Adana’da dinleti verdirttiler. “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası” yönetimi “Filarmoni Derneği” ile anlaşmazlığa düştükten sonra para kaynağı bulabilmek için Atilla Taylan ve arkadaşları “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Koruma ve Yaşatma Derneği”ni kurdular. 1996–1998 yılları arasında bu derneğin genel sekreteri olan Bülent Büyükiz ile “British Council”in büyük katkıları ile İngiliz ve Türk grup ve orkestraları ile onbeşin üzerinde dinleti gerçekleştirdiler. 1998 yılında “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası” yönetiminin isteği üzerine “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Koruma ve Yaşatma Derneği”nin faaliyetlerine son verdiler. Taylan’ın son zamanlarda küğ yaşantısı bazı etkinliklere grup monte etmek, özel mekanlarda küğ konulu sohbetler ve toplantılar düzenlemek, küğ arşivlerine ve zor bulunan CD ve DVD’lere erişmek için çaba harcamak ve bolca küğ dinlemekle sınırlı bulunmaktadır.

Tedesca:

Alman üslubunda.

Tefekkür:

Düşünmek. Derin düşünce. Kulun bilmediği ya da akıl yoluyla kavrayamadığı sırlar ve hikmetler karşısında şaşırıp kalması. Dinsel bağlamda Allah'ın amacını çözmeye kalkmak ya da yaratıcıyı kavramaya çabalamak. "Neden?" sorusunun karşılığını bulmaya kalkışmak.

Tefekkür etmek:

Kişinin günahlarını, kainatı, varlıkları, doğayı, yaradılmışları, kendini ve yaradanı düşünmesi. Bunun sonucu olarak eşsiz mükemmellikteki düzenden dersler çıkarması. Herhangi bir sorun hakkında düşünmek, zihni yoracak denli derin düşünmek. Salt insana özgü bir özelliktir, bu sayede insan denilen varlık diğer canlılardan ayrılır. İnsanın diğer tüm yaradılmışlardan daha üstün olmasının nedeni de budur. Akıl erdiren, düşünen ve bilen insanlar tefekkür ederler. İki tür tefekkür bulunmaktadır: olumlu ve olumsuz. Doğru olmayan tefekkürün neticesi de doğru olmaz. O halde temiz bir kalbe ve zihne sahip olan insanlar salim bir şekilde tefekkür edebilirler.

Teganni:

(Ar.) Şarkı söyleme, ırlama. Sesin hançerede biçim alarak dışarı çıkarılması, işittirilmesi. Musikide perdelerle okumak, harfleri uzatarak ses çıkarmak, harf ekleme veya çıkarma yolu ile söyleme. Sesin güzelleştirilerek okunması. Musiki perdelerine uyarak şarkı söyleme. Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandırarak ırlama.

Teganni etmek:

(Ar.) Şarkı söylemek, ırlamak. (Bkz.) Teganni.

\ Tek, Ayşe (Nur Ayşe Tek Yenal)::

5 Temmuz 1955’te İstanbul’da doğdu. “Kandilli”, “Çamlıca” ve “İzmir Kız Liseleri”nde sürdürdüğü orta öğrenimi boyunca, tiyatro sanatçısı olan babası Ertuğrul Sadi Tek ile sahne çalışmaları yaptı. Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere Türkiye çapında yapılan dolaşılarda çeşitli yaratılarda rol aldı. 1976 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı”nın “Opera Bölümü”ne girerek Cemil Sökmen’in öğrencisi oldu. Opera dalındaki sahne çalışmalarını Necdet Aydın ve Serap Sezer ile, tiyatro dalındaki sahne çalışmalarını Işık Yenersu, Nurşen Girginkoç, Mahir Canova, Cüneyt Gökçer, Cihan Ünal ve Semih Sergen ile sürdürdü. 1983 yılında “Opera Yüksek Bölümü”nü pekiyi derece ile bitirdikten sonra “Viyana Müzik Yüksek Okulu” pedagoglarından Margaretha Sparber’in “Şan ve Nefes Tekniği” kurslarına katıldı; aynı yıl “İzmir Devlet Opera ve Balesi”ne yalkıcı (solist) sanatçı olarak atandı. 1991 yılında uzmanlık çalışmaları yapmak üzere “Frankfurt Operası”nın davetlisi olarak Almanya’ya gitti, ayrıca Avusturya, İtalya ve Belçika’nın önemli opera merkezlerindeki sanat çalışmalarını izledi, çeşitli etkinliklere katıldı ve “Berlin Müzik Yüksek Okulu” pedagoglarından Jarmila Kratzer-Rudolfowa ile şan çalışmaları yaptı. Opera yalkıcılığının (solistliğinin) yanı sıra “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda öğretim görevlisi olarak çalışan sanatçı, Türkan Kahramankaptan adına, 2006 yılında Türkiye genelinde opera dalında ilk kez verilen “en başarılı soprano” özel ödülüne, 2017 yılında da “Semiha Berksoy Opera Vakfı”nın verdiği “Leyla Demiriş Özel Ödülü”ne layık görülmüştür. Çeşitli resitaller ve orkestra eşliğinde dinletiler veren, altı kez “Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali”nde, üç kez “Uluslararası İzmir Opera Festivali”nde sahneye çıkmış olan Ayşe Tek’in, başta “İzmir Devlet Opera ve Balesi” olmak üzere “Ankara”, “İstanbul”, “Mersin Operaları”nda başrollerini oynadığı eserler sırasıyla şunlardır: Konsolos (Sekreter), Şen Dul (Hanna Glawari ve Valencienne), Cavalleria Rusticana (Santuzza), La Boheme (Mimi ve Musetta), Çingene Baron (Czipra), Satılmış Nişanlı (Marjenka), Tosca (Tosca), Palyaçolar (Nedda), Il Trovatore (Leonora), La Traviata (Violetta), Maskeli Balo (Amelia), Figaro’nun Düğünü (Kontes), Werther (Charlotte), Macbeth (Lady Macbeth), Don Giovanni (Donna Anna), Fidelio (Leonore) [özgün dilinde ve formunda -Almanca diyaloglar ile Türkiye Prömiyeri, 1999], Turandot (Turandot), Venedik’te Bir Gece (Annina), Don Carlo (Eboli), Norma (Adalgisa), Nabucco (Abigaille), Madama Butterfly (Cio-Cio-San), Falstaff (Alice) [Türkiye Prömiyeri, 2004], Uçan Hollandalı (Senta), Manon Lescaut (Manon), Yusuf ile Züleyha (Züleyha), Simon Boccanegra (Amelia) [Türkiye Prömiyeri, 2009], Ariadne auf Naxos (Ariadne) [Türkiye Prömiyeri, 2010], Otello (Desdemona), Muhteşem Süleyman (Hürrem), Aida (Aida), Yarasa (Rosalinde). Halen “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nde yalkın (solist) sanatçı olan Ayşe Tek, orkestra yönetkeni (şefi) Ercan Yenal’ın eşi ve koro sanatçısı Melisa Yenal’ın annesidir.

\ Tekerek, Nurhan:

Prof. Dr. Nurhan Tekerek Adana doğumludur. “Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü”nden 1981 yılında  mezun olmuş ve mezuniyet sonrası Adana’ya dönen ilk okullu tiyatrocu olarak Adana’nın tiyatro yaşamına yaklaşık 20 yıl katkıda bulunmuştur. Eğitimi süresince “Ankara Deneme Sahnesi”nde çalışmış ve tiyatroda amatörlüğün-gönüllülüğün ne olduğunu orada öğrenmiştir. Adana’ya dönünce bir sezon “Adana Belediyesi Şehir Tiyatrosu”nda eğitmenlik-dramaturgluk-oyunculuk-yönetmen yardımcılığı yapmıştır. Bir sezon gibi kısa bir süre çalıştıktan sonra gerek “Belediye”den kaynaklanan, gerek tiyatroda yaşanan sorunlardan ötürü “Şehir Tiyatrosu”nu bırakmak durumunda kalmış, 1983-1987 yılları arasında Adana’nın ilk özel tiyatrosu olan “Adana Çağdaş Sanat Merkezi”nin kuruluşuna katkıda bulunmuş, aynı tiyatroda sanat yönetmenliği, dramaturg, oyuncu, yönetmen yardımcısı, yönetmen, dekor-kostüm tasarımcılığı ve realizasyonu, afiş tasarımı-realizasyonu, efekt tasarımı ve efektörlük, seyirci anketi hazırlama, anket sorumluluğu ve basın ve halkla ilişkiler sorumluluğu gibi görevler yapmıştır. Tiyatronun ekonomik nedenlerle kapanmasından sonra “Çukurova Üniversitesi”ne geçmiş ve 1985-1995 yılları arasında bir yandan “Tiyatroya Giriş” ve “Uygulamalı Tiyatro” adı altında seçmeli dersler verirken, bir yandan da aynı derslerin öğrencileriyle uygulamalar yapmıştır. Bu arada pek çok şenlik, festival ve tiyatro günlerine yönettiği oyunlarla ve “Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Tiyatro Topluluğu” adıyla katılmış ve “Çukurova Üniversitesi” adının teatral alanda ülke çapında duyulmasına katkıda bulunmuştur. Bu arada “Çukurova Üniversitesi Tiyatro Kulübü” (ÇÜTİK)’in oluşumuna yardımcı olmuştur. 1995-96 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na bağlı bir “Oyunculuk Ana Sanat Dalı”nın kuruluşuna öncülük yapmış, yaklaşık 2 yıl “Ana Sanat Dalı Başkanlığı”nı yürütmüştür. 2002 yılında “Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Ana Sanat Dalı”na kendi isteğiyle gelmiş ve orada 3.5 yıl görev yapmıştır. 29 Ağustos 2005 tarihinde  üniversiteye bağlı bir tiyatro bölümünün oluşumuna katkıda bulunmak üzere “Uludağ Üniversitesi”nde Doç. Dr. olarak göreve başlamıştır. 2007-2008 eğitim-öğretim yılında “Oyunculuk ve Dramatik Yazarlık Ansanat Dalları”ndan oluşan “Sahne Sanatları Bölümü”nü Mudanya’da açılan “Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi”ne bağlı olarak kurmuştur. O yıldan bugüne “Bölüm Başkanlığı”nı sürdürmektedir. 1995 yılında mezun olduğu “Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü”nde yüksek lisansını yapan Nurhan Tekerek 2000 yılında yine aynı okulda doktorasını tamamlamış, 2003 yılında doçent olmuştur. Akademik yaşamı boyunca verdiği dersler şunlardır: Tiyatroya Giriş, Uygulamalı Tiyatro, Sahne Uygulaması, Türk Tiyatrosu, Rol, Ses ve Konuşma, Tiyatro Tarihi ve Kuramları, Oyun İncelemesi, Uygulamalı Dramaturgi, Sahne, Konuşma Sanatı Tekniği, Tiyatro-Canlandırma ve Yaratıcı Drama, Role Hazırlık, Köy Tiyatrosu Geleneğimiz, Kent Tiyatrosu Geleneğimiz, Tiyatro-Devlet İlişkisi, Tiyatro İşletmeciliği, Eğitimde Drama ve Oyun, Mitler ve Masallar. Oynadığı ve yönettiği oyunlardan bazıları şunlardır: Kurban, Keloğlan, Gerçek Kavga, Belgelerle Kurtuluş Savaşı, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Kozalar, Hastane mi Kestane mi, Ana Hanım Kız Hanım, Sekiz Kadın, İkili Oyun, Derya Gülü, Ayının Fendi Avcıyı Yendi, Bir Elin Nesi Var, Kral Gitti Oyun Bitti, Demet ile Memet, Gozort, Beş Kısa Oyun, Ölüm-Doğum-Düğün, Düğün Ya da Davul, Yeşil Gece, İki Kişilik Hırgür, Muhbir, Kadın Olmak, Kutu Kutu, Vatandaş Oyunu, Biçareler, Kahramanlar ve Metaforlar-Yazgıya Bozgu, Dikkat Çökme Tehlikesi. Kısa Oyunlar: Kulaktan Kulağa, Kanlı Nigar, Tavtatikütüpati, Ölüler Konuşmak İsterler, Hayat Ağacı, Buzlar Çözülmeden, Zilli Şıh, Önder, Özgürlüğün Bedeli. Kendi oluşturduğu: Öyleyse Haydi Tiyatroya, Kadın Olmak, Sevda Meselesi, Dört Mevsim Yaşam gibi sahnelediği kolaj çalışmaları da vardır. Mezun olduğu yıl olan 1981 yılından bu yana kuramsal çalışmalarını da sürdüren Nurhan Tekerek’in yayımlanmış pek çok eleştiri-inceleme-araştırma yazıları da vardır. Doğduğu-büyüdüğü yer olan ve gönül koyduğu Çukurova’nın tarihsel, kültürel, ekonomik ve teatral yapısıyla da özel olarak ilgilenen Nurhan Tekerek’in bu alanda da pek çok yazısı yayımlanmış ve yayımlanmaktadır. Ayrıca “Cumhuriyet Dönemi’nde Adana’da Batı Tarzı Tiyatro Yaşamı, 1923-1990” ve gelenekselden çağdaşa uzanan çizgide Türk Tiyatrosu’nu incelediği “Popüler Halk Tiyatrosu Geleneğimizden Çağdaş Oyunlarımıza Yansımalar” adlı eserleri Kültür Bakanlığımızca 1997 ve 2001 yıllarında yayımlanmıştır. Arnold Wesker’den Fatma Pınarbaşı’yla birlikte çevirdiği “Boylam” ve “İnkar” adlı oyunlarından oluşan Wesker’in iki oyunu “Toplu Oyunları I” adıyla “Mitos Boyut Yayınları”nca 2004’de yayımlanmıştır. “İletişim Yayınları”nca 2006’da yayımlanmış “Adana’ya Kar Yağmış” adlı kitaba da, “Seyhan Saz’dan Cafe Barlara Adana’nın Eğlence Dünyası” adlı makalesiyle katkıda bulunmuştur. “Köy Tiyatrosu Geleneği”mizi köy seyirlik oyunları, törenler ve çağdaş yansımaları bağlamında inceleyen “Köy Seyirlik Oyunları” yine “Mitos Boyut Yayınları”nca 2008’de yayımlanmıştır. Marie Louise Ficher’in “Gundula” adlı çocuk romanından oyunlaştırdığı “Devlet Tiyatrosu Repertuvarı”na alınmış “İlkcan’a Yeni Kardeş-Cancanlar” (Bursa 2007)  ve “Hayat Ağacı” adlı çocuk oyunları da vardır. 2006 yılından bu yana Haşmet Zeybek’in yazdığı “Zilli Şıh” adlı meddah gösterisini farklı mekanlarda kadın meddah olarak sürdürmektedir. ITO (Uluslararası Ezilenlerin Tiyatrosu Organizasyonu),  ASSITEJ (Uluslar arası Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Birliği), ADS (Ankara Deneme Sahnesi), OYÇED (Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği) üyesi ve Bursa temsilcisidir. Son basılı eseri “Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları No: 1” adıyla üniversite matbaasında basılan “Geçmişten Geleceğe Oyundan Seyirciye” adlı kitabıdır. 1988 ve 89 yıllarında “Denizli Tiyatro Festivali”nde “Sahneye Koyma Özendirme Ödülü”, 1995’de “Yeni Adana-Altın Koza Eki”yle “Adana Gazeteciler Cemiyeti’nce Özel Ödül”, 2012 yılında “6. Uluslararası Ankara Ethos Tiyatro Festivali Komitesi” tarafından “Akademik Hizmet Ödülü”ne layık görülmüştür. “Uludağ Üniversitesi”nde de “Zilli Şıh”la “Yılın Sanat Performansı Ödülü”nü, 2014’de “İstanbul Flaş Haber”den “Onur Ödülü” almıştır.

Tekrar İşareti:

Bkz.: Döneç. Bu işareti görünce geri dönülür ve bir kez daha çalınır ya da söylenir. İng.: Repeat sign.

Tekrar İşareti

Tekst:

Bkz. Text.

Tema:

(İt.) Tema. Ana konu, asıl ezgi. Küğ fikri, küğsel fikir, küğsel yaratıyı oluşturan yapı taşları içerisinde en önemli ezgi. Esas ezgi, ana konu, tema. Bağda içinde ele alınıp işlenerek geliştirilen asıl motif, cümle, dönem ya da söylem.

Temparatur:

Bkz. Tempérament.

Tempérament (Alm.):

Org ve piyanoya özgü küğsel alıştırmalar açısından aralıkların doğal akordajının ihmal edilemez ve kaçınılamaz ayrılığı... Natürel, yani tabii (doğal) akordajda güçlü beşlinin (dominant quinte) tel uzunluğu tonik (eksen) telinin uzunluğunun üçte ikisine (2/3'üne) eşittir. Güçlü sekizlinin (dominant oktavı) tel uzunluğu da tonik (eksen) telinin yarısı kadardır. Onikinci güçlü beşlisi (do-sol-re-la-mi-si-fadiyez-dodiyez-soldiyez-rediyez-ladiyez-midiyez-sidiyez=do) ise yedinci güçlü sekizlisini verecektir. Bach döneminde genel olarak eşit olmayan bir "temperaman" kullanılırdı. İlk sekiz beşli 2/3 oranına göre akord edilir ve geriye kalanlar 11. güçlü beşlisi ve 7. güçlü sekizlisine taksim edilirdi. Böylece bazı sesler çok temiz, diğerleri yanlış olur ve bu yanlış sesler ise lüzumsuz addedilirdi. Onbeşinci yüzyılda İspanyol Bartolomeo Ramis 1482 yılında yazdığı "De Musica Tractatus" isimli eserinde eşit tampereleri 2/3 oranı yakınına getirerek 12. güçlü beşlisi ve 7. sekizli arasındaki farkın giderilmesini önerdi. Bu önerinin uygulanmasıyla da bahis konusu fark bertaraf edilmiş olundu. Bach eşit temperaturun sanatsal olanaklarını "Clavecin bien Tempéré"sinde göstermiştir.

Tempéré:

Bkz. Tempérament.

Tempestoso:

(İt.) Fırtınalı, fırtına gibi gürültülü. Sert. Köpüren, köpüklü, köpürücü. (Örnek: Ludwig van Beethoven'in "Pastoral Sinfoni"si).

Tempo:

(İt.) Zaman, tempo, hız derecesi, bir parçanın hızı. Onsekizinci yüzyılda birim olarak saniyede bir vuruş, yani dakikada altmış vuruş alınmaktaydı ki bu da yaklaşık olarak "Andante" teriminin kapsam alanına girer. Adagio, vivace veya presto gibi terimler ondokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan ekstremler idi. Metronomun icadı tüm tempoları tayin etmeye yaradı. Aşağıda yavaştan hızlıya doğru toplu olarak bazı tempoları bulacaksınız. Tempoların yanında yazılı olan rakamlar ise metronomun dakikadaki salınma, yani vuruş sayısıdır:
Largo: 44-50
Lento: 52-56
Larghetto:58-66
Andante: 66-72
Sostenuto: 72-80
Allegretto: 104-120
Allegro: 132-144
Vivace: 168-184
Presto: 184-192
Prestissimo: 192-208

Tempo giusto:

(İt.) ‘Sıkı’ bir zaman ya da ‘uygun’ bir zamanlama anlamlarına gelir.

Tempo I:

(İt.) Bkz. Tempo primo.

Tempo primo:

(İt.) İlk tempoda. Baştaki tempoda. Parçanın ya da eserin en başta verilen hızına dönerek. Değişik bir hızda seyrederken tekrar ilk hızın uygulanması için verilen belirteç. Bkz. Tempo I.

Temporamento:

Bkz.: Tempérament.

Tenderly:

(İng.) Yumuşak, körpe. Şefkatle. Duyarlı, hassas. Sevecen, müşfik. Mülayim. Alıngan. Kolaylıkla incinen, sert olmayan. Son derece yumuşak ve hassas bir şekilde çalınacak parçalar için kullanılan bir terimdir. Çalışta sertlik olmayacak, tam tersine sevgi dolu bir şefkat ifadesiyle seslendirme yapılacak demektir. Örnek: John Williams'ın "Schindler'in Listesi" isimli yaratısının ana konusunda notanın üzerinde "Tenderly" yazmaktadır.

Ténor:

(Fr.) Tenor. İnce erkek sesi.

Tenore:

(İt.) Tenor. İnce erkek sesi.

\ Teoman:

Rock küğcüsü, söz yazarı. Tam adı Fazlı Teoman Yakupoğlu’dur. 20 Kasım 1967 tarihinde Giresunlu bir ailenin tek çocuğu olarak İstanbul’un Tünel semtinde dünyaya geldi. 2 yaşını biraz geçtiğinde avukat olan babası vefat etti. “Ataköy Lisesi”ni bitirdikten sonra “Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü”nde öğrenci oldu. Yüksek lisansa başladıysa da tezi beğenilmediği için yüksek lisans eğitimini tamamlayamadı. Küğ sanatına 1986 yılında kurduğu “Mirage” isimli grupta vokal yaparak başladı. Grup daha sonra dağıldıysa da Teoman ertikten bir küğcü olmaya karar vermişti. Bu nedenle “Mavi Sakal”, “Indians”, “Black Rose” ve “Işığın Yansıması” gibi çeşitli gruplarda yer aldı. Daha sonra bir yalkıcı olarak küğ çalışmalarına devam etme kararı aldı. 1996 yılında “Roxy Müzik Yarışması”nda küğü Barlas’a, sözleri ise kendisi ile Barlas’a ait olan “Ne Ekmek Ne de Su” isimli parça “En İyi Bağda” ödülünü kazandı. Aynı yarışmada “Yollar” şarkısı da “En İyi Söz” ödülünü elde etti. Teoman’ın ilk albümü 1996 yılının Ekim ayında çıktı. İkinci albümü ise “Universal Müzik” ve “NR1 Müzik” etiketiyle 1998 yılının Mayıs ayında piyasaya verildi. Bu ikinci albümün en beğenilen parçaları “Sus Konuşma”, “O”, “Bazı Yalanlar” ve “Gemiler” oldu. Bu şarkıların klipleri de çok beğenildi. Adı geçen şarkı klipleri 1998 ve 1999 yıllarında “Kral TV”de “Top 20” ve “Top 10” listelerinde birinci sıraya yükseldi. Teoman’ın 3. albümü olan “Onyedi” 2000 yılının Mayıs ayında yayınlandı. Bu albümde en çok beğeni toplayan parçalar “Paramparça”, “Onyedi” ve “İki Yabancı” oldu. Aynı yıl bu parçalar da “Kral TV”nin listelerinde birinciliğe ulaştı. Sanatçı 2000 yılında yapılan “Altın Kelebek Yarışması”nda en iyi pop şarkıcısı olarak ödül aldı. 2000 yılının Mayıs ayında ilk remix albümü küğseverlere ulaştırıldı. 23 Aralık 2007 tarihinde çıkardığı albümde çeşitli şarkıcılar O’na ait parçaları seslendirdiler. 2009 yılının Şubat ayında ise “İnsanlık Halleri” isimli albümü yayınlandı. Teoman, idam edilen Erdal Eren’in akrabası olup Erdal Eren için “İki Çocuk” isimli bir şarkı yazdı. 4 Ağustos 2011 tarihinde kendi web sitesinden açıklama yaparak küğcülüğü tamamen bıraktığını açıkladıysa da 24 Kasım 2012’de yaptığı açıklamayla bu sanata geri dönmeye karar verdiğini belirtti. Geri dönüşünden kısa süre sonra Aylin Aslım ve Şebnem Ferah ile ikili çalışmalara imza attı. 30 Aralık 2012 tarihinde fotoğrafçı Ayşe Kaya ile kısa süren bir evlilik yaptı, ancak çift 2015 yılının Mart ayında boşandı. Teoman, Türkiye’nin önde gelen rock küğcülerinden birisidir. Çalışmaları: “Teoman” (1996), “O” (1998), “Onyedi” (2000), “Gönülçelen” (2001), “Teoman” (2003), “En Güzel Hikayem” (2004), “Renkli Rüyalar Oteli” (2006), “İnsanlık Halleri” (2009), “Aşk ve Gurur” (2011), “Eski Bir Rüya Uğruna” (2015), “İki Aşk” (2016), “Teoman Paramparça” (2017-Tekli).

\ Teomete, Zafer:

1963 yılında Doğubeyazıt'da doğdu. 1981 yılında “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”ne girdi. Burada “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası” viyola sanatçıları İbrahim Muslu ve Mehmet Akkal ile viyolaya başladı. Sonra “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” emekli başkemancılarından Fethi Kopuz ile çalışmalarını sürdürdü ve viyola sınıfından 1985 yılında mezun oldu. Aynı yıl “Marmara Üniversitesi”nde açılan yüksek lisans sınavını kazandı. Yüksek lisans eğitiminde çalışmalarını “Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı” viyola öğretmeni Özer Sezgin ile sürdürdü, ayrıca Nuri İyicil ile teknik çalışmalar yaptı ve Özer Sezgin'in sınıfından 1990 yılında mezun oldu. Aynı yıl açılan “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası” sınavlarını kazanarak bu orkestraya viyola sanatçısı olarak atandı. Halen çalışmalarını bu orkestranın üyesi olarak sürdüren Zafer Teomete aynı zamanda "Adonis Beşili"nin de bir üyesidir.

\ Tepe, Kıvanç:

1972 yılında Eskişehir'de doğdu. Küğe 1986 yılında "Askeri Mızıka Okulu"nda başladı. 1989 yılında "Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Askeri Bando Yönetkenliği Bölümü"ne girdi.  1995 yılında aynı okulun bağdama bölümüne bir sınıf atlayarak girdi ve Muammer Sun'un öğrencisi oldu. Rengim Gökmen ile orkestra yönetkenliği, Ahter Destan ile koro yönetkenliği, Özkan Dizmen ile füg, İlhan Baran ile 20. yüzyıl teknikleri, Muammer Sun ile bağdama ve küğsel analiz, orkestralama, kontrapunt, uyum bilgisi, Ertuğrul Bayraktarkatal ile çağdaş Türk küğü çalıştı. Aynı zamanda "Bando Okullar Komutanlığı"nda remileme-dikte öğretmenliği ve koro öğretmenliği görevlerini sürdürdü. "Genelkurmay Başkanlığı"nın 1998 yılında Atatürk'ün ölümünün 60. yılı anısına düzenlenen küğ yaratısı yarışmasında "Atatürk'ün Yolunda" isimli yaratıyla birinci oldu. 2001-2004 yılları arasında "Erzincan 3. Ordu Bölge Bando Komutanlığı" görevinde bulundu. Bu süre zarfında Erzincan'da ve doğu illerinde 77 dinleti verdi. "Türk Silahlı Kuvvetleri Bandoları"nda seslendirilmek üzere Türk ve yabancı bağdarların yaratılarını düzenledi ve bağdalar yaptı. "Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi"nde bağdama ve orkestra yönetkenliği bölümünde fakülte dekanı Işın Metin'le yüksek lisans çalışmalarına devam etmekte olan Kıvanç Tepe "Türk Silahlı Kuvvetleri Armoni Mızıkası Komutanlığı"nda "Küğ Arşivi Kısım Komutanı" olarak görevini sürdürmektedir. Kıvanç Tepe'nin yaratıları arasında şunları sayabiliriz:
Piyano Yaratıları: 2 Prelüd, Sevgiliye, Sıkıntı, Mazurka, Ostinato, Invantion
Oda Küğü Yaratıları: Üflemeli Çalgılar için Dördül, Yaylı Çalgılar için Dördül
Orkestra Yaratıları: Şakımlı, Esintiler, Giderken, Festival, Atatürk'ün Yolunda (Marş), Harp Akademileri (Marş), Munzur Efsanesi, Bu Vatan Bizim (Anlatıcı, Solistler, Koro ve Orkestra için)
Bando için Düzenlemeleri:A. Adnan Saygun (Türkülerden Mavilim, Köroğlu, Bozlak), Muammer Sun (İzmir Rapsodisi, Kurtuluş ve Cumhuriyet Film Müzikleri, Yurt Renkleri, Bahar Şenliği, Mavi Büyü, 19 Mayıs Marşı), Fahir Atakoğlu (Sarı Zeybek, La'l, Ses ve Nefes, Demir Kırat), Dvorak (8. Sinfoni), Rahmaninof (2. Senfoni), Çaykovski (1. Piyano Konçertosu), Kodaly (Hary Janos Ardışı), John Williams (Mart 1941, Schindler'in Listesi), Puccini (Turandot'tan 2 bölüm), Rodrigo (Konçerto Aranjuez), Mozart (Arietta), James Horner (Cesur Yürek Ses Dosyası), Vangelis (Cennet'in Fethi), Kazakistan Oyun Havaları, Milli Marşlar, Vasıf Adıgüzel (Çanakkale Oratoryosu)...

\ Tepebaşı Belediyesi Çocuk Senfoni Orkestrası:

“Eskişehir Tepebaşı Belediyesi” katılımcı yönetim anlayışı ile kadın, genç, engelli ve çocuklar için temel hizmetlerin yanında sanatsal ve kültürel projeleri insan yaşamının vazgeçilmez gereksinmesi kabul etmekte ve toplumun her katmanına ulaşacak şekilde planlamaktadır. Çocuk dostu bir belediye olan ve çocukların hayal ettiği bir dünyayı yaratmakta çocuklara destek veren bir yerel yönetim anlayışı ile onların düşünce yaşamlarını renklendirmek temel amaçtır. “Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Çocuk Senfoni Orkestrası” da bir çocuğun yaşamını bir anda değiştirerek renklendirecek bir proje. “Tepebaşı Belediyesi”, “Çocuk Senfoni Orkestrası” fikri ile çocuklara bir kentin ve bir ülkenin, doğal olarak bir dünyanın değişimine öncü olmaları fırsatını sunmuştur. “Çocuk Senfoni Orkestrası” mahallelerdeki çeteleşmeyi, çocuklarımızın uyuşturucu gibi yanlış özentilere kapılmasını, küçük yaşta bağımlılıkla tanışmasını engellemenin bir aracı olarak kuruldu. Bu projenin amacı Eskişehir kentindeki 7-17 yaş arası tüm çocukları herhangi bir ücret alınmadan, yetenek sınavından geçirmeden, herhangi bir ön eğitim aramadan beraberce küğ yapmak yolu ile karşılıklı saygı, anlayış, farklılıkları kabulleniş kavramlarını kazandırmaktır. Bu amaç için “El Sistema”nın uluslararası yöntemini kullanılmış, böylece küğ yaparken gülümseyen, kırınan, birbirlerinin eksiklerini kapatmaya çalışan, farklı gelir gruplarından, kültürel donanımdan, sosyal koşullardan gelmelerine karşın bir arada kardeşçe zaman geçirebilmek için saygı, anlayış kavramlarını pratik eden çocuklar kazanmak hedeflenmiştir. “El Sistema” örneğine benzer bir çalışmayı “Eskişehir Tepebaşı”nda nasıl uygularız sorusunun yanıtı “İki Elin Sesi Var” projesini doğurdu. İstanbul’da bu çalışmaya on yıl önce başlayan “Barış İçin Müzik Vakfı” ile bağlantıya geçildi. Yaklaşık 50 tane yaylı çalgı alındı. Kayıtlara başlandı ve yeteneklerine bakılmadan her çocuk alındı. Çalışmalar gönüllülük esasına dayalıdır ve yoklama olmadan yapılmaktadır. 24 Ocakta başlayan çalışmalar sonucu Mayıs ayında ilk dinleti verildi. 20 tane eğitmeni bulunan bu projeyi duyan duyarlı birçok Eskişehirli bağış yapmaya başlamıştır. 50 üflemeli çalgı, 20 viyolonsel, 10 kontrabas, 30 viyola, 30 vurmalı ve 103 keman çalan çocuk eğitim görmektedir. Hedef bu sayıyı daha da arttırabilmektir. “Çocuk Senfoni Orkestrası”nın yeni açılan eğitim merkezi ise küçük bir konservatuvar olarak düşünülmüştür. Farklı olarak çocuklara okul derslerinde de yardımcı olacak bir etüd sistemi mevcuttur ve bir mutfağı vardır. Yetkililer çocukların beslenmelerine de dikkat etmektedirler. Yerel yönetim bu proje sayesinde çocuklara geleceğin kentini, ülkesini ve dünyasını oluşturmak, yani değişimin sembolü olmaları için fırsat tanımak amacındadır. “Eskişehir Tepebaşı Belediyesi” çocukların değişimin sembolü olacağı projelere imza atmayı sürdürmektedir.

\ Tepretmez, Melih:

“Adana Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda 1994-2001 yılları arasında Prof. Çavdar Hacıev ile ırlama çalıştı. 1999-2001 mevsimlerinde “Mersin Devlet Opera ve Balesi”nde koro sanatçısı olarak görev aldı. 2001 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”ndan tam puan ile mezun oldu. 2001-2006 yılları arasında “Berlin Sanat Üniversitesi”nde eğitimine Prof. Anka Eggers ile devam edip üstün başarıyla bitirdi. 2004-2006 yılları arasında “Berlin Sanat Üniversitesi”nde kendi profesörünün sınıfında asistan olarak öğrencilerine ırlama eğitimi verdi. Berlin’deki eğitimi sırasında Avusturyalı yönetken, pedagog ve belcanto uzmanı Peter Berne ile “Belcanto stili” çalıştı. 2002 yılı Şubat ayında Berlin’de düzenlenen “Kammeroper Schloss Irlama Yarışması”nı kazanan iki kişiden biri Melih Tepretmez oldu. Sanatçı, 2003 yılında İstanbul’da düzenlenen “Siemens Yarışması”nda üçüncülük ödülü aldı. 2003-2004 yılları arasında Fransa’nın Marsilya kentinde “Cnipal Opera Stüdyosu”ndan burs kazanan sanatçı burada ünlü mezzosopran Yvonne Minton ile çalıştı. Fransa’da Marsilya ve Bordeaux operalarında sahneye çıktı. 2005-2006 yılları arasında “Ulm Tiyatrosu”nda “Lucia di Lammermoor”da “Enrico” rolünü ve “Don Giovanni” operasında da başrolü seslendirdi. 2006-2008 yılları arasında “Musiktheater im Revier Gelsenkirchen”de birçok önemli rol seslendirdi. Örneğin “Don Giovanni”, “Carmen”, “La Boheme” , “L’assedio di Calais” gibi eserlerde başrollerde görev aldı. 2008 yılında “Gelsenkirchen Seyirci Ödülü”ne layık görüldü. 2008-2011 yılları arasında “Nürnberg Operası”nda görev alan sanatçı yine önemli başroller ile sahneye çıktı. Bunlardan bazıları “Benvenuto Cellini”, “La Boheme”, “Don Sebastián, Rey de Portugal” (Almanya’da ilk seslendirilişi), “I Puritani”, “Moise et Pharaon”, “Sihirli Flüt”, “Ariadne auf Naxos” “Madama Butterfly” ve “Samson et Dalila”dır. Tepretmez 2010 yılında Avusturya’nın Klagenfurt kentinde Luigi Cherubini’nin operasının dünyada ilk seslendirilişini yaptı. 2011 yılında “Deutschen Oper Berlin”de “Samson et Dalila” eserini dünyaca tanınmış mezzosopran Vasselina Kasarova ve Jose Cura ile beraber seslendirdi. 2011 yılında ünlü tenor Jonas Kaufmann’ın öğretmeni Michael Rhodes ile ırlama tekniği üzerine çalıştı. 2012 yılında Verdi’nin “La Traviata” adlı eserinde yer alan “Germont” rolünü Münster operasında seslendirdi. Tepretmez, 2014 yılından bugüne dek ünlü Fransız sopran Natalie Dessay’ın öğretmeni olan Jean-Pierre Blivet ile ırlama çalışmalarına devam etti. Sanatçı bu son dönemde yine “Berlin Alman Operası”nda Puccini’nin “Turandot” adlı yaratısında “Ping”, “La Fanciulla del West” adlı eserinde “Jack Wallace” ve “Bello” rollerini ve yine “Samson et Dalila”da “Grand-prêtre de Dagon” rolünü seslendirdi. 2015 yılı Ocak ayında “Deutschen Opera am Rhein Düsseldorf”da Verdi’nin “Rigoletto” eserinde başrolü seslendirdi. Sanatçı 18 yıldır özel olarak ses ve ırlama pedagogluğu yapmaktadır. Birçok öğrenci yetiştirmiştir ve aynı zamanda çoğu yalkıcı sanatçıya pedagog olarak destek vermektedir. 2011 yılından beri orkestra yönetkenliği üzerine çalışmalar yapan sanatçı 2018 yılı Nisan ayında kendi kurduğu orkestra olan “Antalya Festival Orkestrası” ile Almanya’da Berlin (Saint Nicholas Kilisesi), Hamburg (Laeiszhalle) ve Leipzig (Gewandhaus)’da dinleti dolaşısı kapsamında yönetken olarak sahneye çıkmıştır. Melih Tepretmez 2015 mevsiminden bu yana “Antalya Devlet Opera ve Balesi” yalkıcı sanatçısı olarak görev yapmaktadır.

Terce:

Genellikle gün doğumundan sonraki üçüncü saatte ibadet için ayrılan saat. Küğ sanatında üçüncü çizgi. “Roma Katolik Kilisesi”nde kullanılan ve “Kutsal Kitap”ta belirtilen kurallara uygun yedi saatten fikse edilmiş günün üçüncü saati. Yaklaşık sabah 09.00. “Tierce”nin bir varyantıdır. Latince’den gelmektedir ve şafaktan sonra günün üçüncü saatini belirtir. “Terce” ya da “Üçüncü Saat”, hemen hemen tüm Hristiyan ayinlerinde “kutsal hizmet”in sabitlenmiş bir dua zamanıdır. Asıl olarak mezmurlardan oluşur ve sabah 09.00 civarında söylenir. “Terce”in kökeni, “sext” ve “none” gibi, yakın bir ilişki içinde olduğu, apostolik zamanlara kadar uzanır. Romalıların ve Yunanlıların eski bir geleneğine göre, gündüz ve gece sırasıyla her biri yaklaşık üç saatlik zaman dilimini içeren dört bölüme ayrılmıştı. Günün ikinci kesiti, günümüz modern saatine göre sabah 09.00’dan öğle vaktine kadar (gün ortası) olan süreyi kapsamaktadır. Roma rakam sistemini kullanırsak bu dilime denk gelen saate “üçüncü saat” anlamında “hora tertia” denilirdi ki “terce” terimi buradan türetilmiştir. Roma çağından bu yana gün kavramı, uzunluğunun ne kadar olduğuna bakılmaksızın güneş doğumundan güneş batımına dek oniki eşit zaman dilimine bölünmüştü. “Hora tertia” hangi enlemde olunduğu ve yılın hangi gününde bulunulduğu göz önüne alınarak şekillendirilmişti. Roma’nın bulunduğu enlemi düşünecek olursak “hora tertia” kış aylarında güneş saati ile sabah 09.02’den 09.46’ya dek, yaz aylarında ise 06.58’den 08.13’e kadar değişim göstermektedir. Günün bu bölünmeleri, Mesih zamanında Yahudiler arasında da rağbet görüyordu. Bazı metinlere göre, bu üç saatlik dilimler Hristiyanlar tarafından dua ve ibadet etmek için seçildi gibi görünmekteyse de muhtemelen Hristiyanlar bu geleneği Yahudilerden almışlardı. Üçüncü yüzyılda “Kilisenin Babaları” ve kilise tutanaklarını yazanlar, günlük ayinleri belirtmek için “Terce”, “Sext” ve “None”den sıklıkla bahsettiler. 200’lü yıllara gelindiğinde, Tertullian, zorunlu olarak eda edilen sabah ve akşam tapınmalarına ek olarak, kişinin günün üçüncü, altıncı ve dokuzuncu saatlerinde de dua ile ibadet etmesini hararetle önermişti. “Clement of Alexandria” (Titus Flavius Clemens) ve Tertullian ibadet eden sadık Hristiyanlara bahsi geçen bu üç saatte özel ve kişisel olarak yakararak ibadet yoluna başvurmalarını söylemişti. Aziz Hippolytus da bu üç saatin kişisel tapınmaya uygun olduğunu belirtmişti. Dördüncü yüzyılın başlarında üçüncü, altıncı ve dokuzuncu saatlerde ibadet geleneği daha sık gerçekleştirilir oldu ve hatta bazı yerlerde en azından keşişler ve rahipler için zorunlu hale getirildi. 4. yüzyılın hemen öncesinden başlayarak “Terce”, “Sext” veya “None”lerde muhtemelen mezmurlar, kantisler, ilahiler ve litaniler yer almaktaydı. Aziz Jerome’a göre, ibadet için belirlenen kesin zamanlamayı bir kenara bırakmak gerekliydi. Böylece, hiçbir meşguliyetimiz bizi tapınmadan alıkoyamayacaktı. İbadet saati geldiğinde bu zorunlu görev kendiliğinden hatırlanacaktı. İbadet yapılacağı vakit herkes üçüncü, altıncı ve dokuzuncu saatler ile sabah ve akşam ibadetlerinin ne zaman yapılacağını bilecek ve yerine getirecekti. Dördüncü yüzyıldan başlayarak “Terce” saatinin ne zaman olduğu hakkında daha kesin bir fikir oluşmuştu. “Terce”, “Sext” veya “None”lerde netlik böylece yeniden yorumlanmış oldu ve kabul gördü. “Terce” sırasında odaklanılması gereken mezmurlar da artık seçilmeye başlanmıştı. “Terce”de kullanılan ve ırlanan mezmurlar “Sext” ve “None”lerde kullanılanlardan farklıdır. “Terce”lerde kullanılmak üzere bağdanmış parçalar da kullanılagelmiştir. Hatta, bazı ülkelerde, sembolik olarak “Terce”de üç, “Sext”de altı, “None”de dokuz mezmur ırlanır. Çeşitli tapınmalarda kullanılan bağdalar farklılık göstermektedir. Örneğin “Yunan Kilisesi”nde “Terce” iki kısımlı olarak bağdanmıştır. Her bir kısmında mezmurlar kullanılmış ve ilk kısımda iki, ikinci kısımda üç mezmur yer almıştır. “Benedictin ritüeli”ne göre “Terce”, hafta içi günlerde birbirini izleyen 119, 120 ve 121. mezmurları içermekteydi. Pazar ve pazartesi günleri bu kademeli mezmurlar her biri sekiz dize içeren ve üç kesitten bireşen ayetler ile yer değiştirmeliydi. Buna benzer şekilde “Terce” farklı zaman dilimlerinde ve değişik coğrafi bölgelerde farklılıklar göstermiştir. Bkz. Tierce. Sext. None. Apostolik. Hora aurea. Hora sacra. Hora tertia. Kilise’nin Babaları (Fathers of the Church). Titus Flavius Clemens (Clement of Alexandria). Tertullian. Aziz Hippolytus. Kantis. İlahi. Litani. Aziz Jerome. Benedictin ritüeli.

Termen, Lev Sergeyevich:

Bkz.: Theremin, Leon ya da Theremin, Lev.

\ Terzi, Fikret:

“Çocukluğumuzu tiyatrosuz solumuşsak, eksik büyümüşüz demektir.” “Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri” ve “Gazi Üniversitesi Gazetecilik” bölümlerinde eğitim gören Fikret Terzi Ankara 1947 doğumlu olduğu halde kurucusu bulunduğu “Dünya Çocuk Oyuncuları Kültür Merkezi” ile kaleme aldığı ilk oyunu “İbret”i sahneye koyduğu l969-70 tiyatro mevsiminde Ankara Sanat Tiyatrosu sahnesinde doğduğuna inanır. 1965’de “Ankara Halkevi”nde ve “Ankara Tiyatro Derneği”nde tiyatroyla tanışmasının ardından “Maltepe Komedi Tiyatrosu”,  “Yenişehir Tiyatrosu”, “Kavaklıdere Tiyatrosu”, “Meydan Sahnesi”, “Orhan Erçin Tiyatrosu”, “Toplum Oyuncuları”, “Büyük Ankara Tiyatrosu”, “Özdemir Yücel Tiyatrosu”, “Şehzadebaşı Tiyatrosu” gibi başrole değin onu aşkın oyunla sahne tozu solur. Fikret Terzi için tiyatro sanatını seçmek yaşamının asal uğraşı gerekçesi saydığı “Çocuk Tiyatrosu” ile anlam bulmuştur. Daha 1970’lerde özetlediği “çocuk tiyatroya seyretmek için değil, oynamak için gelir” yaklaşımıyla geliştirir çocuk ve tiyatrosuna ilişkin öncü, özgün bakışını... O’na göre “sonsuz düş gücü ve imgelem yeteneği  ile doğası gereği düşleme, yansılama ve oyunla oluşan çocuk dünyasına girmenin, çocuğu tanımanın, ona ulaşmanın tiyatrodan daha doğru ve güzel yolu olamaz.” Farklı dünyasıyla kendine özgü bir birey olarak çocuk ve özsel, etik, estetik, dramatik değer ve ilkeleriyle çok özel bir alan olarak “Çocuk Tiyatrosu” tutkusunu, genel sanat yönetmenliğini üstlendiği “Dünya Çocuk Oyuncuları”nda yazıp sahneye koyduğu yirmiyi aşkın yapıtla yine yirmiyi aşkın tiyatro mevsimi boyunca Ankara ve Anadolu turnelerinde sürdürür. “Dünyanın çocuklarla değiştirilebileceği ve insana yakışandan yana oluşturulabileceği” düşünü “Dünya Çocuk Oyuncuları Kültür Merkezi” ile sonlandırdığı 1993-1994 sanat mevsimine değin sahnede gerçekleştirebilir ancak! O’na göre çocuk tiyatrosuna düşen “yarının seyircisini değil kurucusunu yetiştirmek”tir... Çocuk oyununa düşen ise “sanatsal estetik ve duyarlılık kazandırmak”tan öte “ yarının kurucuları olacak çocuklarda sorumluluğunu üstlenecekleri yarınları, insana yakışandan yana değiştirme istemi uyandırmak” olmalıdır. Bu savla kaleme aldığı farklı biçim, içerik, tür ve yapıda yine farklı izleyici yaş gruplarına yönelik oyunlarından en çok bilinenleri: “O Benim O”, “Akıllı Soytarı”, “Gölgenin Canı”, “Barış Ormanında Yarış”,  “Ah Karagöz Vah Karagöz”, “Sevgili Öğretmenimiz” ve “İbret” olarak sıralanabilir. Üçü sahnelenmemiş, ondokuzu özel ve ödenekli tiyatrolarda sergilenmiş çocuklar için yirmiüç yapıtla birlikte yetişkinler için ikisi özgün, biri uyarlama üç oyunu da Fikret Terzi imzasını taşır. Yazarın “Cumhuriyetin 75. Kuruluş Yıldönümü”nde “Kültür Bakanlığı”nca siparişle yazdırılıp bastırdığı “Yaşasın Cumhuriyet” oyununun yanısıra “Mitos Boyut Yayınları”nca basımı tamamlanan üç yapıtı daha bulunmaktadır: “Gölgenin Canı”, “Akıllı Soytarı” ve “Keloğlan”. Halen “Kesk Habersen Yönetim Kurulu Üyeliği”, “Gazeteciler Cemiyeti Üyeliği” ve “Oyun Yazarları ve Çevirmenleri (OYÇED) Derneği Başkanlığı” görevini sürdüren Fikret Terzi’nin “Tiyatro ve Televizyon Yazarları Derneği Genel Sekreterliği”, “Assitej Üyeliği”, “İstanbul Şehir Tiyatroları Repertuvar Kurulu Üyeliği”, “Radyo Tiyatrosu ve Film Seslendirme Sanatçılığı”, “Drama, Belgesel, Reklam Yazım Yapım ve Yönetmenliği” geçmişte üstlendiği uğraşlar arasındadır. 1973 yılından günümüze basın üyeliği görevini de sürdüren Fikret Terzi günümüzde “TRT İstanbul Televizyonu Kültür-Sanat ve Drama Ünitesi”nde yazar, yapımcı ve yönetmen olarak çalışmaktadır. “Şiirle”, “Bizim Çocuklarımız”, “Ve Perde”, “Sahne Işıkları” gibi ürünler burada ortaya çıkmıştır.

Tetrakord:

(Bkz. Tetra, Tetrachord, Kord, Chord, Cord, Teli Dört). Kelime anlamı ile “tam dörtlü” demektir. Antik Yunan dilinde “tetrakordos”. Antik Yunan dilinde farklı düzenlerdeki ses dizilerini betimleyen terimler “kord”, yani “tel” kelimesi eklenerek kullanılmaktaydı. O dönemin gözde küğ çalgısı “lir” değişik sayılarda tel ile donanmıştı. Bazıları üç veya dört, bazıları beş ve bazıları da altı, yedi ve hatta sekiz tel kullanmaktaydı. Farklı sayıda tellere sahip olan “lir”ler ses dizilerine ayrı birer dizi tipinin adını vermekteydi. Bunlar arasında “trikord”, “tetrakord”, “pentakord”, heksakord”, “heptakord” ve “oktakord” sayılabilir. Günümüz küğlerinde bu tür diziler ve isimler artık yer almadığı gibi kullanılmasına gerek dahi duyulmayacağı açıktır. Ancak, “tetrakord” terimine küğ kuramlarında yer verilmekte ve kullanılması gerekebilmektedir. “Tetrakord” için Türk dili uzmanlarının bir bölümü “Teli Dört” karşılığını uygun bulmuşlardır. İşte, “tetrakord” eski çağlarda Yunan toplumunun küğ sanatında kullandığı ve dört sesten oluşan dizinin ismidir. Bir “tetrakord” dört notadan ibarettir. Örnek olarak “do-re-mi-fa” sesleri bir tetrakord oluştururlar. Küğ tarihinin oldukça ileri evrelerinde ortaya çıkmış bulunan “tonal” yapıda ezginin çoğunlukla bir sekizli aralığı içerisinde hareket ettiği varsayılır. Halbuki, yukarıda bahsi geçen Yunan küğünde ise bu alan daha dardır; kısacası ezgisel gidiş bir dörtlü aralığı içerisinde gerçekleştirilir. Dörtlü aralığın alt ve üst sınırını oluşturan sesler arasında iki ses daha bulunur ve küğ yapan kişinin ancak bu miktar sesi sağlıklı bir şekilde ırlayabildiği var sayılır. Bir tetrakord herhangi bir alt ve üst ses seçilerek oluşturulabilir ve bu durumda her tetrakord için ilk ve son nota değişmez kabul edilerek çerçeve sabitlenir. Çerçevenin dörtlü aralıkta olması ön koşuldur. Dört sesten oluşan bir tetrakordal dizide ilk ve son nota arasında yer alan iki ses değiştirilebilir veya bir başka deyişle değişken olduğu kabul edilir. “Tetrakord”lar Yunan makamları olarak niteleyebileceğimiz “mod”ların temelidir. Antik Yunanlılar yalnızca ayrık tetrakordlar kullanmışlardır. Halbuki bazı makam musıkilerinde herhangi bir “tetrakord”un dördüncü derecesini, takiben gelen bir “pentakord”un ilk derecesi yapmak yolu ile “Teli Dörtlü + Teli Beşli” meydana getirilmiş ya da bunun tam tersi olarak herhangi bir “pentakord”un beşinci derecesi takiben gelen bir “tetrakord”un ilk derecesi yapılarak “Teli Beşli + Teli Dörtlü” meydana getirilmiştir. Hemen farkına varılması gereken nokta ise hiçbir büyüklü ya da küçüklü dizinin bu kavram içerisinde ele alınamayacağıdır. Bir büyüklü ya da küçüklü dizide yedi ses bulunur, halbuki “tetrakord”da dört ses yer almaktadır. Büyüklü ya da küçüklü diziler iki tetrakordal bölgeden meydana gelirler. Kalın tarafta yer alan ilk dört sese “alt tetrakord”, ince tarafta yer alan son dört sese “üst tetrakord” ismi verilir. Alt ve üst tetrakordlardan oluşan bu şekildeki bir yapılanma ortadaki sesi paylaşır. Dolayısıyla bunlara “tetrakord” denilemez. Kısacası bir sekizlide (oktavda) iki tane ayrık tetrakord vardır. Her “tetrakord” iki B2 ile bir k2’liden oluşan dört sesli yarım dizidir. Yani bunların başında ve sonunda yer alan notaların birbirlerine olan uzaklıkları bir tam dörtlü aralığındadır. Üç farklı tipte “tetrakord”dan bahsetmek olanaklıdır ve her tipe “genus” (çoğul şekli ile genera) adı verilir: 1) Diyatonik Tetrakord: Bu tipte ilk iki aralık tam, üçüncü aralık yarım adımdır. Aristoksenus bu “tetrakord”u “en eski ve doğal genus” olarak tanımlar. 2) Kromatik Tetrakord: “Alacalı Tetrakord” şeklinde Türkçe’ye aktarmak olanaklıdır. Bu tipte ilk aralık birbuçuk adım olup, ikinci ve üçüncü aralıklar yarımşar adımdan oluşur. Aristoksenus’un bakış açısıyla bu “en güncel tetrakord” olarak betimlenir. 3) Enarmonik Tetrakord: İlk aralık iki tam adımı birden kapsayacak genişlikte olup ikinci ve üçüncü aralıklar çeyrek adımlardan bireşir. Aristoksenus’a göre “en zor duyulan tetrakord” budur. Çeyrek sesler düşünüldüğünde Aristoksenus’un tesbitinin doğru olduğu hemen ortaya çıkar. Platon, Aristo ve daha birçok Yunan düşünürü kromatik ve enarmonik tetrakordların kullanımından yana olmamışlardır. Bu nedenle de birinci tip “tetrakord” daha yaygın olarak kullanılmıştır. Eski Yunan küğsel sisteminde temel düşünce “tetrakordlardan oluşan onbeş notalık bir diziye dayalı olmak” şeklinde özetlenebilir. Bu temel çerçevesinde dört “tetrakord” bulunmaktadır: “Pes Notalar Tetrakordu”, “Orta Notalar Tetrakordu”, “Ayrık Notalar Tetrakordu” ve “Tiz Notalar Tetrakordu”. Yunan modları da bu tetrakordların etrafında biçimlenmiştir. Bir toplulukta yer alan herkesin ortak bir ses alanında ırlayabilmeleri için bahsi geçen bu modlar başka ses alanlarına göçürülerek kullanılmışlardır. Yedi ya da sekiz sesten oluşan eski Yunan dizileri ise iki dörtlünün (yani tetrakordal yapının) ortak ses ile ya da ayrık olarak birleştirilmesi ile ortaya çıkmışlardır. Böylece ilk önce yedi, ikinci olarak da sekiz sesli dizi elde edilmiştir. Sekiz sesten bireşen dizilerin daha rağbet görerek yaygınlaşması ile de yedi sesten oluşan diziler alt ya da üst taraflarına bir ses eklenerek sekiz sesli dizi durumuna getirilmişlerdir. İster bitişik, isterse ayrık olarak birleştirilsin, dizinin alt dörtlüsünün üst sesi “orta durak” ve alt sesi ise “son durak” olarak nitelendirilerek kullanılmışlardır. Eski Yunan küğünde ezgisel gidiş genellikle inceden başlatılmakta ve yavaş yavaş, kademeli olarak kalına inerek sona ermekteydi. Eğer ezgi alt dörtlüde başlarsa, üst dörtlüye çıkıp derece derece inerek dizinin son notasında bitirilirdi. Tüm bu anlatılanlardan anlaşılacağı üzere eski Yunan modları inici karakter taşımaktaydı ve bu nedenle diziler inici olarak yazılmaktaydı. Eski Yunan küğünde dizilerin alt ve üst dörtlülerinin yerleri bitişik ya da ayrık olarak değiştirilerek, değiştirilen bu dizilere gerektiği takdirde alt veya üst ses eklenerek veya bu tür değişikliklerle elde edilen dizilerin son durak yerleri farklılaştırılarak çok sayıda dizi elde edilmiş, elde edilen bu dizilere başka başka isimler verilmiş ve tüm bu diziler küğ üretmekte kullanılmıştır. Küğ tarihçileri yaptıkları araştırmalar sonucunda bu dizilerin akılları karıştıracak denli çok olduklarını saptamışlardır. Zaman içinde antik dönemde yaşamış olan eski Yunan küğcüleri diziler arasındaki ince ayrılıkları bir kenara bırakmışlar ve İsadan önce dördüncü yüzyıl civarında bunlardan yedi tanesini ele alarak diğerlerini ayıklamışlar ve kafaları karıştıran bu karmaşaya bir son vermişlerdir. Bir çerçeve içine soktukları bu yedi diziye “kusursuz takım” ismini yakıştırmışlardır. (Bkz. Eski Yunan Modları).

Text:

(İng., Alm.) Söz. Metin, tekst. Parça, konu. Güfte, şiir. Bağdarın oluşturduğu ve çalıcının seslendireceği eser, yaratı. Bu bağlamda çalıcı verili bir materyal olan “text”e bağlı kalmalıdır. Bkz. Tekst.

Tezene:

Türk halk küğünde mızrap ya da penaya verilen isim. Halk musikisi çalgılarında kullanılmaktadır. Mızrap ya da pena karşılığı olarak ele alınmalıdır.

The Piano House:

The Piano House-1

Gerçek bir piyano ve viyolonselin tam olarak 50 katı boyutunda inşa edilmiş bir yapıdır. Klasik bir piyanoya dayanmış cam bir viyolonsel görünümünde olup küğ ile mimari yaratıcılığın olağanüstü uyumunu yansıtmaktadır. Bu bina, dünya üzerinde görülmeye değer modern sanat yapıtları arasındadır. Çin’in An-Hui kentinin Huainan bölgesinde bulunan bu ilginç yapı, bölgeyi ziyaret eden turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşırken mimarisine ve ismine yakışacak şekilde küğ okulu öğrencileri için de bir derslik görevi görmektedir. “Heaveni Teknoloji Üniversitesi”nde okuyan bir grup mimarlık öğrencisi tarafından önce kağıda sonra da hayata geçirilmiş ve gerçek bir piyano görünümü yakalamak için neredeyse tamamı siyah ve beyaz cam kullanılarak inşa edilmiştir. “The Piano House”a ulaşmak için önce tamamen şeffaf bir camdan inşa edilen viyolonselin içerisinde yer alan merdivenleri kullanmak gerekmektedir. Bu merdivenler ziyaretçiyi doğruca ana binaya, yani piyanoya ulaştırmaktadır. “The Piano House” bir turizm, sanat, eğitim ve kültür merkezi olarak işlev görmektedir. Piyano’nun alt kısmında yer alan 2 farklı dinleti salonu sanatsal organizasyonlara ev sahipliği yaparken, üst katlardaki küğ odaları bölgedeki yerel kolejlerde okuyan öğrenciler için uygulama sınıfı olarak hizmet vermektedir. “The Piano House”, hem göze hem kulağa hitap eden ve tüm detayları ile sanat ve sanatçı dostu bir yapının heyecanını taşımaktadır. Üç güçlü bacak üzerinde yükselen piyanonun alt kısmı güneşin etkisinden korunmak isteyen turistler ile dolup taşmakta, bir o kadar turist ise bu benzersiz yapının önünde öz çekim yapmak için beklemektedir. Floresan ışıklar ile donatılan “The Piano House”, gündüzleri olduğu kadar geceleri de baş döndürücü görüntüsü ile sanatseverlerin ruhunu okşamaktadır. Çin’in en romantik binası olarak adlandırılmaktadır.

The Piano House-2
























 

The Piano House-3

The School of Rock (Rock Okulu):

The School of Rock

Öğrencilerinin yeteneklerini ortaya çıkartan bir öğretmenin konu edildiği filmin ismidir. “Rock Star”da olaylar, öğretmen Dewey’in birçok öğrencinin keşfedilmemiş yeteneklerini ortaya çıkarmasıyla başlamaktadır. Rock yıldızı olmak isteyen Dewey, çalışmakta olduğu küğ grubundan kovulunca, geçinebilmek için özel bir okulda yedek öğretmen olarak iş bulur ve sıra dışı davranışları ile kısa sürede okulun öğrencilerini kendisine hayran bırakır. Sınıfındaki öğrencilerin küğsel anıklıklarını fark eden Dewey, “Gruplar Savaşı”adında bir yarışma açar ve sınıfını bir rock grubuna çevirmeye kalkışır. Richard Linklater yönetmenliğindeki filmde Jack Black ve Adam Pascal baş rolleri paylaşmaktadır.

The Seasons:

(İng.) Bkz. Die Jahreszeiten, Mevsimler.

Thème:

Bkz. Tema.

Thème Cyclique:

Temanın (asıl ezginin) biçim değiştirerek, devirsel olarak tekrarlanması.

Theodorakis, Mikis:

1925 yılında Yunanistan’ın Sakız adasında Girit’li bir baba ve İzmir Urla’lı bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen Mikis Theodorakis, "Zorba" filmi için yazmış olduğu aynı ismi taşıyan bağdasıyla Sirtaki kırınının dünyaya yayılmasını sağlamıştır.

Théorie:

(Fr.) Teori, kuram, nazariyat.

Théorie de musique:

(Fr.) Küğ kuramı. Kuramsal küğ. Müzik teorisi. Küğ sanatına ilişkin kuramsal bilgiler. Teorik müzik.

Theremin, Leon:

Bkz.: Termen, Lev Sergeyevich ya da Theremin, Lev.

\ Theremin, Lev ve Theremin Çalgısı:

Rus bilim adamı ve mucit. 24 Ağustos 1896 tarihinde St. Petersburg kentinde dünyaya geldi. İlk elektronik çalgılardan birisi olan “etherophone”u yaratan kişidir. Bu çalgı, daha sonra yaratıcısının adı ile anılmaya başlandı, yani “theremine” olarak isimlendirildi. Lev Theremin çalgıyı 1920 yılında yaratmış ve 1922 yılında Kremlin’de Lenin için bu çalgı ile bir gösteri tertiplemiştir. 1927 yılında Berlin’de Albert Einstein bu çalgı ile tanışmış, Lev Theremin aynı yılın sonlarına doğru New York’a giderek yarattığı çalgıyı sergilemiş ve gösteriler yapmıştır. Lev Theremin icat ettiği çalgının patentini 1928 yılında almıştır. “Theremin” ürkütücü ve esrarengiz sesler üretiyordu, bu nedenle sayısız filmde hayalperest diye nitelendirebileceğimiz ya da başka dünyaların tınılarından oluşan sesler kullanmaya elverişli olduğu kabul edildi. Birçok bağdar eserlerinde “theremin” kullanmak yoluna gittiler. Ayrıca popüler kültür küğlerinde de bu çalgı sıklıkla kullanıldı. Örneğin “Beach Boys” grubu çizitledikleri “Güzel Titreşimler” (Good Vibrations) başlıklı parçalarında bu çalgıyı kullanmışlardır. Çalgı, oda küğü topluluklarında ve orkestral yaratılarda yalkıcı olarak yer almıştır. Çalgı dokunulmadan ses üretmek üzerine tasarlanmıştır, çalıcının bir elinin anten üzerinde hareketleri ve perde ile ses gürlüğünü kontrol etmek amacıyla kavisli metal bir halka yakınında diğer elin kullanılması yoluyla çalınmaktadır. “Theremin” çalgısını belki de ilk “synthesizer” diye düşünmek akılcı olacaktır. Bu çalgının ilk yıllarda eğitimi “St. Petersburg Fizik ve Astronomi” bölümünde verilmekteydi, ancak daha sonra çeşitli konservatuvarlar da “theremin” eğitimi vermeye başladılar. Aynı kentteki “Fizik ve Teknik Üniversitesi”nde bu çalgı için bir kürsü açıldı. Bilim adamı olarak Lev Theremin yeni icatlar üzerinde çalışmaya devam ederek başka küğsel elektronik aygıtlar ortaya koymuştur. Ayrıca hapishaneler için elektronik güvenlik sistemleri tasarlamıştır. Ne yazık ki, büyük mucite 1938 yılında “Sovyetler Birliği”ne dönmesi için hayli baskı yapıldı ve Sibirya’daki bir çalışma kampına sürgün edildi. Ancak “II. Dünya Savaşı”nın başlamasıyla askeri bir laboratuvara getirtildi. Burada Theremin gemi ve denizaltıların izlenebilmesi ve uzaktan kumanda sistemlerini geliştirmesi için çalıştırıldı. Ayrıca “KGB” için gizli dinleme cihazı icat etti, bu icadından ötürü kendisine gizli bir şekilde “Stalin Ödülü” sunuldu. Artık hapisten kurtulmuştu, Moskova’ya giderek “KGB” için çalışmaya devam etti. 1964 yılında “Moskova Konservatuvarı”nda akustik üzerine profesör ünvanı aldı. Ancak ilerleyen zaman sürecinde “New York Times” gazetesinde hakkında yayınlanan bir makaleden ötürü bu görevinden alındı ve “Moskova Politeknik Enstitüsü”nde bir teknisyen olarak çalışmak zorunda kaldı. Bu büyük bilim adamı ve sanatçı 1989 yılında Fransa’daki bir elektronik küğ festivalinde onurlandırıldı. Ayrıca 1991 yılında “Stanford Üniversitesi” de onur ödülü verdi. Lev Theremin 3 Kasım 1993 tarihinde Moskova’da sonsuzluğa göç etti. Bkz.: Theremin, Leon ya da Termen, Lev Sergeyevich.

\ Thompson, Jeanette:

"Carnegie Hall"da ilk dinletisini Verdi’nin "Messa de Requième"i ile veren soprano Jeanette Thompson uluslararası düzeydebir yıldızdır. Bütün dünyada derinliği, sıcaklığı, güzelliği, stili ve yüreği ile takdir edilmiştir. Son iki mevsim İtalya, Lüksemburg, Fransa, Belçika, Latvia ve New York'da dinletiler vermiş, "Florida Şehirler Ligi Başkanı"nın daveti üzerine Baco Roton'da yapılan kongrede söylemiştir. Strauss'un "Vier Letzte Leader/Son Dört Lied" isimli yaratısını dinleyicileri ayağa kaldıracak derinlikte bir hissediş ile yorumlamıştır. Belçika'nın "Nieuw Vlaams Symphonie Orkestrası" Fernand Tery'nin yönetiminde "Jeanette Thompson ile Opera'da bir Gece" başlığı altında kenti kapsayan bir dinleti dolaşısı gerçekleştirmiştir. Yıldırım hızı ile yükselen mesleki başarısı kendisini dünyanın her köşesinde resitallere, orkestralar ile dinletiler vermeye ve opera rollerine taşımış,  Belçika, Almanya, Türkiye, İspanya, İtalya, Avusturya, Yugoslavya, Kanada, Porto Rico, Zaire, Kamerun, Kenya, Meksika ve Amerika Birleşik Devletleri'nin pek çok eyaletindeki sahnelerde yer almıştır. Ayrıca "Bir Şancının Evinde İki Baca Temizleyicisi" adlı filmde konuk sanatçı olarak yer alıp ses kaydı yapmıştır. Sanatçının operalardaki rolleri arasında "Don Juan Operası"nda "Anna Donna", "Il Travatore"de "Leonora", "La Forza del Destino" ve "Aida"da "Aida", "Tosca"da "Tosca",  "Naxos da Ariadne"da "Ariadne" bulunmaktadır. Almanya'da "Regensburg Kent Operası"nda, Türkiye'de "İstanbul Devlet Operası"nda, "Birmingham Operası"nda da oynamıştır. Jeanette Thompson ayrıca "Mozart'tan Aryalar ve Duetler" adı altında toplanan bir CD'de Stuart Burrows, Edda Moser, Roslind Plowright gibi büyük seslerle birlikte yer almıştır. Eğer Fransızca konuşan ülkelere giderseniz O'nun adını "Uluslararası Af Örgütü" ve  "Jerry Lewis Telethon" programlarında da görürsünüz. Sanatçı Marc Sustrot, Fernard Terby, Enrique Batiz, John de Main, Marin Alsepp, Dominique Fanal, André Vandermoot, Mendi Rodan, Rengim Gökmen ve daha birçok büyük yönetkenlerle dinletiler vermiştir. Jeanette Thompson dünyanın her köşesindeki eleştirmenler tarafından stili, profesyonelliğinden ileri gelen dürüstlüğü, sahnedeki etkileyici ağırlığına bağlı kuvvetli bir ifade sahibi isim olaraktanımlanır. Sanatçı Brüksel'de yapılan ve büyük önem taşıyan "Kraliçe Elizabeth Şan Yarışması"nda "Altın Madalya"nın da sahibi olmuştur. Aldığı bu ödül sonucu Belçika Kral ve Kraliçesi önünde dinleti vermeye davet edilmiştir. Florida asıllı olan Jeanette Thompson yüksek öğrenim diplomasını "Florida Tallahassee Devlet Üniversitesi"nden, yüksek lisans diplomasını da "Texas–Huston Rica Üniversitesi"nden almıştır. Profesörlük yaptığı "Leigh Üniversitesi Müzik Fakültesi"nde Steven Sametz tarafından kendisi ve koro için yazılmış "Gabriel" isimli "Noel Kantatı"nın dünyada ilk seslendirilişini gerçekleştirmiştir. Daha sonra David Winkler, Craig Bohkmer ve Thomas Cipullo da kendisi için özel yaratılar bağdamışlardır. Prenses Simo'nun özel daveti ve "Kamerun Kültürel İşler Bürosu"nun çağrısı üzerine Kamerun, Kenya ve Zaire'de yalkın dinletiler vererek bir Afrika dinleti dolaşısı da gerçekleştirmiştir. Jeanette Thompson aynı zamanda Florida valisi Robert Graham için yapılan bir ilk gün dinletisini gerçekleştirmek ayrıcalığını da yaşamıştır. Sanatçı aşağıda belirtilen bellibaşlı opera yarışmalarında da birincilik ödülleri almıştır: "Uluslararası Cittadi Ercolano di Canti Yarışması / İtalya", "Baltimore Opera Yarışması", "Florida Metropolitan Dinletileri", "Bergen Filarmoni Genç Sanatçılar Yarışması", "Oklahoma Senfoni Genç Artistler Yarışması", "Florida Müzik Kulüpleri Federasyonu Şan Yarışması", "Birmingham Opera Yarışması", "Florida Suncoast Opera Yarışması" ve "Palm Beach Opera Yarışması" bunlar arasındadır. Ayrıca "Grady–Harlan En Olağanüstü Şancı Ödülü"nün yediyüz katılımcı arasından seçilerek de sahibi olmuştur. Jeanette Thompson'un "Negro Spirituals"ları içeren bir CD'si "Pavan Records" tarafından basılmış,"Mozart Aryaları ve Duetler"i "Noblese CD Şirketi" tarafından çıkartılmış, "O Holly Night" adını taşıyan bir kaset ve LP "Celebration" patenti altında piyasaya verilmiş ve bir yalkın resitalin özel bir baskısı da Belçika'da yapılmıştır.

\ Thoresen, Marguerite:

Bale kırıncısı, koreograf ve pedagog. Çin’in Şangay kentinde yaşayan Norveçli tüccar ve gemi komisyoncusu Olaf Thoresen (1870-1937) ile 1884 yılında ölen Margit Pettersen’in kızı olarak Şangay’da 17 Haziran 1908 tarihinde dünyaya geldi. Oldukça erken yaşlarda kırın eğitimi almaya başladı. Daha sonra eğitimini ilerletmek için Londra ve Paris’e gitti. Diğer öğretmenlerinin yanısıra Lyubov Yegorova’nın öğrencisi oldu ve bu sayede uluslararası düzeyde önem kazanmayı başardı. Ertiksel yaşamına 1930 yılında “Monte Carlo Operası”nda Michel Fokine’in sahneye koyduğu “Les Sylphides” ile başladı. Sergei Diaghilev’in ölümünden sonra “Les Ballets Russes - Rus Balesi” ile altı yıllık bir dolaşıya çıktı. 1936 yılında “Monte Carlo René Blums Kırın Topluluğu”na katıldı. Aynı yıl Oslo’da neredeyse 30 yıl boyunca yönettiği bir kırın okulu açtı. Başlangıçta aralarında Alice ve Henny Mürer’in de bulunduğu sadece üç öğrencisi bulunmaktaydı. 1940 yılı sonbaharında yapılan ilk öğrenci gösterisinde “Les Sylphides” tümüyle sunuldu. Sanatçı orkestra eşliğinde, profesyonelce tasarlanmış kostümlerle ve harika bir kurguyla gerçekleştirilen bu gösterinin masraflarını tümüyle kendisi karşıladı. Zaman içerisinde öğrenci sayısı arttı ve aralarında Guri Lysell, Jorunn Kirkenaer, Mette Moller, Grete Brunvoll ve Anne Borg gibi bir dizi önde gelen kırıncı temel eğitimlerini bu okulda aldı. “İkinci Dünya Savaşı” sırasında direniş çalışmalarına katıldığı için Norveç’in Nazi Almanyası tarafından işgali sırasında 21 Eylül 1944 tarihinde “Akebergveien”de, ardından 3 Kasım 1944’ten 26 Mart 1945’te serbest bırakılıncaya kadar “Grini” toplama kampında hapsedildi. 1945 yılında “Kurtuluş”un ve Kral Haakon’un başa gelişinin 40. yıldönümü kutlamasında Edvard Grieg’in “Holberg Ardışı”nın maskaradının koreografisini yapma görevi Thoresen’e verildi. Bu gibi etkinliklerin yanısıra sanatçı okulunu yönetmeye devam etti ve saf klasıl tarzda ışıltılı öğrenci gösterileri düzenledi. Klasıl biçeme verdiği bu önem nedeniyle yeni ve özgür kırını şiddetle reddetti ve öğrencilerinin “Ny Norsk Ballett - Yeni Norveç Balesi”nde kırınmalarını yasakladı; ama öte yandan, yeni kurulan “Norveç Opera Topluluğu” için kırınmalarına izin verdi. “Norveç Ulusal Tiyatrosu”nda 1953 yılından 1958 yılına dek “Norveç Balesi”nin direktörlüğünü yaptı. Norveç kırın yaşamı için harcadığı çabaları ile kendi ideallerini ve deneyimlerini yansıtmaya çalıştı. Sanatçı 16 Ağustos 1967 tarihinde Norveç’te sonsuzluğa göç etti. Ölümünden hemen sonra “Norveç Kraliyet Liyakat Madalyası” ile onurlandırıldı. 30 yıl süresince koreograf ve kırın öğretmeni olarak çalışması, Norveç’teki kırın sanatı için çok büyük önem taşımaktadır. Bkz.: Tori, Rita. Yegorova, Lyubov. Monte Carlo Operası. Fokine, Michel. Les Sylphides. Diaghilev, Sergei. Les Ballets Russes. Blums, René. Monte Carlo René Blums Kırın Topluluğu. Mürer, Alice. Mürer, Henny. Lysell, Guri. Kirkenaer, Jorunn. Moller, Mette. Brunvoll, Grete. Borg, Anne. Akebergveien. Grini. Grieg, Edvard. Holberg Ardışı. Koreografi. Ny Norsk Ballett. Rita Tori Kırın Okulu.

Tie:

(İng.) Bkz. Çoğaltma bağı.

Tigrini, Orazio:

İtalyan küğ adamı ve bağdar. Bazılarına göre Arezzo kentinde 1535 yılında tarihi belli olmayan bir günde dünyaya geldi, ancak bazı küğbilimciler kesin tarih vermekte ve sanatçının 10 Temmuz 1541’de doğduğunu belirtmektedirler. Bir ayakkabıcının oğlu olarak yaşama gözlerini açan sanatçı, Paolo Aretino’nun öğrencisi oldu. Küçük Orazio’nun küğ sanatına yatkınlığı birçok kişiyi derinden etkilemişti. Bu olağanüstü anıklık hali birçok kişinin O’nun eğitimini desteklemek için bağışlar yapmasına yol açtı. Tigrini, 1561 yılında kilise tarafından “subdeacon” olarak tanındı ve “Arezzo Katedrali”nde ır ustası ünvanı aldı. Ancak genç yaşta böyle bir mevkiye ulaşması koroda yer alan ileri yaş grubundaki kişilerce hoş karşılanmadı ve ciddi bir muhalefetle karşılaştı. Oluşan düşmanlıklara karşı maestro Alberigo Albergotti genç Orazio’yu koruması altına aldı ve O’nu kapel ustası olarak atadı. Tüm bunlara rağmen sorun çözülemedi ve çatışmalar 1567 yılına dek devam etti. 1567 yılı ile 1587 yılı arasında neler olduğu hakkında elimizde pek fazla bilgi bulunmamaktadır. 1573 yılında Tigrini Venedik’te dört sesli bir madrigal kitabı yayınladı. 1579 yılında mezmurlara dayanan bir küğ defteri ve 1582 yılında altı sesten bireşen bir madrigal kitabı yazdı. Bazıları Orazio Tigrini’nin Orvieto’da belirli bir süre kaldığını belirtmektedirler. Ancak belgelere bakılacak olunursa sanatçının Arezzo’da bulunan “St. Justin Kilisesi”nde rahip olarak görev yaptığı görülmektedir. Pieve aretina’da org çalar olarak devam eden etkinliklerine dair raporlar da bulunduğunu ve öğretmeni Paolo’nun da burada çalıştığını belirtelim. Tigrini 1587 yılında Arezzo’da bir kapel ustası oldu ve yayınlarının elde ettiği başarı sayesinde tanınmış bir küğcü oldu. 1588 yılından itibaren artık kitaplarını Venedik’te Ricciardo Amadino ile birlikte basmaya başladılar. Sanatçı teknik açıdan Gioseffo Zarlino’ya danıştığı bir diğer altı sesli madrigal kitabını 1591 yılında yayınladı. Tigrini 15 Ekim 1591’de doğduğu kent Arezzo’da sonsuzluğa göç etmiştir.

Timbal:

Bkz. Pauken.

Timbre:

(İng.) Ses, ses rengi, tını. Özel ses tonu. Bkz.: Timbré.

Timbré:

(Fr.) Ses, ses rengi, ses tınısı. Çınlanış. Bkz.: Timbre.

Timpan:

Bkz. Pauken.

Timpani:

(İt.) Bkz. Pauken.

Timpano:

(İt.) Çoğulu timpani. Bkz. Pauken.

\ Timurcan, Aysun:

1967 yılında Karadeniz Ereğli’sinde doğdu. İlkokul ve ortaokul dönemlerinde “Gazi Üniversitesi” küğ öğretmeni Neslihan Evişen’den mandolin ve küğ dersleri aldı. Daha sonra gitara yöneldi. 1985 yılında “Marmaris Festivali Beste Yarışması”nda finale kalarak ertiksel anlamda küğ dünyasına ilk adımlarını attı. 1987 yılında “Ada Plak” tarafından piyasaya sunulan, söz ve küğleri Timurcan’a ait olan “Aysun Ayrılık” adlı albümünü hazırladı. Küğ sanatçısı Esin Afşar’la birlikte ilk İstanbul dinletisini gerçekleştiren Timurcan sanatçıya gitar ve sesle eşlik yaptı. Sanatçının Esin Afşar tarafından seslendirilen “Madenci” adlı bağdası Afşar’ın “Ruhi Suya Türkü” albümünde yer aldı. 1989 yılında “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera  ve Şan Bölümü”nü kazandı. Öğretim görevlisi ve şan sanatçısı olan Gül Sabar’dan şan eğitimi aldı. 1989-1993 yılında “İstanbul Oda Korosu”nda Yaşua Aroyo yönetiminde soprano korist olarak görev yaptı. Ses teli rahatsızlığı sebebiyle eğitimine son verdi. 1990 yılında “Dost Yürek” adıyla bir küğ grubu kurdu ve akademik yapıyla destekli grubuyla 2002’li tarihleri yakalayan, küğ kalitesine önem veren anlayışla birçok dinleti izlencesi gerçekleştirdi. 1993 yılında ikinci albüm “Bir Kadın Var Anadolu’da”, “Kalan Müzik”ten; “Grup Dost Yürek” adıyla “Aze” isimli üçüncü albüm de “Klip Müzik”ten 1999 yılında dinleyicilere sunuldu. “Ada Plak”tan 1999 yılında çıkan “Köprüler” isimli albümde “Aze” isimli çalgısal yaratısı “Dost Yürek” çalışmasıyla yer aldı; “Köprüler” çalgısal albümünde Erkan Oğur, Doğan Canku, Bekir Küçükay, Ahu Sağlam, Ahmet Koç, Adil Arslan, Mazlum Çimen ve Erdal Güney yer almaktadır. Küğ sanatının yanısıra resim sanatıyla da ilgilenen Timurcan kişisel sergiler açmış ve karma sergilere katılmıştır. 2001 yılından bu yana İzmir’de yaşamakta olan sanatçı İzmir ve çevresinde çok sayıda sanatsal etkinlik gerçekleştirmiştir: “Ege Sanat Kültür Merkezi”nde dinleti, “Fransız Kültür Merkezi”nde resim sergisi ve dinleti, “Assos I. Mantık, Matematik, Felsefe Sempozyumu”nda açılış dinletisi ve resim sergisi, “Konak Kültür Merkezi”nde Beno Kuryel ve Gündüz Badak ile küğlü söyleşiler (benzeri izlence “Fransız Kültür Merkezi”nde de yapılmıştır), “Allianoi/Bergama Kurtarma Kazıları Bölgesi”nde resim sergisi ve dinleti... Film küğleri ile de ilgilenen Timurcan “Kırılgan” isimli kısa metrajlı filmin küğünü yapmıştır; “Ege Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü”nden bazı öğretim üyelerinin işbirliğiyle yapılmış olan bu filmle birlikte benzer projelerde de bulunmaya başlamıştır. İzmir’de 2005 yılında Aysun Timurcan ve “Grup Ada” olarak “Dokuz Eylül Üniversitesi Desem Salonu”nda dinleti, “Ege Üniversitesi Mötbe Salonu”nda dinleti, “Dokuz Eylül Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu”nda dinleti gerçekleştirmiştir. 2006 yılında da “Konak Belediyesi”nin düzenlemiş olduğu “8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri”nde Esin Afşar ile dinleti gerçekleştirmiştir. Geleceğin potansiyel sanatçıları çocuklardır inancıyla çeşitli kurumlarda ve özel okullarda toplam sekiz senedir küğ ve resim başta olmak üzere tiyatro, drama, folklor ve el sanatlarına yönelik çalışmalarla küçük yaş gruplarına (0–6 yaş) yönelik branş dersi öğretmenliği yapmakta olan Aysun Timurcan “İzmir Rehberler  Odası (İZRO)” tarafından hazırlanan “Çocuk ve Müze” projesinde (2004) drama çalışmaları çerçevesinde oyun kurucu olarak yer almıştır. 2005–2006 döneminde dört anaokulundaki beş ve altı yaş çocuklarını birleştirerek “Bergama–Allianoi Kazı Alanı” ile ilgili tarihe yönelik küğ ve metin destekli ortak bir drama çalışması gerçekleştirmiştir.

Tintamarre:

(Fr.) Gürültü patırtı. Şamata.

Tintement:

(Fr.) Çınlama, şakırtı.

Tinter:

(Fr.) Çan çalmak. Çınlamak, şakırdamak.

Tintinnando:

(İt.) Çan sesi, çıngırak sesi. Zil veya benzeri bir çalgı ile şıngırdama benzeri ses elde etmek.

Titretim:

Bkz.: Tril.

Toccare:

(İt.) Parmakla dokunmak, ellemek. Dokunmak. Parmaklayarak çalgı çalmak. Tuşları ya da telleri parmakla çekerek ya da dokunarak veya ittirerek çalgı çalmak. Tuşlamak.

\ Tok, Okan:

Hayvan sevgisi ile tanınan popüler kültür şarkıcısı. Sokak hayvanlarına destek amacıyla “Onların da Gözyaşları Var” projesini başlattı. En büyük hayalinin bir Sezen Aksu şarkısı söylemek olduğunu ifade eden ve bu hayalini gerçeğe dönüştüren Tok, Aksu’nun “Unuttun mu Beni?” isimli şarkısını “Doğan Umut Music Company” etiketi altında yayınlamıştır. Ayrıca Demet Sağıroğlu’na ait olan “İhanet Ettin” isimli şarkıya “cover” yapmıştır. Şarkıcı yaptığı parçaların gelirlerini “SOHAYKO”  (Sokak Hayvanlarını Koruma, Yaşatma, Rehabilitasyon ve Eğitim Derneği)’ne aktarma kararı aldığını belirterek “Ben yaptığım müziği sokak hayvanlarına adadım” demiştir. En büyük hayalinin bahçeli bir ev alarak sokak hayvanları için cennetten bir köşe haline getirmek istediğini söylemiştir.

\ Tokay, Dilbağ:

“Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) İstanbul Devlet Konservatuvarı”nda Reşit Erzin’le başladığı viyolonsel eğitimini, aynı konservatuvarın “Sanatta Yeterlik” programından mezun olarak tamamladı. Çeşitli uzmanlık kurslarında Mikhail Khomitzer, Niels Ullner, Frieder Berthold ve Alexander Rudin ile çalışan Dilbağ Tokay, yurt içinde pek çok kentte ve yurt dışında İsveç, Almanya, Fransa, İtalya, Bulgaristan, Suriye, Belçika, KKTC, Sırbistan, Kırgızistan, Pakistan, Avusturya, Brezilya ve Hindistan’da yalkın, oda küğü ve orkestra eşliğinde dinletiler verdi. Ayrıca Brezilya, Kırgızistan, Sırbistan, Suriye, Bodrum, Adana, Eskişehir, Kaş ve İstanbul’da ustalık sınıfları gerçekleştirdi. Türkiye’nin yanı sıra İtalya, Bulgaristan ve Sırbistan’daki uluslararası yarışmalara jüri üyesi olarak davet edilen sanatçı, yalkın çalışmalarının yanı sıra 1998 yılından    itibaren piyanist Emine Serdaroğlu ile “CelloPianoDuo” olarak, 2020 yılından itibaren viyolonsel dördülü  “Cello Paradiso” ile dinletiler vermekte ve “MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı”nda öğretim üyesi olarak   görev yapmaktadır. Dilbağ Tokay’ın aldığı ödüller arasında, Hırvatistan’da “Uluslararası Antonio Janigro      Viyolonsel Yarışması - En Başarılı Öğretmen Ödülü”, Bulgaristan’da “Uluslararası Alman ve Avusturya Küğü Yarışması - Yüksek Eğitmen Ödülü”, İtalya’da “Uluslararası Genç Küğcüler Yarışması - Öğretmenlik Erdem Ödülü”,  Yunanistan’da “Uluslararası E-Muse Yarışması - Onur Ödülü”, Türkiye’de ise “Andante Dergisi    Klasik Müzik Ödülleri”nde “Yılın Müzik Eğitmeni” ve “CelloPianoDuo” ile Türk bağdarlarının yaratılarından oluşan “Turkish Music for Cello and Piano” isimli, dünya devi “NAXOS”dan çıkmış CD ile, “2016 Donizetti Klasik Müzik Ödülleri”nde “Yılın Kayıt Ödülü” yer almaktadır.

\ Toker, Hakan Ali:

1976'da Mersin’de yaşayan bir ailenin çocuğu olarak Adana’da doğdu; çocukluğu kısmen Mersin’de, kısmen de babasının işi dolayısıyla gittiği Suudi Arabistan’da geçti. 8 yaşındayken ailesi ona küçük bir elektronik org aldı. Hakan bu çalgıda önce rastgele sesler çıkarmaya, sonra kulaktan ezgiler çıkarmaya, doğaçlama ve bağdalar yapmaya başladı. İlk elçin derslerini Mersin’de küğ öğretmeni Meral Hamamioğlu’ndan aldı. Ertiksel anlamda küğ eğitimine 1988 yılında “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Viyolonsel Bölümü”nde başladı. Hakan aslında piyano bölümüne girmek istiyordu, ancak o dönemin katı konservatuvar kuralları gereği 12 yaşından büyükler piyano bölümüne alınmıyordu. Hakan 12 yaşını birkaç hafta önce doldurmuştu. Bunun neticesinde Sevil Gökdağ’ın çello öğrencisi oldu. Bu sıralarda Perihan Önder’den özel bağdama dersleri, Betül İncedayı’dan özel resim dersleri aldı. 1989’da “Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Hazırlık Okulu Piyano Bölümü”ne geçti. “Bilkent Üniversitesi”ndeyken Nejat Başeğmezler ve Elhan Bakihanov’dan remileme, İstemihan Taviloğlu ve Zarife Bakihanova’dan uyum bilgisi, Bujor Hoinic’ten uyum bilgisi, karşıt yazım ve çalgılama bilgisi; Maria Nowotna, Anna Malfridur Sigurdardottir, Martin Berkofsky ve Namık Sultanov’dan piyano öğrendi. Namık Sultanov’un ayrıca piyano edebiyatı derslerine girdi. Bu dönemde Azeri bağdar Arif Melikov’un bağdama ve orkestrasyon seminerine katıldı; Rusya’da bir yaz Alexander Famenka’dan özel piyano dersleri, Gürcü bağdar Mihail Beruaşvili’den özel bağdama ve orkestrasyon dersleri aldı. Lise 2’den itibaren bağdama bölümüne de girerek iki bölüme devam etti. Dinleti vermeye öğrenciyken, 15 yaşında “Mersin Hilton”da verdiği bir yalkın dinletiyle başladı. 17 yaşında “Soçi Belediye Orkestrası” ile kendi yaratılarını çaldı ve bu orkestrayla sinfonik ve geleneksel Türk musikilerini Rusya’da tanıtan dinletiler verdi. Aynı yıl “İstanbul Uluslararası Müzik Festivali”nde sahne alan en genç sanatçı idi. Sonraki yıl “Lvov Virtüözler Festivali”ne katılan ilk Türk sanatçısı oldu ve burada verdiği yalkın resitalle Ukraynalılara kendi bağdalarının yanı sıra diğer çağdaş Türk bağdarlarını tanıttı. 1996’da Lisans 2’yi bitirdikten sonra “Bilkent”teki öğrenimini yarıda keserek Anna M. Sigurdardottir ile özel olarak piyano çalışmak üzere İzlanda’ya gitti. 1997’de ABD’de “Indiana Üniversitesi Küğ Bölümü”ne kabul edilerek öğrenimine burada devam etti. “Indiana Üniversitesi”nde Peter Burkholder’dan küğ tarihi, Marianne C. Kielian-Gilbert’tan modern küğ kuramları; Edward Auer, Jean-Louis Haguenauer ve Emil Naoumoff’tan piyano; Marta Ptaszynska, Samuel Adler, Don Freund ve Sven-David Sandström’den bağdama dersleri aldı; Claude Baker ve Don Freund’la orkestrasyon, Jeff Hass ve Christopher Cook’la elektronik küğ, David Baker ve Luke Gillespie’yle caz, Karen Taylor’la piyano eğitimbilimi çalıştı. David Dzubay yönetiminde “Indiana Üniversitesi Yeni Küğ Topluluğu”nda çaldı. 2000 yılında bu kurumun piyano ve bağdama bölümlerinden mezun oldu. “Indiana Üniversitesi”nde caz ve elektronik küğ dersleri de alan Toker, doğaçlama ve Türk musikisi alanlarında büyük ölçüde kendi kendini yetiştirdi; kanun ve akordeon çalmayı öğrendi, diğer klavyeli çalgılarda da deneyim kazandı. Toker kanun çalma ve genel Türk musikisi bilgileri konusunda Emin Sefa Sağbaş’tan faydalanmıştır. 2000-2006 yılları arası ABD’de “Salaam”, “İpek Yolu” ve “Orquesta Son” adlı etnik küğ gruplarıyla çalıştı; onlarla birlikte Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Amerika küğlerini içeren dinletiler verdi; bu gruplarla pek çok eğitim seminerleri, sempozyumlar, festivaller ve diğer etkinliklere katıldı. Bir yandan bolca eşlikçilik yaptı ve klasıl yalkın dinletiler vermeyi sürdürdü. Bu sıralarda, Bloomington sinemalarında piyano ile sessiz filmlere eşlik etmeye başladı. Yine aynı yıllarda kırıncılar, şairler, trapezciler, jonglörler, elektronik küğ ve çoklu ortam sanatçılarıyla pek çok yaratıcı projede yer aldı. Kurucuları arasında bulunduğu “Qwertyt Grubu”yla ve diğer sanatçılarla deneysel avant-garde küğ dinletilerinde de yer aldı. Bu dönemde “Transformations” (2003) ve “Piyano ile Türk Müziği” (2005) başlıklı iki yalkın albüm kaydetti, “Salaam”ın da 3 albümünde yer aldı. 2006’da yurda dönen sanatçı, kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu ve neyzen Bilgin Canaz’la “Tanini Grubu”nu kurdu. Bu grupla iki albüm kaydetti: “Dokunuşlar” (2008, Kaf Müzik) ve “Dokunuşlar II” (2011, Kaf Müzik). “Tanini Grubu” ile yurt içinde ve yurt dışında pek çok dinleti verdi; “T.C. Cumhurbaşkanlığı Köşkü”, “ABD Merkez Bankası”, “Malta Cumhurbaşkanlığı Sarayı” gibi seçkin mekanlarda pek çok yerli ve yabancı devlet adamının huzurunda çaldı. “Tanini” halen bu etkinliklerini sürdürmekte olup sık sık dış temsilciliklerimizin davetiyle sahne almaktadır. 2008’de askerliği sırasında bandoyu tanıma olanağı buldu, bando için küğler bağdadı ve bando eşliğinde dinletiler verdi. Askerden sonra da bu yaratıları “TSK”nın çeşitli bandolarınca seslendirildi. 2009’da Belçikalı flütçü Christian Plouvier’yle beraber kurduğu “Al Dente İkilisi” ile “Ankara Festivali”nde çocuklara verdiği “23 Nisan Gösterisi” büyük ilgi gördü. Ancak bu proje devam etmedi. 2011’de yalkın albümü “Alla Turca Alla Toker” Levent Conker’in yapım ve menajerliğinde, “Finansbank” sponsorluğunda çıktı. Aynı yıl Dilek Türkan’ın “Aşk Mevsimi” (Kalan Müzik) albümünde de yer aldı. O yıl ve bir sonraki yıl Türkiye’de ilk kez, Türk makamlarına göre özel akortlanmış piyanolarla “Türk Sanat Musikisi” dinletileri verdi (İTÜ, ODTÜ ve Işık Üniversitesi). Akort konusunda Fikret Karakaya ve Doç. Dr. Ozan Yarman’dan destek aldı. Bu yöndeki çalışmasının bir uzantısı olarak 2015’te Londra’da verdiği bir yalkın dinletide, Geoff Smith’in icad ettiği akustik ve mikrotonal bir çalgı olan “Fluid Piano”yla Türk musikisini geleneksel perde sistemine sadık kalarak icra eden ilk piyanist oldu. 2012’de yarattığı “Senfonik Fasıl” projesiyle Türk sanat musikisini sinfonik orkestranın dilinden yorumlamaya koyuldu. Aynı yıl kontrabasçı Mehmet Sönmez ve perküsyonist Mert Baycan’la beraber “Toker Trio Grubu”nu kurdu ve bu grupla caz dinletileri vermeye başladı. 2013'te “1. Mersin Kültür Festivali” kapsamında “Yaşayan Değerlerimiz” ödülüne layık görüldü. 2015’te kurulan “Grup Abra”nın şiir odaklı dinletilerinde yer almaya başladı. Grubun “Şairane Sevdalar” (Kalan Müzik, 2017) albümünde piyanist ve aranjör olarak yer aldı. 2015’ten itibaren perküsyonist, bağdar, tonmayster Hakan Çetinkaya’yla birlikte “H&H Kayıt Stüdyosu ve Yapım Şirketi”ni kurarak, kendi çalışmalarının yanı sıra diğer sanatçıların albümlerini kaydetmeye ve yapımını üstlenmeye başladı. 2016’da çellist Murat Süngü ve perküsyonist Hakan Çetinkaya’yla birlikte “Üçiz Grubu”nu kurdu. Bu grup aynı yıl ilk ilk dinletisini ırlayıcı Eda Karaytuğ'la birlikte verdi. Ertesi yıl, grubun ilk albümü olan, grup üyelerinin bağdalarından oluşan “Üç Gönül Hikayesi” (H&H Yapım, 2017) piyasaya çıktı. Aynı yıl Çetinkaya, “Toker Trio”nın yeni davulcusu oldu. Toker, Batı’da bir asırdır neredeyse unutulmuş bir gelenek olan klasıl küğde doğaçlama sanatını bugün yalkın dinletilerinde canlı tutan dünyadaki çok az dinleti piyanistinden biridir. Bugüne kadar bir kısmı yalkın, bir kısmı türlü gruplar ve orkestralarla, çoğu “Tanini Grubu”yla olmak üzere 27 ülkede konser verdi. Bu ülkeler arasında Türkiye, Rusya, Ukrayna, Danimarka, İzlanda, ABD, İtalya, Almanya, Güney Kore, Bulgaristan, Avustralya, Hırvatistan, Kanada, Macaristan, Litvanya, İspanya, Türkmenistan, Azerbaycan, Malta, Belçika, Polonya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, İngiltere, İskoçya, Bosna-Hersek, Arnavutluk ve Hollanda bulunmaktadır. Katıldığı başlıca festivaller arasında uluslararası İstanbul, Ankara, Mersin, Side müzik festivalleri, Karadeniz Ülkeleri (Rusya) ve “Indianapolis Caz” (ABD) festivalleri sayılabilir. Sahneyi paylaştığı sanatçılardan bazıları Munis Şerifov, Yıldız İbrahimova, Benyamin Sönmez, Dilek ve Derya Türkan’dır. Birlikte çalıştığı yönetkenlerden bazılarıysa Valentin Tatarenko, Tadeusz Strugała, Ender Sakpınar, Dağhan Doğu, İbrahim Yazıcı, Cemi’i Can Deliorman’dır. Öğretmeyi de seven Toker, yurt içi ve yurt dışında çeşitli eğitim kurumlarında atölye çalışmaları, ustalık sınıfları yönetmekte ve özel dersler de vermektedir. Bu etkinlikleri arasında Türkiye’de pek çok ildeki “Güzel Sanatlar Liseleri” (yalkın ve Benyamin Sönmez’le beraber), “İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi” (yalkın), İskoçya Edinburgh Üniversitesi (“Tanini”yle), “Hırvatistan Zagreb Üniversitesi Konservatuvarı (yalkın) ve Hırvatistan’ın Groznjan kasabasındaki “Jeunesse Musicale Internationale Yaz Caz Okulu” (yalkın) sayılabilir. Klasıl batı küğü, caz, geleneksel Türk musikisi, bando küğü, popüler küğ ve elektronik küğ türlerinde 200’ü aşkın bağda ve düzenlemesi vardır. Bir bağdası, “Duo Mares Viyola-Akordeon İkilisi” tarafından kaydedilmiş ve çeşitli Türk bağdarlarının yaratılarından oluşan “Tınıların Zenginliği” (2012, Çağsav) adlı albüme alınmıştır. Hakan Ali Toker’in küğ yaşamı dışında hobileri vardır. Origami vb. elişlerine meraklıdır. http://yeniboyutlar.com sitesinde kişisel gelişim yazıları yazmaktadır.

\ Toksöz, Işıl:

1982 yılında İstanbul’da doğan Işıl Toksöz piyano çalışmalarına altı yaşında başladı. Sekiz yaşında “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na girdi. Burada 1996 yılına kadar Sibel Atal ile piyano ve Emel Çelebioğlu ile küğ kuramları çalıştı. Bu dönemde girdiği “İstanbul Rotary Kulübü”nün düzenlediği “Yetenekli Çocuklar Müzik Yarışması”nda 1995 yılında “Profesyonel Müzik Dalı”nda “Jüri Özel Ödülü” aldı. 1996 yılında Roma’da katıldığı “Genç Küğcüler Yarışması”nda ise “Bölgesel Birincilik Ödülü” ve “Uluslararası İkincilik Ödülü” aldı. İlk resitalini onüç yaşında İstanbul’da “Avusturya Başkonsolosluğu Kültür Ofisi Dinleti Salonu”nda verdi. Dinletiden hemen sonra gönderildiği Avusturya’da “Viyana Konservatuvarı”na (Konservatorium der Stadt Wien) o tarihe kadar kabul edilen en genç öğrenci olarak burs kazanarak girdi. İstanbul’un seçkin okullarından “Alman Lisesi”ni bırakarak küğ çalışmaları için Viyana’ya gitti. Konservatuvarda Roland Batik ve Julika Behar ile çalıştı. Ayrıca Paul Gulda ve Leonid Brumberg ile çalıştı. Oda küğü çalışmalarını ünlü “Altenberg Üçülü” ile yaptı. İlk orkestra eşlikli dinletisini onbeş yaşında “Konservatuvar Orkestrası” ile verdi. Türkiye’de İstanbul, Mersin, Adana ve İzmir’de, yurt dışında ise Amerika, Avusturya ve İsrail’de resitaller verdi. Resital ve röportajları “TRT Çukurova Radyosu” ve “Mersin Üniversitesi Radyosu”nda yayınlandı. Her biri ünlü birer pedagog ve piyanist olan Martin Berkofsky, Vassily Lobanov, Dimitri Bashkirov, Oxana Yablonskaya, John O’Conor ve Walter Hautzig’in ustalık kurslarına katıldı. 2006 yılında konservatuvardan (Konservatorium Wien Privatuniversität) başarı ile mezun olan Işıl Toksöz bir süre O. H. Kim ile çalıştı. Sanatçı 2007 güz döneminden itibaren burs kazanarak gittiği Atlanta’da “Georgia Devlet Üniversitesi Küğ Okulu”nda Brezilyalı pedagog ve piyanist Sergio Gallo ile yüksek lisans çalışmalarını sürdürmektedir.

\ Toksöz, İhsan:

1945 yılında Balıkesir’in Edremit ilçesinde dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okudu. 1962 ile 1966 yılları arasında “Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi”nin “Arkeoloji Bölümü”nde öğrencilik yaptı. 1964 yılından 1967 yılına dek “Dışişleri Bakanlığı”nda mütercim-arşivist olarak çalıştı. Askerlik görevi sonrasında özel sektöre geçti. 1971-1975 yıllarında Maharashtra, Hindistan’da Poona kentinde “Deccan College Post Graduate and Research Institute”da “Hint Prehistoryası ve Arkeolojisi” üzerine master yaptı. Doktora öğrencisi iken ailevi nedenlerden dolayı Türkiye’ye döndü. Doktorasını tamamlayamadı. 1975-1977 yıllarında İstanbul’da aile şirketinde çalıştı. 1977-1979 yıllarında Adana’da bulunan “Koniteks A.Ş.”de “Ticaret Müdürü” oldu, daha sonra aynı şirketin “İstanbul Bölge Müdürü” olarak görevine devam etti. 1979-1982 yıllarında Tarsus’ta bulunan “Çukurova Sanayi İşletmeleri T.A.Ş.”nin “Satış Müdürü” oldu. 1982-1984 arası Cenevre’de “Baytur S.A.”nın Hint Yarımadası (Hindistan, Pakistan, Sri Lanka ve Bangladeş) “Satış Koordinatörlüğü”nü üstlendi. 1985-1986 döneminde “Topaz A.Ş.”nin “Genel Müdür Yardımcısı” olarak görev aldı. 1986-1988 yıllarında İstanbul’da “Çukurova Dış Ticaret A.Ş.”nin “Genel Müdür Yardımcısı” görevini yürüttü. 1988 yılında “İmpeks Tekstil Ürünleri Tic. Ltd. Şti.”nde şirket ortağı oldu. Halen kendisine ait bu işte ortağı ile birlikte çalışmaktadır. İhsan Toksöz çok sayıda “Sivil Toplum Örgütü”nün üyesi olmuş ya da yönetiminde görev almıştır. 1994 yılında “İçel Sanat Kulübü”ne üye oldu. 2009 yılında “Akdeniz Opera ve Bale Kulübü Derneği”ne (AKOB) katıldı ve bu derneğin yönetiminde etkin görevler aldı. Toksöz, 2009 yılından bu yana derneğin çıkardığı, iki ayda bir yayınlanan “AKOB - Akdeniz Opera ve Bale Kulübü Kültür Sanat Dergisi”nin “Yayın Yönetmenliği”ni yapmaktadır. 2016-2018 yılları arasında iki ayda bir 13 sayı yayınlanan ve “DOB Genel Müdürlüğü”nün altı ildeki opera fuayelerinde dağıtılan “AKOB - Opera Bale Sanat Dergisi”nin “Yayın Yönetmenliği”ni yapmıştır. 2014 yılından beri “Mersin Uluslararası Müzik Festivali”nin yürütücülüğünü yapan “Mersin Sanat Etkinlikleri Derneği”nin üyesidir. 2015 yılından bu yana “İçel Sanat Kulübü Danışma Kurulu” üyesidir. 2016-2017 arasında “Kent Konseyi Kültür ve Sanat Grubu” üyesi olarak görev yapmıştır. 2018 yılında başladığı yerel “Çukurova Gazetesi”ndeki kültür-sanat ile ilgili “Yakamoz” köşe yazılarını sürdürmektedir. Zaman zaman “İçel Sanat Kulübü”nün “Sankulüp” bülteni ile “Mersin Deniz Ticaret Odası”nın çıkardığı “MDTO Dergisi”nde yazıları yayınlanmaktadır. Toksöz aşağıda listelenen kent yazarlarının basılan eserlerinin editörlüğünü de yapmıştır: Semihi Vural - “Tarihin ve Doğanın Gizemli Dünyası - Kanlıdivane” (2012), Semihi Vural - “Kayıp Zamanların Beşiği - Prehistorik Mersin: Yumuktepe” (2013), Semihi Vural - “Pamuğun Çocuğu Mersin ve Mersin İskeleleri” (2015 - İkinci Baskı: 2017), Semihi Vural - “Atatürk Mersin’de” (2016) Semihi Vural - “Anadolu’nun Kapısı Tarsus - Gülek Boğazı” (2016), Semihi Vural - “Kırk Kırık Çizgi: Siren Yılmazer” (2016), Semihi Vural - “Soloi Pompeiopolis / Viranşehir-Mezitli” (2017), Semihi Vural - “Ben Nevit Kodallı” (2017), Semihi Vural - “Antik Kilikya Limanları” (Editörler: Meriç Alkan / İhsan Toksöz) (2018), Semihi Vural - “Antik Kilikya Öyküleri” (2018), Semihi Vural - “Tuz Deposundan Günümüze Akkahve” (Yayına Hazırlayan: İhsan Toksöz)  (2018), Semihi Vural -  “Amiral Gemisi Mesudiye ve Babam Ali Çavuş” (2018), İçel Sanat Kulübü - “XX. Arkeoloji Günleri Bildiri Kitabı” (2015), Fazıl Tütüner - “Mersin’de Çocukluğum ve Giritli Tütüncüzade Fazıl Bey” (2017), Umut Çor - “Tarihin İzinde Kilikya’dan Mersin’e” (Kilikya’nın Hatıra Defteri) (2017), Mustafa Eser - “Makro Mersin - 1001 Kelebek” (2017). Sanatçı, büyük bir enerji, istek ve sorumluluk bilinci ile Mersin’in ve bölgenin sanat olaylarına eğilmekte, bu alanda yönlendirici olarak fedakarca çalışmakta ve yapılan tüm sanat etkinliklerine gerek maddi gerekse manevi anlamda gerçek bir destek olmaktadır. Bu yönüyle örnek bir kişi olan İhsan Toksöz aynı zamanda bağdar Selman Ada’nın "Aya Tekla" balesinin (2019) cönkünü de (libretto) kaleme almıştır.

\ Tomasoni, Omar:

1984 yılında İtalya’da doğan Omar Tomasoni küğ öğrenimini Brescia’daki “Luca Marenzio Konservatuvarı”nda üstün dereceyle tamamladı. 2001-2003 yılları arasında “Avrupa Gençlik Orkestrası”nda yer alan Tomasoni, bu görevde gösterdiği üstün sanatsal performans karşılığında İtalyan Cumhuriyeti’nin “Bronz Madalyası” ile taltif edildi. 2004 ile 2008 yılları arasında, Zubin Mehta’nın yönetiminde Firenze’deki “Maggio Musicale Orkestrası”nın baş trompetçisi olarak görev aldı. Tomasoni, bunun ardından 2013 yılına kadar Roma’da Antonio Pappano yönetimindeki “dell'Accademia Nazionale di Santa Cecilia Orkestrası”nda yine aynı görevi üstlendi. 2013 yılından bu yana Amsterdam’daki “Royal Concertgebouw”un baş trompetçisi olan Tomasoni, meşhur İtalyan “Wonderbrass Quintet”in kurucu üyesidir. Sanatçı ülkemizde Aziz Shokhakimov yönetiminde “Tekfen Filarmoni Orkestrası” eşliğinde 25 Ekim 2018 tarihinde “Mersin Kültür Merkezi”nde yalkıcı olarak bir dinleti vermiş ve Aleksandr Harutyunyan’ın “Trompet Konçertosu” ile George Gershwin’in ünlü Rus trompetçi Timofei Dokschitzer’in düzenlemesiyle trompet ve orkestra için uyarlanan en sevilen bestelerinden “Mavi Rapsodi”yi yorumlamıştır.

\ Tomassi, Ed:

Saksofon sanatçısı Ed Tomassi 1976 yılından bu yana “Berklee Küğ Okulu”nda öğretmenlik yapmakta olup doğaçlama alanında tanınmış bir isimdir. Tomassi'nin “Berklee”de verdiği dersler ve ustalık kursları çeşitli doğaçlama stillerini Amerika Birleşik Devletleri'nde binlerce öğrenciye tanıtmış ve O'nun yöntemleri ve teknikleri başlangıç düzeyindeki çalıcılardan gelişmiş öğrencilere ve ertikten sanatçılara esin kaynağı oluşturmuştur. Bir saksofoncu olarak Tomassi “Temptations”, “Vic Damone”, “Gloria Loring” ve “Rhode Island Filarmonik Orkestra” ile dinletiler gerçekleştirmiştir. Ed Tomassi aynı zamanda düzenli olarak Boston civarındaki bazı popüler gruplarla ve caz topluluklarıyla çalmakta ve “Ken Cervenka/Ed Tomassi Altılı”sının grup liderliğini yapmaktadır.

Ton:

(Alm.) Ses. Avaz. Ton. Nüans. Vurgu.

\ Tonbul, İsmet Ege:

1993 yılında İzmir’de dünyaya geldi. “Marmara Üniversitesi Radyo, Sinema, Televizyon Bölümü”nde okudu. Öğrenci olduğu yıllarda aynı zamanda oyuncu olarak ilk ertiksel adımlarını attı. “Akademi 35 Buçuk Sanat Evi”nde oyunculuk alanında eğitim görerek “Milli Eğitim Bakanlığı”nın sertifikasını almaya hak kazandı. Yönetmen Mehmet Ada Öztekin ve Veli Çelik’ten kamera önü oyunculuk eğitimi aldı. Halen “Bahçeşehir Üniversitesi”nde yüksek lisans yapmakta ve “İleri Oyunculuk Bölümü”ne devam etmektedir.

\ Tonella, Lilian:

 1976 yılında Sao Paulo'da doğdu. Piyano çalışmalarına yedi yaşında başladı. Orkestra eşliğinde ilk dinletisini ondört yaşında iken verdi. 1994 yılında "Sao Paulo Üniversitesi Sanat ve İletişim Fakültesi"ne kabul edilerek Profesör Gilberto Tinetti'nin piyano sınıfında çalışmalarını sürdürdü. Birçok ulusal yarışmada ödüller aldı. 1996 yılında Sofya'daki "Bulgaristan Devlet Küğ Akademisi"nde Profesör Viktor Chouchkov ile çalıştı. 1997 yılında "Sao Paulo Üniversitesi"ni "Üstün Başarı Ödülü" alarak bitirdi. Fany Solter, Rudolf Kehrer, Ludmila Lazar, Klauss Frank, Yuri Slesariev, Angela Tosheva ve Carlo Bruno'nun ustalık kurslarına katıldı. 1998 yılında ülkesi tarafından Moskova'daki "Çaykovski Devlet Konservatuvarı"na lisansüstü çalışmalar yapmak üzere gönderildi. Burada Profesör Aleksandr Sementsky ve Profesör Natalia Trull'un piyano sınıflarında yüksek lisans ve sanatta yeterlilik derecelerini aldı. Profesör Tigran Alihanov ile oda küğü çalıştı. Aynı okulda müzikbilim dalında bilim dalında doktora çalışmalarını Profesör Vladimir Tchinaev'in yönetiminde tamamladı. Rusya'da çok sayıda resital veren sanatçı Samara kentinde düzenlenen "Uluslararası XXI. Yüzyılın Yıldızları Festivali"nde yalkıcı olarak dinleti verdi. Brezilyalı tanınmış bağdar Willy Correa de Oliveira'nın yalkın piyano için yazdığı yaratılardan oluşan bir çiziti "Brezilya Federasyonu Kültür Bakanlığı"nın projeleri kapsamında tamamlayan Tonella İtalyan flütçü Vieri Bottazini ile "Calisto" için çizit kayıtları yapmıştır. "Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda öğretim üyeliğini sürdüren sanatçı resital vermeye ve orkestra eşlikli dinletilerine devam etmekte, uluslararası festivallere davet edilmekte, ustalık kursları vermektedir.

\ Tonger, İlhan:

16 Şubat 1947 tarihinde İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini 1984 yılında “Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü”nde piyano dalında tamamladı. “Sanatta Yeterlilik” derecesini aynı okulda “Piyano Eğitimi ve Uygulaması” alanında 1986 yılında elde etti. 1987 yılında yardımcı doçent ve 1993 yılında doçent oldu. Yönettiği “Yüksek Lisans Tezleri” arasında şunlar yer almaktadır: Fahri Pekiner (1995) “Evrensel Piyano Teknikleri, Sorunları ve Çözümleri”, Marmara Üniversitesi, Neslihan Karamızrak (1995) “Ludwig Van Beethoven’in Solo Piyano İçin Yazdığı Eserlerindeki Müzik Biçimleri, Stil Özellikleri ve Bu Özelliklere Bağlı Olarak Ortaya Çıkan Yorumlar”, Marmara Üniversitesi, İbrahim Acer (1994) “Güzel Sanatlar Liselerinde Piyano Eğitim Programlarının Geliştirilmesi”, Marmara Üniversitesi, Esin Oruç (1992) “Cumhuriyet Dönemi Çok Sesli Türk Müziği Bestecileri Eser Sözlüğü (kılavuz)”, Marmara Üniversitesi. İlhan Tonger’in 1988 yılında yayınlanan “Arkadaşım Piyano” isimli bir kitabı da bulunmaktadır. Aldığı idari görevler şunlardır: 1983 Marmara Üniversitesi Müzik Bölüm Başkanlığı, 1984-1990 Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü Piyano Zümre Başkanlığı. Tonger çok sayıda dinleti de vermiştir. Bunlar sırasıyla şu şekilde listelenebilir: 29.03.1983 Marmara Üniversitesi (M.Ü) Atatürk Eğitim Fakültesi Kitaplık Salonu Dinletisi, 30.11.1983 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Dinletisi, 05.06.1985 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Keman-Piyano Resitali, 30.10.1985 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Kitaplık Salonu Dinletisi, 05.11.1985 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Kitaplık Salonu Keman-Piyano Dinletisi, 27.11.1985 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Kitaplık Salonu Konseri Keman-Piyano Dinletisi, 07.03.1986 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Kitaplık Salonu Konseri Keman-Piyano Dinletisi, 11.05.1986 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Kitaplık Salonu Oda Müziği Dinletisi, 12.05.1986 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Kitaplık Salonu Keman-Piyano Dinletisi, 26.02.1989 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi İbrahim Üzümcü Kültür Merkezi Salonu Oda Müziği Dinletisi (Danışmanlık), 09.05.1991 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi İbrahim Üzümcü Kültür Merkezi Salonu Piyano Dinletisi, 22.10.1991 Yıldız Üniversitesi Sabancı Sanat Merkezi Piyano Dinletisi, 21.11.1991 M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi İbrahim Üzümcü Kültür Merkezi Salonu Piyano Dinletisi, 05.05.1992 Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Alpay Aşkun Salonu Keman-Piyano Dinletisi, 14.05. 1992 İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Keman-Piyano Resitali, 13.11.1992 Yıldız Üniversitesi “International Architecture of Tourism in the Mediteranen” Sempozyumu açılışında Piyano Resitali, 07.05.1993 Adile Sultan Kasrı Öğretmen Evi ve Kültür Merkezi Piyano Resitali, 1993–2013 İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde düzenlenen Yıl Sonu Dinletilerinde Danışmanlık.

Tónleikar meistara (Konsertmeistari):

(İzlandaca) Başkemancı. Bkz. Concertmaster.

Tonmeister:

(Alm.) Ses kayıt uzmanı. Radyolarda ya da televizyon kanallarında bu işi yapan kişilere verilen isim. Radyolarda ve TV’lerde ses kaydetme konusunda çalışan, genellikle bu işin eğitimini almış şahıs. Ses ve sesin kaydının nasıl yapılması gerektiği konusunu bilen.

Tonsetzer:

(Alm.) Sesleri dizen kişi, sesleri biraraya getiren. Bağdar. Besteci. Kompozitör. Ses dizgicisi, ses mürettibi. Ses dizmeni. Bkz.: Bağdar.

Tonsystem:

(Alm.) Ses sistemi. Perde dizgesi. Bkz.: Perde dizgesi.

\ Top, Ilgın:

Ilgın Top, 2000 yılında İzmir Bornova’da dünyaya geldi. 2007 yılında “Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik ve Bale İlköğretim Okulu”nu burslu olarak kazanarak, keman eğitimine “Bilkent Senfoni Orkestrası Başkemancı Yardımcısı” İrina Nikotina ile başladı. Daha sonra eğitimine Muhammedjan Turdiev ve Reyyan Başaran ile devam etti. Küçük yaşlardan başlayarak yurt içinde ve yurt dışında birçok ustalık sınıfına katılan Ilgın Top Suna Kan, Cihat Aşkın, Dora Schwarzberg, Alexander Vinnitski, Viktor Tretyakov, Mincho Minchev ve Itzhak Rashkovsky gibi tanınmış isimlerle çalıştı. 2016 yılında Belçika’nın Namur kentinde yapılan “Uluslararası Grumiaux Keman Yarışması”nda “C Kategorisi”nde birincilik ödülüne layık görüldü. 2017 yılında “Uluslararası Pancho Vladigerov Genç Küğcüler için Keman ve Piyano Yarışması”nda ikincilik ödülü ve “Vladigerov Eserlerinin En İyi Yorumcusu” ödülüne layık görüldü. 13 yaşında iken ilk yalkıcılık deneyimini “Bilkent Senfoni Orkestrası” ile Henri Vieuxtemps’ın “5. Keman Konçertosu”nu çalarak elde etti. Daha sonra “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” ile Franz Waxman’dan “Karmen Fantezi”yi ve “Rus Filarmoni Orkestrası” ile Felix Bartholdy Mendelssohn’un “küçük mi’den Keman Konçertosu”nu seslendirdi. 2018 yılında bu kez Rengim Gökmen yönetimindeki “Hacettepe Senfoni Orkestrası” eşliğinde Franz Waxman’ın “Karmen Fantezi” isimli eserini “TRT Radyosu”  ve “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonu”nda olmak üzere iki ayrı dinletide seslendirdi. Ayrıca, “İş Sanat Milli Reasürans”ta “Parlayan Yıldızlar” dinleti serisinde, “Bilkent 30. Kuruluş Yılı Festivali”nde, “Varna Yaz Festivali”nde, “Dünyanın Kemanları Festivali”, “Erimtan Müzesi” ve “Cemal Reşid Rey Dinleti Salonu” gibi birçok yerde resitaller verdi. Ayrıca “TRT Radyosu”nda “Cihat Aşkın’la Radyo 3 Atölyesi” gibi birçok önemli izlence ve kayıtta yer aldı. İlk CD çalışmalarını Cihat Aşkın’ın küğsel yönetiminde ve “ING Bank”ın desteğiyle gerçekleştirdi. 2018 yılında “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik ve Bale Lisesi”ni birincilik ile bitirdi. Halen çalışmalarını “Maastricht Konservatuvarı”nda Boris Belkin ile sürdürmektedir.

\ Top, Uğur:

1968 yılında Erzincan’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. “Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı”“Ege Bölgesi Ağır Zeybeklerinin Tavırsal Notasyonu” adlı teziyle bitirdi ve aynı üniversitenin “Sosyal Bilimler Enstitüsü”nde Türk Halk Küğü dalında “Türk Halk Müziğinde Barlar” konulu tezi ile yüksek lisans eğitimini tamamladı. “Ege Üniversitesi Türk Halk Müziği Korosu”nu kurarak dinletiler verdi ve birçok yarışmada dereceler aldı. Çeşitli dernek ve üniversitelerin halk dansları topluluklarında küğ yöneticiliği görevleri üstlendi. 1992 yılında “TRT Kurumu”nun açmış olduğu “istisna akitli bağlama sanatçılığı sınavı”nı kazanarak bir yıl çalıştı. 1995 yılında “Kültür ve Turizm Bakanlığı Sivas Devlet Halk Müziği Korosu”na bağlama sanatçısı olarak atandı. Türk halk müziğinde yöresel ögelere bağlı kalmak kaydıyla bağdama-Türkü çalışmaları yapmaktadır. “Kültür ve Turizm Bakanlığı”nın 2007 yılında düzenlediği “Türk Müziği Formları Beste Yarışması”nda bar dalında bir eseri ödüle layık görüldü. “İzmir Narlıdere Belediyesi”nin açtığı “Aşık Mahsuni Şerif Türk Halk Müziği Beste Yarışması”nda “Serçeşme” adlı eseri birincilik ödülünü kazandı. “Karaman Valiliği” ve “Kültür Müdürlüğü”nün ortaklaşa düzenledikleri “Yunus Emre Şiirleri Beste Yarışması”nda üçüncülük, 2012 yılında düzenlenen “Amasya Altın Elma Türk Sanat Müziği Yarışması”nda ikincilik, 2013 yılında “TRT Türk Sanat Müziği Çocuk Şarkıları Beste Yarışması”nda birincilik ve yine aynı yılda düzenlenen “Manisa Altın Lale Türk Sanat Müziği Beste Yarışması”nda ikincilik ödüllerine layık görüldü. “Kültür ve Turizm Bakanlığı”nın “100. Yılında Çanakkale’de Barış” konulu beste yarışmasında mansiyon ödülü ve “Tokat Valiliği 1. Altın Asma THM Yarışması”nda birincilik ödülü kazanmıştır. Halen “Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu”nda bağlama sanatçılığı görevini sürdürmektedir.

\ Topçu, Mahmut:

1953’de Elazığ’da doğdu. 1976’da “Ege Üniversitesi (Şimdi Dokuz Eylül Üniversitesi ) Müzik Bölümü”ne girdi. İki yıl okuyup ayrıldı. 1984’de “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü Anasanat Dalı Dramatik Yazarlık Sanat Dalı” öğrencisi oldu. 1985’de aynı Fakülte’nin açtığı “Suat Taşer Dramatik Yazarlık Kısa Oyun Yarışması”nda “Bir Başlı Sevda” adlı oyunuyla ikinci mansiyon aldı. Aynı yarışmanın 1988’de yapılanında ise ikincilik ödülünü “Cyrano De Bergerac Aramızda” adlı oyunuyla aldı. 1989’da mezun oldu. “1929-1939 Evresinde Türk Tiyatrosu Sorunlarının ‘Akşam’ Gazetesinde Yansıması” konulu lisans tezini hazırladı. Alman tiyatro pedagogu Marlies Krause ile iki yıl çalıştı. Oyunların ve çalışmaların kitaplarını hazırladı. Oyunda bateri çaldı. Yaratıcı (Eğitsel) drama seminerlerine katıldı. Dört seminerin katılım belgesini aldı. Seminerlerin kitapçıklarını fotoğraflı olarak hazırladı. 1991’de “Hacettepe Üniversitesi”nde açılan sınavı kazanarak okutman olarak girdi. Tiyatro, yazarlık, yaratıcı drama dersleri verdi. 1992’de “Bir Öğrenci Bileti” adlı doğaçlama-kabare oyununu metin yazım aşamasında öğrencileriyle çalıştı ve oyunu yönetti. Oyun “Hacettepe Üniversitesi”nde sahnelendi. Bu oyundan sonra Anton Çehov’un “Kuğu’nun Şarkısı” oyununu sahneye koydu. Oyun, “27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü”nde  “Hacettepe Üniversitesi”nde sahnelendi. 9 Mayıs 1992’de “Ege Üniversitesi Tiyatro Günleri”nde ve 17 Mayıs 1992’de “Hacettepe Üniversitesi Gençlik Haftası”nda sahnelendi. 1992’de “Ankara Üniversitesi”nde “Güzel Sanatlar Eğitimi Dalı”nda yüksek lisansa başladı, 1996’da bitirdi. “Yükseköğretimde Zorunlu-Seçmeli Güzel Sanatlar Dersleri’nden Tiyatronun Değerlendirilmesi” konulu yüksek lisans tezini hazırladı. 1992’de Antalya’da düzenlenen “Dünya 2. Çocukların Tiyatro Festivali”nde drama lideri olarak görev yaptı. 1993’de Melih Cevdet Anday’ın yazdığı “Dikkat Köpek Var” adlı oyunu sahneye koydu. 1994’de uyarlamasını da yaptığı “Uzun İnce Bir Yol” adlı oyunu yönetti, sahneledi. 1995’de değişik öğrenci kadrosuyla “Hacettepe Üniversitesi”nde sahneledi. Aynı oyun 1995’de Füsun Balkaya tarafından “Hacettepe Üniversitesi”nde sahnelendi. 1996’da Friedrich Dürrenmatt’ın “Babil’e Bir Melek İniyor” adlı oyununu “Hacettepe Üniversitesi”nde ve “Alman Kültür Merkezi”nde sahneledi. 1997’de uyarladığı ve yönettiği “Balık Kavağa Çıkmış” adlı oyunu “Hacettepe Üniversitesi”nde sahneledi. “Balık Kavağa Çıkmış” adlı oyun 5 Nisan 1997 tarihinde “Ondokuz Mayıs Üniversitesi”nin düzenlediği “Karadeniz Festivali”nde sahnelendi. 1988’de “Kalbim Dinamit Kuyusu” adlı oyunun uyarlamasını yaptı ve yönetti. Canlı küğ yapımına ortak oldu ve ritm çaldı. Oyun “XXI. Uluslararası Karadeniz Aksu Festivali”nde sahnelendi. 1999’da “Kalbim Dinamit Kuyusu- II” adlı oyunu  uyarladı ve yönetti. 1999’da “Safiye Ayla” adlı küğsel oyunun uyarlamasını yaptı. Oyunu Füsun Balkaya yönetti. 1 Mayıs 1999’da “Hacettepe Üniversitesi”nde ilk kez sahnelendi. 14 Mayıs 1999’da “Zonguldak Karaelmas Üniversitesi”nde, 23 Mayıs 1999’da “Ondokuz Mayıs Üniversitesi”nde sahnelendi. 13 Haziran 1999’da “Safiye Ayla” adlı küğlü oyun “Kıbrıs Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Lala Mustafa Paşa Spor Sarayı”nda sahnelendi. 2000’de Nikolay Gogol’un yazdığı “Bir Deli’nin Hatıra Defteri” adlı oyunu öğrencileriyle çalıştı. Oyun, “XXIII. Uluslararası Karadeniz Giresun Aksu Festivali 6. Tiyatro Günleri”nde sahnelendi. “Hacettepe Üniversitesi Gençlik Haftası”nda oynandı. 2001’de Shakespeare’in oyunlarından “Soylular ve Soytarılar” adlı oyunu uyarladı, öğrencileriyle çalıştı ve öğrenciler arasında sahnelendi. 2002’de Shakespeare’in “Troilos ile Kressida” oyununun kimi sahnelerinden “Thersites” adlı oyunu uyarladı ve çalıştı. Konservatuvar ve koordinatörle yaşanan idari sıkıntılar nedeniyle sahnelenemedi. Öğrenciler arasında sahnelendi. 2003’de kendi biyografisinden ve anılarından oluşan “Baterist” (Müzisyen) adlı oyunu yazdı. Öğrencileriyle çalıştı. Aynı nedenle sahneleyemedi. 2004’de “Hayatın Kitabı” (Yaşamın Gizlice Fısıldadıkları) adlı denemeler türünde bir kitap yazdı. 2006’da “Kadın Olmak” adlı uzun metraj film senaryosunu yazdı. Bu senaryoyu dizi senaryosu olarak yazmaktadır. 2008’de “Baterist” (Müzisyen) adlı yazdığı, yönettiği otobiyografik oyununu “Hacettepe Üniversitesi Gençlik Haftası”nda 16 Haziran 2008’de “75. Yıl Tiyatro Salonu”nda sahneledi. “Yeraltı-3” rock grubuyla birlikte oyunda bateri çaldı. 2010’da “Hayatın Kitabı - Yaşamın Gizlice Fısıldadıkları”nı yayımladı. 2011’de yaratıcı drama çalışmalarına yeniden döndü. “Çağdaş Drama Derneği”ne üye oldu ve kurslarına katıldı. 6. aşamayı bitirdi, katılım belgelerini aldı. “Yaratıcı Drama Yöntemiyle Oyun Yazma” projesini hazırlamaktadır. 2012’de yazdığı ve yönettiği “Biraz Kül Biraz Duman - Avni Anıl” küğlü oyununu “Hacettepe Üniversitesi Türk Sanat Müziği Korosu”yla (Yönetken: Özgen Gürbüz, Yardımcı Yönetken ve Yalkıcı: Nazım Şuvağ) 12 Ocak 2012’de “Hacettepe Üniversitesi M Salonu”nda sahneledi. 2012 Mayıs ayında “Behzat Ç. 67. Bölümü”nde “Yaşlı Baba” karakterini oynadı. 2013’de “Gençlik Kulübü Çağdaş Drama Derneği”nde tüm aşamaları tamamlayarak “Drama Liderliği Sertifikası”nı aldı. Halen “Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Seçmeli Dersler Birimi Koordinatörlüğü”nde “Tiyatro” dersi öğretim elemanı olarak görevini sürdürmektedir.

\ Topçuoğlu, Ziya Levent:

1955 yılında Afyon’da doğdu. İlk öğrenimini Antalya’da, orta ve lise öğrenimini Afyon ve Ankara’da tamamladıktan sonra Ankara “Gazi Eğitim Enstitüsü Fen Bilgisi Bölümü”nü bitirdi. Küğe ilkokul yıllarında mandolin çalarak başladı, orta öğrenimi sıralarında gitara eğilim duyduysa da 1979 yılında ud’la tanışarak ilk Türk küğü eğitimini radyo sanatçısı Ali Şenozan ve Gültekin Aydoğdu’dan aldı. Aynı yıllarda Kadri Şarman, Ahmet Hatipoğlu ve Bilge Özgen’in derslerinden de yararlandı. Hiç değişmeyen amatör yaklaşımıyla kısa zamanda kendini yetiştirdi. 1981 yılında “Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Korosu”nu kurarak yedi yıl çalıştırdı ve “Dekanlık Onur Belgesi” ile şereflendirildi. Daha sonra halen görev yaptığı “Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Korosu”nu da kurup çalıştırdı. Bu koro ile sekiz yıl başarılı dinletiler verdi, aynı koro ile bir TV programı gerçekleştirdi. Ziya Levent Topçuoğlu halen “Türk Sanat Müziği Gönüllüleri Eğitim ve Araştırma Derneği”nde yönetken olarak çalışmalarını sürdürmektedir. 28. sanat yılını kutlayan Topçuoğlu’nun onaltısı “TRT” dağarına kabul edilmiş toplam ellidört bağdası bulunmaktadır. Ayrıca 2005 yılında “İstanbul Kadıköy Belediyesi” tarafından düzenlenen bağdama yarışmasında “Nihavend” yaratısıyla finale kaldı ve birincilikle ödüllendirildi. Şiir, öykü ve fotoğraf sanatı ile ilgili çok sayıda çalışması olan sanatçı evli ve iki çocuk babasıdır.

\ Toplum–Türk Halk Dansları Yarışması:

Avrupa ülkelerinde yerleşik Türk halk oyunları ekipleri arasında her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelmiş bulunan “Toplum – Türk Halk Dansları Yarışması” Hessen “Toplum Gazetesi”ninin desteğinde düzenlenmekte olup başvuruların “Hessen Toplum Gazetesi . Postfach 11 33 . 63201 Langen/H.” adresine yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Çeşitli Avrupa ülkelerinde bulunan Türk halk oyunları ekipleri Türkiye’den gelen özel bir jüri önünde mücadele etmektedirler. Yarışmada ilk üçe giren ekipler ödül kazanmakta olup yarışmaya katılacak ekiplerde oynayanların oniki yaşından büyük olmaları, topluluğun en az sekiz kişiden oluşması ve yarışmaya konu dans süresinin en az altı, en fazla sekiz dakika olması gerekmektedir. Katılacak ekiplerden herhangi bir başvuru ücretinin alınmadığı yarışmada canlı küğ bulunması şartı da aranmamaktadır. Her geçen yıl artan oranda ilgi gören bu etkinlikle ilgili daha geniş bilgi ve rezervasyon için rmtoplum@aol.com adresi ile bağlantıya geçilmelidir.

Toprak, Gamze:

“Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Antakya Devlet Konservatuvarı”nda öğretim üyesidir. “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Bölümü Keman Anasanat Dalı”nda lisans, “Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Antropoloji Bölümü”nde “Türkiye’nin Müzik Kültürlerinde Devlet Orkestralarının Yeri: İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Örneği” adlı tez çalışmasıyla yüksek lisans, “İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzikoloji Anabilim Dalı”nda “Türkiye’de Özel Sektörün Klasik Müzik Etkinliklerini Destekleme Sistemi” adlı tez çalışmasıyla doktora derecesini tamamlamıştır. Yayınları: - Toprak, G. ve Yöre S. (2018) Türkiye’de Özel Sektörün Klasik Müzik Etkinliklerini Destekleme Biçimleri, Tarihin Peşinde: Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı: 19, syf: 291-314. - Toprak G. ve Tansuğ, F. (2018) İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda “Orkestracı” Olma Sürecine İlişkin Bir İnceleme. İdil Sanat ve Dil Dergisi, cilt: 7, sayı: 46. syf: 743-755.

\ Toraman, Murat:

1975 yılında İstanbul'da doğdu. 1987 yılında “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitimi Bölümü”nün açmış olduğu sınavı kazanarak bu okulda okumaya hak kazandı. 1997 yılında mezun oldu. Aynı yıl adı geçen okulun yüksek lisans bölümünü kazandı ve 2002 yılında bitirdi. Bu arada 1993 yılında “TRT İstanbul Radyosu”nun açmış olduğu sınavı kazanarak sözleşmeli sanatçı olarak çalışmaya başladı. Birçok sanatçıya kaset çalışmalarında ve dinletilerinde eşlik etti. “Ensemble Feverish Müzik Grubu”nun bir üyesi olan sanatçı halen “TRT” kurumundaki görevini sürdürmektedir.

\ Torgersen, Torleif:

Torleif Torgersen 1967 yılında Bergen'de doğdu ve sahneye ilk kez 1992 yılında Oslo'da çıktı. “Norveç Devlet Küğ Akademisi”nde Einar Steen-Nøkleberg, Eva Knardahl, Lazar Berman ve Helsinki'deki “Sibelius Akademisi”nde Liisa Pohjola ile çalıştı. Diplomasını 1993'te aldıktan sonra aynı yıl Kuzey Norveç'teki “Min-Topluluğu”na katıldı. Bu toplulukla birlikte Norveç ve Avrupa'da dinleti dolaşısına çıktı ve birçok kayıt gerçekleştirdi. Bu etkinliklerinin yanında oda küğü yorumcusu olarak da çok etkin bir rol aldı ve diğer sanatçılarla birlikte birçok CD kaydı yaptı. Norveçli bağdar Fartein Valen ve Lasse Thoresen ile birlikte 1995 yılında yaptığı ilk yalkın CD çalışması “Norveç Grammy Ödülü”ne aday gösterildi. Ayrıca, Norveçli bağdar Klaus Egge'nin piyano için tüm yaratılarını kaydetti. Torleif Torgersen 1996–1997 yıllarında ise Kanada'da “Banff Sanat Merkezi”nde kadrolu sanatçı olarak görev yaptı. Birçok uluslararası festivalde sahne alan sanatçı Bergen Festivali, Berlin Festivali, St. Petersburg Festivali, Prag Festivali ve birçok diğer festivalde yalkıcı olarak sahneye çıktı. 2005 yılında İsviçre'de keman sanatçısı Shlomo Mintz ile birlikte “Sion Festivali” ve “Crans Montana Festivali”nin açılış dinletilerini verdi. Torleif Torgersen özellikle çağdaş küğ sanatçısı olarak çok etkili çalışmalarda bulunmakta olduğu gibi kendisi için yazılmış birçok yaratı da bulunmaktadır. Fortepiano da çalan sanatçı 2006 yılı Mozart kutlamaları için kurulan “Norveç Radyo Orkestrası” ile birlikte fortepiano için yeni bir konçertoyu da seslendirmiştir. Torleif Torgersen 2002 yılından beri Bergen'deki “Grieg Akademisi”nde görev yapmaktadır.

Tori, Rita:

Bkz.: Thoresen, Marguerite. Kırın sanatçısı Marguerite Thoresen’in sahne ismi.

\ Torun, Ece:

1989 yılında İstanbul’da doğdu. 1999 yılında girmiş olduğu “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı” sınavlarını kazanarak Tuğrul Göğüş’ün keman öğrencisi oldu. 2004 yılında İtalya’da düzenlenen “The Canetti Festival”e katılarak Vladislav Halapsis ve Alexander Halapsis ile çalıştı. 2005 yılında Tuncay Yılmaz’ın açmış olduğu “Alaçatı Keman Okulu” bursunu kazanarak eğitim gördü. 2006 yılında “Akademi Datça”ya katılarak hem keman hem de oda küğü çalışmalarını Özcan Ulucan ve Ellen Jewett ile yaptı. Adana kenti ve ülke genelinde çeşitli dinletiler vermiş olan Ece Torun “Selçuk Üniversitesi Oda Orkestrası” ve “Çukurova Üniversitesi Akademik Sinfoni Orkestrası” üyesi olarak görevler aldı ve Cihat Aşkın’ın ustalık kurslarına da katıldı. Ece Torun “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda Tuğrul Göğüş’ün öğrencisi olarak keman eğitimini sürdürürken 2007-2008 eğitim döneminde kazanmış olduğu bursla Avusturya'nın ''Feldkirch Eyalet Konservatuvarı''na gitti ve lisans-II öğrenim dönemini burada geçirdi. Lisans eğitimini 2010 yılında "Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda tamamladı. "Adana Devlet Tiyatrosu"nda ''Özel Hayatlar'' ve ''Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'' adlı oyunlarda görev aldı. Torun "Antalya Devlet Senfoni Orkestrası"nda da sözleşmeli keman sanatçısı olarak çalışmıştır.

Touche:

(Fr.) Tuş. Değme, değdirme. Dokunma, dokunmak. Piyano ve org gibi elçinli çalgılarda bir uygulama biçimi, icra tarzı. Bkz. Toucher.

Toucher:

(Fr.) Değmek, dokunmak. Dokunma, dokunum. Elçinli çalgıların tuşlarını parmaklarla dokunarak hareket ettirmek. Tuşe. (Örn.: Piyanistin tuşesi bana fazlasıyla yumuşak geldi.)

Trabzon Filarmoni Orkestrası:

Trabzon Filarmoni Orkestrası - 1904 (La Philarmonique de Trébizonde - Chef de Musique Andreas Hindas)

Tragudi:

Yunanca’da şarkı anlamında kullanılan kelime.

Trajedi (Tragedya):

Yunanca’da insanoğlunun değiştiremeyeceği kötü bir kadere karşı direnişini anlatan kelime.

Tranquilla:

(İt.) Huzurlu, rahat, sakin.

Tranquillamente:

(İt.) Kolayca, rahatça, pürüzsüz bir şekilde. Sakin, sakinleşerek. Rahat, rahatlayarak. Gevşeyerek. Çalınan kesitte ya da parçada bu terim görülürse hızın göreceli olarak yavaşlatılmasıyla. Nüansın azaltılmasıyla.

Tranquille:

(Fr.) Sakin. Telaşsız. Sessiz. Rahat. Dingin.

Tranquillement:

(Fr.) Sükunetle. Dinginlikle. Telaşsızca. Sakin bir şekilde. Sessizce.

Tranquillité:

(Fr.) Sakinlik. Yatışmış bir şekilde. Telaşsızca. Rahatlıkla. Kaygısızca. Sessiz bir şekilde.

Tranquillo:

(İt.) Rahat, sakin. huzurlu. Pek hareketli olmadan. Kıpırtısız.

Transcription:

(İng.) Bkz. Transkripsiyon.

Transkripsiyon:

Uyarlama, insan sesi veya bir çalgı için yazılmış bir eserin başka bir sese ya da çalgıya uyarlanması.

Tremolando:

"Tremolo" yapar gibi. Bkz.: Tremolo.

Tremolo:

Bir sesi çok süratli bir şekilde tekrarlamaya “tremolo” denilir. Tremololar notada şöyle gösterilir:


Tremolo-1


Başka bir örnek:


Tremolo-2


Piyanoda veya yaylı çalgılarda değişik notaların çok süratli bir şekilde tekrarlanması istendiği bir durumda notalar şöyle yazılır:


Tremolo-3


Ya da:


Tremolo-4


Bu çalış tarzına da "tremolo" adı verilir.


Bkz.: Tremolando.

Tril:

(İng. Trill, Alm. ve Felemenk. Triller, Çek. Trylek, Fr. ve Dan. Trille, Fin. Liverrys, İsp. Trino, İsveç. Drill, İt. Trillo, Leh. Tryl, Litvan. Trilis, Macar. Trilla, Portekiz. Trinado) Çırpınan veya titreyen ses. İki bitişik ya da uzak tonun (aralığın) hızlı değişimi. İki farklı ses arasında tam ya da yarım basamaklı olarak gerçekleştirilen hızlı geçişler. İki parmağın farklı tonlar ya da tuşlar arasında hızla yer değiştirmesi. Tril yaparak ses çıkarmak, ırlamak ya da bu işlemi çalgıda gerçekleştirmek. Herhangi bir sesi bir tril yaparak ifade etmek. Tril ile… Bir konuşma organının diğerine karşı hızlı bir titreşimi. Böyle bir titreşimle telaffuz edilen bir konuşma sesi. Ses titremesi, sesini titretmek. Bir ses ile onun bir ya da yarım perde üstündeki başka bir sesi çok süratli bir şekilde nöbetleşe işittirmek. Tril, asıl sesin üstüne tr terimi (harfleri) konarak gösterilir.


Tril - Örnek 1


Bir trilin üst nota ile gerektirdiği nöbetleşe ve hızlı tekrarlar, çalınan veya söylenen yaratının hızına bağlıdır. Yukarıdaki örnekte verilen trilin açılımı Örnek - 2’de verilmiştir:


Tril - Örnek 2

 

“Tril”in asıl notasından önce bazen bir kısa basamak (Bkz.: Kısa basamak - http://www.muziklopedi.org/?/Page/Kı) veya bir dalgacık gelir. Böyle bir durumda, trili o notadan (kısa basamaktan ya da dalgacıktan) başlatmak gerekir. Yazılışı:

 Tril - Örnek 3


Çalınışı:


Tril - Örnek 4


 Yazılışı:


Tril - Örnek 5


Çalınışı:


Tril - Örnek 6

 

Şu ana kadar verdiğimiz örneklerde tril hareketine hep üst notadan başladık. Bu durum 19. yüzyılın ortalarına gelene dek bu şekilde süregeldi. Yani tril hareketine üst perdeden başlanırdı. Sonradan asıl notadan da başlandı. Belirtilen tarihten önceki yaratılarda “üst perdeden başlama” kuralını göz önünde bulundurunuz.

 

Bazı trillerin sonuna, trilin kendinden sonra gelen notaya nasıl bağlanması gerektiği küçük notalar ile gösterilir. Bu tür durumlarda, nota üzerine yazılan tr harflerinden sonra bu küçük notalara dek süren tırtıllı bir çizgi çekilir. Yazılışı:


Tril - Örnek 7


Çalınışı:


Tril - Örnek 8


 

Bkz.: Titretim, trilla, trill. Basamak, kısa basamak. Alt basamak, alt kısa basamak, üst kısa basamak. Appogiatur. Dalgacık. Çarpma.

Trill:

Bkz: Tril.

Trilla:

Bkz.: Titretim, trill. Tril

\ Trio Aegean:

Üçül 1998’de İzmir’de kuruldu. Grubun ilk adı “Trio Mezzo” idi. Türkiye ve yurt dışında birçok etkinlik sergileyen topluluk viyolonsel sanatçısı Fulya Ergüden’in gruba katılmasıyla ismini “Trio Aegean” olarak değiştirdi.“Trio Aegean” olarak dinletiler veren grup, özellikle Türk bağdarların yaratılarını dinleti izlencelerine almakta ve üçüller için bağdanmış tüm yaratıları Türkiye’de ve Avrupa’nın önemli merkezlerinde seslendirmektedir. Grubun diğer üyeleri keman sanatçısı Sema Korkut ve piyano sanatçısı Şeniz Duru'dur.

\ Trio Birsen:

"Trio Birsen" 2005 yılı başlarında yetenekli oldukları kadar ülkelerinde ve uluslararası anlamda klasıl küğ alanında sağlam bir geçmişe sahip üç Belçikalı sanatçı tarafından kuruldu. Grubun kuruluşuna ilişkin ilk girişimleri viyolonsel sanatçısı Rudy Froyen başlattı. Kemanda Thierry Marinelli, viyolonselde Rudy Froyen ve piyanoda Levente Kende sanat koordinatörleri ve menecerleri Birsen Demiriz'in yardımı ile bir araya geldiler ve yeni kurdukları bu üçüle "Trio Birsen" adını verdiler. Sanatçıların herbiri mükemmel bir yalkıcı olmanın yanısıra olağanüstü birer oda küğcüsü olarak da tanınmışlardır.

\ Trio Fem:

Eylem Arıca (keman), Yelda Özgen (viyolonsel) ve Ebru Ayata (piyano)’dan oluşan “Trio Fem” etkin bir grup olarak dikkatleri toplamaktadır. “Fem Üçülü”nün verdiği dinletilerden bazıları burada sıralanmıştır: • 13 Aralık 2007 tarihinde “Ertuğrul Oğuz Fırat Onur Dinletisi” (İstanbul Teknik Üniversitesi Mustafa Kemal Amfisi), • 25 Nisan 2007 “Christian Asplund Modern Küğ” (İstanbul Teknik Üniversitesi Mustafa Kemal Amfisi), • 20 Şubat 2006 “Yeni Küğ Dinletileri” (İstanbul Fransız Kültür Merkezi), • 6 Haziran 2004  “İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmalar Merkezi Küğ Etkinlikleri” (Ayazağa Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi), • 17 Mayıs 2004 “Prof. İlhan Kayan’ı Anma Dinletisi” (İstanbul Teknik Üniversitesi Mustafa Kemal Amfisi), • 14 Nisan 2004 “İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmalar Merkezi Küğ Etkinlikleri” (İstanbul Teknik Üniversitesi Mustafa Kemal Amfisi), • 13 Ocak 2004 “Yapı Kredi Kültür Sanat Etkinlikleri” (Açık Sahne), • “Günümüz Klasıl Batı Küğü” (İtalyan  Kültür Merkezi)...

\ Triobio:

Triobio günümüz önde gelen gitar sanatçılarından Bedri Koçak, İlter Cebeci ve Onur Önem'in müzik ve yaşama dair ortak his ve fikirlerinin kesişmesiyle hayat buldu. Bu birliktelik başta "Türk Çoksesli Küğü"nü geliştirmek ve dünya gitar edebiyatına yeni yaratılar kazandırmak yolunda kendi yaptıkları bağda, düzenleme ve aktarmaları seslendirmeyi ve Türk ve yabancı bağdarlara yeni ve çok çeşitli bağda, düzenleme ve aktarmalar yaptırarak klasik gitar küğünü geniş kitlelere yaymayı amaçladı. "Triobio"nun katıldığı festivaller ve etkinlikler arasında"Uluslararası Mavi Martı İstanbul Kadıköy Gitar Festivali", "VII. Uluslararası Yıldız Teknik Üniversitesi Gitar Günleri", "IX. Uluslararası Yıldız Teknik Üniversitesi Gitar Günleri", "II. Türkiye Gitar Buluşması" (Kapanış Konseri), "III. Türkiye Gitar Buluşması" (Açılış konseri), "VII. Afyonkarahisar Caz Festivali", "VII. Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali", "Pera I. Gitar Festivali", "2007 Boğaziçi Üniversitesi Gitar Günleri", "İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera–Bale Bölümü" ile "Carmen Operası" (kendi düzenlemeleri ve bağdadıkları danslar ile)...

Triplum:

Ortaçağ polifonik bağdalarında üçüncü part. Bir başka deyişle bağdanması gereken üçüncü çizgi. “Organum”larda ve erken dönem “motet”lerinde, bahsi geçen bu üçüncü hat, duplumun ses genliğini paylaşsa da, -örneğin, kadanslarda en tiz notayı ya da notaları kullanmak gibi- genellikle daha üst seslerde yazılmaktaydı. Buna karşın, ondördüncü yüzyılda, “triplum” sıklıkla karşıezgisel bir yapıda bağdanmıştır ve toplamda var olan çizgi sayısının miktarına bakılmaksızın tüm yapısal dokunun üzerinde ve birinci ır hattının yukarısında konumlandırılmıştır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, “organum”larda yer alan üçüncü hat “organum triplum” ya da kısaca “triplum” olarak adlandırılmıştır.

Tristamente:

(İt.) Kederli, hüzünlü. Üzüntüyü belirtmek için kullanılan İtalyanca bir terim. Küğ sanatında sanatçı böyle bir parça ya da pasajı hüzün dolu bir havada seslendirmelidir. Çalınan parçaya üzüntülü bir ruhla yaklaşılmalıdır.

Triste:

(İt.) Üzgün, üzüntülü. Hüzün dolu.

Tristement:

(Fr.) Üzüntülü, kederli. Kederle, canı sıkılarak. Acıklı biçimde. Hazin. Hüzün dolu.

Tristemente:

(İt.) Üzgün bir şekilde. Hüzün dolu.

Tristezza:

(İt.) Üzüntü, keder. Üzüntülü, kederli. Hüzünlü.

Troppo:

(İt.) Çok, pek çok. Çok anlamına gelir. Gereğinden fazla... -emiyecek kadar.

Troubadour:

(Fr.) Ortaçağda Fransa’da (özellikle Güney Fransa’da) halk ozanlarına verilen isim.

Trouvere:

(Fr.) Ortaçağda Fransa’da (özellikle Kuzey Fransa’da) halk ozanlarına verilen isim.

\ Trump Sahne:

Şişli’nin merkezinde, konforu ve teknik altyapısıyla dünya standartlarında bir gösteri merkezi olan “Trump Kültür ve Gösteri Merkezi”nde yer alan sahnedir. Dinleti ve gösterilerin yanı sıra Türkiye’nin ilk ve tek “Disney Tiyatrosu”na da ev sahipliği yapmaktadır. 600 koltuk kapasiteli bu salonda sahnelenen gösteriler izleyicileri cezbetmektedir. “Trump Towers Mall”un çağdaş ses, ışık ve mekanik sistemlerle desteklenen sahnesi, çok çeşitli yeme-içme alanları, dünyaca ünlü markaların yer aldığı alışveriş merkezi, içinde tırmanma duvarı, paten kayma sahası ve wii platformu bulunan çocuklar için “Eğitim ve Eğlence Merkezi” ile İstanbul’un önemli sanat ve eğlence merkezlerinden biri olmuştur. Adresi: Trump Towers Mecidiyeköy Yolu Caddesi No:12 Şişli / İstanbul.

\ Tsui, Clarence:

Hong Kong’lu film eleştirmeni ve programcısı. “South China Morning Post - Güney Çin Sabah Postası” isimli gazetenin 2005 ile 2012 arasında film editörlüğünü yapmıştır. “Holywood Reporter”da da yazılar kaleme alan Tsui, aynı zamanda “Hong Kong Çin Üniversitesi”nde film ve gazetecilik konularında dersler vermektedir. 2019 yılında Clarence Tsui Hong Kong, Pekin ve Shenzhen’de tiyatroları bulunan, Hong Kong’daki “Edko Films”in sanatevi sinema zinciri “Broadway Cinematheque”e müdür olarak atandı. Tsui, çok çeşitli Çin ve uluslararası yayın ve festivallerde çalışmış bir film eleştirmeni ve küratör olarak bu göreve atandı ve daha önce aynı konumda çalışmış olan Gary Mak’ın yerini aldı. “Broadway Cinematheque”in Hong Kong şubesi, yüksek kiralar ve zorlu pazar koşulları ile son birkaç on yılda diğer uzman gösterim mekanlarının kapanması nedeniyle bölgenin kalan son sanat evi sinemasıdır. Tsui, “11. My French Film Festival”inde Hong Kong’daki “Broadway Cinematheque”in yöneticisi olarak “Uluslararası Basın Jürisi”nde yer almıştır.

\ Tuğa, Emirhan:

1970 yılında Ankara’da doğan Emirhan Tuğa küğe olan ilgisini keşfeden bağdar İstemihan Taviloğlu’nun teşviki ile “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı”na girdi. Başarılı bir öğrencilik döneminden sonra Ekrem Öztan’ın klarinet sınıfından  mezun oldu. “İstanbul Filarmoni Derneği”nden yurtdışı bursu aldı. Yüksek lisans eğitimini Hollanda’nın “Amsterdam Sweelinck Konservatuvarı”nda Emiel Kleymeer ve Piet Honingh ile yaptı. Bas Pollard ve Willem Brons’dan oda küğü dersleri aldı. Macaristan, İngiltere ve Avusturya’da festivallere katıldı. “Radio Filharmonie” ve “Promenade” orkestralarında klarinetist olarak çalıştı. Günümüz bağdarları Jan Raas, Meliha Doğuduyal, Marion von Tilzer’le proje ve dinletiler yaptı. Hollanda’da “Ned3” ve “Concertzender” radyo ve televizyon programlarında kayıtlar gerçekleştirdi. Türk kanto ve tango küğlerinin uyarlamalarını “Tombaz Ensemble” (Variete Oriental-Kalan Müzik) ile gerçekleştirdi. Hollanda, Türkiye ve Finlandiya’da klarinet ve birlikte çalma teknikleri üzerine seminerler yaptı ve ustalık kursları verdi. Sanatçı; Bela Bartok, Darius Milhaud, Astor Piazzola, Ahmed Adnan Saygun ve Osvaldo Golijov gibi bağdarların, kendi folklorik temalarından esinlenerek yazdıkları bağdalarına izlencelerinde yer vermektedir. Türk-Balkan çalgısal küğ uyarlamalarını klarinet, piyano ve oda küğü grupları için düzenledi. “Chagall Yaylı Çalgılar Dördülü”yle Osvaldo Golijov’un “The Dreams and Prayers of Isaac the Blind” yaratısını izlencesine alarak dinletiler yaptı. Piyanist Yuka Tada ile Hollanda, Türkiye ve Japonya’da yalkın dinletiler verdi. Bu dinleti izlencesinden oluşan CD kaydı “Moonlight-Ayışığı” “AK Müzik”ten piyasaya çıktı. Albüm tanıtım dolaşısı; “Ankara Müzik Festivali”, Eskişehir, İstanbul, Japonya’da Hiroshima, Kyoto, Nagano ve Hollanda Amsterdam’da yapıldı. Hollanda’nın Amsterdam kentinde yaşayan Emirhan Tuğa dinletilerini “Tombaz Ensemble”, “Meriam de Korte Ensemble”, “Astra Trio” ve “Trio Nomade” ile Hollanda, Belçika, Almanya ve Türkiye’de sürdümekte, topluluk yönetmeni ve sanat danışmanı olarak “Antre Vakfı”nda çalışmaktadır.

Tuğrul Göğüş'ün YouTube Kanalı:

YouTube üzerinde bir kanal açma düşüncesi 2019 yılının başlarında gündeme geldi. Bu kanal küğ öğrencilerinin, amatörce küğ yapanların ve küğseverlerin çalıştıkları ya da dinledikleri parçaları doğru hızları ve koyultularıyla dinleyip fikir almaları ve elde ettikleri sonuçları çalışmalarına yansıtmaları amacını gütmektedir. YouTube'da iki ana akım küğ videosu bulunmaktadır. Birincisi ertikten kişilerin uygun ortamlarda ürettikleri üst seviye videolar ve ikincisi meslekten olmayan bazı özengen kişilerin yapabildikleri kadarını sıradan kameralarla veya cep telefonları ile çektikleri videolar... Birinci grup videolar küğ sanatına gönülden bağlı kişilerin hayranlıkla izledikleri, fakat o seviyeye ulaşma olanağı elde edemeyecekleri bir kategoride yer almaktadır. İkinci kategoride yer alan videolar ise gerek parçanın hızı ve gerekse uygulama niteliği ile yanlış olabilen sonuçları içermektedir. Tuğrul Göğüş'ün YouTube kanalında kolaydan zora, basitten karmaşığa üretme olanağı elde edilebilen yaratılar sergilenmekte ve bunların sayısının günden güne artması hedeflenmektedir. Bu kanalda yer alan parçaların hızları ve nüansları olması gerektiği gibi düzenlenmiştir. Bu sayfanın okuyucuları linklerde çalıştıkları parça ve yaratıların salt piyano eşliklerini de dinleyebilecek ve bu eşliklerin en başında yer alan bir ölçülük hazırlık vuruşlarından sonra piyano partisi eşliğinde eserlerini çalışabileceklerdir. Ayrıca küğbilim alanında başlangıç noktasından en üst düzey bilgilere kadar tüm bilgilerin küğseverlerle ve küğ öğrencileri ile buluşması hedeflenmiştir. Aşağıdaki linklerde bağdarların ve parçalarının ya da büyük yaratıların isimleri yer almaktadır. Linklerde yer alan yaratıların isimleri YouTube dünya çapında bir kuruluş olduğu ve izleyenlerin bir bölümünün yabancı olabileceği düşünülerek İngilizce ya da kendi orijinal dillerinde yazılmıştır. Yararlı olabilirse ne mutlu bana...

a. Eşlikler:

1. Tomaso Albinoni: Keman ve Org için Adagio - Org Eşliği

2. Johann Sebastian Bach & Guller: Keman ve Piyano İçin Grave - Piyano Eşliği

3. Johann Sebastian Bach: Keman ve Piyano İçin Allegro - Piyano Eşliği

4. Johann Sebastian Bach: Keman ve Piyano İçin Marş - Piyano Eşliği

5. Johann Sebastian Bach: Keman ve Piyano İçin Rondo - Piano Eşliği

6. Johann Sebastian Bach: Keman ve Piyano İçin VI. Sonat - 1. Bölüm - Piano Eşliği

7. Burhan Hüseyin: Keman ve Piyano İçin Çökertme - Piyano Eşliği

b. Piyano Parçaları

1. Johann Sebastian Bach: In The Village of Eisenach

Tumulto:

(İt.) Kargaşa, karışıklık.

Tumultuoso:

(İt.) Vahşi, sert, haşin. Düzensiz, karışık. Fırtınalı, kontrolsüz. Gürültücü, gürültülü. Gürültülü, patırtılı. Kavgacı. Çalkantılı.

Tumultuous:

(İng.) Gürültülü, patırtılı. Kargaşalı. Düzensiz. Çalkantılı. Gürültücü.

\ Tunay, Irmak:

4 Kasım 1995 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi. Çocuk yaşlarında mandolin çalarak ve korolarda yer alarak başladığı küğ yaşamına 2009-2014 yılları arasında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Anasanat Dalı”nda obuva eğitimi görerek devam etti. 2015-2020 arasında “Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü”nde şan dalında eğitim aldı. 2020 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Müzik Bilimleri Anabilim Dalı”nda yüksek lisans eğitimine başladı. Irmak Tunay öğrencilik yıllarında çok sayıda dinletiye katılmıştır. Bunlar arasında 2006 yılında “Türkiye Polifonik Korolar Derneği” tarafından düzenlenen “11. Türkiye Korolar Şenliği”, aynı yıl Bulgaristan’da düzenlenen “Gorna Oryahovitsa V. Uluslarası Turizm Şarkı Festivali”, 2017 yılında “Mozart Akademi” tarafından düzenlenen “3. İzmir Polifonik Korolar Festivali”, “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası” ile katıldığı dinletiler, obuva sınıf dinletileri ve oda küğü konserleri, şan sınıf dinletileri ve çeşitli resitaller, “Yaşar Üniversitesi Çoksesli Korosu ve TRT Çoksesli Gençlik Korosu” ile dinletiler bulunmaktadır. Irmak Tunay ayrıca çok sayıda ustalık kursuna da katılmıştır. Bunlar şu şekilde sayılabilir: 2011 yılında “Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı” tarafından düzenlenen ve Christian Schneider’in öğretmen olduğu “Barok Dönem Obuva Eserlerindeki Süsleme Stilleri” konulu kurs, 2014 yılında “Özel Filarmoni Sanat Kursu” tarafından açılan “Berlin Filarmoni Birinci Obuvacısı” Albrecht Mayer’in verdiği kurs, 2016 yılında “TOBAV” önderliğinde “TOBAV Genç Projesi” kapsamında Güzin Gürel’in yönettiği şan kursu, 2018 yılında yine “TOBAV”ın düzenlediği ve Banu Özevin’in verdiği “Hikayeler ve Orff-Schulwerk”, “Orff-Schulwerk Müzik ve Hareket Eğitimi: Ksilofon Çalıyorum” ve “Orff-Schulwerk Müzik ve Hareket Eğitimi” kursu, aynı yıl “Yaşar Üniversitesi”nin organize ettiği ve Giovanna Maresta’nın verdiği “Sahne, Rol, Mimik” ustalık kursu, yine aynı yıl “Orff-Schulwerk Eğitim ve Danışmanlık Merkezi” tarafından gerçekleştirilen ve Angelina Wolf ile In Suk Lee’nin sunduğu “Uluslararası İlkbahar Kursu”, bahsi geçen yılda yine “Orff-Schulwerk Eğitim ve Danışmanlık Merkezi”nin önderliğinde James Harding’in verdiği “Playing with the Elements of Music” başlıklı kurs, 2019 yılında “Yaşar Üniversitesi”nin açtığı ve Tatiana Lisnic ile Ünüşan Kuloğlu’nun yürüttükleri şan kursu, aynı yıl “Yaşar Üniversitesi”nin düzenlediği “VI. Uluslararası Müzik Haftası”nda Beatriz Riobo Agulla, Teresa Novoa ile Roberto Ropa’nın üstlendikleri şan kursu bulunmaktadır. Sanatçı halen “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Müzik Bilimleri Anabilim Dalı”nda yüksek lisans eğitimini sürdürmekte, çeşitli küğ kurslarında piyano ve şan eğitmenliği yapmakta ve kendi yazıp bağdadığı küğsel projeleri yürütmektedir.

\ Tunay, Levent:

1961 yılında İzmir Karşıyaka’da doğdu. İlkokula Ödemiş’te başlayıp Karşıyaka’da tamamladı. Ortaokul ve liseyi Muğla’da (Merkez Ortaokulu-Turgut Reis Lisesi) okudu. 1980 yılında girdiği “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV-Fotoğrafçılık Ana Sanat Dalı”nı 1984 yılında bitirdi. Bir süre İzmir’de kamera asistanlığı yaptıktan sonra askerlik hizmeti için ertiksel çalışmalarına ara verdi. Askerlik dönüşü kısa bir süre “Dünya Gazetesi”nde çalıştıktan sonra “PTT”nin (Türk Telekom) açtığı sınavı kazanarak bu kuruma geçti. 2006 yılına kadar bu kurumda çalıştı. 2006 yılında “Türk Telekom” özelleştirilince şu anda çalıştığı kurum olan “İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü”ne ataması yapıldı. Halen bu kurumda idari kısımda çalışmasını sürdürmektedir. Evli ve iki kız çocuğu babası olup iki de kedisi vardır.

\ Tunca, Burcu:

İlk viyola çalışmalarına “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı”nda Betil Başeğmezler’le başlayan Tunca, 1990 yılında kurulan “Aurora Oda Orkestrası”nda üç yıl boyunca grup şefi yardımcılığı yaptı. “Sevda Cenap And Müzik Vakfı Festivali”ne katılma fırsatı buldu. 1993 yılında “Akdeniz Gençlik Orkestrası”nın sınavını kazanıp Avrupa dolaşısına çıkan sanatçı, orkestranın grup şefliği ve grup şefi yardımcılığını üstlendi. 1994 yılında başarıyla mezun olan Tunca, bir yıl süreyle “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nda bir çok yönetkenle çalıştı. 1995 yılında, küğsel yaşantısına “Amerika Birleşik Devletleri”nde devam eden sanatçı, 1996-1998 yılları arasında “Louisiana Eyalet Üniversitesi”nde, 1998-2002 yılları arasında da “Florida Eyalet Üniversitesi”nde asistanlık yaptı. Asistanlığı boyunca bir çok viyola ve oda küğü öğrencisi olan Tunca ayrıca üniversitenin açmış olduğu yaz kurslarında da eğitmenlik yaptı. Yüksek lisans eğitimi boyunca oda küğü ve yalkın dinletiler verdi ve 2001 yılında başarı ile mezun oldu. Aynı okulda doktora programına kabul edilen sanatçı çellist Ozan Tunca ile birlikte kurduğu “Quartet alla Turca” yaylı çalgılar dörtlüsü ile özel bir burs kazandı. Dörtlü 2002’nin Mayıs ayında Kanada’da düzenlenen “Numus Oda Müziği Yarışması”nda birincilik ödülüne layık görüldü. İçlerinde “Chicago Civic” ve “New World” sinfoni orkestralarının da yer aldığı birçok orkestrada çalışan Tunca, 2002 yılında “Arkansas Sinfoni Orkestrası”nın tam üyelik ve dördül viyolacısı sınavını kazanarak “Little Rock”a yerleşti. Orkestranın bünyesinde, “Sturges Quartet” ve orkestra ile iki yıl boyunca Arkansas Eyaleti’nin yaklaşık tüm şehirlerinde dinletiler verdi. Aynı zamanda “Arkansas Eyalet Üniversitesi”nde eğitmenlik yaptı. 2003 yılında “Bursa Bölge Senfoni Orkestrası”na yalkıcı oldu. 2004 yılında Türkiye’ye dönen sanatçı “Eskişehir Anadolu Üniversitesi”nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı ve 2008 Ocak ayında doçentlik ünvanı aldı. Burcu Tunca halen “Anadolu Üniversitesi”nde öğretmenliğin ve “Erasmus Koordinatörlüğü”nün yanısıra “Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası” konuk üyeliğine, çeşitli üniversitelerde ustalık kursları düzenlemeye, yalkıcı ve oda küğü dinletileri vermeye yurt içinde ve dışında devam etmektedir.

\ Tunca, Ozan:

Küğ yaşamına 1984 yılında "Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda başladı. 1994 yılında aynı üniversitede lisans öğrenimini tamamladıktan sonra 1997 yılında asistanlık bursunu kazandığı Amerika Birleşik Devletleri'nin "Louisiana Eyalet Üniversitesi"nde yüksek lisans derecesini, daha sonra 2003 yılında yine asistanlık bursunu kazandığı "Florida Eyalet Üniversitesi"nde küğ doktorasını tamamladı. Tunca'nın Amerika'daki öğrenimi "Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı" ve "Sevda Cenap And Vakfı" tarafından desteklendi. Sanatçı küğ yaşamı boyunca Doğan Cangal, Dennis Parker, Lubomir Georgiev ile çalışma fırsatı buldu. Ayrıca çeşitli ülkelerde düzenlenen küğ kurslarında Janos Starker, Carter Brey, Laszlo Varga, Andreas Diaz, Alexander Rudin ve Rocco Filipini ile çalıştı. Yine "Philharmonia Dördülü", "Yeni Haydn Yaylı Çalgılar Dördülü", "Colorado Yaylı Çalgılar Dördülü" ve "Penderecki Yaylı Çalgılar Dördülü"nün düzenlediği kurslara katıldı. Tunca 1990 yılında "Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası" eşliğinde Vivaldi'nin küçük so'dan "İki Viyolonsel için Konçertosu"nu ve 1994 yılında Dvorak'ın küçük si'den "Viyolonsel Konçertosu"nu seslendirdi. Daha sonra "Florida Eyalet Filarmonisi", "Bursa Bölge Senfoni Orkestrası" ve "Antalya Senfoni Orkestrası" ile yalkın dinletiler verdi. Ayrıca "Louisiana WRKF Radyosu"nda ve "Florida WFSU Televizyonu"nda resitaller sundu. "Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası", "Aurora Oda Orkestrası", "Antalya Oda Orkestrası", "Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası", "Acadiana Sinfoni", "Baton Rouge Sinfoni", "Louisiana Sinfonietta", "Tallahassee Sinfoni", "Columbus Sinfoni", "Albany Sinfoni", "Savannah Sinfoni", "Jacksonville Sinfoni" ve "Arkansas Sinfoni" orkestralarında görev aldı. Sanatçı "Quartet alla Turca" ile "Eppes Foundation" tarafından ödüle layık görüldü. Ayrıca "Florida Eyalet Üniversitesi" tarafından üstün başarılı küğ öğrencilerine verilen "Pi Kappa Lambda Ödülü"nü aldı. 1990 ve 1994 yıllarında "Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Konçerto Yarışması"nı kazandı. Yine 1994 yılında "British Council" tarafından düzenlenen "Yılın Genç Küğcüsü Yarışması"nda ve 1996 yılında "Monroe Symphony Legaue" tarafından düzenlenen "Konçerto Yarışması"nda yarı finale kalan sanatçı "Numus 2002 Pan–Am Oda Küğü Yarışması"nda "Quartet alla Turca" ile birlikte "Birincilik Ödülü" aldı. 2003 yılında kurulan "Çellistanbul Viyolonsel Dördülü" ile "Kuzey Kıbrıs Müzik Festivali", MIAM “Divertimento–Üç”, "Boğaziçi Üniversitesi" ve "Anadolu Üniversitesi Konser Serileri" ve bazı televizyon izlencelerinde yer alan sanatçı ayrıca bu grupla "35. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali"nde Julian Lloyd Webber ile koser verdi. Tunca "Stubb's Küğ Okulu", "Florida Eyalet Üniversitesi Yaylı Çalgılar Orkestrası Kampı", "Hendrix Koleji", "Uludağ Üniversitesi", Polonya’da "Jan Paderewski Küğ Akademisi" ve "Louisiana Eyalet Üniversitesi Küğ Okulu"nda viyolonsel, oda küğü ve orkestra kursları verdi. Tunca halen "Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda doçent doktor ünvanıyla öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir.

\ Tuncel, Hayri:

1901 yılında Devrek’te yaşama gözlerini açmış olan sanatçının babası Ahmet Hüsnü Efendi, annesi ise Zekiye Hanımdır. Sesinin güzel olduğu oldukça küçük yaşlarda fark edilmiş olup ezan ve Kuran okuması teşvik edilmiştir. Yakın çevresinin takdirini kazanan küçük Hayri hayranlarının sayesinde dinleyerek öğrenme yoluna gittiği şarkıları söyleyerek küğsel yaşamına başlamıştır. İlerleyen zaman sürecinde ud öğrenerek bu sanata bağlılığını iyice artırmıştır. Gençlik çağında hayran olduğu bir kız ile evlenmek istemişse de kızın ailesinin bu talebi reddetmesi ile içine düştüğü üzüntü ve keder sonucu Bolu’ya yerleşerek bu kentte başka biri ile evlenmiştir. Birkaç yıl Bolu’da kalan sanatçı ileriki yıllarda daha iyi koşullarda yaşamak isteği ile Samsun’a gitti. Sokaklarda dolaşarak iş ararken bir kitapçı dükkanından gelen ud sesini işiterek dinlemeye başlamıştır. Bu dükkanda bulunan yaşı hayli yüksek bir şahıs Hayri Tuncel’in ud çalan kişiyi dikkatle dinlediğini görünce içeri davet etmiş ve kısa bir görüşmenin ardından sanatçının bir ud çalar olduğunu öğrenmiştir. Bunun üzerine sanatçıyı dinlemek istemişlerdir. Hayri Tuncel’in gerçeklediği ud Taksim’ini dinleyen bu yaşlı kişi Hayri Tuncel’e iş bulacağını vaad etmiş ve sanatçıyı “Devlet Demiryolları İdaresi”ne memur olarak tayin ettirmiştir. Tuncel, Samsun’da bulunduğu süre içerisinde “Samsun Türk Ocağı”nda oluşturulan “Türk Küğü Topluluğu”nda yönetkenlik yapmış ve çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Ancak hırçın bir karakteri olan Hayri Tuncel çalıştığı kurumda karşılaştığı yolsuzluk ve haksızlıklara dayanamayarak Samsun’dan ayrılarak İstanbul’a yerleşmiştir. Tek oğlu Fahrettin Tuncel’dir. Oğlu ile birlikte sakin bir yaşam sürmeye başlayan Tuncel artık yalnızca küğ ile ilgilenmeye başlamıştır. 1925 yılında yazdığı güftesi “Attımsa da birdenbire sevdayı gönülden / Bir kor çıkar eşsem yine kalbimdeki külden / Yaz mevsimi bin gonca açar her kuru gülden / Bir kor çıkar eşsem yine kalbimdeki külden” ile bağdarlığa başlamıştır. Tuncel bu güfteyi Kürdilihicazkar makamında ve semai usulünde bağdamıştır. Bağdarlık yaptığı son döneminde kullandığı güftelerin bir kısmını kendisi kağıda dökmüştür. Sanatçının çeşitli makamlardan 55 yaratısı vardır. Tuncel 30 Ocak 1964 tarihinde Düzce’de yaşama gözlerini kapatmış ve “Düzce Kabristanı”na defnedilmiştir.

\ Tunceli, Feriha:

Hocaların hocası olarak bilinen Feriha Tunceli 5 Eylül 2009 taihinde İstanbul’da yaşamını yitirmiştir. 2 Eylül 1928 tarihinde İstanbul’da doğan Feriha Tunceli 19 yaşında “İstanbul Belediye Konservatuvarı”na girdi. Burada tam 30 yıl görev yapan Feriha Tunceli “TRT İstanbul Radyosu”nda da 33 yıl çalıştı. Feriha Tunceli’nin cenazesi 8 Eylül 2009 Salı günü ikindi namazının ardından Levent Camii’nden kaldırılmış ve cenaze töreni öncesinde “TRT İstanbul Radyosu” önünde de ayrı bir tören yapılmıştır.

\ Tuncer, Hamdi:

Hamdi Tuncer 1947 yılında Dinar’ın “Dikici Köyü”nde doğdu. Köyünde ancak ilk iki ayını okuyabildiği ilkokulu, İmir’in Selçuk ilçesinde bitirdi. Ortaokul ve lise öğrenimini Aydın’da yaptı. “Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Öğretmenliği Bölümü”nü bitirdi. 1978-1979 öğretim yılında “Grenoble III Dil ve Edebiyat Üniversitesi”nde lisans tamamladı. 26 yıl ortaokul, lise ve eğitim enstitüsü düzeyindeki devlet okullarında Fransızca öğretmenliği yaptıktan sonra emekli oldu. Fransızca öğretim veren “Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi”nde 9 yıl öğretmen ve yabancı diller bölüm başkanı olarak çalıştı. Edebiyatla ilgili çalışmalarına zaman bırakmadığı gerekçesiyle bu görevinden ayrılıp “Ankara Fransız Kültür Merkezi”nde çalışmaya başladı. Bu kurumda da 9 yıl boyunca öğretmenlik, yazılı ve sözlü çevirmenlik yaptı. Bu görevindeyken şiirlerin hem Türkçe hem de Fransızca seslendirildiği şiir dinletileri yaptı. 2010 yılında Aydın’a yerleşti. Hamdi Tuncer çok küçük yaştan itibaren şiirle ilgilenmeye başladı. Lise son sınıftayken Aydın’ın yerel yayın organlarından “Kıroba Gazetesi”nin açtığı şiir yarışmasında birinci seçildi. Yine bir derginin açtığı yarışmaya katıldığı “Aşka Zaman Yok” adlı şiiri Zekai Tunca tarafından bağdandı, şarkı albüme adını verdiği gibi Zekai Tunca’nın başrolünü oynadığı filmin de adı oldu. Aynı şiir yirmi yıl aradan sonra İsmail Birateş adlı bağdar tarafından yeniden bestelendi ve şarkı “Her Şarkı Bir Ateş” adlı albümde yer aldı. 1988 yılında yayınlanan ilk yapıtı, değerli küğ eğitimcisi ve bağdar Salih Aydoğan’la birlikte yaptıkları bir ilkokul şarkıları kitabı olan “Ezgilerle Üniteler”dir. Fransızca’dan yaptığı çeviriler “Gülün Mucizesi” (Jean Genet), “Denizci” (Jean Genet), “Gönüllü Sürgün” (Claude Lucas), “Masumiyetin Ayartıcılığı” (Pascal Bruckner) “Ayrıntı Yayınları”nca yayınlandı. Bernard-Marie Koltes’ten çevirdiği “Ormanlardan Hemen Önceki Gece” adlı oyun “Devlet Tiyatroları Ankara Akün Sahnesi”nde bir sezon oynandı. 7-8 yaş çocukları için yazdığı “Koca Konağın Küçük Köpeği” adlı öykü kitabı 2011 yılında “Kavis Kitap”, ilk gençlik romanı “Sonsuzluğun Ötesinde / Saklı Cennet” Kasım 2015’de “Yitik Ülke” tarafından yayınlandı.

Tune:

(İng.) Ezgi, nağme, hava, melodi, makam. Uyum, uyumlama, akort. Ayarlamak, ayarlama, düzen, düzen vermek. Uyumlu olmak, akortlu olmak. Ahenk. Ahenkli olmak. Beste, ezginin bestelenmiş hali. Ezgi, düzemek. Bkz.: Düzemek.

Tuneful:

(İng.) Ahenkli, kulağa hoş gelen, dinlemesi zevkli. Uyumlu, hoş, güzel sesli, güzel seslenen. Hoş sesli. Nağmeli.

\ Tural, Tansu:

1992 yılında Adana’da  doğdu. 2003 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Viyola Bölümü”ne girdi. Viyola eğitimine Sibel Akyürek ile başladı. 2006-2011 yılları arasında Murat Kodallı ve Selman Ada ile okul orkestrasında çalıştı. 2007 yılında “Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi”ne katılarak Ulrich Eichenauer ile ustalık sınıfı çalışması yaptı. Ayrıca Anna Griffis, Alejandra Poggio ve Çetin Aydar ile konservatuvar ziyaretleri sırasında çalıştı. 2010 yılında “Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası” sınavını kazanarak Rengim Gökmen, 2011 yılında “Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası” sınavını kazanarak Gürer Aykal  ile çalıştı. 2011 yılında Edirne’de düzenlenen “14. Uluslararası Genç Müzisyenler Oda Müziği Yarışması”nda Schubert’in “Alabalık Beşili” ile üçüncülük ödülü aldı. 2012 yılında Cem Mansur’un yönetkenliğini yaptığı “Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası” sınavını kazandı. 2012 yılı Mart ayında Ruşen Güneş’in “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı” ustalık sınıfına katıldı. 2014 yılında Cem Mansur’un yönetkenliğini yaptığı “Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası” sınavını  tekrar kazandı. 2014 yılında Sibirya’da düzenlenen “Internet Music Competition”a katılarak viyola dalında birincilik ödülü aldı. “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı Viyola Sanat Dalı”ndan 2013-2014 öğretim yılında dönem üçüncüsü olarak mezun oldu.

\ Turgut, Hikmet:

1977 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu “İsmet İnönü İlköğretim Okulu”nda, orta okulun ilk iki yılını “Özel Çağ Koleji”nde tamamlayıp 1989 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü”nü kazandı. İlk yıl yarı zamanlı eğitimle başlayıp daha sonra tam zamanlıya geçti. Çalışmalarını B. Wodka ile sürdüren Hikmet Turgut lise ve lisans dönemini şan bölümünde tamamlayıp mezun oldu. “Özel Gündoğdu Koleji”, “Özel Akdeniz Koleji” ve “Açelya Anaokulu” gibi çeşitli okullarda küğ öğretmenliği yaptı. Evli ve bir çocuk annesi olan Turgut şu anda “Çukurova Müzik Akademi”de piyano dersleri vermektedir.

\ Turk, Daniel Gottlob:

Alman bağdar, orgçalar ve küğ öğretmeni. Klasıl dönem sanatçısıdır. 10 Ağustos 1750 tarihinde Saksonya eyaletinin Claußnitz kentinde dünyaya geldi. Önce babası ile ve daha sonra Johann Adam Hiller ile org çalıştı. Hiller’in önermesiyle Almanya’nın Halle kentinde bulunan “Halle Üniversitesi”nde ilk ertiksel konumunu elde etti. 18 Nisan 1779 tarihinde bu okul ondan küğ kuramları dersi de vermesini istedi ve Turk’u üniversitenin küğ işleri yöneticisi konumuna yükseltti. Sanatçı, bu atama ile Alman küğ tarihinin kaydettiği ikinci üniversite küğ direktörü oldu. Bu sıralarda “İbadette Orgçalar’ın Rolü Üzerine” isimli küğbilimsel çalışması yayınlandı. Daniel Gottlob Turk’un çok sayıda kırın küğleri ile minuetleri günümüzde halen pek gözde parçalar arasında yer almaktadır. Sanatçı 18 sonat yazmıştır. “Klavierschule - Elçin Okulu” isimli çalışması ise elçinli çalgılar için öğretici bir kılavuz niteliği taşır ve en dikkate değer çalışması olarak kabul edilir. Sanatçı ayrıca 1782 yılında “Die Hirten bey der Krippe zu Bethlehem” (The Shepherds of Bethlehem - Betlehem’in Çobanları) isimli bir de kantat bağdamıştır. Bazı org parçaları ile koral eserleri ise el yazması olarak halen mevcuttur. Sanatçı 1783 yılında Johanna Dorothea Raisin Schimmelpfennig isimli bir kadınla evlilik yaptı ve bu evlilikten iki çocuğu oldu. Daniel Gottlob’un soyadını Türk olarak yazan kaynaklar da var olup, sanatçı Carl Loewe ile aynı masonik locaya (Halle Mason Locası) mensup idi. 1813 yılında hastalığa yakalandı ve karaciğer sorunları nedeniyle 26 Ağustos 1813 tarihinde sonsuzluğa göç etti.

\ Turner, Mark:

Tüm ertiksel yaşamı boyunca yaptığı küğ ile caz eleştirmenleri tarafından neslinin en yetenekli küğcüleri arasında gösterilen saksafon ustası Mark Turner güçlü ve kendine özgü bir stile sahiptir. Turner 1965'te Fairborn, Ohio'da doğdu. Batı yakasında büyüdü, Boston ve New Orleans'ta yaşadıktan sonra 1990'ların ortasında New York'a taşındı. Ünlü “Berklee College of Music”te saksafon eğitimi aldı. On seneyi aşkın bir süredir Kurt Rosenwinkel ile ortaklık yapan sanatçı Jeff Ballard ve Larry Grenadier ile 2002 yılından bu yana dinletiler vermekte ve dolaşılara çıkmaktadır.

Tutti:

(İt.) Herkes, hep beraber. Birlikte. Bu terim bir nota üzerinde yer alıyorsa yazıldığı ölçüden veya yer aldığı noktadan itibaren aksine bir işaret ya da terim yer alana dek grubun ya da orkestranın tüm üyeleri hep birlikte çalacaklar anlamına gelir.

Tutto:

(İt.) Bütün, tüm, hepsi. Her şey. Bkz.: Tutto arco.

Tutto arco:

(İt.) Bütün yay ile. Tam yay ile. Yayın tamamını kullanarak. Tam yay ile çalınması gerektiğini belirtmek için kullanılır.

Tutu:

Balerinlerin ya da kırıncıların kısa ve kabarık etekliği.

\ Tümer, Ülker:

1998 yılında Adana’da doğan Ülker Tümer, viyolonsel eğitimine 2009 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda Viacheslav Kainov ile başladı. 2013-2016 yılları arasında eğitimine “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı”nda Dilbağ Tokay ile devam etti. “Kronberg Cello Academy”, “Rutesheim Cello Academy” ve “AIMA” başta olmak üzere çeşitli ustalık kurslarında Anner Bylsma, Jens Peter Maintz, Gary Hoffman, Maria Kliegel, Peter Bruns, Christoph Henkel, Johannes Moser, Julian Steckel, Nicolas Altstaedt ve Claudio Bohorquez ile çalıştı. Eğitimi süresince yurt içi ve yurt dışında yalkıcı, piyano eşlikli ve oda küğü olarak çeşitli dinletiler verdi. 2011 yılında, Rusya’da düzenlenen “Büyük Bolgar Müzik Festivali”ne, 2013 yılında Arjantin’de üyesi olduğu “Adana String Quartet” ile “Iguazu En Concierto Festivali”ne katılarak dinletiler verdi. 2014 yılında, “İş Sanat”ın “Parlayan Yıldızlar” serisinde ve “Pera Uluslararası Müzik Festivali Genç Solistler” serisinde resitaller, “Cemal Reşit Rey Konser Salonu”nda piyanolu dinleti verdi. 2015 yılında “Akbank Sanat - Ustalar ve Öğrencileri” dinletisinde öğretmeni Dilbağ Tokay ile birlikte sahnede yer aldı. “44. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali”nde “4Cellos” olarak ve İzmir’de “Cello Ensemble” olarak dinletiler verdi. 2016 yılında, Hollanda’da düzenlenen “Amsterdam Cello Bienali”nde öğretmeni Jean Guihen Queyras ve viyolonsel sınıfı ile birlikte dinleti verdi. 2017 yılında “Freiburg Oda Küğü Festivali”nde yer aldı. Dinleti ve resitallerinin yanı sıra, genç sanatçı, “Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası”, “Camerata Saygun” ve “AIMA Festival Orkestrası”nda yer aldı. Orkestra ile yalkıcı olduğu dinletiler arasında “Bakırköy Oda Orkestrası” eşliğinde “Vivaldi İki Viyolonsel Konçertosu”, “MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı Orkestrası” eşliğinde “Haydn Do Majör Viyolonsel Konçertosu”, 2016 yılında “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası” ile “Elgar Viyolonsel Konçertosu”, 2018 yılında “Olten Filarmoni Orkestrası” ile “Çaykovski Rokoko Varyasyonları” yer almaktadır. Sanatçı, 2018 yılında, İngiltere’de Marin Alsop’un orkestra şefliğinde, “Britten Young Artist Program Orchestrası”nda viyolonsel grup şefi olarak yer alarak, “Snape Maltings” dinleti salonunda dinletiler verdi. Ülker Tümer’in katıldığı yarışmalar ve aldığı ödüller arasında 2015 yılında Bulgaristan’da “International Music of Germany and Austria” yarışmasında birincilik ve İtalya’da “International Music Competition Citta di Barletta” yarışmasında “Absolut Birincilik”, 2017 yılında Almanya’da “Freiburg Musikhochschule”de düzenlenen “Helmut-Spehl Yarışması”nda özel ödül, Türkiye’de “Benyamin Sönmez Uluslararası Viyolonsel Yarışması”nda üçüncülük, 2018 yılında Almanya’da “Carl Seeman Yarışması”nda üçüncülük ve 2020 yılında “Helene Rosenberg Bursiyer Seçmeleri”nde birincilik dereceleri yer almaktadır. Ülker Tümer, “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı”nda Dilbağ Tokay’ın viyolonsel sınıfında tamamladığı lise eğitiminin ardından, üniversite eğitimine Almanya’da Jean Guihen Queyras ile “Freiburg Musik Hochschule”de devam etmektedir.

Türk Beşleri:

Gerek “Türk Beşleri”nin ve gerekse onların yetiştirdikleri öğrencilerin ortak nitelikleri Atatürk devrimlerinin küğ önderleri ve yapıcıları olmalarıdır. Küğ tarihimizde bir ilk olarak, ulusal ve toplumsal konuları içeren yaratılar vermiş ve eğitim küğüne de eğilmişlerdir. Ulusal sanatın en büyük özelliklerinden biri de acı ya da tatlı olsun ulusal duyguları ve olayları dile getirmektir ki “Türk Beşleri” olarak anılan grup bu yapının mimarları olmuşlardır.

\ Türk Dünyası Müzik Topluluğu:

“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü”ne bağlı bir kuruluş olan “Türk Dünyası Müzik Topluluğu” sanatçı Ali Özaydın’ın çalışmaları ile 17 Nisan 2000 tarihinde resmen kurulmuş ve “Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü” bünyesindeki yerini almıştır. Kurulduğu günden bu yana sanat yönetmenliği görevini yürüten İrfan Gürdal’ın ayrılmasıyla Fatih Erenler’in sanat yönetmenliğinde çalışmalarını yürüten topluluk, yeryüzünde Türkçe konuşulan tüm bölgelerin geleneksel küğlerinin yurt içi ve yurt dışında tanıtımını kendisine amaç edinmiştir. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Tataristan, Kırım, Başkortostan, Çuvaşistan, Karaçay, Hakasya, Tuva, Saha–Yakutistan, Gagauzya, Bosna–Hersek, Kosova, Makedonya, Uygur geleneksel küğ örneklerini tarih içindeki seyri ile inceleyen, alan araştırmaları ve derlemeler yapan, notaya alan ve bunları arşivleyen “Türk Dünyası Müzik Topluluğu” birikimlerini periyodik dinletiler, TV ve radyo programları, albümler, yurtiçi ve yurt dışı dinletiler gibi etkinliklerle kamuoyuna sunmaktadır. Türk dünyasının ortak kültürel değerleri içerisinde çok önemli yer tutan geleneksel küğün popüler küğ kültürü içerisinde eriyip yok olmadan korunmasına ve yaşatılmasına gayret gösteren topluluk, yöresel küğ edimlerindeki üslup ve lehçeyi tahrip etmeden yansıtırken, orkestralama ve stili ile de çağdaş bir çizgi yakalama yolunda çalışmaktadır. Bu çalışma Türk dünyasının zengin küğ kültürünü hem dünyaya hem de farklı coğrafyalarda yaşayan Türk toplumlarına tanıtma yolunda atılmış önemli bir adım olmaktadır. Topluluk sanatçıları, gerektiğinde klasıl Türk halk çalgılarının yanı sıra dombıra, dutar, kılkopuz, simkopuz, rübap, tar, garmon, giccak, morin-huur, igil, santur, bızançi, cetigen, sıbızgı, şan kopuz, çeng gibi Orta Asya çalgılarını da icra etmektedir. Bu çalgıların birçoğu topluluğun kurucusu olan Ali Özaydın’ın yıllar önce faaliyete geçirdiği ve bugün topluluk bünyesinde yer alan çalgı yapım atölyesinde imal edilmektedir. Topluluğun müdürlüğünü halen Ali Özaydın sürdürmektedir.

Türk Halk Küğü (Halk Müziği):

Türk folklorunun bir dalıdır. Türk halkı arasında yaşayan ve yaratıcıları genellikle bilinmeyen, bu nedenle de tümüyle halkın malı olmuş küğsel verilerdir. En önemli nitelikleri toplumun malı oluşları ve dolayısıyla o toplumun duygularını taşımalarıdır. Halk ezgileri, kaynaklarının böyle bir özellik taşıması nedeniyle -her eser gibi kişisel olsalar da- zamanla yaratıcılarının unutulmaları ile halkın malı olurlar. Farklı kişilerin ve genelde toplumun dilinde dolaşarak ilk yaradılışlarındaki bireyselliklerini yitirirler ve şekil, hatta konu dahi değiştirirler. Buna “folklorik oluşum” ya da “anonimleşme” (anonim olma) denilir. “Folklorik oluşum” evresini tamamlayan halk ezgilerimiz “Türk Halk Küğü”nü meydana getirirler. Bkz. Anonim. Anonim Olma. Anonimleşme. Folklorik oluşum.

Türk Küğü Türleri:

Türk küğü, iki ana başlık altında kümelenmektedir. Bunlardan birincisi “Türk Dünyasal Küğü” ve diğeri de “Türk İnançsal Küğü” olarak isimlendirilmektedir. Bu her iki ana başlığa ait olan alt türler elbette bulunmaktadır. “Türk Dünyasal Küğü” ana başlığı altında yer alan alt türleri sayacak olursak bunlar:
1. Türk Halk Küğü
2. Türk Sanat Küğü
3. Türk Askeri Küğü
     a. Türk Mehter Küğü
     b. Türk Bando Küğü
4. Türk Eğlence Küğü ve
5. Türk Çağdaş Küğü
şeklinde sıralanabilir.
“Türk İnançsal Küğü” ise bellibaşlı iki alt türde incelenebilir:
1. Türk Cami Küğü ve
2. Türk Tasavvuf Küğü
     a. Türk Tasavvufi Sanat Küğü
     b. Türk Tasavvufi Halk Küğü.

                                                    Türk Küğü Türleri
                _____________________________________________
               ↓                                                                                        ↓
Türk Dünyasal Küğü                                                            Türk İnançsal Küğ
               ↓                                                                                       ↓
1. Türk Halk Küğü                                                                 1. Türk Cami Küğü
2. Türk Sanat Küğü                                                               2. Türk Tasavvuf Küğü
3. Türk Askeri Küğü                                                                   a. Türk Tasavvufi Sanat Küğü
     a. Türk Mehter Küğü                                                             b. Türk Tasavvufi Halk Küğü
     b. Türk Bando Küğü
4. Türk Eğlence Küğü ve
5. Türk Çağdaş Küğü

Türk Marşı:

Mozart en güzel yaratılarından birini bir Türk için bağdamıştır. Öyküye göre babası Mozart’ı daha çocuk yaşında oradan oraya sürükleyip dinletilere çıkarırken bir ormanda yolları kesilir. Yol kesenlerden biri Türk’tür. Bu Türk Mozart’ın sanatçı olduğunu öğrenince arkadaşlarının önüne geçer ve Mozart’ı kurtarır. Bu olay üzerine Mozart “Türk Marşı”nı bağdamıştır.

\ Türk-Yunan Müzik Dostluğu İkilisi:

"Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı" müdürü ve "Opera Anasanat Dalı" başkanı bariton Mesut İktu ile Yunanistan'dan "Selanik Devlet Konservatuvarı Piyano Anasanat Dalı" başkanı Zoe Samsaralou'nun birlikte oluşturdukları "Türk-Yunan Müzik Dostluğu İkilisi" uluslararası bağdarlar ile Türk ve Yunanlı bağdarların yaratılarının yer aldığı izlenceler sunmaktadırlar. Böyle bir izlence ile sunulan dinletilerden birisi de 29 Nisan 2009 Çarşamba günü 20.30'da Yunanistan'ın başkenti Atina'daki pek tanınmış "Parnassoss Dinleti Salonu"nda yapılan bir "Şan-Piyano Dinletisi" idi. Büyük ilgi ile karşılanan dinletide sanatçılar sahneye defalarca davet edilerek üç ayrı eser daha seslendirdi. İkili daha önce de "Türk-Yunan Müzik Dostluğu" çerçevesinde İstanbul, İzmir ve Selanik'de dinletiler vererek büyük beğeni toplamıştı.

Türkçe Ezan:

Ziya Gökalp’in 1918 yılında yayınlamış olduğu “Yeni Hayat” adlı şiir kitabında yer alan “Vatan” şiirinin girişi şöyledir:
Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar manasını namazdaki duanın,
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur’an okunur,
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Huda’nın,
Ey Türkoğlu işte senin orasıdır vatanın.
Atatürk 1932 yılında Türkçe ezan okunmasının dini açıdan geçerli olup olmadığını tartıştırmış ve Türkçe ezanın caiz olduğunu belirlemiştir. Büyük lider bunun üzerine çok cesur bir karar daha almıştır. Verdiği talimat üzerine 23 Ocak 1932 günü “Riyaset-i Cumhur İncesaz Heyeti” şefi Binbaşı Hafız Yaşar (Okur), İstanbul Karaköy’deki “Yeraltı Camii”nde Cuma namazından sonra ilk kez “Yasin Suresi”ni önce Arapça, sonra Türkçe okumuştur. Yer yerinden oynamıştır, ancak hükümet en ufak bir zaaf göstermemiş, uygulama sürdürülmüştür. Aradan sadece 10 gün kadar geçmiş, Kadir gecesi olan 3 Şubat 1932 günü “Ayasofya”da yatsı namazından sonra aralarında birçok tanınmış hafızın bulunduğu “Mevlidhan Heyeti” Türkçe olarak önce Mevlid ve arkasından Kur’an okumuşlardır. Radyodan yapılan canlı yayın bütün ülkede büyük yankı yapmıştır. Ankara’da “Atatürk Heykeli”nin yanına monte edilen hoparlörden halka da dinletilen bu yayını Ankaralılar kar altında dinlemişlerdir. Türkçe Kur’an farklı İslam ülkelerinden değişik tepkiler almıştır. Kimi çevreler bunu “dinsizlik” olarak değerlendirirken bazıları da olumlu karşılamıştır. İki gün sonra, 5 Şubat 1932 tarihinde “Süleymaniye Camii”nde ilk Türkçe “hutbe” okunmuştur. Bunun üzerine içlerinde Hafız Burhan, Sadettin Kaynak, Hafız Nuri gibi dönemin önemli hafızlarının bulunduğu bir komisyon kurularak ezanın Türkçe çevirileri yapılmış, hangisinin ahenginin daha uygun olduğu araştırılmıştır. Bu tartışmalar ışığında kabul edilen metin aşağıda yer almaktadır:
Tanrı uludur;
Şüphesiz bilirim, bildiririm;
Tanrı’dan başka yoktur tapacak.
Şüphesiz bilirim, bildiririm;
Tanrı’nın elçisidir Muhammed.
Haydin namaza, haydin felaha,
Namaz uykudan hayırlıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı 18 Temmuz 1932 tarihinde yayınladığı bir genelge ile bu metni bütün camilere bildirmiş ve ezan Türkçe okunmaya başlanmıştır. Ancak bu uygulama yalnızca onsekiz yıl sürebilmiştir. 14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimler sonucunda “Demokrat Parti” iktidara gelmiş ve Adnan Menderes’in kurduğu hükümet 2 Haziran 1950 tarihinde güvenoyu almıştır. Güvenoyu alma tarihinden sadece ondört gün sonra, yani 16 Haziran 1950 tarihinde ezanın Arapça okunması serbest bırakılmıştır. Burada önemli olan nokta ezanın Türkçe okunmasının yasaklanmamış, Arapça ezan okumanın serbest bırakılmış olmasıdır. Ancak günümüzde Türkçe ezan okunmasını talep etmek bile bir cesaret işidir. “Dinde zorlama olmaması” hükmüne karşın “Demokrat Parti Hükümeti”nin ilk iş olarak ezan konusuna el atması ilginç bir noktadır. Eğer kulaklar kadar beyinler de Türkçe ezana biraz daha alışsaydı arkasından “Neden ana dilimizde ibadet etmiyoruz ya da neden kutsal kitabımızı ana dilimizde okumuyoruz?” şeklindeki tepkilerin güçlü bir şekilde gelmesinden korkulmuştu.

\ Türker, Bahar:

1994 yılında Ankara'da doğdu. Klasik gitar çalışmalarına 2004 yılında "Bilkent Üniversitesi"nde başladı. Verdiği birçok okul dinletisinin yanısıra birinci ve ikinci "Türkiye Gitar Buluşmaları"nda yalkın resital ve "Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası" ve "Eskişehir Belediye Senfoni Orkestrası" eşliğinde yalkıcı olarak dinletiler verdi. Aniello Desidero, Marco Socias, William Kanengiser, Roland Dyens, Dale Kavanagh, David Russel ve daha birçok gitar ustasının verdiği ustalık derslerine katıldı. "I. Uluslararası İnönü Üniversitesi Gitar Günleri" içinde yer alan "Ulusal Gitar Yarışması"nda özel ödül olarak festival direktörü George Schmitzs tarafından "XVI. Uluslararası Koblenz Gitar Festivali"ne tam burslu olarak davet edildi. Davet edildiği "Koblenz Gitar Akademisi"nde yine burslu olarak Hubert Kappel ile de çalışmalarını sürdüren Bahar Türker eğitimine halen "Bilkent Üniversitesi" lise birinci sınıf öğrencisi olarak Kağan Korad ile devam etmektedir.

\ Türkmen, Emel Funda:

1971 yılında Rize’de dünyaya geldi. 1989 yılında “Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nde küğ eğitimine başladı, 1999 yılında “Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü”nde yüksek lisans çalışmalarını tamamladı. Doktora çalışmalarını “Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü”nde sürdürdü. İsmail Göğüş danışmanlığında “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri’ndeki Ses Problemleri” konulu araştırmasıyla yüksek lisans ve Suna Çevik danışmanlığında “Kütahya Türküleri’nin Ses Eğitimi Derslerinde Eğitim Materyalleri Olarak Kullanılabilirliğinin İncelenmesi” konulu araştırmasıyla da doktora tezini sunmuştur. 1994 yılında “İçel Mersin Selçuklar İlköğretim Okulu” küğ öğretmeni olarak başladığı görevini, 1995 yılında “Niğde Atatürk Orta Okulu”nda sürdürdü, 1995 Kasım ayında “Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü Araştırma Görevliliği” sınavını kazandı. 2000 yılında küğ öğretmenliği görevine dönerek “Kütahya Azat İlköğretim Okulu” küğ öğretmeni oldu. 2002-2006 yılları arasında “Kütahya Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi” küğ öğretmeni olarak görevlendirilmeli çalıştı. 2006 yılında “Afyon Hüseyin Sümer İlköğretim Okulu” küğ öğretmenliğine tayin oldu. 2009 yılında “Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda yardımcı doçent olarak başladığı görevine 2011 yılında doçent, 2018 yılında profesör olarak devam etti. 2021 yılında “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na geçiş yaptı. Emel Funda Türkmen ses eğitimi, küğ tarihi ve edebiyatı, koro, ses pedagojisi, koro eğitim ve yönetimi, ses sağlığı ve korunması derslerini yürütmektedir. Küğ eğitimi ve küğbilimi alanlarında ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda bildirileri, mesleki ve hakemli dergilerde makaleleri bulunan Türkmen’in küğbilim, küğ eğitimi, oda küğü-orkestra, çocuk şarkıları alanlarında kitapları yayınlandı. Çeşitli yaş gruplarında hazırladığı korolar ile dinleti etkinlikleri gerçekleştirdi.

\ Türkmen, Uğur:

1971 yılında Kütahya’da doğdu.  İlk, orta ve lise öğrenimini Kütahya’da tamamladı. 1993 yılında “Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nü bitirdi. 1996 yılında “Selçuk Üniversitesi”nden “Bilim Uzmanlığı” ve 2005 yılında “Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Müzik Anabilim Dalı”ndan “Doktora” aldı. 1993-2000 yılları arasında “Niğde Üniversitesi”nde küğ okutmanı olarak çalıştı. 2001-2006 yılları arasında “Kütahya Güzel Sanatlar Lisesi”nde küğ öğretmeni olarak görev yaptı. 2006 yılında “Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda yardımcı doçent olarak göreve başladı. 2010 yılında doçent, 2017 yılında profesör oldu. 2006-2021 yılları arasında “Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda çalıştı. 2021 Şubat ayından itibaren ise “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda görev yapmaya başladı. Verdiği dersler arasında “Araştırma Yöntemleri”, “Sistematik Müzikoloji Çalışmaları”, “Sosyal Psikoloji ve Müzik”, “Türk Müziği’nde Çokseslilik Uygulamaları” bulunmaktadır. Türkmen’in küğ eğitimi ve küğbilim alanlarında ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda bildirileri, mesleki ve hakemli dergilerde makaleleri, “küğ eğitimi, oda küğü-orkestra, çocuk şarkıları” alanlarında kitapları yayınlandı.

Türkmenistan (Uluslararası) Çocuk Festivali:

Türkmenistan “Uluslararası Çocuk Festivali” Türkmenistan “Eğitim” ve “Kültür” Bakanlıkları tarafından ortaklaşa düzenlenmektedir. Bu festivale başta Türkiye olmak üzere Rusya, Çin, ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, Romanya, Güney Kore, Polonya, Beyaz Rusya, Ukrayna, İran, Afganistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tacikistan, Kırgızistan ve Ermenistan gibi ülkelerden çocuklar katılmaktadır. Ev sahibi Türkmenistan ise sayısal olarak en kalabalık grubu oluşturmakta ve ülke genelinde yapılan ön elemeler sonucunda seçilen çocuklarla temsil edilmektedir. 2008 yılında üçüncüsü gerçekleştirilen “Uluslararası Çocuk Festivali” başkent Aşkabat'ta yapılan açılış töreni ile başladı. 7 Ağustos 2008 tarihine dek süren ‘Altın Asrın Altın Nesilleri’ isimli bu etkinliğe 21 ülkeden 500’e yakın çocuk katıldı. Festivalin dostluk ve kardeşlik şenliğine dönüşmesi arzu edilmektedir. Çeşitli ülkelerden gelen çocuklar seslendirdikleri şarkılar ve ulusal folklor oyunları ile izleyicileri coşturmaktadırlar. Çocuk tatil merkezlerinde ağırlanan çocuklar Türkmenistan’ı gezerek çeşitli dinletiler vermekte, kapanış dinletisi sonrası festivalde dereceye giren ülkelere çeşitli hediyeler sunulmaktadır. Türkmenistan’da bu festivalin ilki 2006 yılında Hazar Denizi kıyısındaki Türkmenbaşı kentinde yapılmıştı.

\ Türkmenoğlu, Ömer:

Tenor Ömer Türkmenoğlu 1975’te Erbil/Kuzey Irak’ta doğdu. Küğsel eğitimine Erbil’deki "Kültür Merkezi"nde başladı. 1995 yılında “Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Şan Sanat Dalı”na girdi. Aynı yıl “Ankara Radyosu Türk Halk Müziği Ses Yarışması”nda birinci oldu. 1996 yılında “TRT Televizyonu”nun düzenlediği “Türk Halk Müziği Ses Yarışması”nda Türkiye birincisi oldu. 2000’de Azerbaycan/Bakü’de düzenlenen “2. Uluslararası Bülbül Opera Yarışması”nda dördüncülük ödülü kazandı. “Bilkent Senfoni Orkestrası” ve “Bilkent Oda Müziği Orkestrası”yla çok sayıda dinleti verdi. “Türksoy Opera Günleri”nde “Mersin Devlet Opera ve Balesi Orkestrası”yla dinletiler verdi. Ünlü tenor Placido Domingo adına her yıl düzenlenen “Operalia Yarışması”nda dünya çapında seçilen 40 sanatçı arasına girdi. Birçok hocayla çalıştı, ustalık kurslarına katıldı; çalıştığı öğretmenler arasında Katia Riceralli, Mirella Freni, Maria Bieflu, Mauro Trombetta, Alessandro Calamai, Sergio Bertocchi bulunmaktadır. Türkmenoğlu İtalya, İspanya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde birçok dinleti verdi. Halen şan eğitimine “Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi”nde sanatta yeterlik düzeyinde Deva Çolakoğlu ile devam etmektedir. Sanatçı ayrıca “Ankara Devlet Opera ve Balesi” kurumunun bir sanatçısıdır.

\ Tüzün, Burak:

1970 yılında Ankara’da doğdu. 1982 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı Keman Bölümü”ne kabul edilerek Semra Bayraktar’ın keman sınıfında başladığı öğrenimini, 1992 yılında Server Ganiev’in keman sınıfından lisans derecesini alarak tamamladı. Aynı yıl “Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na sanatçı öğretim elemanı olarak kabul edildi. Alfred Mişurin ile orkestra şefliği, Sami Hatipoğlu ile armoni ve kontrpuan çalıştı. 1996 yılında “Tchaikovsky Moskova Devlet Konservatuvarı Opera ve Senfoni Şefliği Bölümü”ne kabul edildi. “Anadolu Üniversitesi” tarafından gönderildiği “Moskova Konservatuvarı”ndaki altı yıllık öğrenimi boyunca Rusya Devlet Sanatçısı Leonid Nikolaev’in şeflik sınıfında lisansüstü derecelerini aldı. Margarita Karatıgina yönetiminde de müzikoloji alanında bilimsel doktora çalışmalarını tamamladı. Bilimsel doktora çalışmaları süresince “Eczacıbaşı Müzik Vakfı” tarafından desteklendi. “Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası”nın şefliğini ve genel müzik direktörlüğünü yapmakta olan Tüzün, konuk şef olarak “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” ve “Devlet Senfoni Orkestraları” ile konserlerini sürdürmektedir.

\ Tüzün, Lilian Tonella:

Orkestra eşliğindeki ilk dinletisini onüç yaşında veren Lilian Tonella Tüzün, 1997 yılında “Sao Paulo Üniversitesi Sanat ve İletişim Fakültesi”ni Gilberto Tinetti’nin piyano sınıfından “Üstün Başarı Ödülü” alarak bitirdi. Öğrenciliği döneminde katıldığı ulusal nitelikli yarışmaların beşinde “Birincilik Ödülü” alan sanatçı, kazandığı burs ile “Sofya Devlet Müzik Akademisi”nde Viktor Chouchkov’un sınıfında bir dönem eğitim gördü. Fany Solter, Rudolf Kehrer, Ludmilla Lazar, Klauss Frank, Yuri Slesarev, Angela Tosheva, Carlo Bruno’nun ustalık sınıfı kurslarında çaldı. 1998 yılında “Brezilya Devlet Bursu” ile “Çaykovski Moskova Devlet Konservatuvarı”nda lisansüstü çalışmalarını yapmak üzere gönderildi. Burada Alexander Sementski ve Natalia Trull’un öğrencisi olarak lisansüstü derecelerini aldı. Aynı okulda küğbilim dalındaki bilimsel doktora çalışmalarını Vladimir Tchinoev’in yönetiminde tamamladı. Brezilya, Rusya ve Türkiye’de çeşitli orkestralar eşliğinde dinletiler veren Tonella Tüzün’ün “Callista” firması tarafından çıkarılan ve flüt-piyano eserlerinden oluşan “Virtuoso” CD’sinin ardından “Brezilya Kültür Bakanlığı” tarafından desteklenen, Brezilyalı bağdar Willy Correa de Oliveira’nın yaratılarının yer aldığı CD ile “Çağsav” tarafından çıkarılan “Semada Empati” CD’sinde kayıtları yayınlandı. Sanatçının “Brezilya’da Piyano” adlı kitabı 2017 yılında “Hacettepe Üniversitesi Yayınları”ndan, bölüm yazıcılığı yaptığı “Music Therapy in Turkey” adlı kitap ise 2019 yılında “Cambridge Yayınevi”nden çıkmıştır. Küğ bilimi alanında yayınlanmış makaleleri ve bildirileri bulunan Tonella Tüzün, 2016 yılında “Anadolu Üniversitesi Sanat Ödülü”ne, 2018 yılında ise “Rio Branco Brezilya Devlet Nişanı”na layık görülmüştür. 2020 yılında sanat alanında “Çağfen - Yılın Kadın Eli” ödülüne layık görüldü. Sanatçı halen “Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü”nde öğretim üyesi olarak çalışmakta, “Piyano Anasanat Dalı Başkanlığı” görevinin yanı sıra bilimsel araştırma projeleri yürütmekte ve sanatsal etkinliklerini sürdürmektedir.

\ Two for Two Quartet:

Avusturya’da aktif olarak çalan genç küğcülerin bir araya gelmesiyle oluşan “Two for Two Quartet”, caz dağarından çeşitli seçkilerle dinletiler vermektedirler. Dağar yelpazeleri giderek genişlemekte, kendi düzenleme ve bağdalarını da kademeli olarak oluşturmaktadırlar. Caz lisans eğitimlerine “Kunst Universitaat Graz”da devam eden grup üyeleri Peter Bernstein, Jerry Bergonzi, Harold Mabern, Theo Bleckmann, Joe Farnsworth, Gregory Hutchinson, Kate McGarry, Norma Winstone ve daha birçok önemli caz küğcüsü ile çalışma ve fikir alma fırsatı bulmuşlardır. Grup üyeleri Laura Zöschg (vokal), K. Onat Murat (piyano), Hrvoje Kralj, Nina Korosak-Sercic’den oluşmaktadır.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5742734
Online Ziyaretçi Sayısı:13
Bugünlük Ziyaret :316

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.