19.09.2013 / Kemal Türkmen - Yaşamıma Dokunan Müzik


     Kimi aileler için müzik çok şey ifade eder.


     Mükemmellik amaçlanmadan yapılan böylesi müzikler, kişiye farklı bir mutluluk, haz ve evrim sunar.


     Gelişmiş teknoloji ürünü alet ve konser virtüözlerinden müzik dinleme alışkanlığı olan, günümüz çocuklarına bu güzelliği anlatmak kimbilir ne kadar zor olurdu.


     Artık salt profesyonellerin malı olarak görülen alkış ve övgü bizim kuşak, aile içi amatör müzisyenleri için çok sıradan bir şeydi.


     Öğrenmesi bir ıstırap olan mandolin sesinden, yakın çevrem kimbilir ne denli nefret etmiştir.


     Yanlış bastığım bir nota nedeniyle, defalarca baştan aldığım “Daha dün annemizin yollarını” gururla, gözleri yaşlı dinleyen babamı anımsıyorum sevgi ve özlemle.


     Duyguların dorukta olduğu, sevginin, aile bağlarının alabildiğine güçlendiği anlardı onlar.


     Bunlardan yoksun bireylerin, yazdıkları ve yaşadıkları özgün yaşam hikayeleri fonda müziği olmayan bir filme benzer.


     Hep bir şeyler eksiktir.


     Müzik insanın yaşamına dokunur, duygularını geliştirir ve çevresine yabancılaşmasını engeller.


     Ama özellikle kendi yaptığınız müzik bunu sağlar.


     Tıpkı armonide hissedilen uyum benzeri, bizzat yapılan en acemice müzik bile yaşamla uyuma, yani mutluluğa olanak sağlar.


     Mandolinle başlayan müzik serüvenim, mızıka, akordeon ve gitarla devam etti.


     Sonunda sesine aşık olduğum gitarda karar kıldım, yıllarca çaldım, söyledim ve sonra sustum.


     Yeni aldığım pikap ve piyasaya yayılan, ucuzlayan plaklar beni salt dinlemeye yöneltti.


     Her cuma akşamı, konser salonunda dünyanın en önemli orkestralarını ve virtüözlerini takip ettim ve dinledim.


     Dernek kurup, bir avuç arkadaşımla klasik batı sanat müzik konserlerini fakültemize getirdik.


     Evimde, geniş cd koleksiyonumdan dünyanın en iyilerini dinledim, dinliyorum..


     Teknoloji dergilerine abone oldum, müziği bana dinleten aletlere paralar döktüm.


     Bir yarıştı bu, en mükemmeli yapan ve onu sunan aletler arasında onlarca yıl sürdü.


     Bugün evim teknolojik bir müze sayılır.


     Sonra...


     Saçlarım beyazlaştığı bugünlerde bana bir şeyler oldu...


     Yeniden çalma, müzik yapma isteği var içimde.


     Nota kitaplarımı, gitarımı çıkardım ve her şeye yeniden başladım...


     Ama ilginç bir fark duyumsadım bu yeni  müzik yapma isteğimde..


     Kendim için yapıyorum artık, kimselere çalıp söylemek istemiyorum.


     İçimde yerli yerine oturmadığını fark ettiğim bir şeylere uyum getirmek istiyorum sanki.


     Sanki yaşamımın bozulan armonisini düzeltecek yeni akorlar peşindeyim.


     Ama onu ben bulacağım ve ben seslendireceğim.


     Çok güzel bir duygu bu...




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5755060
Online Ziyaretçi Sayısı:11
Bugünlük Ziyaret :1106

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.