Tuncay Temiz - Şehre Dönerken

Tuncay Temiz

Temiz, Tuncay: 3 Ağustos 1966 tarihinde Bulgaristan’ın Kırcaali kentinde doğan Tuncay Temiz’in ailesi henüz çocukları Tuncay dört yaşında iken Türkiye’ye göç etmiş ve Bursa kentine yerleşmişlerdi. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Bursa’da tamamlayan Tuncay Temiz üniversite eğitimini Ankara’da görmüştür. Temiz “yaşam savaşı içinde boğulmamaya çalıştığını” özellikle belirtmektedir.

___________________

     Bir akşamüstü, gün batımını bir hayli geçmiş bir zamanda, uzaklardan büyük şehre doğru yaklaşıyorsunuz. Şehir, henüz tepelerin ardında, gökdelenler bile gözükmüyor... Önce, uzaklardan, gökyüzünde şehrin size yansıyan ışıklarını görürsünüz, ardından yaklaştıkça büyüyen bir homurtuyu, bir sürü ses kaynağının birleşimi olan toplam bir uğultu duyma eşiğinize ulaşır ve siz yakınlaştıkça artarak sizi tümüyle kapsar. Şehre girdikçe bu ses içselleşir ve bir süre sonra duyulmaz! olur. Oysa ses aynıdır hatta daha da artmıştır. Peki neden duyamaz olursunuz bu büyük sesi? Çünkü ses, ışık, hareket gibi başka uyaranlar sürekli olarak toplu halde algılamanızı yönlendirmektedirler, algılama eşiğiniz sürekli değişmektedir. Ancak o toplam ses hala vardır ve bastırılmış gibi gözükse de bilinçaltınızda sürekli çalışmaktadır. Gece yatağa girdiğinizde yakınınızdaki uyarıcıların azalması ile birlikte bu sesi yeniden duymaya başlarsınız. Hiçbir şey yapmasanız bile sizi yorar, açıklayamadığınız bir kaçma, uzaklaşma duygusu yaratır. Kırlara özlem, deniz kıyısına özlem, sessizliğe ve yalnızlığa özlem duygusu yaratır. İşte bu, gözünüzün içerisinde ama göremediğiniz, kulağınızda ama duyamadığınız ses ve ışık kirliliğidir sizi içten içe tüketen. Bilinçaltınızın hareketliliğini sürekli yüksek düzeyde tutarak sizi yormaktadır.

     Burada, aşırı benzerliği yüzünden bir başka kirliliğe, hatta ses ve ışık kirliliğinden daha da ciddi bir konuya hafiften değinmek istiyorum. Bilgi kirliliği de aynı biçimde şehrin gürültüsüne benzer. Sizi doğrudan ilgilendirmeyen bir sürü bilgi, tıpkı değişik ses kaynaklarından gelen gürültü gibi sizden izinsiz algılama alanınıza girer ve seçilemez bir toplamlılıkta kalıcı olarak aklınızı işgal eder. Algılama eşiğinizi sürekli yükseltir ve hatta öyle biriktiği anlar olabilir ki algılamanızı duyarsızlığa çevirip tümüyle kapatabilir. Belli bir müzik sesi, bir kuş sesi, rüzgarın sesi yada her neyse sevdiğiniz özel bir ses de şehrin o koca gürültüsü patırtısı arasında yitip gider. Bilginin de başına gelen böyle bir şeydir. Özellikle medya size o kadar çok gelişigüzel bilgi pompalar ki, işinize yarayabilecek bilgiyi çoğu zaman ıskalarsınız. İnternetteki arama motorları da finansal gerekçeler nedeniyle aradığınız bilgiyi size çoğu zaman bir sürü çerçöp bilgiden sonra verirler. Çünkü öncelik, parayı veren düdüğü çalar misali, bedelini ödeyenin sunduğu bilginin, bilgi erişiminde her zaman en ön sırada yer alması biçiminde oluşur. Buradan bilginin finansal boyunduruktan kurtuldukça özgürleşebileceğini söyleyebiliriz. İnternette özgür bilgiye dayanan bir arama motorunun gerekliliği apaçıktır. İnternetin en büyük sorununun bu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim; özgür bilgiye ulaşmanın önündeki finansal bariyerler. Örneğin Google’ın piyasa değerindeki artışının kendi özgürlüğünün önündeki en önemli engel olduğunu da iddia edebiliriz. Oysa mali güç çoğu zaman istediğini yapabilme özgürlüğü biçiminde algılanır. Ancak kurumsallaşan mali dengeler, zamanla bu mali dengenin ideolojisini ortaya koyarak davranışları ve seçimleri de belirlerler ve statükoya yol açarlar. Kitaplar ise finansal boyunduruktan nispeten kurtulmuşluklarıyla hala en özgürce yapılan seçimlerdir.

     Sesten, gürültüden, kirlilikten söz ederken aklıma gelen bir sözümle konuyu bağlayalım.

     “Söyleyecek sözü olmayanlar seslerini yükseltirler.”

     Bu da çok ciddi bir kirlilik kaynağıdır.

     Tuncay Temiz - 23.05.2008

     Not: Sayın Tuncay Temiz’in “Onpunto” isimli internet blog’unda yayınlanan yazısının bir bölümüdür.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5687003
Online Ziyaretçi Sayısı:26
Bugünlük Ziyaret :695

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.