12.02.2015 / Murat Şimşek - Kalbimiz Sinemayla Atacak
“14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali” bugün sinemaseverlerle buluşuyor. Yılın merakla beklenen pek çok filmi, ilk kez seyirciye ulaşacak. Festivalin öne çıkan filmlerini sizin için derledik.
Bu yıl 14. kez düzenlenecek “!f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali”, bugün sinemaseverlerle buluşuyor. 42 ülkeden 115 filmin gösterileceği “!f İstanbul”, 12-22 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da, 26 Şubat-1 Mart tarihleri arasında ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. “!f İstanbul” bağımsız sinemanın en iyilerini sinemaseverlerle buluştururken, etkinlikler ve müzik partileriyle sinema coşkusu salonlardan taşacak.
Yılın En İyileri
“!f İstanbul”, 13 ayrı kategoride yılın merakla beklenen filmlerini seyirciyle buluşturuyor. “Digiturk Galaları”nda, dünyanın önemli festivallerinde büyük ilgi görmüş, yılın en çok beklenen filmleri, Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşuyor.
İlk ya da ikinci filmini yönetmiş yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı “Keş!f” bölümünde, farklı ülkelerden toplam 9 film, 15.000 dolar para ödüllü “Keş!f Ödülü” için jüri karşısına çıkıyor.
“Oyun” bölümünde, bu yıl da oyunculuk belgeselleri, kaçık bilimkurgular, kült adayı ilk filmler ve gerçeküstücü fanteziler bir araya geliyor.
“!f”in geçen yıl başlayan “Sanat Hayat İçindir!” bölümü sanat ve hayatın birbirine karıştığı etkileyici hikayeleri buluşturuyor.
“!f Kült”e bu sene Sergei Parajanov’un 1968 tarihli klasiği “The Color of Pomegranates / Narın Rengi” konuk oluyor.
“Karanlık ve Köşeli” bölümünde senenin en çok konuşulan fantastik filmleri, seyircinin tüylerini diken diken ediyor.
“!f İstanbul” Türkiye sinemasının son bir yılını mercek altına alan ve alternatif sesleri bir araya getiren bölümü “Ev” bu yıl sınırları kaldırıyor ve hem buradan hem de komşu ülkelerden Türkiye’ye dair hikayeleri anlatan filmleri buluşturuyor.
Kaçırmayın!
İşte kaçırılmaması gereken filmlerden bazıları:
Büyük Gözler: Festivalin açılış filmi, “Beterböcek”, “Makas Eller”, “Ölü Gelin” gibi fantastik öyküleriyle tanıdığımız usta yönetmen Tim Burton’dan geliyor: “Big Eyes/Büyük Gözler”. Film, “Büyük gözlü çocukların ressamı” olarak tanımlanan Margaret Keane ve O’nun yerine geçen eşi Walter Keane’in hikayesini anlatıyor.
Birdman: “Amores perros”, “21 Grams”, “Babel” ve “Biutiful” filmlerinin yönetmeni Alejandro González Iñárritu’nun merakla beklenen yeni harikası “Birdman”, Michael Keaton, Emma Stone, Zach Galifianakis, Edward Norton, Naomi Watts gibi ünlü oyuncuları buluşturuyor. Oscar’ın en güçlü adaylarından “Birdman”, aynı zamanda festivalin kapanış filmi.
Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız: İran’ın ilk vampir filmi olarak gösterilen “Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız” bizi hayali yeraltı kenti “Bad City”nin karanlık ve tenha köşelerine davet ediyor. İranlı genç kadın yönetmen Ana Lily Amirpour’un siyah beyaz olarak çektiği ilk uzun metrajlı filmi, “2014 Sundance Film Festivali”nde ilgiyle karşılandı.
At Parası: Pedro Costa’nın “Yeşil Burun Adaları” göçmenlerinin Lizbon’daki hayatlarını konu edindiği “Fontainhas Üçlemesi”nin son filmi, ölümle yaşam, şiirle karanlık arasında gidip gelen zor ama etkileyici bir deneyim. “At Parası”, büyüleyici ve minimalist anlatımıyla hem ışığın hem de karanlığın içinden geçtiği bir yol(culuk) filmi.
Yalnız Cennet Bilir: “!f”in “At Parası” ile birlikte bir diğer özel gösterimi. Ben ve Joshua Safdie kardeşlerin Tokyo’da “En İyi Yönetmen”, Venedik’ten de “C.I.C.A.E. Ödülü”nü kazanan filmi, uyuşturucu konulu en iyi filmler arasında gösteriliyor.
Yasaklı Oda: Göbekli, saten kaftanlar içindeki Marv “Yasaklı Oda”yı açar ve bizi banyo yapmanın tarihi ve önemi hakkında bilgilendirmeye başlar. Kanadalı sinemacı Guy Maddin, bu kez Evan Johnson’la birlikte yönettiği filminde sessiz filmlere, klasik sinemaya saygı duruşunda bulunuyor.
Sessizliğin Bakışı: “!f 2013”te gösterilen “Öldürme Eylemi”nde 1960’larda Endonezya’da yüz binlerce insanı öldüren katillerle bizi çok yakından tanıştıran Joshua Oppenheimer, “Sessizliğin Bakışı”nda ise bizi o günlerde ağabeyini kaybetmiş Adi ile tanıştırıyor. Film Venedik’te “FIPRESCI Ödülü” kazandı.
Prenses Kaguya Masalı: “Ghibli Stüdyoları”nda sadece elle çizilerek hazırlanan ve sulu boyayla renklendirilen yapım, yaşlı bir çiftin ormanda bulup büyüttükleri bebeğin masalsı hikayesini anlatıyor. Stüdyonun kurucularından olan Isao Takahata’nın 14 yıl aradan sonra çektiği film, eleştirmenlerin pek çoğu tarafından yılın en iyi animasyonlarından biri olarak gösterildi.
Gececiler: “Sundance”te “Jüri Özel Ödülü”nü alan, “Full Frame”, “Miami” ve “San Francisco” film festivallerinde de en iyi belgesel seçilen Jesse Moss filmi “The Overnighthers/Gececiler” eleştirmenler tarafından yılın en iyi yapımlarından biri ilan edildi.
Toz Ruhu: Nesimi Yetik’in Adana ve Malatya festivallerinde “En İyi Film” seçilen, İstanbul’da gündelikçi olarak çalışan ve arabesk müzik dinleyerek ve şarkılar besteleyerek kendi halinde, mutlu dünyasında yaşayan 30’larının sonundaki bir adamın yaşadıklarını anlatıyor.
Gösterimler “CineMaximum Salonları”nda
42 ülkeden 115 filmin gösterileceği “14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali”, 12-22 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da “Beyoğlu Cinemaximum Fitaş”, “Cinemaximum Kanyon”, “Cinemaximum Budak”; 26 Şubat-1 Mart tarihlerinde de "Ankara Cinemaximum Armada” ve İzmir’de ise “Cinemaximum Konak Pier” sinemalarında gerçekleşecek.
34 Şehir, 40 Noktada Aynı Anda
Dünyada ilk kez “!f İstanbul” tarafından gerçekleştirilen “alternatif film dağıtım ve paylaşım” projesi “!f²”, bu yıl Erivan’dan Kudüs’e 40 farklı noktaya ulaşacak. Festivalin son üç günü olan 20-21-22 Şubat tarihlerinde İstanbul’da gösterilecek 6 film, İstanbul’la aynı anda 34 şehir, 40 noktada 15 bin kişiye ulaşacak. Gösterimlerin ardından İstanbul’da yönetmenlerle yapılacak söyleşiler internet üzerinden canlı yayınlanacak ve bu şehirlerdeki katılımcılar da sohbeti izleyip yönetmenlere soru sorabilecek.
Aydınlık Gazetesi - 12.02.2015, Perşembe
