22.11.2015 / İhsan Ata - Oyun Atölyesi’nden Modern Bir Masal...

Oyun Atölyesi'nden Modern Bir Masal


    
“Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi”, sırlarla dolu iki kardeşin hikayesini ele alıyor. Neil LaBute’in yazdığı oyun Haluk Bilginer’in çevirisiyle geçtiğimiz sezon “Oyun Atölyesi”nde prömiyer yaptı. Ali Altuğ’un rejisiyle sahnelenen oyunun sahne tasarımı Barış Dinçel’e, müzikler Tolga Çebi’ye, ışık tasarımı Kemal Yiğitcan’a ait. Oyunda Salih Bademci ve Ayça Bingöl rol alıyor.

 

     “Hansel ve Gratel’in Öteki Hikayesi”, modern bir masal, tutarlı bir kurguya sahip. Bir abla ve kardeşin ıssız orman evindeki tartışmalarında ahlak, inanç ve gerçekler kavramı sürekli el değiştiriyor.

 

     Dekan olan profesör, üst tabaka temsilcisi abla ile alt kesimin temsilcisi kardeşin tartışmaları bir nevi tez-hipotez şeklinde ilerliyor. Kocasını aldatan bir kadınla, karısından ayrılmış başkalarıyla yatan bir adamın ahlak kavramları üzerinden yürüttükleri çıkar çatışması birbirini çürüten mesajlarla ilerliyor. Oyunun çevirmeni Haluk Bilginer, metni adapte etmek yerine olabildiğince metne sadık kalarak o iskeleti korumaya çalışmış. Metnin dönemini, dilini olabildiğince net vermiş.

 

     Bana kalırsa oyunun üçüncü karakteri, Barış Dinçel’in tasarımı olmuş. Şahane bir dekorla gerçekçi bir zemin hazırlayıp oyunculara omuz vermiş. Cam tavan ayrıntısı, merdiven boşluğundan üst kattaki yatağa kadar görsel bir şölen yaratmış. Dekorun bir oyuna neler katabileceğinin en güzel kanıtlarından biri olmuş Dinçel’in çalışması.

 

     Klasik romanların baş sayfaları gibi ağır aksak ilerleyen metnin ortalarına geldiğimizde asıl gerilimin çok önce başladığını fark ediyoruz.

 

     Özellikle Salih Bademci’nin karakterinde öne çıkan iğneleyici ve şüpheci tavrı seyircinin sürekli ters köşeye yatmasına neden olmuş. Kendini daha çok tutan ve sürekli gergin olduğu görülen Ayça Bingöl’ün performansını ise genel olarak bir tık geride buldum. Özetle iki karakterin gerek metin gerek kast olarak birbirini dengelediğini düşünenlerdenim.

 

     Eylemden çok metin üzerinden ilerleyen bu tür oyunlarda oyuncunun yükü ister istemez artıyor. Karakteri ve söylemleri daha gerçekçi bir zemine oturtacak ve en önemlisi seyircinin algısını diri tutacak eylemler bulunması gerektiğini düşünüyorum. Haliyle Ali Altuğ’un rejisi oyuncuların performansıyla doğrudan ilişkili. Oyunu genel olarak iyi yönetmiş olsa da bana kalırsa daha çok oyuncuların iç tamperamanında aktif rol alabilirdi. Yer yer timing hataları mazur görülebilir ama seyircinin nefesini kesecek kimi gerilim sahneleri havada kalmış. Ne yazık ki yine bazı sahneler mizansen gibi durmuş. Karakterlerin iç dünyalarına daha uzun yolculuklar yapılması gerektiği inancındayım.

 

     Detaylar bir yana şahane bir metinle çok usta iki oyuncuyu müthiş bir dekorla izlemek isteyenlerin son oyunlara şayet yer bulabilirlerse kaçırmamalarını öneririm.

 

     Aydınlık Gazetesi - 22.11.2015, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5745241
Online Ziyaretçi Sayısı:14
Bugünlük Ziyaret :441

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.