01.12.1994 / İlhan Usmanbaş - Sayın Aydın Gün


     “Cemal Reşit Rey Konser Salonu Sanat Yönetmenliği”nden istifanızı gazetelerde okudum. Bu tür baskıların olacağını çoktandır bekliyordum, belki siz de. Çünkü yerel yönetimde öyle bir zihniyet iktidara geldi ki bu zihniyet dünya kültür düzeyinde olan her sanat hareketini aşağılara, düzeysizliğe, çapaçulluğa, siyasal yatırım hesabına indirmeye çalışacaktı er geç. Hem de bunu sözde milli değerler adına yaptığını öne sürecekti. Sanki milli değerlerimiz arasında sanata, sanatın alın terine, iyi yapılmış işe, insan ve toplum yararına yürütülen her çabaya efendice teşekkür etmek, dahası bunu el üstünde tutmak gibi hasletlerimiz yokmuşçasına. Yerel yönetimde iktidara gelmenin bir anlamı, atılmış iyi adımları daha yukarı taşımak olacağına tersine, iktidar için sakıncalı sayılan etkinlikleri baltalamak, susturmak, yok etmeğe çalışmak ve yerine ne emekle, ne düzeyle, ne sanatla ilişkisi olmayan, üretimsiz, yarınsız, gel geç bir takım düzeysizlikleri koymak, böylece hizmet bekleyen kütlelere işin doğrusunun sözde bu olduğunu göstermek sanılmaktadır. Ne yazık ki büyük kütleler kendilerinin nasıl aldatıldığını şimdi pek bilemeyecek. Tabii ki topluma karşı yapılan aldatmacaların ömrü sanıldığı kadar uzun değildir. Ama yaptığı tahribatın yıkıntılarını onarmak çok zaman ve çaba gerektirir. Şimdi, düşünelim: Programları değiştirmenin ve bu konser salonuna yakışmayacak bir takım etkinliklerin gelmesinin ardından belki, belki değil kuşkusuz, “Cemal Reşit Rey de kim oluyor?” sorusu gelecek. Bir kalemde İstanbul müzik hayatının kırk yıl odağı olmuş bir adı, bir sembolü yok farzetmek, Türk kültürünün kırk yılını ulusun yaşamından çıkarıp atmak… ve belki bu sembol yerine eski büyüklerden birinin adını, O’nun da kemiklerini sızlatacak gibi, getirip o salona yakıştırmak… ve bunu milli kültür adına, milli değer bilirliğimiz adına yaptığını sanmak…

 

     Sevgili Aydın Gün! Size yapılan sizin değerinizden hiç bir şey götürmez, bu kesin. Bir Aydın Gün yetiştirememiş olan bir zihniyet tabii ki O’nu görevinden edecek, bir Cemal Reşit Rey yetiştirememiş olan bir zihniyet O’nun adını naçizane taşıyan bir konser salonundan silecek. Ve şimdilerde de, her vesileyle şahit oluyoruz, bir Atatürk yetiştirmesine hiç bir zaman erişemeyecek olan bir zihniyet O’nu ve O’nun eseri olan Cumhuriyetimizi yok farzetmekte. Ne kör zavallılık, değil mi?


     Aylık olarak yayınlanan “Orkestra Dergisi”nin 33. Yıl, 252. Sayı ile Aralık 1994 tarihinde basılan nüshasının 2-3. sayfalarından alınmıştır.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5748909
Online Ziyaretçi Sayısı:10
Bugünlük Ziyaret :213

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.