01.05.1964 / Faruk Güvenç - İki Nokta


     Bu, “Cumhurbaşkanlığı Sinfoni Orkestrası”nın kimbilir kaçıncı yurt gezisiydi. Hemen hepsine katıldım; şimdi sayılarını, yıllarını karıştırıyorum. Halbuki ilk adımı atmak kolay olmamıştı. Bana sorarsanız ilk bilinçli hareket Erdek şenliğinde başlamıştır. O zaman böyle bir hareketin gerekliliğine B. Sıtkı Yırcalı’yı inandırmıştık; Milli Eğitim Bakanı B. Tevfik İleri de bu çeşit bir çalışmayı uygun görünce “Cumhurbaşkanlığı Sinfoni Orkestrası” Ankara’dan taştı, yollara düştü. Çoksesli müziği memleket yüzeyine bir orkestranın tek başına yayacağına, “Cumhurbaşkanlığı Sinfoni Orkestrası”nın gezileri sonunda köy kahvelerinde Beethoven dinleneceğine inanmak safdillik olur. Bu çeşit hayaller kurabilmek için devletin bir sanat politikası olması gereklidir; bizde ise sanat, özellikle müzik, daima üvey evlat muamelesi görür. Her işte olduğu gibi bu konuda da devlete değil, birkaç kişiye bel bağlıyacağız, onları doğru yola itmeye öalışacağız ki on verip bir alacak yerde bir verip on alalım. Yıllardan beri sürüp giden bölge konserlerinden hisse çıkarmasını bilen kişiler, bu konserleri “görgü arttırmak” gibi küçük hizmetten daha faydalı, daha etkili kılmak için iki şart olduğunu anlamışlardır.

 

     Önce halkın bildiğinden, sevdiğinden çıkacaksınız! İlk hedef Anadolu’ya Beethoven’in sinfonilerini değil, çoksesi sevdirmek. Bunun için de program yaparken Türk bestecilerinin folklor temeli üzerine oturan eserlerine geniş yer vermek şarttır. Eğer elimizde yeteri kadar eser yoksa, birkaç bin lira karşılığında ısmarlıyabiliriz; bu devlet, bu memleketin temel davalarına bir özel banka kadar da faydalı olamıyacak mıdır? Bu birinci nokta.

 

     “Cumhurbaşkanlığı Sinfoni Orkestrası”, her gittiği yerde -genel olarak- bir avuç davetli için çalar. Kırk yıl teksesi dinlemiş, piyasa şarkılarına aşık birine tek konserle, ağzınızla kuş tutsanız çoksesi sevdiremezsiniz. Bizim hedefimiz genç kuşaklar, öğrenciler olmalıdır. Her gittiğimiz yerde lise öğrencilerine, öğretmen okulu öğrencilerine çalmalıyız. Zaten gezilerimizde bugüne kadar da en büyük ilgiyi öğrencilerden gördük, en büyük etkiyi okullarda yaptık. En akıllıca şey, vakit geçirmeden “okul konserleri”ni, “ordu ve bölge konserleri”nin yerine oturtmak olacaktır. Boşa kurşun atmaktan vazgeçmenin zamanı artık gelmiştir. Ne çarçur edecek paramız ne de kaybedecek vaktimiz var; alış-verişte görünmekten vazgeçip en kestirme yoldan hedefe yönelmeğe mecburuz. Bunlar, “Cumhurbaşkanlığı Sinfoni Orkestrası”nın daha faydalı olabilmek için gözönünde bulundurması gereken iki nokta, en kestirme yol aslında bütün bu işleri “Devlet”in tek elden planlaması, düzenlemesi. O konuya da başka bir zaman dokunacağım.

 

     ____________________________________

 

     Aylık olarak yayınlanan “Opus Dergisi”nin 2. Yıl 19. Sayı ile Mayıs 1964 tarihinde basılan nüshasının 9. sayfasından alınmıştır.



     Not: Faruk Güvenç’in bu konuyla ilgili aynı tarihte yazılmış olan “Geziden Notlar” yazısına bakınız.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5737642
Online Ziyaretçi Sayısı:20
Bugünlük Ziyaret :770

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.