24.12.2018 / Tanju Cılızoğlu - Bir Tiyatro Resitali ‘Matruşka’

Matruşka


     “Matruşka” dünyaca ünlü tiyatro yazarımız Tuncer Cücenoğlu’nun oyunu. 2017-2018 tiyatro döneminde oyun halen Amerika’nın New York kenti ve Romanya’da oynanıyor. “Matruşka”yı Bulgarlar üç ayrı kentlerinin tiyatrosunda oynamış. Almanya, Gürcistan, Azerbaycan oynamış. Oyunları 32 dile çevirilen Cücenoğlu’nun yurtdışında kendisini üne taşıyan oyunlarının başında gelen “Matruşka”, yazarın iki kişilik oyunu. Kadın erkek ilişkilerinin evrensel bir analizi.


 

     Evli bir erkeğin bekar bir birlikteliğinin çok bilinen, aşılamayan sorunları üstüne kurgulanan oyun, zil çalan bir komedi çukuruna düşülmeden olabildiğince yalın aktarım. Seyircinin büyük çoğunluğunun yaşadığı ya da en azından tanık olduğu bir yaşam gerçeği. Kaçınılmazlığı yazar için bu yüzden tuzak bir konu. Cücenoğlu oyununun akışında bir öğretiyi çok netleştirerek seyircisine aktarıyor.


 

     “Evli bir erkeğe yanaşmayın. Aşık olmayın. Aşık oluyorsanız da kabullenin. Erkek iki kadın arasında cendereye sıkışmasın. Her evlilik ya da her evli, evliliğini sonlandırmak konusunda hele çocuk varsa kolayına yaşama nara atamaz. Arkasına dönüp bakmadan kopup gidemez. Oyun bir yönüyle gerçekçi, bir yönüyle öğretici. Özellikle kadınlarımıza bu öğreti ya evli erkeği seçmeyin seçerseniz katlanın.”


 

     Bora Seçkin tiyatromuzun genç yönetmenlerinden. “Kocaeli Şehir Tiyatrosu”nda yönettiği üç oyundan kendilerini tanıyorum. Hak soğan gibi ve şair. Açıkça belirteyim ki bu üç rejisi sonrasında “Matruşka”da çok başka bir boyutu gördüm, sevindim. Demek ki bir tiyatro yönetmeni başarılı olması mümkün olmayan metinlerden uzak durmalıymış. Bora Seçkin’in “Matruşka”daki ustalığı ya bir gelişme ya da tiyatro yapıtının yöneticiye tanıdığı olanak. Yönetmen için oyun ve oyunu oturmuş oyuncu kadrosu ile buluşturmak her zaman mümkün mü? Oyuncular oyunu sevememişlerse o oyunu reji ustalığı ile seyirciye sıcak akıtmak mümkün mü? Tiyatro kolektif bir sanat dalı. Bu yüzden de her konuda her şey birbirini tamamlayamıyor ve bu nedenle de başarı bütüne taşınamıyor. “Matruşka”da metin eksiksiz. Reji mükemmel, oyuncular olağanüstü.


 

     Cem Karakaya dostumuz yerine yıllarca oyunlarını izlediğimiz rahmetli Feridun dostum oynasa nasıl oynardı diye düşündüm. Yanılmıyorsam seyirciyi güldürmeye dönük bir çaba harcardı. Oysa Cem oyunun özünü hiç ıskalamadan son derece yalınlaştırarak ve doğallığı kollayarak oynuyor. Bu nedenle de çok başarılı.


 

     Oyunun kadın oyuncusu Derya Yıldırım rolünü oya gibi işlemiş. Sahneden seyirciye sıcacık sokulan rolüne çok cuk diye oturmuş değil. Ustalığı ile bunu sağlamış bir mükemmellik. Tiyatro oyuncuları oynadıkları oyunun tiplemesini çok iyi kavrarlarsa başarıyı doruğa çıkarırlar. Derya Yıldırım oynarken dişiliği, kıskançlığı, kaprisi, sevginin o mızıkçı duyarlılığını olağanın çok ötesinde veriyor. Seyirci erkekse kendisinde iz bırakan kadınlardan izler, yaklaşımlar bulur. Bu tekst akışı değil oyuncunun rolünü ete-kemiğe repliğe mimiklere taşıması, sahnede dişiliği öyle ölçülü dokuyor ki evli ve toplumsal değerlendirme ile ihaneti sergileyen Karakaya’ya hak veriyorsunuz.


 

     Cücenoğlu’nun daha önce okuduğum oyunu, Bora Seçkin’in oyunu sahneye yayan rejisi ve Cem Karakaya ile Derya Yıldırım’ın üstün oyunculukları ile “Matruşka” tam bir tiyatro resitali olmuş. Dekor ve kostüm de oyunla uyumlu ve başarıda ciddi pay sahibi. Bu oyunu tiyatroyu değil, yaşamı seven herkesin görmesini dilerim. Sevinerek öğrendim ki “Kadıköy Haldun Taner Sahnesi”nde seyrettiğim oyun gittiği her yerde tam dolulukla seyircisi ile buluşuyormuş. Tiyatro seyircimiz artık öylesine nitelik kazandı ki hangi oyunu kapalı gişeye taşıyacaklarını biliyor.



     Aydınlık Gazetesi - 24.12.2018, Pazartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5753538
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :659

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.