Cem Mansur - Fazıl Neden Durup Dururken Bana Saldırdı?


     Normalde, “yavşak” gibi sözcüklerle başlayan haberleri okumam. Ama yazının genelde çok değer verdiğim bir müzisyenden şahsıma gereksiz ve düzeysiz bir saldırı içerdiği bana haber verilince üzüntüden çok şaşkınlık geçirdiğim için yazmak istedim.


     19 Temmuz tarihli “Milliyet Gazetesi”nde arabesk tartışmasıyla ilgili bir Fazıl Say röportajının sonunda konu birdenbire bana geliyor ve aşağıdaki ifadeler var:


     “Cem Mansur yetenekli değil... Özellikle bizim camiadan kıskanan sesler bu tür konularda bana muhaliftir. Orkestra şefi Cem Mansur genelde, benimle bir türlü çalamamasına sinirlenip oldum olası muhalif durmuştur. Ben ise O’nu iyi ve yetenekli bir şef olarak henüz görmediğim için onunla çalmıyorum. Bunu anlasın artık... Birkaç popçu, topçu, birkaç sahte liberal aydın bu tür polemiklerden unvan kazanmayı sever.”


     Fazıl, kendisine muhalif olduğumu nerden çıkarttı bilemiyorum. Bu son arabesk tartışmasından haberim bile yok. “Benimle bir türlü çalamamasına sinirlenip...” cümlesine de söylecek tek şey var: Fazıl’a hiçbir konser teklif etmedim ki reddetmiş olsun. Teklif etmemem kendisine değer vermediğimden değil, öyle bir fırsat denk gelmediği için.


     Hatırladığıma göre son olarak on yıl kadar önce bir konserime gelen birinin benim yeteneğim konusunda söz söylecek durumda olamayacağı da kesin.


     Bu düzeysiz saldırının altında ne yatabileceğini düşününce, (her ne kadar mantıksız gelse de)  aklıma tek birşey geliyor: Birkaç hafta önce Fazıl, Almanya’da seslendirilen son iki eserinin partisyonları ve CDlerini “Değerli Dostum...” diye başlayan bir mektupla gönderdi. Ben de bunları benimle paylaştığı için kendisine teşekkür ettim ve yoğun turnelerim biter bitmez ilgi ve keyifle dinleyeceğimi yazdım. Belki de hemen, birkaç gün içinde hayranlık dolu ifadelerle kendisini aramadığım için “Değerli Dostu...” dünyanın en yeteneksiz şefi mi oldu? Biliyorum inandırıcı değil, ama gerçekten bu çirkin saldırı için başka neden düşünemiyorum.


     “Sahte Liberal Aydın”lar konusundaysa, “Her konuda benim gibi düşünmeyen ve benim gibi giyinmeyen herkes haindir, sahtekardır, yeteneksizdir” gibi sığlıklara ne gerek var, kestiremiyorum. “Bu tür polemikler”e girmem zaten kişiliğime ve terbiyeme uygun olmadığı için bunlardan ünvan kazanma durumunda da değilim. Yeterince ünvanım var çok şükür!


     “Türkiye-Ermenistan Gençlik Senfoni Orkestrası” konserleri bitti, “Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası” provaları başlamak üzere, bakın beni neyle meşgul ediyorlar!


     Bu ülkenin bir avuç kariyer sahibi müzisyeninin, belli bir seviyenin altında ifadeler ve polemiklerden uzak durmasını dilerim.


     Cem Mansur’un “Klasik Müzik Grubu”na gönderdiği mektuptan alınmıştır. - 20.07.2010, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5750651
Online Ziyaretçi Sayısı:10
Bugünlük Ziyaret :388

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.