05.01.2011 / Kemal Oruç - Türkiye'de Kaç Tane Sanatçı Var?
Gençlerin Emeği
Ağustos ayında başlayan, “Drama Kumpanya”nın gerçekleştirdiği, tarafımca tasarlanan, “Sahneden Cezaevine Destek Kampanyası” “Ümraniye E Tipi Kapalı Cezaevi”nde halen devam etmektedir. Ocak ayı sonunda sahnelenecek dört kısa oyunla projenin bitmesi tasarlanmıştır. Bu oyunların yazarları hükümlüler, yönetmenleri ise Batuhan Kozanoğlu ve Deniz Demir’dir.
Bu iki genç yönetmenle birlikte yaklaşık beş aydır hükümlülerle aralıksız çalışma yapan eğitmenler de yine “Drama Kumpanya”nın genç eğitmenleri Sercan Şekerci, Cihan Özdeniz, Erkan Kılıç ve Nazlı Miraç Ümit’tir.
Sanatçıları Çağırdık; Tenezzül Etmediler!
Bu genç eğitmenlerle birlikte yıllarını tiyatroya vermiş sanatçıların da cezaevinde eğitim vermeleri için tarafımca “Sanatçılara Çağrı”* adlı bir yazı yazılmıştır. Bu yazı başta “Tiyatro Haber”de yayımlanmış, ardından “Facebook”, “Twitter” gibi sosyal paylaşım ağlarında hem sanatçı sayfalarında kişilerle hem de onbinlerce kişinin üye olduğu gruplarda paylaşılmıştır. Son olarak da yazı, içinde özellikle tiyatro sanatçılarının adreslerinin de bulunduğu, on binlerce kişiye e-posta olarak gönderilmiştir. Elbette bu kadar büyük bir paylaşımdan sonra yazı çeşitli web sitelerinde yayımlanmış, paylaşıma sunulmuş, gazete ve dergilerde de yazıdan bahsedilmiştir.
Sonuç:
- Kimi sanatçılardan (!): “Kardeşim, bana bu tür e-postalar atıp mesaj kutumu doldurmayın.” gibi cevaplar alınmış,
- Yıllarını akademik dünyaya adamış kişilerden cevap verenlerin “hepsi” yapacakları bir günlük, toplam dört saat çalışma için ne kadar para vereceğimizi sormuş,
- Özel tiyatro patronlarından ve çalışanlarından hiç dönüş yapılmamış,
- Devlet ve Şehir Tiyatroları’ndan dönüş yapanlar da yine ne kadar para vereceğimizi sormuş; oyun provası, dizi veya sinema çekimleri olmasa yardımcı olabileceklerini söylemiş ve bizi gönülden desteklemişlerdir.
Öncelikle, yapılan onlarca “gönüllü” projede somut olarak öğrenilen bir şey varsa o da dışarıdan gelen “gönülden desteğin” hiçbir işe yaramadığıdır! Yapacakları dört saatlik çalışma için para isteyenlere, bunun bir kampanya olduğu dolayısıyla para ödenmediği söylenince bu kişilerden hiçbiri çalışma yapmak istememiştir. Dizi ve sinema filmlerinde çekimden çekime koşan tiyatro sanatçıları (!) da oyun provaları bittiği halde geri dönüş yapmamıştır.
Dündar İncesu ve Dilek Sağlam
Bütün bunların dışında, projeyi ve cezaevindeki mahkumları önemseyip de çalışma yapan iki misafir sanatçımız var: Dündar İncesu ve Dilek Sağlam.
Dündar İncesu, “İnsan Olma Sanatı… Sanatçı… Teşekkür”** adlı yazımda “Geleceği aydınlatan ışık topuna enerji sağlayan bir dinamo üzerinde koşan aydınlık savaşçısı” olarak tanımladığım kişidir. İncesu cezaevinde “yazmak” üzerine bir çalışma yapmış ve değerli bilgileriyle hükümlüleri aydınlatmıştır.
Dilek Sağlam çağrımıza ilk yanıt verenlerden biridir. Sağlam’ın, sonsuz enerjisiyle donattığı oyunculuk çalışmaları hükümlülerin de büyük bir istekle bu çalışmaya katılmalarını sağlamıştır.
Yazar Nalan Barbarosoğlu hafta sonu olursa yıl sonuna kadar çalışma yapabileceğini bildirmiş; fakat cezaevinde hafta sonu görevli azlığı nedeniyle bu öneri yönetimce geri çevrilmiştir. Barbarosoğlu, “Sahneden Eğitime Destek Kampanyası” kapsamında “Drama Kumpanya Tiyatro Atölyesi”nde yazarlık üzerine çalışma yapacaktır.
“Mimesis Dergisi”nden Ceren Okur, çalışma yapmayı çok istemesine ve çalışma tarihinin belirlenmesine karşın, ailesinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmek durumunda kalmış ve bu çalışma ertelenmiştir.
Dündar İncesu ve Dilek Sağlam’a yaptıkları çalışma için; Nalan Barbarosoğlu ve Ceren Okur’a ilgileri ve istekleri için teşekkür ederiz.
Dizi, sinema çekimleri ve oyun provalarında olan oyunculara da kolaylıklar dileriz.
Sanatçı Nedir?
Sanat nedir? Her oyuncu sanatçı mıdır? Bir oyun sahneye koyma işi sanat mıdır? Peki ya yazar, yönetmen ve bir oyunu var eden diğerleri?
Sanat, toplumun aydınlanmasını sağlayan ışıktır. Toplumun seviyesini yapıtımızla A noktasından bir miktar da olsa B noktasına çıkarabildiysek, Sanat = B-A’dır.
Bir oyuncu sadece bir oyuncudur. Bir yönetmen sadece bir yönetmendir. Bir yazar da sadece bir yazardır. Bir oyun sahneye koyduğunuzda sadece sahneye bir oyun koymuş sunuz demektir.
Kendini topluma adayan, ortaya toplum çıkarları için ürün koyan, gericiliği reddedip aydınlığı savunan, para için kendini, kişiliğini satmayan, bilgi ve becerisiyle halkın zayıf yanını güçlendirmeye çalışan kişi sanatçıdır.
Şimdi soruyorum size: Türkiye’de kaç tane sanatçı var?
Günleriniz aydın olsun sevgili düşünce dostları!
www.tiyatrohaber.net sitesinden alınmıştır - 05.01.2011, Çarşamba