28.02.2011 / Yılmaz Özdil - Adam Gibi Adam

     Fenerbahçeli Başbakan stadyumda ıslıklanınca, insanın aklına ister istemez, öbür Fenerbahçeli Başbakan geliyor...Şükrü Saracoğlu.

     Fenerbahçeli değilim. Fanatik Göztepeliyim. Göztepem “Süper Lig”e çıkana kadar da, kalbim Trabzon ve Bursa için atar... Ancak, Şükrü Saracoğlu’na özel ilgim ve saygım vardır. Çünkü, hemşerimdir, İzmir milletvekilidir, övünmek gibi olmasın, diplomasını onurla taşıdığım “İzmir Atatürk Lisesi” mezunudur.

     Üstelik, İzmir işgal edilince, o sırada yurtdışında bulunmasına rağmen, “Bana ne birader, oradakiler düşünsün” diyeceğine, yük gemisinin ambarına kaçak olarak binip, koşa koşa İzmir’e gelen, Ege dağlarında vuruşan, milli mücadele kahramanıdır.

     Adam gibi adamdır. “Vip tribünü”nde siyasileri, bürokratları, çoluklarını-çocuklarını görünce, aklıma hep o gelir... Bizzat oğlunun anlattığı şu hatıra, hafızama mıh gibi çakılmıştır...

     “Sene 1942... Babam Başbakan. Üstelik, Fenerbahçe Başkanı... Ankara’dayız, Fenerbahçe’nin Ankara’da maçı var. Kardeşim ve dayımla birlikte maça gitmek istiyoruz ama, havamız olsun diye bizi babamın götürmesini istiyoruz. Babamdan çekindiğimiz için de söyleyemiyoruz, anneme söylüyoruz. Annem babama iletiyor, çocukları maça götür diye... Babam ‘peki’ diyor. Hep birlikte Başbakanlık makam aracına biniyoruz, stada geliyoruz. Şeref Tribünü’ne oturup, maçı en güzel yerden seyredeceğimizi düşünürken... Babam şoföre sesleniyor, ‘şurada dur’ diyor, cüzdanından para çıkarıyor, dayıma veriyor, sonra da, haydi çocuklar gişenin önüne geldik, gidin biletinizi alın diyor!”

     Bu hatırayı defalarca okumama rağmen, her okuduğumda tüylerim diken diken olur.

     Başbakan... Fenerbahçe Başkanı... “Avanta yok” diyor. Evladına bile... Parasını ödeyeceksin! Hazır, Başbakan mevzuuna girmişken, son günlerin popüler konusu ‘içki’ye de girelim bari...Şükrü Saracoğlu 1946 seçiminden sonra, kendisini milletvekili seçen İzmir halkına teşekkür etmek için, doğum yeri Ödemiş’e gidiyor, yanında oğlu var... Masa donatılıyor, haliyle rakı, bira servisi yapılıyor. Başbakan bira içiyor... Oğlu gazoz içiyor. Ödemiş Belediye Başkanı “Evladım, yaşın 18’den büyük, niye hala gazoz içiyorsun?” diye soruyor. Başbakan’ın oğlu “Babamın bira içtiği masada, bana gazoz içmek düşer” diyor, saygısını göstermek için... Bunu duyan başbakan, garsona sesleniyor hemen, “Delikanlı, benim birayı kaldır, bir duble rakı getir” diyor! Yani...

     “Rakı içiyorum, sen de rakının bir altı, birayı içebilirsin” demek istiyor.

     Hoşgörüye bak, zarafete bak...

     Bir de bugün yaşananlara bak!

     Peki ya polis meselesi?

     Siyasiler tarafından adeta maşa olarak kullanılan, taraftara saldırtılan polis?

     Gene, oğlunun hatıralarından aktarıyorum... Başbakan Saracoğlu, Ankara’da “Siyasal Bilgiler Fakültesi”nin balosuna gidiyor. Müzik çalıyor... Bir genç kız, Başbakan’ın yanına yaklaşıyor, dansa davet ediyor, Başbakan reddediyor, kız fena halde bozuluyor, masasına dönüyor... 2-3 dakika sonra, Başbakan kalkıyor, o genç kızın yanına gidiyor, “Benimle dans eder misiniz lütfen?” diyor! Herkes şaşırıyor... Başbakan gülümsüyor, “Dansa erkek kaldırır” diyor.

     Başbakan’ın ayağına gidip dansa kaldırdığı o genç kız, sonradan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın emniyet müdürü” olan Feriha Sanerk’tir... Ve, tesadüfe bakın ki, o da İzmirli’dir.

     Demem o ki... Polise insanların gözüne gaz sıksın diye ferman veren değil, kadın polisin ayağına gidecek kadar zarif bir zihniyet hakimdi bu ülkeye... Eskiden tabii!

     Hadi oldu olacak, bir de ‘ezeli rekabet’ten bahsedelim...

     Beşiktaş’ın sembolü İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı... Fenerbahçe Başkanı Şükrü Saracoğlu, Başbakan... Toplantıya oturuyorlar... Birkaç saat sonra, Fenerbahçe’nin maçı var Ankara’da... İsmet İnönü, toplantıyı başlatırken, salonu kahkahadan kırıp geçiren espriyi patlatıyor: “Arkadaşlar acele edelim, toplantıyı çabuk bitirelim, Saracoğlu maça yetişecek!”

     Bitirmeden, şunu ilave etmezsek olmaz... Yıllar geçiyor, başkanlar değişiyor, bir gün Kadıköy’de maç var gene... Fenerbahçe Başkanı Faruk Ilgaz stada giriş yapmak için geliyor... O sırada, bilet kuyruğunda bekleyen, yaşı hayli ilerlemiş, bastonlu bir beyefendiye takılıyor gözü... Dikkatlice bakıyor. O da ne? Şükrü Saracoğlu...

     Yıllar geçiyor ama, evladına bile avanta vermeyen Başbakan’ın zihniyeti aynı kalıyor... Bilet kuyruğunda bekleyen Saracoğlu, yalvar yakar, adeta zorla “Şeref Tribünü”ne çıkarılıyor, zorla!

     Ateşten gömleği giymiş, milli mücadelede kan ve barutla yoğrulmuş, boğazından haram lokma geçmemiş, milletin-kulübün çıkarlarını ailesinden, kendinden önce tutmuş adamlardı onlar...

     Adam gibi adamlardı.

     Hürriyet Gazetesi - 28.02.2011, Pazartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5687736
Online Ziyaretçi Sayısı:13
Bugünlük Ziyaret :1050

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.