14.07.2013 / Levent Kırca - Güldürenleri de Ağlatırlar


     Mizah sanatçısı olduğum için en başlarda, mizahı epey bir araştırmıştım.


     ...............................................................


     Televizyon yoktu, radyo devletindi. Sinema filmleri, Avrupa’da oynadıktan yıllar sonra gelirdi Türkiye’ye. Ben Ankara’da idim o yıllar. İstanbul’da oynayan bir film dahi, çok geç gelirdi Ankara’ya. İstanbul’a ucuz bir otobüsle günübirlik gelir, peş peşe birkaç film seyredip, otel parası vermemek için de gece Ankara’ya dönerdik. O yıllarda oynayan Türk filmleri aydınlatmadan öte, biat kültürü aşılardı insanlara. Seyrettiğimiz bu filmlerden “Kadere Bak” der, öyle çıkardınız.


     Aziz Nesin Bilgi Kaynağıydı


     Gene de Türk Sinemasının Lütfi Akad’ı, Atıf Yılmaz’ı, Ömer Kavur’u, Yılmaz Güney’i, Metin Erksan’ı, sinemamızı “Sinema” yapanlardı.


     Bir mizahçı adayı olarak, benim için en önemli adres Aziz Nesin’di... Daha sonra yakın dost olduğumuz bu dünya çapındaki yazar, önemli bilgi kaynağıydı. Aziz Nesin; Türkiye’nin, Türk mizahının, “Nasreddin Hoca”sı’ydı. Görüşlerimiz tamamıyla örtüşürdü. Mizahı araştırırken, O’nun derlediği, araştırarak yazdığı “Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı” adlı kitabından hiç şüphesiz çok yararlandım.


     ...............................................


     Oyunlarım


     Genelde anlatacaklarımı, mizahla iç içe anlatırım. Oyunlarımı seyredenler, “Hem güldük, hem ağladık” derler...


     Görevci gülmeceyi “Geleneksel Türk Tiyatrosu” öğeleriyle harmanladım. İşte o nedenledir ki, eski komedyenler eskimezler. Sevilerek hatırlanırlar. Münir Özkul, Sadri Alışık, Adile Naşit, Nejat Uygur, Vahi Öz, Gazanfer Özcan, İsmail Dümbüllü, Behzat H. Butak, Kemal Sunal, Suphi Kaner, Erol Günaydın, Altan Erbulak, Suna Pekuysal, Orhan Erçin, Ferudun Karakaya unutulmayacak, komedi denildiği, mizah denildiğinde akla gelecekler... Ben de, onlardan biri olduğuma daha şimdiden inanıyorum.


     Görevci Gülmece


     Karikatüristin tutuklanması, mizahın yasaklanması “Görev yaptığı” içindir, vazifesini yerine getirdiği içindir. Suya sabuna dokunmayan mizahçılar, hep keselerini doldurmuş, hükümetlerden yana olmuşlardır. Ama, Aziz Nesin olduğunuz zaman işin boyutları değişir.


     Mizahçı olduğunuz sürece, vazifenizi yapar, zayıftan yana, halktan yana yer alırsınız. Güçlüye, ezene karşı çıkarsınız. Halkı ezen hükümetlere, tıpkı bugünkü gibi muhalefet edersiniz. Levent Kırca da tiyatronun dışında ortalarda yoksa, bu yüzdendir.


     “Yasaklı”dır.


     Bu Yasak Onurdur


     Ve yasaklılık, “Faşist” dönemlerde “Onur” olmuştur gerçek sanatçılar için. “Olacak O Kadar” programı 21 yıl sürdükten sonra, “Tayyip Erdoğan Hükümeti” tarafından yasaklanmıştır. Peki bu nasıl bir mizahtır ki, 21 yıl sürmüştür. Halka mal olmuş, halkın sesi olmayı başarmış “Görevci Gülmece” dediğimiz, bir türü seçmiştir çünkü.


     Yarın Türkiye’ye “Cumhuriyet” yeniden gelsin, adam akıllı bir hükümet, hükümet etsin ülkeye. O takdirde, hiç şüpheniz olmasın ki “Olacak O Kadar” yeniden yayınlanacaktır.


     Halk varoldukça, onun olan mizahı öldürmeye kimsenin gücü yetmez.


     Yetmeyecektir.


     Aydınlık Gazetesi - 14.07.2013, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5686745
Online Ziyaretçi Sayısı:14
Bugünlük Ziyaret :503

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.