Öz

Öz, Halil İbrahim:

Yalova valisinin -sakalları yüzünden- öğrencilerinin gözü önünde hakaret ederek kovduğu öğretmen. Kalp krizinden hayatını kaybetmiştir. Çok sevilen, saygı duyulan, zeki, kendini geliştirmekten sıkılmayan, okumayı seven, sorgulayan, keman yapan ve aynı zamanda da çok güzel keman çalan, güzel ve ince bir insandı.

\ Özarın, Arman:

1936 yılında Salihli'nin "Allah" diyen köyünde doğdu. Babası öğretmendi ve Arman doğunca şu şiiri yazmıştı: "Düşündükçe zaman zaman / Oğlan mı kız mı? diye / Nihayet geldi Arman / Babasını görmeye / Hoş geldin yavrum Arman / Büyü de zaman zaman / Babanın Armağanı / Sana güzel bir keman" İlk küğ eğitimini babası verdi. 1947-48 döneminde "Ankara Devlet Konservatuvarı"na başladı. Liko Amar ve Necdet Remzi Atak'tan keman eğitimi aldı ve 1957 yılında mezun oldu. Aynı yıl çok saygı duyduğu büyük sanatçı İlhan Özsoy'un başkemancı olduğu "Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası"na "II. Keman Grup Şefi" olarak atandı. 19 yıl burada çalıştıktan sonra, 1975 yılında yeni kurulmakta olan ve kuruluş görevini sınıf ve rahle arkadaşı Tuncer Olcay'ın yaptığı "İzmir Devlet Senfoni Orkestrası"na "II. Keman Grup Şefi" olarak atandı ve böylece orkestranın ilk çekirdek kadrosunda yer almış oldu. Arman Özarın sanat yaşantısında "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası" ve "İzmir Devlet Senfoni Orkestrası"yla birçok yurt içi ve yurt dışı dinleti dolaşılarına katıldı. "İzmir Devlet Konservatuvarı"nda çok uzun yıllar keman eğitimi verdi. Özarın'ın "İzmir", "Antalya" ve "Ankara" orkestralarında mezun ettiği öğrencileri bulunmaktadır ve kendisi bu durumun yaşamında gurur verici bir olay olduğunu belirtmektedir. Özarın 1999 yılında emekli oldu ve Numan Pekdemir'in müdürlüğünü yaptığı dönemde "Antalya Devlet Senfoni Orkestrası"nda kuruluş ve gelişim süreci içinde çok sayıda dinletiye katıldı. Oda küğü etkinliklerini hiç bırakmadı ve viyola sanatçısı Alp Gültekin'in kurduğu "Ege Yaylı Beşili"nde uzun süre 2. keman olarak yer aldı. Sanatçı, kemandan özel nedenlerinden dolayı ayrı kalmak zorunda olduğu bu dönemde, içindeki küğ ve sanat birikimini bağda çalışmalarına yöneltmiş ve gelişimini ve üretkenliğini sürdürmektedir. Yaylı çalgılar için bir dördül, piyano ve keman için iki şarkı, piyano için beş şarkı, şan ve piyano için iki şarkı eserleri arasındadır.

Özaşıt:

Farklı küğsel sistemlerin her birinde bir sekizli içerisinde yer alan perdelerin hesaplanmasında kaynak olarak sayılan ve değişik perdelerden bireşme aşıta verilen isim. Örneğin, bir sekizli (oktav) içinde yedi değişik perdenin olması gibi... Bkz.: Rast makamı. (Alm. Grundleiter, İng. Basic Scale.) Ana aşıt.

\ Özaydın, Ali:

1961 yılında Adana’da doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Adana’da okudu. 1980 yılında Türk Dünyası küğü çalışmalarına Türk dünyasında unutulmuş ve unutulmaya yüz tutmuş çalgıları araştırmakla başladı. 1981 yılında Rahmi Oruç Güvenç yönetimindeki “Tümata/Türk Müziğini Araştırma Tanıtma Topluluğu”nda çalıcı olarak görev yaptı. Aynı zamanda atölye çalışmalarına katılarak geleneksel halk çalgılarının yapımı ile ilgili çalışmalarını devam ettirdi. Turan Yazgan’ın isteğiyle 1982–1984 yılları arasında “Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı” bünyesinde topluluk oluşturma çalışmalarına katıldı ve bir süre çalıcı olarak görev aldı. 1984–1987 yılları arasında “Konya İl Kültür Müdürü” Güner Özkan’ın desteğiyle “Astüm/Asya’dan Türkiye’ye Musiki Topluluğu”nu; 1991 yılında Ankara’da Kültür Bakanlığı sanatçısı İrfan Gürdal ve halkbilimci Cem Gürdal ile “İpekyolu Türk Müziği Topluluğu”nu kurdu. Yine Ankara’da Kültür Bakanlığı bünyesinde “Türk Dünyası Çalgıları Yapım ve Onarım Atölyesi”ni oluşturdu. 1994 yılında bu alandaki çalışmaların artırılması ve çeşitlendirilmesi amacıyla “Altınay Türk Müziği Topluluğu”nu kurdu. Her iki toplulukla birlikte çok sayıda yurtiçi ve yurtdışı dinleti dolaşılarını gerçekleştirdi. Yüzün üzerinde değişik türde küğ aleti yapımı gerçekleştirdi. Bu alanda çeşitli projelerin hayata geçirilmesini sağladı. “Türk Dünyası Çalgı Müzesi” oluşturulması projesi, halk küğünde kullanılabilecek bir bas yaylı çalgı yapım projesi ve “Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nun kurulması projesi gibi projelerin yanısıra Türk dünyası kültürü için önem taşıyan çeşitli projeler üzerinde çalışmaktadır. Bu projeleri hayata geçirebilmek amacıyla “Türk Dünyası Kültür ve Sanat Derneği”nin kuruluşuna öncülük etti. Kültür eski bakanı İstemihan Talay’ın talimatıyla üzerinde en çok yoğunlaştığı ve önemsediği proje olarak nitelendirdiği “Ankara Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nun kuruluşu çalışmalarını Temmuz 2002 tarihinde tamamladı.

\ Özaytekin, Hakan:

1969 yılında Almanya'nın Münih kentinde doğdu. 1980 Yılında “İzmir Devlet Konservatuvarı”na girerek Hazar Alapınar, Joseph Opitz ve Ion Voicu ile çalıştı. 1988 yılında okul içi keman yarışmasında birinci oldu. 1989-1990 yıllarında “Akdeniz Gençlik Orkestrası”na katıldı. Burada Max Rabinovitch ve Pierre Amoyal ile ustalık kurslarına katıldı. Yurt içinde çeşitli orkestralarla Vivaldi, Bach, Kabalevsky ve Lalo’nun konçertolarını seslendirdi. “İzmir Devlet Konservatuvarı”nda öğretmenlik yaptı. Sanatçı halen “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nin birinci keman grubunun üyeliğinin yanında “Ege Yaylı Çalgılar Beşlisi” ve “İzmir Barok” ile oda küğü çalışmalarını yürütmekte ve “Akademi İksev”de keman öğretmenliği yapmaktadır.

\ Özcan, Mutlu Çokyüce:

1968 yılında İzmir’de doğdu. İlk öğrenimini İzmir’de tamamladı. Lisans ve yüksek lisansını su ürünleri yetiştiriciliği üzerine “Ege Üniversitesi”nde yaptı. Evli ve iki çocuk annesi olan Özcan, 2000 yılından bu yana Bodrum’da yaşamaktadır. “Muğla Kadın Girişimciler İl İcra Kurulu” üyesi olup, ayrıca “Muğla Balık Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu” üyesidir. 1995 yılından bugüne su ürünleri yetiştiriciliği yapmakta olup, Muğla Milas’ta sahibi olduğu firma ile hem iç pazara hem de AB ülkelerine balık ihracatı yapmaktadır. Özcan, “Bodrum Filarmoni Derneği Yönetim Kurulu” üyesi olarak 2021 yılında göreve başlamıştır.

\ Özcan, Yasemin:

1974 yılında Çorum’da dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Çorum’da tamamladı. Küğ, Yasemin Özcan’ın yaşamının ilk gününden itibaren O’nunla birlikte var oldu. Her ders mutlaka şarkı söylettirilen bir öğrenciydi. İlkokulda bağlama ile tanıştı ve o günden başlayarak her ortamda sazı ve sözüyle yer almaya başladı. Liseye “İzmir İnönü Lisesi”nde başladı. Küğe olan ilgisi burada da devam etti. Bağlama ile her okul etkinliğinde yer aldı. O zamanlar -ne yazık ki- adını hiçbir öğretmeninden duymadığı “Güzel Sanatlar Lisesi”nin varlığını yıllar sonra öğrendi. Kendisi “Güzel Sanatlar Lisesi”nde okuyamamıştı ama küğ Yasemin Özcan’ın varlığının bir parçasıydı ve bu yolda yürümek en büyük arzusuydu. “Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi”nin “Müzik Bölümü”ne girip öğretmen olmak en büyük hedefiydi. Ancak sınav çok zordu ve Yasemin Özcan’ın sağlam bir nota bilgisi, sazı ve sesi dışında hiçbir hazırlığı yoktu. Özel ders alabilecek ya da kursa gidebilecek maddi durumu da yoktu. Kendi ifadesi ile: “... Derken bir arkadaşım bana senfoni orkestrasında kemancı olarak görev yapan, işine aşık, benim gibi öğrencilere ücretsiz ders veren, çok yardımsever bir kişiyle tanıştırdı. Tanışmaya gittiğim gün senfoni orkestrasıyla provadaydılar. Ve ben o gün o provada o çok kıymetli yüreği büyük insanı izlerken kemana aşık oldum. Öyle güzel çalıyordu ki... Bundan sonra çalmak istediğim tek çalgı kemandı. Beni haftalarca ücretsiz çalıştırdı. Ve ben nihayetinde ‘Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’ sınavını kazandım ve müzik öğretmenliği için ilk adımı attım. Şu an 17. yılımı doldurdum müzik öğretmeni olarak... Benim bu günlere gelmemi sağlayan bu kıymetli insan Tuğrul Göğüş’ten başkası değildi. Çok teşekkür ediyorum kıymetli hocam. Size verdiğim kıymeti kelimeler ifade edemez. Her zaman aklımda ve kalbimdesiniz.” Özcan, sırasıyla Bingöl/Kiğı, Burdur/Tefenni, Balıkesir/Gönen’de görev yaptı. Yine kendi ifadesiyle: “Öğretmenim Tuğrul Göğüş’ten öğrendiğim değerleri ben de çocuklarıma aşılamaya çalıştım her zaman. Son 6 yıldır Tekirdağ’da çok özel çocuklarla çalışıyorum. ‘Tekirdağ Özel Eğitim Merkezi ve İş Uygulama Merkezi’nde özel çocuklarımla çok güzel müzik dersleri yapıyoruz. Ritm çalışmaları, koro çalışmaları çocuklarımın en sevdiği çalışmalar... Yıllarca birçok ilde sayısız konserler yönettim, öğretmen koroları, ritm grupları, halk koroları çalıştırdım. Can öğretmenim Tuğrul Göğüş’ün bana aşıladığı müzik aşkını ulaşabildiğim herkese aşılamaya çalıştım. Çünkü biz biliyoruz ki müzikle, sanatla uğraşan insan açık fikirlidir. Beyni örümceklenmez. Atatürk’ün veciz sözünü unutmayalım: Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

\ Özdem, Ümmiye:

Ümmiye Özdem keman eğitimine 11 yaşında “İzmir Devlet Konservatuvarı”nda Arman Özarın’la başladı. Daha sonraki yıllarda Cengiz Ruhselman ve Hazar Alapınar’la devam etti. 1987 yılında “İzmir Devlet Opera ve Balesi”nin açtığı sınavı kazanarak bu kurumun orkestrasında keman sanatçısı oldu. Aynı zamanda çalışmalarını Romanyalı ünlü keman sanatçısı ve orkestra yönetkeni Ion Voicu ile sürdürmeye devam etti. Özdem, dört yıl bu görevini sürdürdükten sonra “Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası”na geçti. Sanatçı halen bu kurumda çalışmaktadır. Görevinin yanısıra “Modern Müzik Orkestrası” ve “Anadolu Oda Orkestrası”nda çalışmalar yaptı. Ayrıca Türkiye’de ilk ve tek sinfonik rock grubu olan “Violeqtra”nın birinci kemancılığını yaptı. Aynı zamanda “Allegra Ensemble” ve “Allegra Quartet” gruplarının da yaratıcı ve kurucu üyesidir.

\ Özdemir, Alper Sezer:

“Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastahanesi”nin ilk doğan bebeği Alper Sezer Özdemir 2002 yılı Eylül ayında Afyonkarahisar’da doğdu. 2005 yılında “Afyon Kocatepe Üniversitesi Okul Öncesi Eğitim ve Uygulama Merkezi”nde eğitime başladı. Evde ve okulda küğe olan ilgisi öğretmen annesi Nahide Özdemir ve babası Mehmet Özdemir tarafından fark edilince küğ eğitimine yönlendirildi. Ülkemizin ikinci küçük klarinet öğrencisi olan Alper Sezer Özdemir 2007 yılı Mart ayında Ender Gülenler ve Şehrinaz Önder ile klarinet çalışmaya başladı. Bu dönem içinde Uğur Türkmen’in düzenlediği “Amatör Çalgıcılar” ile Şehrinaz Önder’in “Şalümodan Klarinete Semineri” ve “23 Nisan Çocuk Dinletisi”nde yalkıcı olarak çaldı. Özdemir halen klarinet eğitimine Ender Gülenler ve Şehrinaz Önder ile devam etmektedir.

\ Özdemir, Mehmet Ali:

1962 yılında Malatya Arguvan’da doğdu. İlk ve orta okulları Malatya’da, liseyi İstanbul’da bitirdi. 1982 yılında “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”ne girdi ve 1986 yılında mezun oldu. 1992 yılında “Bağlama’nın Solo Bir Çalgı Olarak Çoksesli Kullanımı” konusunda yüksek lisans tezini, 1998 yılında ise “Türk Halk Müziği Sistematiği ve Eğitim Müziği Besteciliğinde Kullanımı” konulu doktora tezini aynı üniversitede tamamladı. 1988 yılında “Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü”ne asistan olarak girdi ve 2015 yılında doçent ünvanı aldı. Halen aynı üniversitede öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Mehmet Ali Özdemir “Türk Halk Küğü” alanında yapmış olduğu doktora çalışması ile halk küğünü bir sisteme bağlayarak yeni bir model önerdi. Yüksek lisans araştırmasında bağlama ve tamburayı standart akort sistemine oturtarak “İkinci Çizgi Do Açkısı”nda (mezzosopran) yazdı. 2014 yılında “Bağlama/Tambura Albümü” yazdı ve yayınladı. Sanatçı, akademik olarak Türkiye’de ilk “Halk Çalgıları Orkestrası” çalışmasını yaptı ve bu orkestrayı kurarak birçok dinleti verdi. 1997 yılında bir grup araştırmacı ile “Malatya-Arguvan Oyun ve Müzik Araştırması”na katıldı. Değişik tarihlerde yaklaşık olarak 60-70 civarında okul şarkısı yazdı, CD olarak kayıtlarını yaptı ve yayınladı. 2002 yılında Türkiye’de ilk kez “Orff Çalgıları Metodu” yazdı. Edip Günay ile “Müzik Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme” ders kitabını yazıp yayınladı. Kendi geliştirdiği “Renkler ve Şekillerle Çalgı Öğretimi Metodu” ile Türkiye’de ve Dünya’da ilk “İşitme Engelliler Orkestrası”nı kurdu ve yönetti. Bu çalışma halen devam etmektedir. Mehmet Ali Özdemir “Bölüm Başkan Yardımcılığı”, “Marmara Üniversitesi Kültür Koordinatörlüğü”, “TRT Halk Müziği Repertuvar Kurulu Üyeliği”, “MEB THM Danışma Kurulu Üyeliği” ve çeşitli jüri üyelikleri görevleri üstlenmiştir. Bugüne dek ulusal ve uluslararası birçok kongrede bildiriler sundu, bilim kurulu üyelikleri yaptı ve yaptığı çalışmaları kitap, bildiri, makale olarak yayınlandı. Ayrıca bağdama yarışmalarında iki birincilik (İzmir Karşıyaka Belediyesi 2007- İzmir Karabağlar Belediyesi 2018) ve bir mansiyon (Kültür Bakanlığı-2002) ödülü sahibidir. Bunu yanısıra yönettiği gruplar ile uluslararası alanda üç birincilik (Polonya 2007-2011-2014) ve iki ikincilik ödülünü (Polonya 2007-2014) ülkemize kazandırdı.

\ Özdemir, Memduh:

1948 yılında Muğla’da doğan Memduh Özdemir 1969 yılının Haziran ayında “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Öğretmenliği Bölümü”nü bitirip küğ öğretmeni oldu. 1971–1975 yılları arasında Paris’te ihtisas yaptı ve ülkeye döndükten sonra “İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Müzik Öğretmenliği Bölümü”nde eğitimci ve yönetici olarak görevler üstlendi. Bu fakültedeki görevinin son yılında “Adnan Menderes Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nı geçici görevle kurdu ve 2006 yılının Ağustos ayında emekli oldu. Emekli olduğu tarihten başlayarak kendisine ait “Müzik Merkezi”ni açtı. Halen bu merkezi işletmeye devam etmekte olan Özdemir’in Fransızca ve İngilizce dillerinden çeviri ya da özgün, yayınlanmış ve yayınlanmamış kitapları ile çoksesli küğsel çalışmaları vardır. Meslek yaşamı boyunca yüzlerce küğ öğretmeni yetiştiren Memduh Özdemir sayısız dinleti verdi ve çok sayıda organizasyonda “jüri üyesi” olarak görev yaptı.

\ Özdenses, Semahat:

Semahat Özdenses 1913 yılında Üsküdar Zeynep Kamil’de doğdu. Üsküdar “Harmanlık İlkokulu”nda okudu. Üsküdar İmrahor’da ortaokula devam ettiği dönemde Lemi Atlı, Hayriye Hanım ve Kemal Niyazi Seyhun’un derslerine devam etti. “Ankara Radyosu”na davet edildi. Küğ eğitimi vermeye ve canlı yayınlara emekli oluncaya kadar “Ankara Radyosu”nda devam etti. Emekli olduktan sonra “İstanbul Radyosu”nda göreve başladı. Bu arada bağdama yapmaya başladı. “Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi”nde çok sayıda öğrenciye ders verdi. “Kadıköy Belediye Başkanlığı”nca “Kadıköy Kültür Merkezi”ne ismi verildi. Halen Üsküdar İlçesi “Boybey Sokak”ta ikamet etmekte olup, bu sokağın diğer adı “Semahat Özdenses Sokağı” olarak belirlenmiştir. 28 Nisan 2007 cumartesi akşamı “Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi”nde “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Anonim Şirketi”nin düzenlediği “Yaşayan Besteciler” programında Semahat Özdenses'in eserleri İbrahim Şirin tarafından seslendirildi. Bu gecede yer alan parçalar arasında “Bir Lahzada Sevdim Seni Sevgili Gel Geliver” (rast), “Her Mevsim İçimden Gelir Geçersin” (uşşak), “Dün Gece Mehtaba Dalıp Hep Seni Andım” (hüzzam), “Son Hatıranın Üstüne Ben Hicranla Eğildim” (karcığar), “Uyutmaz Kimseyi Sensiz Benim Feryad ü Efganım” (karcığar), “Öyle Bir Ah Eylerim ki Ah Elimden Ah Çeker” (hicaz), “Maziyi Andım da Yandım Bu Gece” (hicaz), “Unutup Bir An Seni, Biraz Ben Dese Gönlüm” (hicaz), “Mahzun Kalbim Günden Güne Aşkınla Eriyor” (hüzzam), “Tanrım Sevgiden Yorulan Kalbime Sakin  Bir Liman Ver” (hüzzam), “Gönül Hasretle Giryandır” (uşşak), “Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine” (uşşak) bulunmaktaydı.

\ Özdoğru, Damla:

1988 yılında Adana’da doğdu. 1999 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nın açmış olduğu yetenek sınavını kazanarak keman eğitimine Dania Kainova ile başladı. Keman eğitiminin son bir yılında Ferhang Hüseyinov ile çalıştı. Aynı zamanda Alexander Markov ve Albert Markov’dan özel dersler aldı. Türkiye’nin birçok ilinde resitaller verdi. Lisede uyum bilgisi eğitimini Nevit Kodallı’dan, piyano eğitimini Duygu Esen’den aldı. İlköğretim, ortaöğretim ve liseyi burada okuduktan sonra “Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nün açmış olduğu yetenek sınavlarına girerek “Gazi Üniversitesi”nde okumaya hak kazandı. 2012 yılında “Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nden mezun olan Damla Özdoğru “Önder Altıntaş Sanat Merkezi Resim, Bale ve Müzik Kursu”nda eğitmen olarak görev yaptı.

Özdoğru, Recep:

24 Ocak 1957 tarihinde Konya ili Ilgın ilçesi “Gaziler Köyü”nde doğdu. İlk, orta ve yüksek öğrenimini Konya ve Ankara’da gerçekleştirdi. Kısa bir süre “Milli Eğitim Bakanlığı”na bağlı olarak öğretmenlik yaptı. Daha sonra “Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi”nde “Atatürk İlkeleri ve Devrim Tarihi” derslerini verdi. “Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Koleji”nde müdür yardımcılığı görevini izleyen dönemde “Çukurova  Üniversitesi Devlet Konservatuvarı” müdür yardımcısı oldu. “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”ndan 2005 yılında emekliliğini aldı.

\ Özer, Aylin:

1985 yılında İstanbul’da doğdu. 1997 yılında “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Flüt Bölümü”ne Halit Turgay’ın öğrencisi olarak kabul edildi. “29. Uluslararası Müzik Festivali Genç Yalkıcılar Dizisi” kapsamında “Dolce Quartet” ile bir dinleti verdi. Aynı grupla 2001 yılının Nisan ayında Edirne’de düzenlenen oda küğü yarışmasında dereceye girdi. 2001 yılından bu yana üyesi olduğu “Marsyas Flüt Dördülü” ile başta “İşsanat”, “İtalyan Kültür Merkezi”, “Ekol Drama Sanatevi”, “Çevre Tiyatrosu” olmak üzere birçok yerde dinletiler verdi. Grupla “2005-2006 Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali”ne davet edildi. Sanatçı yine aynı grupla 2005 yılı Ekim ayında Almanya’da düzenlenen “11. Kuhlau Flüt Yarışmasında” oda küğü dalında ülkemizi başarıyla temsil etti. Finale kaldığı yarışmada jüri üyelerinden büyük ilgi gördü, övgüler aldı.
2002 yılında “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası” ile “Genç Yetenekler” serisinde bir dinleti verme hakkı kazandı. 2005 yılında “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası” ile bir dinleti verdi.
2006 yılının Mayıs ayında yapılan “Lions Avrupa Forumu Küğ Yarışması”nın Türkiye elemelerinde birinci olup ülkemizi İngiltere’de temsil etme hakkı kazandı. Aynı yıl Ekim ayında İngiltere’nin Bournemouth kentinde yapılan “Uluslararası Lions Kulüpleri Avrupa Küğ Yarışması”nda birinci oldu.
Başta dünyaca ünlü Fransız flüt sanatçısı Emmanuel Pahud olmak üzere, İsviçre’li flüt sanatçısı Mats Möller ve İngiliz flüt sanatçısı Siobhan Grealy gibi küğcülerin kurslarına aktif olarak katıldı.
Aylin Özer “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda eğitim gördüğü Halit Turgay’ın sınıfından mezun olmuştur.

\ Özer, Ezgi:

1988 yılında İstanbul’da doğan sanatçı, 2002 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü”nde Claudia Atanassova’nın öğrencisi olarak sanat çalışmalarına başladı. 2005 yılında “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nın “Lise Bölümü”nden mezun olduktan sonra aynı yıl girdiği “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü Lisans Sınavı”nı başarıyla kazanarak Keriman Davran’ın öğrencisi oldu. 2006 yılında Mustafa Yurdakul ile şan çalışmalarına devam etti. 2007 ve 2008 yıllarında dünyaca ünlü sanatçılar Helge Dorsch ve Ewa Czermak’ın ustalık sınıflarına katıldı ve başarılı resitaller verdi. “Ankara Devlet Opera ve Balesi” sanatçısı Eralp Kıyıcı ile şan çalışmaları yaptı. 2009 Haziran ayında “Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”ndan pekiyi derece ile mezun oldu. Aynı yıl Ağustos ayında “Samsun Devlet Opera ve Balesi”nin açmış olduğu “Sözleşmeli Koro Sanatçısı” sınavını kazanıp kurumda çalışmaya başladı. Çalıştığı yıllarda kurum içerisinde sahnelenen bütün çocuk oyunlarında ve opera yaratılarında yer aldı. Wolfgang Amadeus Mozart’ın “Sihirli Flüt” eserinde “Papagena” ve “Birinci Çocuk”, Franz Lehar’ın “Şen Dul” eserinde “Lolo”, Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” eserinde “Madam Olga”, Selman Ada’nın “Aşk-ı Memnu” eserinde de “Nihan” rolünü seslendirdi. Sanatçı halen aynı kurumda “Sözleşmeli Koro Sanatçısı” olarak çalışmaktadır.

\ Özer, Hüseyin:

1967 yılında Ankara’da doğdu. İlkokul dördüncü sınıftan itibaren Faik Kasapoğlu ile üçbuçuk yıl mandolin ve solfej (remileme) çalıştı. 1985 yılında “Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi”ne girdi. Burada klasik gitar ile küğ çalışmalarına devam etti. 1988 yılında Ömer Can ile keman çalışmalarına başladı. Sanatçıdan altı yıla yakın keman dersleri aldı. Tıp eğitimi süresince üç yıl “Başkent Oda Orkestrası”nda ikinci ve birinci kemanda çaldı. 1992 yılında “Tıp Fakültesi”nden mezun olan Özer, 1993 yılında bir yıl mecburi hizmetten sonra “Trakya Üniversitesi”nde iç hastalıkları ihtisasına başladı. Burada Prof. Stanislav Zakorsky’den 2 yıl süre ile flüt dersleri aldı. 1998 yılında uzmanlık eğitimini tamamlayan Özer 1999 yılında “Çukurova Üniversitesi”nde “Romatoloji” yan dal uzmanlığına başladı. Bu arada keman çalışmalarını Dania Kainova gözetimde sürdürdü. 2003 yılında romatoloji uzmanı, 2006 yılında doçent oldu. 2007 yılında Tuğrul Göğüş ile “Çukurova Üniversitesi”nde ve daha sonra da Arsus'ta birer dinleti verdi. Özer dinleti çalışmalarını sürdürmekte ve keman çalışmalarına Dania Kainova’nın kontrolünde devam etmektedir.

\ Özer, Zerrin:

4 Kasım 1957 tarihinde Ankara’da doğan Türk popüler küğ sanatçısıdır. 1970'li yılların önde gelen sanatçılarından Tülay Özer'in küçük kardeşidir. İlk, orta ve lise eğitimini bu ilde tamamladı. Anne ve babasının ayrılığı çocukluk yıllarının mutsuz geçmesinin en büyük sebebi oldu. Küğe olan tutkusu Amerikalı şarkıcı Janis Joplin hayranlığı ile büyüdü. Kendi çalışmasıyla 1975'te katıldığı “TRT Yarışması”nda birinci olmasının verdiği heyecan ve cesaretle küğe yoğunlaştı. Bu yolda ablası Tülay Özer'in büyük desteğini arkasına aldı. İlk plağı olan “Bizler ve Sizler – Yalvarırım” adlı 45’liği 1976 yılında, uzun yıllar bağlı kalacağı “Kent Plak” tarafından yayınlandı. Takip eden dönemde Türkiye’nin en ünlü orkestrası “İstanbul Gelişim” ile caz ve dans küğü yaptı. 1979 yılında ilk dikkat çeken çalışması Esin Engin düzenlemesi olan, sözlerinde ve küğünde Orhan Gencebay imzası bulunan “Gönül” ile patlama yaparak, 1980 yılının 45’liği seçilen ikinci ve son 45’liği “Gönül - Yaman Olurum” ile “Altın Plak Ödülü”nü almaya hak kazandı. 1980 yılında ilk albümü “Seni Seviyorum” adıyla piyasaya çıktı, onu aynı yıl içersinde “Sevgiler” izledi. Artık kapılar açılmıştı. 1982 yılında Paris’te, “Eyfel Kulesi”nde, “Binbir Gece” adı altında Türkiye’yi tanıtıcı dinletiler verdi. Bir yıl sonra da “Olympia”da sahneye çıktı. 1981 yılında “Ve Zerrin Özer” albümüyle arabeske yöneldi. Bu yöneliş sanatçıya olan ilgiyi artırdı. 1982’de “Gelecek misin?”, 1984’te “Mutluluklar Dilerim”, 1985’te “Evcilik Oyunu” ve “Kırmızı” adlı albümleri çıktı. “Kırmızı” albümünde “Eminem” ve “Dom Dom Kurşunu” şarkılarını “İntuv Ene” ve “Merhaba Ya Habeyip” adlarıyla Arapça seslendirdi. 1987 yılında son LP’si “Dayanamıyorum” adlı albümü çıktı. Ertesi yıl çıkan “Dünya Tatlısı” albümüyle (ilk CD'si) yeniden pop tarzına dönüş yaptı. 1990 yılında çıkan “İşte Ben” albümüyle en iyi albüm ödülünü kazandı. Aynı yıl küğcü Alper Önal’la evlendiyse de ertesi yıl boşandı. 1991 yılında “Sevildiğini Bil” albümü yine çok sattı, ancak ertesi yıl çıkan “Olay Olay” albümü beklediği ilgiyi görmedi ve bu hayal kırıklığı sanatçının küğe birkaç yıl boyunca küsmesine yol açtı. 1996 yılında “Zerrin Özer” albümüyle küğe dönen sanatçı, ertesi yıl “Zerrin Özer 97” albümünü çıkardı. 2000 yılında yaptığı “Bir Zerrin Özer Arşivi”yle ikinci kez en iyi albüm ödülünü kazandı. 2001 yılında yine eski şarkılarından oluşan “Ben” çift “CD&MC” olarak piyasaya çıktı. Peşpeşe piyasaya sürülen bu iki albümüyle toplam 1,5 milyonu aşkın satış gerçekleştirdi. Ertesi yıl yaptığı “Ölürüm Ben Sana” albümü beklediğini veremese de, 2005 yılında yaptığı “Ve Böyle Bir Şey” türkü-caz albümüyle beklenen ilgiyi gördü. Bu albümü de “Altın Plak”la ödüllendirildi. Sanatçı 2006 yılında Levent Süren ile evlendi. Özer; Ajda Pekkan, Nilüfer, Sezen Aksu ve Nükhet Duru ile birlikte Türk pop küğünün beş önemli isminden biri olarak kabul edilmektedir. Sanatçının diskografisi şunlardan oluşmaktadır: “Bizler ve Sizler - Yalvarırım” (1976 / 45’lik), “Gönül - Yaman Olurum” (1979 / 45’lik), “Seni Seviyorum” (1980), “Sevgiler” (1980), “Ve Zerrin Özer” (1981), “Gelecek misin?” (1982), “Mutluluklar Dilerim” (1984), “Kırmızı” (1985), “Evcilik Oyunu” (1985 / sanatçının izni haricinde piyasaya sürülmüştür),“Dayanamıyoum” (1987), “Dünya Tatlısı” (1988), “İşte Ben” (1990), “Sevildiğini Bil” (1991), “Olay Olay” (1992), “Zerrin Özer” (1996), “Zerrin Özer 97” (1997), “Bir Zerrin Özer Arşivi” (2000), “Dünya Tatlısı” (2000), “Ben” (2002 / sanatçının izni haricinde piyasaya sürülmüştür),“Ölürüm Ben Sana” (2003), “Ve Böyle Bir Şey” (2005), “Ömür Geçiyor & Zerrin Özel” (2007).

\ Özgen, Yelda:

1974 yılında Ankara’da doğdu. “İstanbul Devlet Konservatuvarı”nda viyolonsel, oda küğü ve orkestra dersleri aldı. 1996 yılında “Mimar Sinan Üniversitesi Matematik Bölümü”nden mezun oldu. “İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmalar Merkezi”nde (MİAM) Reyent Bölükbaşı ile viyolonsel dalında çalışmalarına devam eden Özgen 2002 yılında küğ yüksek lisans derecesi aldı. Özgen çeşitli orkestralarda çaldı, gerek yalkıcı olarak ve gerekse de oda küğü dinletileri verdi. “Anatolia Topluluğu” ile yurt içi ve dışında dinletilere katıldı ve “Ege ve Balkan Dansları” ile “Itri ve Meragi” isimli iki CD çalışmasında yer aldı. Halen “MİAM”da araştırma görevlisi olarak çalışmakta ve doktora çalışmalarına devam etmektedir.

\ Özgüç, Fehamettin:

11 Ekim 1926’da İstanbul Fatih’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1944’te “İstanbul Erkek Öğretmen Okulu”na seçildi. Burada Tahsin Sevenay’dan küğ, Ekrem Zeki Ün’den keman dersleri aldı. Okul iki yıl sonra Edirne’ye taşındı. Edirne’de Hilmi Tümer ile çalıştı. 1947’de “Edirne Öğretmen Okulu”nu bitirerek “Gazi Eğitim Enstitüsü (G.E.E.) Müzik Bölümü”ne girdi. Bu süre içinde Ekrem Zeki Ün’den keman dersleri almaya devam etti. “Gazi Eğitim Enstitüsü”nde Lico Amar’ın keman, Eduard Zuckmayer’in piyano, Fuad Koray’ın kulak eğitimi, Mahmut Ragıp Gazimihal’in küğ tarihi, Saadet İkesus ve Aydın Gün’ün şan öğrencisi oldu. Halil Bedii Yönetken’den küğ eğitimi ve uygulaması öğrendi. “Gazi Eğitim Enstitüsü”nü bitirince 1950 yılında “Adana Erkek Lisesi”ne küğ öğretmeni olarak atandı. Aynı zamanda “Kız Enstitüsü”nün küğ derslerine girdi. 1951–52’de Ankara’da askerlik görevini yedek subay olarak yaptı. 1952–53 dersyılında Trabzon “Beşikdüzü Kız Öğretmen Okulu”nda çalıştı. 1953’te “Küğ Pedagojisi” dalında 1416 sayılı yasa uyarınca açılan devlet sınavını kazanarak öğrenim için Almanya’ya gönderildi. Stuttgart’da ilk yıl Prof. Kerg ile keman, Dr. Lincke ile Almanca çalıştı. 1954–59 yılları arasında “Alman Devlet Yüksek Küğ Okulu”nda okudu. İlk yılın sonunda kemanı bırakarak viyolada karar kıldı. Prof. Köhler’den viyola, Prof. Georg von Albrecht’ten uyum bilgisi, karşıt yazım, çalgı bilgisi, biçim bilgisi ve partitur çalma, Prof. Helmut Eichele ve Prof. Fritz Jöde’den okul küğü, halk küğü, Prof. Binkovski ve Karl Marx’tan okul küğü, Prof. Philipp Mohler’den orkestra ve orkestra yönetimi, Prof. Grischkat’dan koro yönetimi (altı dönem), oratoryo yönetimi (iki dönem) dersleri aldı. Ayrıca sekiz dönem Prof. Grischkat’ın oda korosunda çalışarak çok sayıda dinletiye katıldı. Sonraki yıllarda Emil Kessinger’le viyola, Gerhard Frammel’le uyum bilgisi ve karşıt yazım, Prof. Karl Heinz Lautner’le iki dönem yardımcı piyano, Prof. Paul Buck ve Prof. Dr. Michael Komma ile küğ tarihi ve stil bilgisi, Gertrud Bünner’le iki dönem ritmik, Claer Weglein ile iki dönem işitme, Kaethe Volkart ile doğaçlama, Prof. H. U. Niggemann ile özel olarak iki dönem blokflüt, Margarete Niggemann ile eski oda küğü çalıştı. Ayrıca okul orkestrasında sekiz dönem viyola çaldı. Okul dışında da çeşitli toplulukların oda küğü dinletilerine katıldı. Beş yıl Traude Boeck ile birlikte ilkokuldan üniversiteye kadar çeşitli yaş grubunda çocuk ve gençlerden oluşan küğ öğrencilerini bir araya getirerek dinletiler verdi. Kaldıkları birçok “Jugend Herberge”de orkestra, oda küğü ve koro çalışmaları yaptılar. Özgüç 1959 yazında Türkiye’ye döndü ve “Gazi Eğitim Enstitüsü”nde viyola ve küğ tarihi öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Kısa süre sonra “Ankara Radyosu”nun tonmaysterlik önerisini kabul etti. Bu arada 1970’e kadar “Ankara Radyosu Türk Halk ve Türk Sanat Küğü” sanatçılarının yetiştirilmesine, nota yazma ve okuma dersleri vererek katkıda bulundu. 1975 yılına kadar “Ankara İl Radyosu”nda “Haftanın Bestecisi”, “Bir Besteci ve Eseri”, “Konser Salonu’ndan” başlıkları ile uluslararası küğ içerikli izlenceler hazırladı ve sundu. 1966’da fahri başkanlığını yaptığı “Ankara İlköğretmen Okulu Müzik Semineri”nde altı yıl sürecek olan viyola derslerine başladı. Aynı yıl “Türkiye Müzik Öğretmenleri Derneği” başkanı seçildi. 1970’te “Alman Kültür Derneği Orkestrası”nı kurdu. Bu orkestra iki yıl etkinliğini sürdürdü. 1967–70 yılları arasında “Ankara Milli Kütüphane”de yirmibeş açıklamalı plak dinletisi yaptı. 1969’da gelişen öğrenci olayları nedeniyle “Gazi Eğitim Enstitüsü Yönetmelik ve Geliştirme Komisyonu”na başkan seçildi. Bu komisyonda hazırlanan taslak kabul edilmekle birlikte uygulanamadı. Huzursuzluğun artması üzerine “Gazi Eğitim Enstitüsü”nden ayrılarak “Devlet Tiyatroları Orkestrası”na girdi. Önce viyola grup şefi yardımcısı, sonra grup şefi oldu ve ardından orkestra müdürlüğüne seçildi. 1975’te “Tiyatro Orkestrası”nın etkinliğinin çok azalması üzerine altı arkadaşı ile birlikte yeni kurulacak olan “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”nın çekirdeğini oluşturdu. Daha sonra kadrosunu “Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi” bünyesinde yeni kurulmakta olan “Müzik Araştırmacılığı Bölümü”ne aktararak burada küğ tarihi, ilkel küğler tarihi, türler tarihi, koro, viyola, blokflüt, koro ve orkestra yönetimi gibi çeşitli konularda dersler verdi. Birçok sempozyum ve toplantıya katılarak bildiriler sundu. Fakülteden emekli olduktan sonra 1986–1994 yılları arasında, önce “İzmir Merkez İlçe Belediyesi”nin girişimiyle kurulan, daha sonra “İzmir Devlet Opera ve Balesi”ne bağlanan “Çocuk Korosu”nun çalıştırıcılığını ve yönetkenliğini yaptı. 1994 yılında kalp rahatsızlığı nedeniyle koroyu bıraktı. 14 Ağustos 2000 tarihinde yaşamını yitirdi.

\ Özgüç, Naci:

Özgüç, Naci: 1964 yılında doğan Naci Özgüç genç kuşak orkestra yönetkenlerimizin en yetenekli ve üretken sanatçılarından biri olarak “Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası”nın yönetkenliğini yapmaktadır. Küğcü bir ailenin çocuğu olan sanatçı dört yaşındayken annesi soprano Müfide Özgüç’le küğe başlamış, “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı”nda piyano ve orkestra yönetkenliği eğitimi görmüştür. Okul yıllarında Gürer Aykal ve Rengim Gökmen’le yönetkenlik çalışan Naci Özgüç öğrencilik yıllarında piyanist Fazıl Say’la ortak çalışmalar gerçekleştirmiş, bu kapsamda Mithat Fenmen’in “Konçertina” başlığını taşıyan piyano ve orkestra için yaratısını Say’ın yalkıcılığında “Ankara Devlet Konservatuvarı Büyük Orkestrası”yla yorumlamıştır. 1988’de konservatuvarı bitiren Özgüç aynı yıl Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek “Indiana Üniversitesi Müzik Fakültesi”nde Lorin Maazel, J. Belohlavek ve B. Balkwill ile sürdürdüğü yüksek lisans öğrenimini 1991’de tamamlamıştır. Türkiye’deki tüm “Devlet Senfoni Orkestraları”nı ve “Bilkent Senfoni Orkestrası”nı yönetmiş olan Naci Özgüç “Ankara Devlet Operası”nda Kurt Weill’in “Mahagony”, Mozart’ın “Zaide” başlıklı yaratılarının ilk temsillerinde orkestrayı yönetmiş, Turgay Erdener’in “İstanbulname” adlı komik operasının dünyada ilk sahnelenilişini gerçekleştirmiştir. Sinfonik küğde başarılara imza atan Özgüç, Turgay Erdener’in “Mi’den Dört Bölüm” başlıklı yaratısının “dünyada ilk yorumunu” yapmıştır. Naci Özgüç, Fazıl Say’ın “Nazım” isimli “yalkıcılar, piyano, karma koro ve orkestra için” bağdasının da “dünyada ilk çalınışını” yönetken olarak üstlenmiştir.

Özışık, Yavuz:

Piyanist Yavuz Özışık 7 Aralık 1942 tarihinde Bandırma’nın “Doğançay” ilçesinde dünyaya geldi. İlham Gencer’in desteğiyle ertiksel küğ yaşamına atıldı. Cenk Koray ve Halit Kıvanç’lı “Pazar Eğlenceleri”nde 750 kez televizyon izlencesine çıktı. İki tane 45’lik plak yapan Yavuz Özışık iki kız babasıydı.

\ Özkale, Durmuş Ali:

1944 yılında Kadirli’de doğan Durmuş Ali Özkale ilk ve orta okulu bu ilçede, liseyi ise Ceyhan’da bitirdikten sonra 1969 yılında Ankara “Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca–Türkçe Bölümü”nden mezun oldu. Kadirli ilçesinde, Adana’nın çeşitli okullarında, Şanlıurfa ve Karaisalı’da öğretmenlik yaptı. “Adana Eğitim Enstitüsü” öğretmenliği ve “Adana Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı” görevinden sonra “Adana Baraj Lisesi/Şehit Temel Cingöz Lisesi”nden 1995 yılında emekli oldu. Özkale 1992 yılında “Adana Baraj Lisesi Halk Müziği Korosu”nu kurdu. Bu koro 1993 yılında “Liseler Arası Türkiye Birinciliği Finalleri”ne kadar yükseldi. 1996 yılında “Adana Natürel Müzik Merkezi” kuruculuğu, 1997 yılında “Adana Edebiyatçılar Derneği” kuruculuğu, yine aynı yıllarda “Adana Öğretmenler Halk Müziği Korosu” kuruculuğu ve 2001 yılına dek “Adana Edebiyatçılar Derneği Kurucu Başkanlığı” görevlerinde bulundu. Halen, yeni adı “ÇED” olan “Çukurova Edebiyatçılar Derneği”nin onursal başkanıdır. “Sevgi Çiçekleri”, “Gönül Ağacı”, “Yüreğimdeki İzler”, “Yaşama Tutkusu”, “Umut İstasyonu”, “Mavi Düşler Gezgini”, “Ayışığı Gözlerin”, “Kutup Güneşi” ve “Dilber Dünya” isimli şiir kitaplarını ve “Ülkemizde Eğitim Sorunları ve Çözüm Önerileri”, “Sanat ve İnsan–I”, “Sanat ve İnsan–II” ile bir de “Siyasi Araştırma” olmak üzere dört adet araştırma–inceleme kitabı yayınladı. 2002 ve 2004 yıllarında Aydın’da yayınlanan “Beşparmak Dergisi Şiir Yarışmaları”nda üçüncülük ödüllerine layık görüldü. Yine 2004 yılında “Çukurova Üniversitesi Adnan Yücel Şiir Yarışması”nda mansiyon aldı. Mustafa Emre’nin hazırladığı “Adana Büyükşehir Belediyesi Altın Koza Yayınları”nın “Dünden Bugüne Çukurova Şiirleri Antolojisi”nde, Halil Atılgan’ın hazırladığı “Adana Valiliği Yayınları”nın “Çukurova Türküleri–I Antolojisi”nde, Mansur Ekmekçi’nin hazırladığı “Adana Valiliği Yayınları”nın “Yaşayan Çukurovalı Aşıklar ve Geleneğe Tabi Halk Şairleri Antolojisi”nde, Kadirli Belediyesi’nin hazırlamış olduğu “Şiirlerle Kadirli” isimli antolojide, İhsan Işık’ın hazırladığı “Elvan Yayınları”nın “Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi”nde şiirleri ve yaşam öyküsüyle yer aldı. Durmuş Ali Özkale’nin şiirleri ve düz yazıları “A–Edebiyat”, “Aykırı Sanat”, “Söylem”, “Ardıçkuşu”, “Lül”, “Çıkrık”, “Kavak”, “Beşparmak”, “Maki”, “Türk Dili” ve “Milli Eğitim Dergileri” gibi yerel ve ulusal dergilerde yayımlanmış ve yayımlanmaktadır. Fransız dili ve edebiyatından yaptığı çeviri şiirler ve “Sonbaharlı Yalnızlıklar” isimli şiir dosyası da yayınlanma aşamasındadır. Sanatçı halen Adana “Natürel Müzik Merkezi”nde bağlama öğretmeni olarak çalışmaktadır. Çeşitli okullarda, kuruluşlarda ve televizyonlarda canlı olarak sunulan “Sazla–Sözle Karacaoğlan” ve “Çanakkale Gerçeği” isimli programlarda da küğcü olarak yer almaktadır. Sanatçının özgün ve halk küğü tarzındaki bağdaları da yayın aşamasına gelmiştir.

Özkalfayan, Herman:

“İstanbul Şehir Orkestrası”nın viyola grup şefliği görevini üstlenmiş olan viyola sanatçısı.

Özkan, Candost:

Viyolonsel  eğitimine "Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda Münif Akalın ile başladı, öğrenciliği boyunca birçok ustalık kursunda aktif ve pasif olarak yer aldı, 2007–2008 mevsimi boyunca "İnönü Üniversitesi Oda Orkestrası" üyeliği yaptı. Candost Özkan halen "Mersin Devlet Opera ve Balesi"nde çalışmalarını sürdürmektedir.

\ Özkan, Nevzat:

1975 yılında Ankara’da doğdu. Lise'den sonra küğsel eğitimine “Atatürk Üniversitesi”nde başladı. Viyolonsel çalışmaya başlangıcı bu okulda A. Gürsan Saraç ile oldu. Nevzat Özkan “Atatürk Üniversitesi”ndeki ilk eğitim yılının sonunda “Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi”ne yatay geçiş yaptı. Bu okulda Murat Cenap Uçar ile viyolonsel eğitimine devam etti. Raif Gülcan, Selahattin Görsev, Kadir Karkın, Feridun Büyükaksoy ve daha pek çok akademisyenden eğitim aldı. Okul bünyesi içerisinde akademik orkestralarda ve oda orkestralarında çalıştı ve sahneye çıktı. Nevzat Özkan küğ öğretmenliğine Eskişehir Sivrihisar’da başladı. Daha sonra Kırıkkale’de “Gündoğdu Manas İlköğretim Okulu”nda ve “Kırıkkale Güzel Sanatlar Lisesi”nde görev yaptı. 2008 yılında “Uşak Merkez”e atandı. Özkan halen “Uşak Merkez Güzel Sanatlar Lisesi”nde viyolonsel, orkestra, çalgı bakım ve onarımı ve bilişim destekli küğ derslerinde eğitim vermektedir.

\ Özkan, Talip - 1:

Küğ yaşamımızın çok önemli bir ismi olan Talip Özkan 27.05.2010 tarihinde İzmir’de vefat etti. Halk küğünün en seçkin yorumcularından ve öğretmenlerinden biriydi. Bunun yanısıra Klasik Türk Küğü ve diğer doğu ülkelerinin küğleri ile de ilgilenmekte, araştırmakta ve seslendirmekteydi. Uzun yıllardır Paris’te yaşamakta olan sanatçı Fransa’da çeşitli albümler ve bu arada bir de tanbur CD’si hazırlamıştı. Denizlili halk küğü ve bağlama ustalarından olan Talip Özkan uzun yıllar “TRT”de çalıştıktan sonra yurt dışına çıkmıştı. Derleme ve teknik konusunda ustalık düzeyine erişebilmiş, “TRT” kaynaklı son derece formel Muzaffer Sarısözen ekolüne yakın duran Özkan özellikle “İç Ege Yöresi”nden derleme yapmıştı. Talip Özkan dünya üzerindeki en büyük bağlama ustalarından birisi olarak kabul edilmektedir; bağlamayı yerel bir çalgı olmaktan çıkarıp uluslararası boyuta taşımıştır. 1939 yılında doğan Özkan, bağlama çalmaya küçük yaşlarda başladı. 1957 yılında “Ankara Radyosu Yurttan Sesler Korosu”na giren sanatçı bu tarihten itibaren sırasıyla Ankara, İstanbul ve İzmir’de “Türkiye Radyo Televizyon Kurumu” bünyesinde koro üyesi, yalkıcı, öğretmen, koro yönetkeni ve derleyici olarak 20 yıla yakın hizmet verdi. 1977 yılında “TRT”den ayrılan ve Paris’e yerleşen sanatçı “Paris Konservatuvarı”nda remileme eğitimcisi olarak çalıştı. “Paris Üniversitesi Küğ Bilimleri Fakültesi”nde “etnomüzikoloji doktorası”nı tamamladı ve çeşitli üniversitelerde konuk öğretim üyesi olarak bulundu. Fransa’ya yerleştiği ilk yıllarda “Radio France”ın “Occora Koleksiyonu” için bir plak kaydı yaptı; ayrıca İrlanda, Amerika ve Yunanistan’da çok sayıda plak doldurdu. Fransa’da saz ile açıklamalı dinletiler veren Talip Özkan bu dinleti dizilerini Almanya, Avusturya, Belçika, Cezayir, Fas, Finlandiya, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Tunus ve Yunanistan gibi ülkelerde de sürdürdü. Geleneksel Türk çalgılarından olan bağlamayı çeşitli yönleri ile dünyanın çeşitli ülkelerinde sanatseverlere ve küğbilimcilere tanıtmasının yanında Avrupa’da yaşayan Türk ailelerinden yüzlerce ezgi derledi. Türk halk küğü çevrelerinde kendisine has bir yorum tekniğine sahip olan Özkan, Ege Bölgesi ezgilerini otantik halleriyle yorumlayabilen ender sanatçılarımızdandı. Kaval, zurna, sipsi, Karadeniz kemençesi gibi geleneksel Türk çalgılarındaki çalış tekniklerini bağlamaya uyarlamaya yönelik araştırmaları ile büyük beğeni toplamıştı. Talip Özkan bağlamada ustalık gelişimine öncülük yapan ilk ertikten sanatçımızdır. Alanında gelmiş geçmiş en iyilerden olan Acıpayamlı bu olağanüstü küğcünün özel yaşamındaki sorunlar ise yürek burkan türdendir. Paris’teki evinde özel bağlama dersleriyle yaşamını sürdürmüş olan sanatçı Çetin Akdeniz’in de hocası olmuştur. Bağlama çalışındaki ve söyleyişindeki tavrı, gerçeğine uygunluktan ödün vermeyişi ile zeybek küğünün ustası sıfatını hak etmiştir. Yıllardan beri süregelen “Türk halk küğü çoksesli yorumlanmalı mı?” tartışmasını yıllarca önce yok saymış ve bağlamasıyla polifonik tınılar üretmiştir ve çok ilkel düzeyde de olsa halk küğümüzde böyle varoluşlar bulunduğunu söyler. “Afşar Beyleri” buna yönelik verdiği örneklerden biridir.
Bağlamada kullandığı teknik, klasik “bağrı yanık Anadolu ustaları”nınkinden farklıdır. Arpeje başvurur, uygu basar ve bunu yaparken bağlamada tarz yaratma yönteminin en önemli yollarından biri olan “mızrap atma tekniği”ni kusursuz gerçekleştirir.
Bağlama eğitimini uzun sap (kara düzen bağlama) üzerinde almış olanlar O’nun çalış tekniğini ilk duyduklarında hayranlıklarını gizleyemezler. Fransa’da bağlama öğrencileri yetiştirmiş olan Özkan, vefat etmiş bulunan Hasret Gültekin gibi günümüzün birçok ustasının birikimine katkı yapmıştır.

\ Özkan, Talip - 2:

Türk halk küğü sanatçısı, bağlama ustası ve öğretmeni. 2 Ağustos 1939 tarihinde Denizli’de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Acıpayam’da, lise eğitimini ise Denizli’de yapan Özkan, yüksek öğrenimini Ankara’da gerçekleştirdi. Türk halk küğünün önemli isimlerinden Muzaffer Sarısözen ile tanışması, Özkan’ın yaşamında bir dönüm noktası oldu. Sarısözen, Özkan’ın bağlama tekniğini ve yorum gücünü pek beğenerek radyo yayınlarına katılması için O’na destek oldu. 1957-1958 öğrenim yılında Talip Özkan “Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ce Coğrafya Fakültesi Fransız Filolojisi Bölümü”nü kazandı. Öğrenim için geldiği Ankara’da radyonun halk küğü izlencelerine katılmaya başladı. Daha sonra açılan sınavları kazanarak ertiksel yaşamına ilk adımlarını attı ve Ankara ve İstanbul radyolarının “Yurttan Sesler Korosu”nun üyesi oldu. Ankara, İstanbul ve İzmir Radyoları’nda koro üyesi, koro yönetkeni, öğretmen, derlemeci ve müfettiş olarak çeşitli kademelerde görevler üstlendi. 1976-1977 yıllarında Fransa’ya yerleşen sanatçı doktora eğitimini “Paris Üniversitesi”nde tamamladı. Önce küğ bilim ve ardından etnomüzikoloji dallarında doktora yaptı. Sanatçı “Paris Konservatuvarı”nda öğretmenlik yaptığı süre içerisinde Avrupa’da çeşitli dinletiler verdi ve Türk halk küğünü tanıtmaya çaba harcadı. Halk küğü alanındaki çalışmalarını Avrupa’da iken de sürdürdü. Derleme çalışmalarına büyük önem verdi. Ertiksel yaşamının her aşamasında derleme çalışmaları yaptı. Türkiye’nin birkaç kenti dışında her kentte, ilçede ve köylerinde halk küğü ezgilerini derledi. Bu derlemelerin çoğunu kişisel çabalarıyla gerçekleştirdi. Talip Özkan’ın (Türkiye Anıları, Tanbur Sanatı, Kara Yangın, Yağar Yağmur gibi) çok sayıda albümü bulunmaktadır. Sanatçı ayrıca çok sayıda albüme katkıda bulundu. Sanatçı, özel dersler de vermeyi bir görev bildi. Sanatçının bağlamada kendine özgü bir biçemi ve yorumu vardı. Bağlamada tarama tezeneli çalışı ve oldukça hızlı parmak hareketleri en belirgin özelliklerindendir. Talip Özkan ne yazık ki akciğer kanserine yakalandı ve 27 Mayıs 2010 tarihinde tedavi gördüğü hastanede sonsuzluğa göç etti. Vefatının ertesi günü “TRT İzmir Radyosu”nda düzenlenen bir tören sonrası 29 Mayıs 2010 günü “İzmir Alsancak Hocazade Camii”nde öğlen kılınan namaz sonrası “İzmir Narlıdere Mezarlığı”nda toprağa verildi.

\ Özkanoğlu, Mehmet:

1979 Adana doğumlu olan Özkanoğlu ilk gitar eğitimine onüç yaşındayken ağabeyi R.Utku Özkanoğlu ile başladı. Bir yıl sonra “Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık Okulu”nu burslu olarak kazandı ve gitar çalışmalarına önce Polonya’lı gitarist Ireneus Strahochski, daha sonra Kürşat Terci ile devam etti. 1997 yılında “Köln Müzik Akademisi”nin sınavlarını kazanarak Arjantinli gitarist Roberto Aussel’in öğrencisi oldu. Çeşitli kurslara ve yarışmalara katılan sanatçı Carlo Marcione, Hubert Kappel, Aniello Desiderio gibi tanınmış gitarcılarla çalıştı. 2002’de “Gevelsberg Gitar Yarışması”nda “Jüri Özel Ödülü”nü, 2003 yılında “Yıldız Teknik Üniversitesi”nin düzenlediği “Gitar Yorumculuğu Yarışması”nda birincilik ödülünü kazandı. 2003 yılının Temmuz ayında “Köln Müzik Akademisi”nden başarıyla mezun olan Özkanoğlu, halen ilk CD’sinin kayıtları için çalışmalarına devam etmektedir. Doktora eğitimine “Bilkent Üniversitesi”nde devam eden sanatçı aynı zamanda “Ensemble Feverish Müzik Grubu”nun da bir üyesidir.

\ Özkızıltaş, Turgay:

1965 yılında Ankara’da doğdu. “Hacettepe Üniversitesi Türk Müziği Korosu”nda 1990–1993 yıllarında ritm sanatçısı olarak görev yaptı. Cavit Ünyaylar, Rıfat Balaban ve Güray Taptık gibi öğretmenlerden nota ve usul dersleri aldı. 1992 yılında “İpekyolu Türk Müziği Topluluğu”na girdi ve başta Orta Asya Türk Cumhuriyetleri olmak üzere Türkçe konuşulan tüm coğrafyalardaki küğ türleriyle tanıştı. Bu küğlerin araştırma ve edimini yaptı. Yurtiçinde ve Avusturya, Almanya, Hollanda, İsveç, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Kırım ve Bosna gibi yurtdışı ülkelerde başarılı dinletiler verdi. Özel ve devlet televizyonlarında izlencelere katıldı. Şubat 2000 tarihinden itibaren geçici görevle “Kültür Bakanlığı Ankara Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nda ritm sanatçısı olarak görev yapmaktadır.

\ Özlü Kahraman, Gülçin:

1978 yılında Eskişehir’de doğdu. İlk ve orta eğitimini İzmir’de tamamladıktan sonra 1991 yılında “İzmir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”nin yetenek sınavını kazanarak küğ eğitimine başladı. Galip Çevik ile dört yıl keman çalıştıktan sonra 1995 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü” giriş sınavlarında birinci olarak bu okulda Tahsin Kılıç ile keman çalışmalarına devam etti. 1999 yılında mezun olduktan sonra beş yıl Manisa’nın Saruhanlı kasabasında bulunan “Çok Programlı Lise”de küğ öğretmenliği yaptı. 2004’te açılan “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Öğretmen Alım Sınavı”nı başarıyla geçerek İzmir “Işılay Saygın Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”ne keman öğretmeni olarak atandı. Halen bu okulda keman öğretmeni olarak görevini sürdüren Özlü Kahraman “Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Okul Orkestrası ve Korosu”, “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Okul Orkestrası ve Korosu” ve öğrenci dinletilerinde yer aldı. 1993–1995 yılları arasında orkestra yönetkenliğini Hüseyin Ünal’ın yaptığı “Müzik Dostları Derneği”nde, 1996–1998 yılları arasında orkestra yönetkenliğini Tuğrul Göğüş’ün yaptığı “İzmir Gençlik Oda Orkestrası”nda ikinci keman grup şefi ve yalkıcı olarak çalıştı.

Özmen, Onur:

27 Aralık 1981 tarihinde Ankara'da doğan genç kuşak Türk bağdarlarından Onur Özmen "Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı"nda öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Fizik öğretmeni Lale Özmen ile eczacı Ünal Özmen'in oğlu olan Onur Özmen bağdama çalışmalarına ortaokul yıllarında başladı. İlk küğsel eğitimini Mustafa Apaydın'dan aldı. Daha sonra "Cumhuriyet Lisesi"nde Süreyya Çağlar'ın öğrencisi oldu. Bu sırada okul korosunda ve "Polifonik Korolar Derneği"nde koro üyesi ve piyano eşlikçisi olarak görev yaptı. 1996 yılından itibaren Muammer Sun'un yönlendirmesiyle iki yıl süreyle Yiğit Aydın'dan remileme, bağdama, piyano ve uyum bilgisi dersleri aldı. 1997'de koro için yazdığı "Koral" isimli küğü Süreyya Çağlar tarafından birçok kez seslendirildi. 1998 yılında "Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Bağdama Sanat Dalı"na girdi. Bu kurumda Burhan Önder'le uyum bilgisi, bağdama, remileme, yatay çokseslendirme; Yasemin Marlalı'yla piyano; İlhan Baran'la çağdaş küğ ve caz küğü; Muammer Sun'la bağdama ve orkestralama; Turgay Erdener'le uyum bilgisi, yatay çokseslendirme, füg, bağdama ve orkestralama; Okan Murat Öztürk'le halk küğü; Günay Günaydın'la divan küğü; Ahter Destan'la koro yönetkenliği ve İbrahim Yazıcı'yla orkestra yönetkenliği çalıştı. 2000 yılında sınıf atladı. 2004 yılının Temmuz ayında mezun oldu. 2005 yılının bahar döneminde "Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Bağdama ve Orkestra Yönetkenliği Ana Sanat Dalı"na yüksek lisans öğrencisi olarak girdi. 2006–2007 yılları arasında Turgay Erdener'le bağdama, Rengim Gökmen'le orkestralama çalıştı. 1997–2000 yılları arasında Ertuğrul Oğuz Fırat'ın çağdaş küğ derslerine katıldı. 2000 yılının Kasım ayında Reinhard Febel'le çağdaş küğ üzerine çalıştı. 2003 yılında "British Council"in himayesinde gerçekleştirilen etkinliklerde Peter Sheppard Skaerved ile çağdaş keman küğü üzerine çalıştı. Bu çalışma sonucunda yazdığı "Karıncanın Anıları" adlı küğ Peter Sheppard tarafından yurt içinde ve yurt dışında çeşitli dinletilerde seslendirildi. Aynı etkinlikler kapsamında Nigel Clarke'ın film küğü ve Aaron Shorr'un çağdaş piyano küğü çalışmalarına da katıldı. 1998–1999 öğretim yılı içinde "TRT Ankara Radyosu Çocuk Korosu"nda piyano eşlikçiliği, eğitmenlik ve "75. Yıl Cumhuriyet Koroları"nda piyano eşlikçiliği görevlerini üstlendi. 2001 yılının Ağustos ayında Yunanistan'ın Samos adasında düzenlenen "Uluslararası Flux (Akış) Sergisi"ne Karlovasi Belediyesi'nin ve Yunan ressam Maria Sevastaki'nin davetlisi olarak bağdalarıyla katıldı ve sergi salonunda kendi çalışmalarından oluşan çeşitli dinletiler düzenledi. 2001–2003 yılları arasında "Ankara Gençlik Korosu"nun yönetken yardımcılığı görevini üstlendi. 2002–2005 yılları arasında "Sevda–Cenap And Müzik Vakfı"nda remileme öğretmeni olarak çalıştı. 2008 yılının Aralık ayında Avusturya'nın Vorarlberg eyaletinde "Bludenz Kültür Vakfı"nın sipariş ettiği "Çelişki" adlı yaratısı kornocu ve bağdar Murat Üstün'ün yönetiminde "Sonus Brass" ve Türk küğcülerden oluşan bir fanfar topluluğu tarafından dört ayrı dinletide seslendirildi. Özmen 2004 yılından buyana "Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı"nda öğretim görevlisi olarak çalışmakta; remileme, kuram, biçim bilgisi, uyum bilgisi, yatay çokseslendirme, tarihsel gelişimiyle uyumbilim ve çevriyazım dersleri vermektedir. Sanatçının yaratılarını birkaç başlık halinde derleyebiliriz: I) Piyano küğü çalışmaları: Türk Süiti (1997), Üç Şey (1997–1998), Üç Piyano Parçası (1997–1998), Enfarktüs Geçiren Zeybek (1998), Ekim 298 (1998), On Piyano Parçası (1999–2004), Kendim için Müzik (2000), Bir Garip Lacivert "İki Küçük Öykü..." (2000), Altı Minyatür (2005)... II) Oda Küğü Çalışmaları: İki Flüt ve Piyano için Düşçe (2000), Yalnız Bir Su Sineğinin Düşleri (Flüt ve piyano için, 2000), P, R, S, L ve 7.4 (Flüt, obuva, klarinet, trompet, timpani ve fagot için, 2000), Dört Obuva için İki Bölüm (2000), Keman ve Piyano için Parça (2003), Karıncanın Anıları (Yalkın keman için, 2003), İmge (Obuva ve piyano için, 2004), Üflemeli Çalgılar Beşili (Dört bölüm, 2006), Kervan (Üflemeli Çalgılar Beşili için Parça, 2006), Atatürk'ün Sevdiği Türküler (Viyola ve piyano için Üç Türkü, 2006), Viyola ve Gitar için Dört Türkü (2006),  Yaylı Çalgılar Dördülü (Dört bölüm, 3. bölüm mezzosopranla, 2007), Veda (Viyola ve akordiyon için minik parça, 2009), III) Orkestra Küğü Çalışmaları: Düş (2002), Zeybek (2002–2003), İronik Fantezi (2004), Tanrı Men'in Öfkesi (2004), Orkestra için Üç Bölüm (2007), Çelişki (Fanfar orkestrası için küğ, 2008), IV) Şan ve Koro Küğü Çalışmaları: Koral (1997), Ankara Gençlik Korosu Marşı (2002), Rahat (Orhan Veli'nin şiiri üzerine sopran ve piyano için, 2005), V) Tiyatro, Televizyon ve Film Müziği Çalışmaları: Cevat Fehmi Başkut'un "Paydos" adlı oyunu için küğ (2001–2002), Nazım Hikmet'in "Memleketimden İnsan Manzaraları" adlı yaratısından uyarlanmış oyun için küğ (Yalkıcılar, koro, obuva ve piyano için, 2002–2003), "Atatürk Dönemi Kültür Kurumları" adlı TRT Belgeseli için küğ (Sinfonik orkestra için 6 Parça, 2007), "Müzikal Demokrasi" (NTV'nin kısa filmi için Serdar Akar'ın senaryosu üzerine orkestra için bölüm, 2007), Elif Temuçin'in "Sen Uzaktayken" adlı oyunu için küğ (Keman ve piyano için dört parça, 2007), Zeynep Menemencioğlu ile "Osmanlı'dan Bugüne” adlı TRT Belgeseli için Küğ (Sinfonik orkestra için beş parça), "Haberiniz Var" adlı TRT Belgeseli için küğ (Sinfonik orkestra için altı parça), "Yaşamak için Bir Sebep" adlı kısa film için küğ (Çalgı topluluğu için altı parça), "Dünden Bugüne Arkeoloji" adlı TRT Belgeseli için küğ (Çeşitli çalgı toplulukları için altı parça, 2007)...

\ Özmenek, Aylin:

1942 yılında İstanbul’da doğdu. Spikerliğe “İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi”ni bitirdikten sonra, 1963 yılında “İzmir Radyosu” sınavlarını kazanarak başladı. Daha sonra kısa bir süre “Ege Bölgesi” profesyonel rehberliği yapan Özmenek, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın öğrencisi oldu. “TRT”nin kurulmasıyla beraber, “TRT”nin ilk spikerlerinden biri olan Özmenek, kurum tarafından 1969 yılında “BBC Türkçe Servisi”ne gönderildi ve 1970 yılında “TRT Ankara Radyosu”nda göreve başladı. Buradaki görevinin yanı sıra “Almanya Köln Radyosu” ve “Hollanda NOS Radyo-Televizyonu”nda Türkçe diksiyon dersleri verdi. Aylin Özmenek, “Başkent Üniversitesi Radyo ve Televizyonu”nda, “Gazi Üniversitesi”nde, “İçişleri Bakanlığı” kaymakam adaylarına, “Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu” üyelerine, “Polis Akademisi” öğrencilerine, “Milli Eğitim Bakanlığı Radyo Televizyon Eğitim Merkezi”ndeki öğretmenlere çeşitli zamanlarda ders verdi. “Kıbrıs BRT”de (Bayrak Radyo ve Televizyonu) ve “Kıbrıs Medya Center”da radyo ve televizyon spikerlerinin yetiştirilmesinde emek harcadı. Çeşitli zamanlarda “TRT Televizyonu”nda da görev aldı. “GAP Yayınları”nın başlamasıyla birlikte “Güneydoğu Anadolu”ya yönelik kadın programları, “Türk El Sanatları”, “Avrupa’da Kültür ve İnanç” gibi programların sunuculuğunu yaptı. “Çabam; ana dilimizin kuşaklar arasında doğru kullanılmasını sağlamak, yaşamsallığını benimsetmek ve güzelliğini gelecek nesillere aşılamak çabasıdır” diyen Aylin Özmenek, “ODTÜ Mezunları Derneği”, “TÜBİTAK” gibi kurumlarda etkili, güzel ve toplum önünde kendini ifade edebilme atölyeleri yaptı. Özmenek, altı yıl da “Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Radyo Televizyon Programcılığı Bölümü”nde “Etkili ve Güzel Konuşma” ve “Radyo-Televizyon Haberciliği” dersleri verdi. Özmenek, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı verdiği mücadele sonrasında tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliğinden 2 Ocak 2021 günü hayatını kaybetti ve 79 yaşında sonsuzluğa göç etti.  Ağustos 2020’de hayatını kaybeden gazeteci Varlık Özmenek’in eşiydi. Özmenek “TRT Radyosu”nda “Gençlere”, “Beyaz Perde’den”, “Ses Ustaları”, “Yeni Plaklar Yeni Yorumlar” gibi sanat ve küğ izlenceleri sunmuş ve toplumun aydınlanmasında önemli bir görev üstlenmişti. Ayrıca “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın hafta sonu dinletilerinin canlı yayınlarını da küğsever kamuoyu ile paylaşmıştı. Cenazesi 4 Ocak 2020 günü “Ankara Karşıyaka Mezarlığı”na defnedildi.

\ Özmenteş, Gökmen:

İzmir’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini aynı kentte tamamladı. 1992 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A.B.D.”na girdi ve 1996 yılında mezun oldu. Aynı yıl açılan yüksek lisans sınavını birincilikle kazandı ve bu süreçte Nergis Şakirzade Sarı ile anadal piyano çalışmalarını sürdürdü. 1998 yılında Necati Gedikli’nin danışmanlığını yürüttüğü yüksek lisans tezini tamamladı. Aynı yılın sonlarında “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A.B.D.”nda  araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2000 yılında askerlik görevini tamamladı. 2001 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü” bünyesinde açılan “Güzel Sanatlar Eğitimi A.B.D. Müzik Öğretmenliği Doktora Programı”nı kazandı. 2005 yılında Sermin Bilen’in danışmanlığını yürüttüğü doktora tezini sunarak bu programı da tamamladı. Aynı yılın sonlarında “Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü”ne yardımcı doçent olarak atandı. 2012 yılında “Müzik Eğitimi” alanında doçent olan Özmenteş, “Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü” lisans derslerinin yanı sıra, “Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Müzik Anasanat Dalı”nda yüksek lisans düzeyinde dersler okutmaktadır.  Çalışmalarını ağırlıklı olarak küğ eğitimi, küğ psikolojisi ve küğ kuramları alanlarında yürütmekte olan Özmenteş ayrıca “Mevlana”, “Erasmus” ve “Farabi” öğrenci değişim programlarının bölüm ve fakülte düzeyinde koordinatörlüğünü yürütmekte ve “Fakülte Kurul Üyeliği” görevine devam etmektedir.

\ Özmutlu, Yelda Nihan:

30 Ekim 1954 tarihinde doğdu. Babasının memuriyeti nedeniyle Türkiye’nin birçok yöresinde bulundu. 1958 yılında Ankara’ya yerleşti. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da yaptı. 1973 yılında evlendi ve eşinin doktora çalışmaları nedeniyle aynı yıl İngiltere’ye gitti. “Durham Üniversitesi Beşeri İlimler Fakültesi”nde İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı. 1975 yılında “Durham Üniversitesi Türkçe Bölümü”nde Türkçe konuşma derslerine girdi. 1979 yılında Türkiye’ye döndü. 1979–1981 yılları arasında “Ankara Türk İngiliz Kültür Derneği”nde çalıştı. 1981 yılında eşinin “Uludağ Üniversitesi”nde görevlendirilmesi nedeniyle Bursa’da çalışmaya başladı. Özmutlu iş hayatına halen otomotiv sanayinde devam etmektedir. Küğe ve nota öğrenmeye 1962–1965 yılları arasında Ankara’da Hikmet Hazar’dan aldığı mandolin dersleri ile başladı. Yine Ankara’da Kemal Eroğlu’nun melodika dersleri ile devam etti. Çoksesli küğe olan sevgisi lise yıllarında “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” dinletileri ile başladı. 1966–1972 yılları arasında eğitim aldığı “Deneme Lisesi”nin küğ derslerine ve özellikle ulusal ve uluslararası çoksesli sanat küğüne verdiği önem ve cumartesi günleri topluca gidilen “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” dinletileri ilk meyvelerini vermeye başladı. 1998 yılında Bursa’da yeni kurulmakta olan “Bursa Orkestrası”na destek olmak amacıyla “Bursa Filarmoni Derneği”ne girdi. 1999 yılında “Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası” devlet orkestraları arasında yerini aldı. 2003 yılına kadar bu dernekte orkestra ile ilgili tüm destekleyici etkinliklerde aktif üye olarak yer aldı. 2003 yılında yönetime seçildi ve başkan oldu. Bu dönemde yönetime seçilen arkadaşları ile birlikte “Avrupa Birliği – Anadolu Semalarında Avrupa Ufukları” kültürel etkinlikleri kapsamında katıldıkları bir proje ile Türkiye’nin ilk “Ulusal ve Uluslararası Çocuk Senfoni Orkestrası”nı kurdu. Bu orkestra Türkiye’de kurulu tüm konservatuvarlardan seçilmiş 11–17 yaş arası kırkbeş Türk ve Avrupa’dan katılan onsekiz üye ile kuruldu ve 2005 yılının 23 Nisan haftası İznik, Bursa ve İstanbul’da yaptığı dinletilerle projeyi tamamladı. “Avrupa Birliği”nin kendisine verdiği yetki ile Avrupa’da kurulu küğ kurumları ile işbirliği yapmak ve ilişkileri ilerletmek üzere Viyana’ya gitti. Burada “Avrupa Gençlik Orkestraları Federasyonu” ile görüşmelerde bulundu ve orkestranın ulusal yapıda “Gençlik Orkestrası” olması halinde karşılıklı işbirliği yapılabileceği konusunda mutabakata varıldı. Bu gelişmeler ışığında 2006 yılında “Bursa Filarmoni Derneği”nden ayrılarak kurulmuş orkestranın devamlılığını sağlamak ve “Ulusal Gençlik Orkestrası” kurma çalışmalarını gerçekleştirmek amacıyla bir grup arkadaşı ile birlikte “Gençlik Orkestraları Derneği”ni ve bu derneğin bir kurumu olarak 2007 yılında “Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası”nı kurdu. Özmutlu halen çalışmalarına devam etmektedir.

\ Özsoy Operası:

1934 yılının Haziran ayında Ankara’ya önemli bir konuk olan İran Şahı Rıza Pehlevi, Atatürk devrimlerini incelemek amacıyla geldi ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da ağırlandı. Bu ağırlama öncesi Mustafa Kemal Atatürk yakın arkadaşlarını “Çankaya Köşkü”nde topladı ve Şah için nasıl bir program yapılması gerektiğini görüştü. Belirtilen fikirler arasında Şah’ın “Atatürk Orman Çiftliği”ne götürülmesi ya da “Merinos Fabrikası”nın gezdirilmesi gibi öneriler bulunmaktaydı. Atatürk bu önerileri beğenmedi ve gerekçe olarak tüm bunların İran'da da olmasını gösterdi. Büyük lider, İran’da olmayan bir şey yapılması ve aradaki farkın ortaya konulması gerektiğini düşünüyordu. Sofradakiler merakla cumhur reisinin aklındaki fikri söylemesini beklediler. Atatürk büyük bir öngörüyle bir opera yapılması fikrini ortaya attı. İlk Türk operası olan “Özsoy”un temeli böyle atıldı. Atatürk operanın konusunu da kendisi belirledi. İranlıların “Şeyhnamesi”nden esinlenmiş bir destan planladı. Öykü, Hakan Feridun'un ikiz oğulları Tur ile İraç üzerine kuruldu. İkiz kardeşler doğduklarında şeytanın gazabı onları birbirlerinden ayırmaktadır. Ayrı yollara gidip birbirlerinden uzaklaşan, ancak yüzyıllar sonra kardeş olduklarını anlayan ikizlerin öyküsü aslında adeta Türkiye ve İran’ı betimlemektedir. Bu konu cönk haline getirilmesi için Münir Hayri Egeli'ye verildi ve daha sonra bu konuyu küğleyecek bağdar arayışına girişildi ve devlet bursu ile gönderildiği Paris’ten henüz yeni dönen Ahmed Adnan Saygun akıllarına geldi. “Musiki Muallim Mektebi”nde hocalık yapan Saygun daha yirmiyedi yaşındaydı. Münir Hayri Egeli’nin yazdığı cönkü okuyan Saygun’a bu metinden bir opera yazması emri verildi. Saygun daha önce hiç operası bulunmayan Türkiye’nin ilk operasını yazacağı için çok sevindi. Ancak o günün koşullarında yalkıcı, koro ve orkestra bulmak olanaklı olmadığı gibi zaman da son derece kısıtlıydı. Saygun’a verilen süre bir aydı. Bu yoklukların yanısıra bir de “Riyaset–i Cumhur Filarmoni Orkestrası”nın yönetkeninin engelleme çabaları unutulmamalıdır. Tüm bu olumsuz koşullara karşın Saygun kendisine verilen cönkü bağdadı, yalkıcıları buldu, koroyu kurdu ve orkestrayı hazırlayarak Türkiye’nin ilk opera yaratısını ortaya çıkardı. Uykusuz geçen gecelerde için için duyumsadığı yürek coşkunluğunu belirten Saygun, bu coşkunun yalnızca O’nda bulunmadığının altını koyu bir şekilde çizmişti. Aynı heyecanı görev almış tüm arkadaşları duymakta ve şevkle kaynamaktaydılar. Atatürk, gelişmeleri uzaktan takip etmekteydi. Bir ara Sovyet Büyükelçisi Özbek asıllı Karahan’ı provalara yolladı ve iyi haber alınca kendisi de gidip bir provayı izledi. “Özsoy Operası” ilk kez 19 Haziran 1934 günü iki devlet adamının huzurunda sahnelendi. Atatürk bu mucizenin yaratıcılarını gece Çankaya Köşkü'nde ağırladı, kutladı ve engellemeye çalışanlara bunun bir devrim hareketi olduğunu özellikle vurguladı. 19 Haziran 2007 akşamı ise “o devrim hareketi”ni anmak amacıyla “Beşiktaş Resim ve Heykel Müzesi”nde “Semiha Berksoy Opera Vakfı” tarafından bu operada oynayan ilk kadın opera sanatçısı olan Semiha Berksoy’un dostları ve sevenleri bir araya getirildi. Hem Berksoy ve hem de “Özsoy Operası”nı anılarak devrim yıllarının heyecan ve ateşi tekrar yaşandı.

\ Özşen, Fikret:

1982 yılında Adana’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adana’da tamamladı. 2000 yılında “Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı”nın açtığı yetenek sınavını kazandı ve bir yıllık hazırlık eğitimi gördü. Fikret Özşen 2005 yılında “Gaziantep Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı”nın “Türk Halk Müziği Ses Eğitimi Bölümü”nden mezun oldu. Bir dönem “Çukurova Üniversitesi Kültür Müdürlüğü” bünyesinde bağlama öğretmenliği yaptı. Özşen ayrıca Adana “Natürel Müzik Merkezi”nde bağlama eğitimi vermiştir.

Öztan, Halil Neşat:

1896 yılında İstanbul’da doğan Öztan 7 Nisan 1956 tarihinde yaşama veda etmiş ve “Karacaahmet Mezarlığı”nda sonsuz uykusuna yatırılmıştır. Aslında bir doktor olan sanatçı 1918 yılında “Tıbbiye”den mezun olmuştur. Hekimlik mesleğini küğcülüğü ile bir arada yürütmüştür. Saz ve söz için eserler bağdayan Halil Neşat Öztan küğ alanında yazılar da yazmış ve yayınlamıştır.

\ Öztutgan, Kaan:

İzmir’de doğdu. Akademik anlamda klasik gitar çalışmalarına Yeşim Savaşan ve Rabia Taşaltı ile başladı. Bu süreçte Savaş Savaşan ve Mert Savaşan ile remileme, kuramsal bilgiler, uyum bilgisi derslerine katıldı. Daha sonra gitar çalışmalarına ülkemizin önemli gitaristlerinden Mehmet Gürgün ile devam etti. 2007 yılında “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Gitar Sanat Dalı”nda öğrenci olmaya hak kazandı. Konservatuvar öğrenimi süresince Ahmet Kanneci, Soner Uluocak, Soner Egesel ile gitar yorumculuğu üzerine çalışmalar yaptı. Aynı yıllarda aralarında Dagoberto Linhares, Ricardo Moyano, Sharon Isbin, Cem Duruöz, Bekir Küçükay gibi önemli gitaristlerin de bulunduğu ustalık sınıflarına katıldı. Farabi programı kapsamında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Gitar Sanat Dalı”nda öğrenim görmeye hak kazanan Öztutgan, bu kurumda gitar çalışmalarına Kadircan Özdemir ile devam etti. “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı”ndan “Şeref Öğrencisi” olarak mezun oldu. Sonrasında “Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Ana Sanat Dalı”nda yüksek lisans öğrenimi görmeye başladı. 2015 yılında “Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi” öğretim üyesi Deniz Aydar danışmanlığında yürüttüğü “Ziya Aydıntan’ın Hayatı, Eserleri ve Gitar Eğitimine Katkıları” isimli yüksek lisans tezini savunarak bu kurumun ilk mezunlarından biri oldu. Aynı yıl “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Müzik Eğitimi Bilim Dalı”nda doktora programına kabul edilerek 2018 yılında Yakup Alper Varış danışmanlığında yürüttüğü “Mesleki Müzik Eğitimi Veren Kurumlarda Klasik Gitar Deşifresini Geliştirmeye Yönelik Bir Metot Önerisi” isimli doktora tezini savunarak doktor unvanını almaya hak kazandı. “Gazi Üniversitesi Konser Salonu”, “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Konser Salonu”, “Ege Üniversitesi 50. Yıl Sanat Köşkü”, “İzmir Fransız Kültür Merkezi”, “İzmir Güzelyalı Kültür Merkezi” olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde gitar resitalleri ve Zülüf Öztutgan ile birlikte ikili gitar dinletileri gerçekleştirdi. 2011 yılında “2. İstanbul Teknik Üniversitesi Gitar Günleri” ve “Akademia Akcan 5. Genç Yetenekler Klasik Müzik Buluşması”na davetli sanatçı olarak katılarak dinletiler gerçekleştirdi. “GESBAV” tarafından desteklenen “Sınıflar Sahne Olsun Okullar Müzikle Dolsun Projesi”nde görev alarak Giresun ilindeki öğrencilerin küğ kültürlerini artırmaya ve onlara küğsel bilinç kazandırmaya yönelik açıklamalı klasik gitar dinletileri gerçekleştirdi. 2017 yılında “Kastamonu Üniversitesi” tarafından sanat ödülüne layık görüldü. 2014-2020 yılları arasında “Giresun Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”, “Eğitim Fakültesi”nde araştırma görevlisi, “Görele Güzel Sanatlar Fakültesi”nde ise doktor öğretim üyesi ve dekan yardımcısı olarak görev yaptı. 2020 yılında ise “Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü”ne doktor öğretim üyesi ve bölüm başkanı olarak atandı. “MÜZED” üyesi olan Öztutgan, halen akademik ve sanatsal çalışmalarını “O.K.Ü. Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü” çatısı altında sürdürmektedir.

\ Öztutgan, Zülüf:

Perşembe’de doğdu. Akademik anlamda klasik gitar çalışmalarına İskender Özçelebi ile başladı. 2004 yılında “Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi”nden mezun oldu. Klasik gitar alanındaki akademik çalışmalarına ağırlık vermek amacıyla bir yandan İskender Özçelebi ile gitar çalışmalarına devam ederken bir yandan da Beste Özçelebi ve Ercüment Burak Erdoğan ile remileme ve kuramsal bilgiler çalışmaları yaptı. 2007 yılında “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Gitar Sanat Dalı”nda öğrenci olmaya hak kazandı. Konservatuvar öğrenimi süresince Ahmet Kanneci ile gitar yorumculuğu üzerine çalışmalar yaptı. Ayrıca Metin Munzur ile remileme ve uyum bilgisi, Ayşe Önder ile biçim bilgisi derslerine katıldı. Başta “T.S.K. Bando Okulları Komutanlığı Konser Salonu”, “Gazi Üniversitesi Konser Salonu”, “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Konser Salonu”, “Ege Üniversitesi 50. Yıl Sanat Köşkü”, “İzmir Fransız Kültür Merkezi”, “İzmir Güzelyalı Kültür Merkezi”olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde gitar resitalleri ve Kaan Öztutgan ile birlikte ikili gitar dinletileri gerçekleştirdi. 2011 yılında “2. İstanbul Teknik Üniversitesi Gitar Günleri” ve “Akademia Akcan 5. Genç Yetenekler Klasik Müzik Buluşması”na davetli sanatçı olarak katılarak dinletiler gerçekleştirdi. 2009 yılında “Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Müzik Eğitimi Bilim Dalı”nda yüksek lisans öğrenimi görmeye başladı. 2010 yılında Gülçin Yahya Kaçar danışmanlığında yürüttüğü “Klasik Gitar Öğretim Literatürünün Değerlendirilmesi” isimli yüksek lisans tezini savunarak bilim uzmanı unvanını almaya hak kazandı. 2011 yılında “Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Müzik Eğitimi Bilim Dalı”nda doktora programına kabul edilerek 2014 yılında Belir Tecimer’in danışmanlığında yürüttüğü “Başlangıç Düzeyi Özengen Gitar Öğretiminde Aydıntan ve Cracknell Metotlarının Kullanımına Yönelik Karşılaştırmalı Bir Çalışma ve Bir Model Önerisi” isimli doktora tezini savunarak doktor unvanını almaya hak kazandı. “GESBAV” tarafından desteklenen “Sınıflar Sahne Olsun Okullar Müzikle Dolsun Projesi”nde görev alarak Giresun ilindeki öğrencilerin küğ kültürlerini artırmaya ve onlara küğsel bilinç kazandırmaya yönelik açıklamalı klasik gitar dinletileri gerçekleştirdi. 2017 yılında “Kastamonu Üniversitesi” tarafından sanat ödülüne layık görüldü. 2014-2020 yılları arasında “Giresun Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”, “Eğitim Fakültesi” ve “Görele Güzel Sanatlar Fakültesi”nde doktor öğretim üyesi olarak görev yaptı ve bu birimlerde gitar, biçim bilgisi, küğ kültürü, dinleyici eğitimi ve küğ eğitimi dersleri verdi. Aynı yıllarda “Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi”nde gitar dersleri verdi. 2020 yılında ise “Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü”ne doktor öğretim üyesi olarak atandı. “MÜZED” üyesi olan Öztutgan, halen akademik ve sanatsal çalışmalarını “O.K.Ü. Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü” çatısı altında sürdürmektedir.

\ Öztürk, Oğuz:

1960 yılında Trabzon’da doğdu. 1983 yılında Ankara “Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü”nü bitirdi. 1984-87 yıllarında Hatay’da küğ öğretmenliği yaptı. 1988 yılında “Çukurova Üniversitesi”nde çalışmaya başladı. 1996–98 yıllarında Prof. Muzaffer Arkan ile koro eğitimi üzerine çalışmalar yaptı. 2004 yılında Litvanya “Klaipeda Müzik Akademisi”nde koro küğü üzerine araştırmalar yaptı, aynı yıl Bulgaristan’da “Euro 2004 Sanat Festivali”ne gözlemci olarak katıldı. Çalıştırdığı korolara düzenlenmiş Türk küğünün yanında Azeri, Makedon, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, İspanyol, Latin, Bulgar, Rus, Meksika, Polonya, Litvanya ve Macar dillerinde eserler kazandıran Öztürk, Türk ve Batı koro edebiyatını karşılaştırarak kaybolmakta olan ulusal küğümüzün işlenip yeniden toplumumuzun beğenisine sunulması ve dünya sanat arenasında tanıtılması ile yirmibirinci yüzyıl Türk toplumunun küğ beğenisinin oluşmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca bugüne dek yerel, ulusal birçok radyo ve televizyon izlenceleri gerçekleştiren Öztürk halen “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda çalışmalarına devam etmektedir. Öztürk’ün tarihsel dizin içerisinde kurduğu korolar ve topluluklar aşağıda listelenmiştir:
• 1982-1984 Ankara Dostluk Müzik Topluluğu
• 1989-1996 Çukurova Üniversitesi Karma Çoksesli Korosu
• 1997 Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Korosu
• 1998 Kültür Müdürlüğü Adana Gençlik Korosu
• 2000 Adana Korolar Derneği Büyükler Korosu
• 2002 Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı Oda Orkestrası
Sanatçının aldığı uluslararası ödüller ise şunlardır:
• 2. Uluslararası Koro Yarışması (Mansiyon/Ankara–Türkiye) 1998
• 3. Uluslararası Koro Yarışması (Mansiyon/Ankara–Türkiye) 2001
• 51. Uluslararası Koro Yarışması (Başarı-Diploma/Arezzo–İtalya) 2004
• 23. Uluslararası Koro Yarışması (Bronz Madalya/Preveze–Yunanistan) 2005
• 11. Uluslararası Koro Yarışması (Klasik Kategoride Gümüş Madalya/Budapeşte–Macaristan) Nisan 2007
• 11. Uluslararası Koro Yarışması (Folklorik Kategoride Gümüş Madalya/Budapeşte–Macaristan) Nisan 2007
Oğuz Öztürk ulusal yarışmalarda da önemli başarılar elde etmiştir. Ankara’da yapılan 4., 5., 6., 7., 9., 10. ve 11. Türkiye Korolar Şenliklerinde aşağıdaki ödülleri kazanmıştır:
• Entonasyon Homojenlik Koro Tınısı Başarı Ödülü - 1999
• Sololu Yapıt Yorumlamada Başarı Ödülü - 2000
• Müzikalite Müzikal Dinamikler Başarı Ödülü - 2001
• Halk Müziği Yorumlamada Başarı Ödülü - 2002
• Diksiyon Artikülasyon Anlaşılırlık Başarı Ödülü - 2004
• Özgün Yapıt Yorumlamada Başarı Ödülü - 2005
• Yapıt Yorumlamada Koro Yönetken Uyumu Başarı Ödülü - 2006
• Halk Müziği Yorumlamada Başarı Ödülü - 2000 (Adana Koro Derneği Korosu)
• Yapıt Yorumlamada Başarı Ödülü - 2001 (Adana Koro Derneği Korosu)
• Sololu Yapıt Yorumlamada Başarı Ödülü - 2003 (Kültür Müdürlüğü Adana Gençlik Korosu)
Aynı organizasyon teknik başarıları nedeniyle koroya 2005 yılında ayrıca bir madalya vermiştir.

Özülkü, Celalettin Metin:

Bkz.: Özülkü, Metin.

\ Özülkü, Metin:

Tam ismi Celalettin Metin Özülkü. 15 Temmuz 1962 tarihinde Mersin’de beş kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda küğe olan ilgisi ve yeteneği ailesi tarafından fark edildi. 4.5 yaşında babasının tayini İstanbul’a çıktı ve 9 yaşında iken “İstanbul Belediye Konservatuvarı”nda keman eğitimi almaya başladı. “Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü”nü bitirdi. Erol Büyükburç ve Edip Akbayram orkestralarında yer aldı. Çok sayıda şarkı bağdadı. 1982 yılında “Sahte Gülücük” isimli ilk albümünü piyasaya verdi. 1988 yılında evlendiği eşi Eda Özülkü de küğcüdür. Diğer albümleri arasında şunlar bulunmaktadır: “Şarkılarla Abdülkadir” (1983), “Al Yazmalım, Kar Çiçeğim” (1990), “Aşkım İçin” (1992), “Aşk Masalı” (1997), “Böyle Aşk Olmaz” (Eda Özülkü ile birlikte) (1990), “Hayat Başladı” (2005), “Issız Ada” (Eda Özülkü ile birlikte) (2010). Özülkü 2005-2010 yılları arasında “Fenerbahçe TV”de “Müzik Molası” isimli izlenceyi hazırladı ve sundu. 2009 yılında “TRT Radyo 1”de “Hayatım Müzik” adlı programı üstlendi. 2010-2011 yıllarında “Kanal A TV”de bir sabah kuşağı programını eşiyle birlikte hazırlayarak sundu. Kendisine ait küğ stüdyosunda çok sayıda sanatçının kayıtlarını gerçekleştirdi. “Şarkı Söylemek Lazım”, “Akademi Türkiye”, Bir Şarkısın Sen”, “Korolar Çarpışıyor” gibi yarışmalarda küğsel direktörlük yaptı.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5667445
Online Ziyaretçi Sayısı:22
Bugünlük Ziyaret :509

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.