Mustafa Cerit / Silivri'de Özgürlük

(*) Çığırırım özgürlük türküsünü
(**) Bir marş tuttururum bazen
(***) “Dağ başını duman almış,
(****) Gümüş dere durmaz akar.”
(*****) Kemani ağustos böceğinin senfonisi
(******) Kulağımda gecenin o sessiz melodisi
(*******) Ve coşkun akan suyun,
(********) Gürleyen sesi.
(*********) “Güneş ufuktan şimdi doğar
(**********) Yürüyelim arkadaşlar.”

Bazı geceler, uçarım evime
Anneme sarılır, tadarım,
O gül kokusunu.
Yarim bir çorba pişirir,
Vay anasını,
Nasıl özlemişim, tarhana çorbasını
Dolanır küçük torun ayaklarıma
Burnunda tadarım,
Mis gibi süt kokusunu
Ne hoş olur, kitaplarımla sohbet
Heyhat!
İçime çekerim nefesle,
Tozlu raf kokusunu

Bazen, giderim dostlarıma
Kahve içmeye,
Hasbıhal etmeye,
Biliyorum, kahve bahane aslında
Sohbetlere doyamam,
Hasrete dayanamam.
Vururum bazen
Rakının gözüne
Sabaha dek uyuyamam.

Bazen çıkarım dağlara
Çığırırım özgürlük türküsünü
Bir marş tuttururum bazen
“Dağ başını duman almış,
Gümüş dere durmaz akar.”
Dürbünüm gezinir dağlarda
Ormanda arınır, nehri suyla yıkarım.

Doğanın doğal sessizliğinde,
Kemani ağustos böceğinin senfonisi
Kulağımda gecenin o sessiz melodisi
Ve coşkun akan suyun,
Gürleyen sesi.
“Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar.”

Bizi tutsak ettiniz ya,
Hasdal’da, Silivri’de,
Daha özgürüz sizden,
Hayallerimizde.
Artık, zaman geliyor,
Bencillik yok,
Paylaşırız,
Acıyı da,
Sevgiyi de.
Varın, özgürlüğün tadına
Mahrum kalmayın
Haydi! Haydi! Bakalım!