12.04.2012 / Murat Çelik - İstanbul'a Sakal Bıyık Çizmek
…………………………………
Meral Okay ve Erdoğan Arıca
Bu yazıyı tamamlayıp, Erdoğan Arıca’nın cenaze törenine gidiyorum.
Yaşarken, işini yaparken, toplum olarak sahip olduğumuz ‘hastalıklı alışkanlık’tan payına düşeni almış bir isimdi Arıca da.
‘Sosyal linç’ geleneğimizden nasibini almıştı, hatırlarsınız...
Neden?
Çünkü hadsizliğe, haksızlığa, terbiyesizliğe karşı; sessiz, tepkisiz kalamıyordu. Karadenizli damarına basıldığında, dizginlenemiyordu.
Göçtü, gitti işte O da...
“Asla unutmayacağız” denilerek - birkaç özel insan dışındakiler tarafından - birkaç gün içinde unutacaklar listesindeki son isim oldu.
Meral Okay gibi, diğerleri gibi, belki de herkes gibi..
Dedim ya, cenazeye gidiyorum şimdi.
Zihnimde; Meral Okay’ın büyük aşkı, eşi Yaman Okay’ı anlattığı mektuptan şu küçük parçanın yankılarıyla...
“Bu topraklarda aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır. Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıktaki tutku kutsanır hep. Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kültüre aitiz biz.”
………………………………………………
Gazete Vatan - 12.04.2012, Perşembe