21.12.2011 / Mesut Engin Son Yolculuğuna Uğurlandı!
“Yeşilçam”da bir dönemin jönü olan, geçirdiği kaza sonrası yaşama küsüp sefalet içinde 58 yaşında ölen Mesut Engin adıyla bilinen Mesut Kundak’ın cenazesi, memleketi Aydın’ın Söke İlçesi’nde gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenazeye, sanat dünyasından kimsenin katılmaması dikkat çekti.
Türk sinemasında zirveye tırmanırken geçirdiği trafik kazasında sağ bileğinin sinirleri kesilince yaşama küsen Mesut Kundak kalp, solunum ve beslenme yetmezliği ile kansızlık şikayetiyle kaldırıldığı “İstanbul Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi”nde, önceki gün doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Sinema dünyasında “Kral” lakabıyla tanınan Kundak’ın cenazesi, İsviçre’den gelen kardeşi Engin Kundak tarafından hastane morgundan alınıp, dün memleketi Aydın’ın Söke İlçesi’ne getirildi. Kundak’ın gece “Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Morgu”nda bekletilen cenazesi, bugün öğlende “Konak Mahallesi”, “İnci Sokak”taki evlerinin önünden son kez geçirilip, helallik istendi, dua okundu. Cenaze daha sonra, “Koca Cami”ye götürüldü.
Sanatçı Dostları Yalnız Bıraktı
Buradaki törene, Kundak’ın annesi Mediha Kundak, babası Tahsin Kundak, kardeşleri Engin Kundak ve Nazan Binici, “Söke Belediyesi” başkan yardımcıları Levent Tuna ve Enver Helvacı, “Kuşadası Belediyesi” başkan yardımcısı Mehmet Zeki Fidandal, sanatçının bazı arkadaşları ve sevenleri katıldı. Kundak’ın İsviçre’de yaşayan diğer kardeşi Metin Kundak ise sağlık sorunları nedeniyle cenazeye gelemedi. Cenazeye sanat camiasından kimsenin katılmaması dikkat çekti. Sadece sinema oyuncusu ve siyasetçi Berhan Şimşek’in cenazeye çelenk göndermesi dikkati çekti. Cenazede anne Mediha ve baba Tahsin Kundak, güçlükle ayakta durarak taziyeleri kabul etti. “Kundak Ailesi”nin fertleri birbirlerine sarılarak, destek olmaya çalıştı.
“Hepimizin Çıkaracağı Dersler Var”
Mesut Engin’in zirveye ulaşma, dibe vurma, coşku, dostluk, kardeşlik gibi hayatın içinde var olan her şeyi fazlasıyla bir arada yaşadığını ifade eden kardeşi Engin Kundak, “O’nun yaşamı adeta film gibiydi. Bu yüzden hepimizin çıkaracağı dersler var. Hayat acımasız. Bunlar yaşanması gerekiyormuş ve yaşıyoruz. Hepimizin başı sağolsun” dedi.
Sanatçı dostlarından arayanlar olup olmadığı yönündeki bir soruya ise Kundak, “Kimse aramadı. Ancak, kimseyi de suçlamıyorum. Cenazeden haberleri olmamış olabilir” diye yanıt verdi.
Baba Tahsin Kundak ise sanat dünyasından ve oğlunun sanatçı arkadaşlarından kimsenin kendilerine aramayışlarının acılarını daha da büyüttüğünü söyledi.
Kundak’ın cenazesi kılınan namazın ardından bir süre omuzlarda taşınarak “Granta Mezarlığı”na götürülüp gözyaşları içinde toprağa verildi.
Gazete Vatan - 21.12.2011, Çarşamba
