Si

Si Majör Gamı, Si Majör Dizisi:

Bkz. Büyük Si Dizisi.

Sibemol Majör Gamı, Sibemol Majör Dizisi:

Bkz. Büyük Sibemol Dizisi.

\ Siemens Opera Yarışması:

Türkiye’de 1958 yılından bu yana faaliyet gösteren “Siemens Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi”, geleneksel hale gelen “Siemens Opera Yarışması”nın onikincisini 2010 yılı Mayıs ayında düzenlemiştir. Taşıdığı iş sorumluluğu kadar toplumsal sorumluluğunu da daima ön planda tutan ve toplumun gelişiminde sanatın önemli bir yeri olduğuna inanan “Siemens”, her yıl verdiği sanat ödülleri ile hem gençleri teşvik etmeyi istemekte, hem de toplumu bu alanda özendirmeyi amaçlamaktadır. 1993 yılından bu yana düzenlenen “Siemens Sanat Ödülü”, kültür ve sanata bu şirketin verdiği önemin bir göstergesidir. Gençlerin ve toplumun sanata olan ilgisini artırmak amacıyla düzenlenmeye başlanan yarışma, sanatseverlerin yoğun ilgisi nedeniyle geleneksel bir nitelik kazanmıştır. Daha önce resim ve desen, fotoğraf, heykel ve kısa metrajlı film dallarında düzenlenen “Siemens Sanat Ödülü”, son onbir  yıldır “opera” alanında gerçekleştirilmektedir. Gerek yurtiçi, gerekse yurtdışında gençlerimizin elde ettiği başarılar, şirketin bu dalda devam etmesi için güç vermiştir. Bugüne kadar farklı alanlardan birçok genç sanatçıya sesini duyurma imkanı sağlayan “Siemens Sanat Ödülü”nün bundan böyle yalnızca “opera” alanında verilecek olması nedeniyle ismi “Siemens Opera Yarışması” olarak değiştirilmiştir. Yarışmanın 2010 yılı elemeleri 19-20-21 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilmiştir.

\ Sigurdardottir, Anna Malfridur:

Anna Malfridur Sigurdardottir İzlanda’nın Isafjordur kentinde dünyaya geldi. İlk küğ eğitimini “Isafjordur Küğ Okulu”nda aldı. İleri düzey küğ eğitimini ise Londra’da bulunan “Guildhall School of Music and Drama”da gerçekleştirdi ve icracı ve öğretmen olarak 1971 yılında bu okuldan mezun oldu. 1971-1974 yılları arasında Brigitte Wild ile ileri düzey piyano çalışmaları yaptı. Sanatçı bu tarihten başlayarak hem kendi ülkesinde hem de dış ülkelerde öğretmenlik yaptı ve dinletiler verdi. Örneğin 1987-1991 yılları arasında üçbuçuk yılını Türkiye’de geçirdi, “İzmir Devlet Konservatuvarı” ve “Bilkent Üniversitesi”nde eşlikçi ve piyano öğretmeni olarak çalıştı. Anna Malfridur Sigurdardottir gerek yalkıcı olarak gerekse de bir oda küğü sanatçısı olarak sayısız dinletiler vermiştir. “İzlanda Sinfoni Orkestrası”nda birkaç kez yalkıcı olmuş ve Beethoven’ın “3. Piyano Konçertosu” ile Bartok’un “3. Piyano Konçertosu”nu seslendirmiştir. 1980 yılında piyanist Martin Berkofsky ile birlikte Städtisches Orchester Trier” eşliğinde Bruch’un “İki Piyano İçin Konçertosu”nu çalmıştır. Sigurdardottir İzlanda’da çok sayıda ustalık sınıfı yönetmiştir. Halen Reykjavik’te “Tónskóli Sigursveins”te öğretmenlik yapmaktadır. Sanatçı resitaller vermeye devam etmekte ve ses sanatçısı Solrun Bragadottir ile lied dinletileri sunmaktadır.

\ Sile, Halit:

Mesleği avukatlık olan Halit Sile lider kişiliği, hoşgörüsü ve sabrı ile dikkatleri çekmişti; ayrıca açık sözlülüğü ve yarattığı güven hissi ile de tanınmaktaydı. Sağlık, eğitim, görgü ve bilgi arttırıcı her türlü etkinliğin içinde bulunan Sile olanaklarını gereksinim olduğunu bildiği yerlere adeta yağmur gibi yağdırırdı. Okul yenileme faaliyetlerinde bulunmak, öğrencilere burslar vermek, tanıdığı tanımadığı herkesin sağlık sorunları ile ilgilenmek O'na haz vermekteydi. Tarih ve sanatla, özellikle klasıl küğ ile ilgilenen Halit Sile bu küğ türüne gençlik yıllarında gönül vermişti. Sile, dünya çapında önem taşıyan hemen hemen tüm orkestraların dinletilerini kaçırmamaya gayret ederdi. Klasıl küğ dinlerken elindeki yönetken çubuğu ile adeta orkestra yönetirdi. 27 Ocak 2009 tarihinde sonsuzluğa göçen büyük sanatsever ve klasıl küğ düşkünü Halit Sile'yi bu satırlarla anarak örnek kişiliğini sergilemeyi bir görev sayıyorum.

Silfverstolpe, Magdalena Sofia:

Bkz.: Silfverstolpe, Malla.

\ Silfverstolpe, Malla:

Tam ismi Magdalena Sofia Silfverstolpe olup kızlık soyadı Montgomery’dir. İsveçli yazar ve sanatçı dostu. 8 Şubat 1782 tarihinde dünyaya geldi. Babası Robert Montgomery 1754 yılında Fransız ordusuna katıldı ve 1777 yılında albay rütbesine kadar ulaştı. Günümüz Finlandiyası sınırları içinde kalan Nyland ve Tavastehus kırsalında hizmet verirken Charlotte Rudbeck ile tanıştı ve 1781 yılında evlendi. Charlotte Rudbeck kızı Magdalena’nın doğumundan iki ay kadar sonra 1782 yılının Nisan ayında vefat etti. Bunun üzerine Albay Robert Montgomery 1783 yılında kızı ile birlikte İsveç’e geri döndü ve Kral Gustav III tarafından büyük saygıyla karşılandı. Ancak bu durum 1789 yılında Robert Montgomery’nin “Anjala Komplosu”na (hoşnutsuz İsveçli subayların III. Gustav’ın 1788-90 Rus Savaşı’nı sona erdirme planı) dahil olmasıyla değişti. Ceza infaz edilmedi, fakat 1793 yılında serbest bırakılana dek hapiste kaldı.Küçük Magdalena bu süreci baba tarafından büyük annesi ile Edsberg’de geçirdi. 1807 yılında İsveç ordusunda görevli albay David Gudmund Silfverstolpe ile evlendi, ancak Malla bu evlilikte beklediğini bulamadı ve mutsuz bir beraberlik geçirdi. Kocası hipokondri atakları geçirmekteydi ve bu ataklar giderek sıklaştı. Kocası dalak ile ilgili sorunlarını abartarak giderek derin bir depresyona girdi. 1812 yılında Uppsala’ya taşındılar, genç kadın 1819 yılında dul kaldı. 1820 yılında Paris’li kültürlü kadınlardan ilham alan Silfverstolpe evinin salonunu her cuma gecesi sanat ve kültür buluşmalarına açmaya başladı. Bu ev İsveçli bilim adamları, yazarlar, yüksek sosyete mensupları ve hatta ülkeye gelen yabancı konuklar için adeta tahsis edilmişti. Uppsala’da bulunan bu ev döneminin yirmi yılı süresince İsveç kültürü içinde güçlü bir varlığa sahipti ve ülkenin romantik hareketinin merkezi oldu. Romantik şairlere ve romancılara verdiği desteğin yanı sıra, Silfverstolpe, Per Ulrik Kernell ve Adolf Fredrik Lindblad da dahil olmak üzere birçok sanatçının hamisi oldu. Malla hayatı boyunca günlük tutmuş birisi olarak Kernell’in ısrarlı önerisini takiben 1822 yılından başlayarak anılarını yazmaya başladı. 1908 ile 1911 yılları arasında dört bölüm halinde yayınlanan günlükleri, bu evin ziyaretçilerinin yaşamları hakkında olağanüstü veriler içermektedir. Bu günlükler 1914 yılında ikinci kez basıldı. Kişisel ve tarihsel ayrıntılar bakımından çok zengin olan bu günlükler İsveç hakkında da okuyucularına oldukça ayrıntılı bilgiler sunmaktadır. Günlüklerde o dönemin önemli sanatçıları olan Carl Jonas Love Almqvist, Per Daniel Amadeus Atterbom, Erik Gustaf Geijer, Adolf Fredrik Lindblad, Anders Fredrik Skjöldebrand, Esaias Tegnér, Adolf Törneros ve Johan Olof Wallin gibi isimler yer almaktadır. Zamanın sayısız miktarda şairi yazdıkları şiirleri bu büyük sanat destekleyicisine adamışlardır. Bunlar arasında Atterbom, Geijer ve Wallin de bulunmaktadır. İsveç sanatına büyük katkıda bulunan Silfverstolpe 17 Ocak 1861 tarihinde sonsuzluğa göç etti.

\ Silja, Anja:

17 Nisan 1940 tarihinde Berlin kentinde dünyaya gelen Alman ırlağan. Sopran bir sesi olan bu sanatçı bir opera oyuncusu olarak büyük yetenekleri ve dağarının genişliği ile pek tanınmıştı. Anja Silja büyükbabası ve aynı zamanda O’nun ses öğretmeni olan Egon Friedrich Maria Anders van Rijn ile çok küçük yaşlarda ertikten bir operacı olmaya adımlar attı. Daha henüz 1956 yılında Braunschweig’da Rossini’nin “Sevil Berberi Operası”nda “Rosina”yı canlandırdı, bunu “Karmen Operası”nda “Micaëla” rolü izledi ve “Ariadne Naksos”ta operasında “Zerbinetta” ile büyük başarı kazandı. Sanatçının ertiksel yaşamının en önemli aşaması 1959 yılı ve sonrasıdır. Anılan yılda Karl Böhm yönetkenliğinde “Viyana Devlet Operası” eşliğinde ve daha sonra “Aix-en-Provence Festivali”nde Mozart’ın “Sihirli Flüt Operası”nda “Gece Kraliçesi” rolünde olağanüstü bir ırlağan olduğunu kanıtladı. Bu nedenle “France-Soir” gazetesi O’nun ikinci bir Callas olduğunu yazdı. “Bayreuth Festivali” ile 1960 yılından başlayarak yakın işbirliğine girdi. “II. Dünya Savaşı”ndan sonra Bayreuth’ta en yoğun çalışan ve ilginç şarkıcı olarak kabul edildi. “Bayreuth Festivali”nde sahneye ilk adımını 1960 yılında “Uçan Hollandalı Operası”nda “Senta” rolü ile attı. 1967 yılına dek bu festivalde “Lohengrin Operası”nda “Elsa von Brabant”, “Tannhauser Operası”nda “Elisabeth”, “Nürnberg’in Usta Irlağanları Operası”nda “Eva”, yine “Tannhauser”de “Venüs”, “Ren Altını Operası”nda “Freia”, “Siegfried Operası”nda “Waldvogel” rollerini üstlendi. Daha sonra Pierre Boulez yönetkenliğinde Alban Berg’in “Wozzeck Operası”nda “Marie” rolünü üstlenerek olağanüstü bir başarı sağladı. Sanatçı “Bayreuth” dışında opera yönetmeni Wieland Wagner’in sahneye koyduğu eserlerde de çeşitli roller üstlendi. Bunlar arasında “Salome”, “Tristan ve Isolde”, “Die Walküre” ve “Siegfried” (Brünnhilde) bulunur. Diğer rol aldığı operalar arasında “Elektra”, “Fidelio”, “Otello” ve “Lulu” sayılmalıdır. Tüm bunlar dışında Anja Silja “Il Travatore Operası”nda “Leonore”, “Cavalleria Rusticana”da “Santuzza”, “Hoffmann’ın Masalları”nda “Dört Kahramanlar”, “Saraydan Kız Kaçırma Operası”nda “Konstanze” ve “Bütün Kadınlar Bunu Yapar”da “Fiordiligi” rollerini üstlendi. İlerleyen tarihlerde Anja Silja çok değişik rollerde görülmektedir. “Die Walküre Operası”nda “Sieglinde”, “Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü”nde “Jenny Smith”, “Macbeth”te “Macbeth”, “La Traviata”da “Violetta Valéry”, “Turandot”ta ilk olarak “Liu”, daha sonra başrol, “Telefon”da “Lucy”, “Les Troyens”de “Cassandre”, “Ateşli Melek Operası - The Fiery Angel”da “Renata” akla hemen geliverenlerdir. Sanatçı Frankfurt, Toulouse, Paris, Turin, Napoli, Stuttgart, Zürih, Barselona, Cenevre, Hollanda, Budapeşte, Londra (önce Kraliyet Festival Salonu, sonra Covent Garden), San Fransisko (1968 yılında “Salome” ile ABD’de sahneye ilk çıkışı) ve Şikago’da sahne almıştır. Sanatçı 1967 yılında Christoph von Dohnanyi yönetiminde “Lady Macbeth” oynarken bu yönetkene aşık oldu ve uzun süreli bir ilişki yaşadı, bu ilişki evlilik ve üç çocukla devam etti. Ancak Dohnanyi’nin “Cleveland Orketrası” ile 1990 yılında anlaşması sona erince boşandılar. Silja bu boşanmadan sonra ertiksel yaşamına daha hızlı devam etti: Trieste’de, “Edinburgh Festivali”nde ve “Salzburg Festivali”nde dinleyici önüne çıktı. Barselona’da, “Metropolitan Operası”nda (1972, Fidelio ve Salome), Paris’te (Georg Solti yönetiminde Erwartung), Berlin, Köln (Batının Altın Kızı), Viyana (Gottfried von Einem’in “Kabale ve Liebe”) ve Brüksel’de peşisıra görevler aldı. Bu dönemde üstlendiği yeni roller arasında “Makropoulos Vakası Operası”nda “Emilia Marty”, “Talihin Kudreti Operası”nda “Leonora”, “Şen Dul Opereti”, “Carmen”, “Yevgeni Onegin”, “Tosca”, “Saba Kraliçesi (Julius Rudel yönetkenliğinde) ve burada sayamayacağımız kadar çok sayıda yaratıda hep ön plandaydı. Silja bir sahne direktörü olarak ilk kez 1990 yılında Brüksel’de “Lohengrin Operası” ile görülür. Sonrasında “Carnegie Hall”de Hans Werner Henze tarafından yazılan “The Bassarids Operası”nda “Agave” rolünü, bir Robert Wilson ürünü olarak “Lohengrin”de “Ortrud” rolünü, “Salome”de “Herodias” rolünü, “Yedi Ölümcül Günah Operası”nda “Anna I” rolünü, “Elektra”da “Klytämnestra” rolünü vb. vb. büyük bir parlaklıkla ırlamıştır. Sanatçı 2001 yılında “Covent Garden”da seslendirdiği “Jenůfa” kaydı ile “Grammy Ödülü” elde etmiştir. Halen Paris’te yaşayan Anja Silja, Andre Cluyten’in daha önce oturduğu evi satın almıştır ve burada yaşamaktadır. Sanatçı 2013 yılı Ocak ayında Harry Kupfer’in prodüksiyonu olan “Kumarbaz Operası”nda “Babulenka” (Büyükanne) rolünde Frankfurt’ta ırlamış ve 2017 yılında Kent Nagano yönetiminde Şönberg’in “Gurre” liedlerinde dış ses olarak görev almıştır.

Silofon:

Tahta armonika (Holzharmonika). Ağaç çalgılar grubundandır. Eski Almanca'da artık kullanılmayan şekliyle "Strohfiedel" denmekteydi. Bu terim günümüzde kullanılmamaktadır. Bkz. Xylophon, ksilofon, sülofon.

Sima:

Nağmeli ses. Aletsiz, çalgısız insan sesi. İslam dininde nağmeli olan seslerden bazıları mubah ve bazıları da haram kabul edilmişlerdir. Örneğin İslam din bilimcisi Seyyid Abdullah-i Devlevi “Sima’nın kalbi öldürdüğünü ve kalpte nifak hasıl ettiğini” söylemiştir. Bkz. Teganni. Gına.

Similarite:

(Fr.) Benzerlik.

Simile:

(İt.) Aynısı, benzeri. Benzer, aynı şekilde. Benzeşen, benzeyen. Eş hareket(ler). Aynı türden, aynılık. Birebir kopyası. Daha önce çalıcı tarafından yapılmakta olunan hareketin (seslendirmenin) aynısını yaparak, benzerini gerçekleştirerek. Emsali, emsal alınarak. Bkz.: Similarite.

Simple:

(Fr., İng.) Basit, yalın. Gösterişsiz bir tarzda. Saf hali ile seslendirerek. Süsleme yapmadan yorumlayarak. İddiasız bir çalış biçimiyle. Basite alarak. Sade bir şekilde. Pek belirtmeden. Basitçe. Kolayca anlaşılmasını temin ederek. Sıradan bir çalışla. Karmaşık olmadan. Saf ve katışıksız. Masum bir kolaylıkla. Yapmacıksız.

Sin al Fine:

(İt.) Genellikle başka bir komuta eklenir ve belirtilen diğer komut ne olursa olsun bağdanın sonuna kadar tekrarlanması, çalınması ya da söylenmesi gerektiğini belirtir. Sona kadar. Bitime dek. Bkz.: D.C. sin al Fine.

Sinanoğlu, Oktay:

Bilim adamı. Pek tanınmış sanatçı Esin Afşar'ın ağabeyidir.

Sincopa:

(İt.) Senkop. Sinkop.

\ Sinkop:

(İng. Syncope, Fr. Syncope, Yun. Synkope) İçses düşmesi. Bir ölçünün son zamanını, bir sonraki ölçünün ilk zamanıyla bağlamak. Küğde, aynı ölçüde ya da birbirini izleyen iki ölçüde biri zayıf, diğeri kuvvetli iki zaman bulunan tartımsal gidişe denilir. Sinkop, küğ sanatında vurgulama ile ilgili düzümsel bir unsurdur. Vurgunun zayıf zamana denk getirilmesi. Sinkop, zayıf zaman üzerinde vurgu yapılarak bir sonraki kuvvetli zamana dek süreyi tutma olduğu gibi zamanın zayıf kesitinde vurgu yapılıp bir sonraki zamanın kuvvetli noktasına kadar uzatmak diye de tanımlanabilir. Eğer sinkopu oluşturan unsurlardan her iki kısmı aynı süre değerini taşımıyorsa bu tür sinkop’a “düzensiz sinkop” denilir. Uyum bilgisi açısından sinkop gecikme (geciktirme)  ve önceleme kavramlarına bağlıdır. Sinkop bazen birdenbire oluşur, fakat bazen de sinkopun geleceği küğsel gidiş açısından daha önceden hissettirilir. Bkz. Senkop. Syncop, syncopate, syncopation. İçses düşmesi.

Sinkoplamak:

Sinkop yapmak, bir senkop gerçekleştirmek. Sinkoplayarak çalmak. Sürçümletmek. Orta heceyi yutmak. Ritmi birden değiştirmek. Senkoplamak. Tartımsal gidişi senkop yaparak birden değiştirmek. Bkz. Sinkop. Syncopate.

Sinkoplu kontrapunt:

Senkoplu kontrapunt yazmak ve gerçeklemek. Sürçerek kontrapunt yaratmak. Kontrapunt sanatının sinkoplarla bezenmiş hali. Sürçmeli kontrapunt. Bkz. Kontrapunt.

Sinkoplu sesler:

Sinkop oluşturan sesler. Sinkop vücuda getiren en az iki ses. Mahmut Ragıp Gazimihal'in deyişiyle "Sürçek sesler."

Sivas Öğretmen Okulu Orkestrası:

Sivas Öğretmen Okulu Orkestrası

Sivas'ta Yanan İnsanlıktı! (02.07.1993):

Sivas'ta Yanan İnsanlıktı!




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:6307798
Online Ziyaretçi Sayısı:8
Bugünlük Ziyaret :260

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.