Ge

Gebet:

(Alm.) Dua.

Gebieterisch:

(Alm.) Heybetli, gösterişli, ihtişamlı.

Gebouw:

(Hol.) Bina, yapı. Blok. Bkz.: Concertgebouw.

Gebunden:

(Alm.) Bağlı, bağlı çalış; bağlayarak çalmak.

Gecikim:

Bkz. Gecikme. Retard. Bir sonra gelen uyguda uzamakla birlikte o uygunun yapısına yabancı olan, neticede o uygunun kendi (asıl) notasını geciktiren bir notadır; bir başka deyişle önceki uygudan uzayan bir notadır. Böylece, gecikim notası, ikinci uygunun asli bir notasında çözülmüş demek olur. “Gecikim”e bazı kuramcılar “asma” adını vermişlerdir. Onların görüşüne göre “gecikim notası” bir an için “asma durgu” gösteren notadır. Bu “askılı nota”dan sonra “asıl kararlı nota” duyulmuş olur. “Gecikme” de denilmektedir.

Gecikme:

Bkz. Gecikim. Retard.

\ Gedik, Cem:

1978 yılında Elazığ’da doğdu. İlkokulu “Atatürk İlköğretim Okulu”nda, ortaokulu Gölbaşı-Adıyaman’da, liseyi Malatya’da, üniversiteyi de “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü”nde (1997-2001) okudu. İlk öğretmenliğini Lice-Diyarbakır’da ve daha sonra Diyarbakır merkezde yaptıktan sonra Adana’ya tayin edildi. Gedik halen bu kentte küğ öğretmeni olarak görev yapmaktadır.

\ Gedik, Melahat:

21 Temmuz 1986 tarihinde doğdu. Küğ eğitimine org dersleri alarak başladı. Onbeş yaşında iken "Adana Güzel Sanatlar Lisesi"nde bir yıl yan flüt çalıştıktan sonra bu okuldaki eğitimine keman ile devam etti. Dört yıllık lise eğitiminden sonra "Malatya İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Programı Keman Bölümü"nü kazanarak yüksek öğrenimini tamamladı. Halen "Özel Bilimkent Okulları"nda küğ öğretmenliği yapmakta, aynı zamanda "Natürel Müzik Merkezi"nde keman ve piyano dersleri vermektedir.

\ Gedik, Sadık:

1953 yılı Kasım ayının ilk günü Adana’nın Kozan ilçesinde dünyaya gelen Sadık Gedik ilk ve orta eğitimini bu ilçede tamamladıktan sonra “Kozan Lisesi”ni bitirdi ve Ankara’da “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Öğretmenliği Bölümü”nün sınavlarını kazandı. Mezuniyet sonrası küğ öğretmenliği görevine ilk olarak “Kozan Orta Okulu”nda başlayan Gedik, öğretmenliğe daha sonra Adana ilinde “Petrol Ofisi İlköğretim Okulu”nda devam etti. Sadık Gedik emekli olduktan sonra “Natürel Müzik Merkezi”nde eğitmen olarak küğsel çalışmalarına devam etmektedir.

Gedikis, Konstantinos:

Sanatçı Selanik’te dünyaya gelmiş ve yetişmiştir. Küğ çalışmalarına 1992 yılında “buzuki”ye duyduğu ilgi sonucu başlamıştır. “Selanik Küğ Okulu”nda eğitim gören Gedikis bu okuldan 2002 yılında mezun olmuştur. “Epir Teknolojik Eğitim Enstitüsü”ne bağlı bulunan “Küğ Teknolojisi Okulu”nun “Halk ve Geleneksel Küğler Bölümü”nden diploma alan sanatçı 2017 yılından bu yana “Makedonya Üniversitesi”nin “Küğsel Çalışmalar Bölümü”ndeyorumlama ve uygulamada lisansüstü çalışmaların üçüncü aşamasına katılmaktadır. 2010 yılından bu yana orta öğretimde “seçmeli çalgı-buzuki” ve “küğsel gruplar” derslerinde ücretli öğretmen olarak görev yapmaktadır. Bu kurumlar arasında Heraklion (2010-2011), Siatista (2011-2012), Veroia (2012-2013), Karditsa (2013-2014), Amfissa (2014-2015), Volos (2015-2017) ve Lamia (2017-2018) kentlerinde bulunan küğ okulları vardır. Konstantinos Gedikis 2003 yılından bu yana ertikten bir küğcü olarak çalışmaktadır. Pek tanınmış Yunan bağdarlar ve çalganlarla dinletilerde işbirliği yapmış, Yunanistan’daki orkestraların hemen hemen tümünde yer almış, “İsrail Filarmoni Orkestrası”, “İstanbul Devlet Sinfoni Orkestrası”, “İzmir Devlet Sinfoni Orkestrası” ve “Azerbaycan Gençlik Orkestrası” ile dinletiler vermiştir. Ertiksel yaşamında dönüm noktası “Epomeni” küğ grubu ve bağdar-yalkıcı Thanassis Polikandriotis ile bir araya gelmesidir. Sanatçı 2013 yılından itibaren bağdar Andreas Katsigiannis ve “Yeni İyonya Volos Kenti Öğrencileri” grubu ile etkinlikler gerçekleştirmekte ve 2014 yılından günümüze dek Yunan çalgan Giorgos Dalaras ile Avrupa, Asya ve Amerika’da dinletiler vermektedir.

Gedikpaşa Tiyatrosu:

Gedikpaşa Tiyatrosu (1873): Namık Kemal'in "Vatan yahut Silistre" piyesinin ilk gösterimini izleyen seyirciler, Gedikpaşa Tiyatrosu (1 Nisan 1873).

Gedikpaşa Tiyatrosu (1873)

\ Gedizlioğlu, Zeynep:

4 Aralık 1977’de İzmir’de doğdu. Bağdama çalışmalarını Cengiz Tanç’la sürdürdüğü “Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü”nden 2000 yılında mezun oldu. Bundan sonra çalışmalarını ve eğitimini Almanya ve Fransa’da sürdüren sanatçı Wolfgang Rihm, Ivan Fedele ve Theo Brandmüller’le bağdama, Daniel Teruggi ve François Donato’yla elektronik küğ çalıştı. “Hochschule für Musik Karlsruhe”de Prof. Wolfgang Rihm’le sürdürdüğü “Sanatta Yeterlik Programı”nı 2009’da tamamladı. 2010-2011 yılları arasında, Paris’te bulunan küğ ve akustik araştırmalar merkezi “IRCAM”da live-electronic ve elektroakustik küğ üzerine çalışmalarda bulundu. Bu dönemin ürünü olan bestesi “IRCAM” ve “CNSM-Paris”de seslendirildi. Bağdar bunun yanısıra, “Darmstadt Yeni Müzik Yaz Okulları” ve “Centre Acanthes”ın “Yeni Müzik Atölyeleri”nde aktif katılımcı olarak yeraldı. Yaratıları “SR2 Kultur Radio”, “Açık Radyo İstanbul”, “TRT3-TRT2”, “Radio France-France Musique”, “SWR2”, “D-Radio” (Deutschlandradio Kultur), “SRF 2 Kultur” ve “OE1 ORF” kanallarında yayınlandı; eserleri “Arditti Quartet”, “Ensemble Modern”, “Ensemble Recherche”, “Neue Vocalsolisten Stuttgart”, “Accroche Note”, “Ensemble Orchestral Contemporain”, “Xenia Ensemble”, “Orchestre National de Lorraine”, “SWR Senfoni Orkestrası” ve “Navarra Senfoni Orkestrası Solistleri”, “Viyana Radyo Senfoni Orkestrası” gibi tanınmış orkestra ve toplulukların yanısıra, Türkiye’den Metin Ülkü, “Ulucan Üçülü”, Seda Röder, “Hezarfen Ensemble” ve “İstanbul Borusan Filarmoni Orkestrası” tarafından seslendirildi. 2012 yılında “Ernst von Siemens Bağdama Ödülü”nü alan Gedizlioğlu’nun yaratıları, Avusturyalı tanınmış plak şirketi “Col Legno”dan 2012 yılında çıkan ilk portre CD’sinde biraraya geldi. Zeynep Gedizlioğlu yaşamını ve bağdama çalışmalarını halen Berlin ve İstanbul’da sürdürmektedir.

Gehend:

(Alm.) Andante. Ağırca çalış. Sakin yürüyerek, ağırca adım atarak.

Gei gär:

(Lüksemburgca) Keman.

Geige:

(Alm.) Keman. Viyolon. Violin.

Geiger:

(Alm.) Kemancı, keman çalan kişi. Keman sanatçısı. Viyolonist.

\ Gelashvili, Eka:

Tiyatro ve sinema oyuncusu. “Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü”nü bitirdi. “Trileçe” filmi ile sinemaya adım attı. “Suç Dosyası” isimli dizide yer aldı. Tiyatro’da ise çeşitli oyunlarda sahnede göründü. Bunlar arasında “Tiyatro Tatavla”da “Cadı Kazanı” ve “Lysistrata” ile oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu’nun yazdığı, Kats Sahnede “Tiyatro Keyfi” tarafından sergilenen ve Kemal Başar’ın sahneye koyduğu “Helikopter” isimli oyun sayılabilir.

Geliştirim:

Bkz. Development, developman, développement. Geliştirme.

Gemachlich:

(Alm.) Yavaş, yavaşça, rahat, huzurlu, sükunetle, sükunetli, ılıman, uygun.

Gemaessigt:

(Alm.) Ilıman, mutedil.

\ Gencer, Leyla:

Leyla Gencer 10 Ekim 1928 tarihinde Polonezköy’de doğdu. Babası Safranbolulu köklü müslüman bir ailenin oğlu olan Hasanzade İbrahim Bey, annesi Polonyalı katolik bir ailenin kızı olan Alexandra Angela Minakovska’dır. Ailesi sonradan Çeyrekgil soyadını aldı. Annesi, İbrahim beyle evlendikten sonra müslüman olup Atiye adını aldı. Gencer ileriki yıllarda yaptığı bir söyleşide “müslüman ve oryantal bir altyapıdan geliyorum” demiştir. Babası İbrahim Bey, ağabeyi Hüseyin Çeyrekgil ile çiftçilik, balıkçılık, taşımacılık ve “Çubuklu Suyu”nun işletmesini yapıyordu; ayrıca “Lale Sineması”nın işletmesini üstlenmişti ve Karaköy’de hanları bulunuyordu. Leyla, babasını genç yaşta kaybetti. 1946’da varlıklı bir bankacı olan İbrahim Gencer ile evlendi ve Gencer soyadını aldı. Leyla Gencer, “İstanbul İtalyan Lisesi”ni bitirdi ve bir süre “İstanbul Devlet Konservatuvarı”nda ırlama eğitimi aldı. Konservatuvarda, Fransa’nın önde gelen hocalarından Reine Gelenbevi, ünlü orkestra şefi Muhittin Sadak ve bağdar Cemal Reşid Rey’in öğrencisi oldu. “Ankara Devlet Konservatuvarı”nda dersler vermek üzere Türkiye’ye gelen ünlü İtalyan sopran Giannina Arangi-Lombardi ile tanıştıktan sonra İstanbul’daki konservatuvar eğitimini yarıda bırakarak çalışmalarını Ankara’da O’nun özel öğrencisi olarak sürdürdü. “Ankara Devlet Tiyatrosu”nun (o tarihlerde opera kurumu da tiyatroya bağlı idi) korosuna girdi. Hocası Arangi-Lombardi, bir yıl sonra kızını ziyaret için gittiği İtalya’da hastalanarak hayatını yitirince çalışmalarını İtalyan bariton Apollo Granforte ile sürdürdü. Leyla Gencer, “Devlet Tiyatroları Ankara Operası”nda koro üyesi olarak görev yapmaktayken Ankara’ya geldiği yıl (1950’de) sahnelenmeye başlanan “Cavalleria Rusticana Operası”nda Santuazza rolünü üstlendi. Leyla Gencer’in ertiksel opera yaşamı bu rolle başladı. Leyla Gencer, “Ankara Devlet Operası”nda görev yaptığı 1950-1958 yılları arasında devlet konuklarına verilen dinletilerde en çok görev alan sanatçılardan biri oldu. ABD devlet başkanlarından Harry S. Truman, Dwight Eisenhower, Yugoslavya’nın kurucusu Mareşal Tito, İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Prenses Süreyya, Ürdün Kralı Hüseyin huzurunda dinletiler verdiği devlet konuklarındandır. İlk defa 1953 yılında, Türkiye ile İtalya arasında imzalanan “Kültür Anlaşması” çerçevesinde bir radyo konseri vermek için Roma’ya gitti. Bu konserin başarısı üzerine “Napoli Yaz Festivali”nde sahnelenen “Cavalleria Rusticana Operası”nda başrol üstlenmek fırsatını elde etti. Bir sonraki mevsimde Napoli’nin ünlü “San Carlo Operası”nda “Evgeni Onegin” ve “Madam Butterfly” operalarında başrol oynama teklifi aldı. Leyla Gencer’in uluslararası platformdaki opera yolculuğu böylece başladı, “Madam Butterfly” operasındaki başarısı ile Napolililerin sevgisini kazanan Gencer, Napolili Türk olarak anılmaya başladı. Bu başarı bir sonraki mevsim “San Carlo Operası”nda sahnelenen “La Traviata” operasındaki “Violetta” rolü ile sürdü. Sanatçı “La Traviata”yı Palermo, Trieste, Ankara, Torino, Varşova, Poznan, Lodz ve Krakov’da, “Viyana Devlet Operası”nda Herbert von Karajan yönetiminde, San Francisco ve Philadelphia’da, Moskova ve Leningrad’da seslendirdi. 1956’da “San Francisco Operası”nda “San Francesca da Rimini” operasında son anda oynayamayacağını bildiren ünlü soprano Renata Tebaldi’nin yerine başrolü seslendirdi. Eserin San Francisco ve Los Angeles temsillerinden sonra “San Francisco Operası” ile kontrat imzaladı. 1957 sezonunda “San Fransicso Operası”nda sahnelenen “La Traviata” operasında başrolü Leyla Gencer, “Lucia di Lammermoor” operasında ise dünyaca ünlü soprano Maria Callas üstlenmişti. Callas’ın gelememesi üzerine “Lucia” rolünü de Gencer üstlendi ve büyük başarı kazandı. O günden başlayarak ABD’de sayısız opera temsili, resital, dinleti gerçekleştirdi. 26 Ocak 1957 gecesi Milano’nun ünlü “La Scala Tiyatrosu”nda sahneye çıkma başarısına ulaştı. Fransız bağdar Francis Poulenc’in “Carmelit’lerin Diyaloğu” yaratısının dünyadaki ilk temsilinde başrolü oynadı. “Scala”daki ilk sahneye çıkışından sonra Gencer, 18 Şubat 1957’de tüm zamanların en büyük orkestra yönetkeni kabul edilen ve kısa bir süre önce ABD’de hayatını kaybeden Arturo Toscanini için Milano’nun “Duomo di Milano Katedrali”nde düzenlenen görkemli cenaze töreninde Verdi’nin “Requiem”i seslendirilirken sopran partını seslendirdi. Bu başarının ardından “La Scala Operası”nın “Köln Operası”nın açılışı nedeniyle düzenlediği dolaşıda Verdi’nin “Kaderin Gücü” (La Forza del Destino) adlı eserinde başrol oynadı. 1958’de Ildebrando Pizzetti’nin dünyada ilk gösterimi gerçekleşen “Katedral’de Cinayet” adlı yaratısında başrahibe rolünü, ardından Arrigo Boito’nun az bilinen “Mefistofele” operasında “Margherita” rolünü üstlendi. Gencer, 1958 yılında kontratı feshedilinceye kadar yurtdışındaki operalarda “Ankara Devlet Operası” sanatçısı sıfatıyla rol aldı. 1958’de görevine son verildikten bir süre sonra Milano’ya yerleşti. 1958’de “İtalyan Radyosu”nda Donizetti’nin “Anna Bolena” operası Leyla Gencer’in yorumuyla yayınlanmıştı. Bu yayın, 1980 yılında plak olarak piyasaya çıktı. Bu yorumun başarısı üzerine ünlü orkestra yönetkeni Vittorio Gui yönetkenliğini yaptığı üç ayrı eserde, üç ayrı kentte (Palermo, Floransa, Roma Operaları) başrol teklif etti. Gencer böylece 1959 yılı “Floransa Festivali”nin açılışında Verdi’nin 1849’dan beri hiç sahnelenmemiş “Legnano Savaşı” adlı eserinde başrolü oynadı. Bunu, Palermo’da Verdi’nin “Macbeth” operası, Roma’da Mozart’ın “Don Giovanni” operası izledi. Gencer, 1960’larda ertiksel konumunun doruğuna çıktı. Hiç bilinmeyen operaları seslendirmeyi sürdürdü. 1963’te Verdi’nin unutulmuş operası “Kudüs”te başrol “Elena”yı oynadı. Bunu Donizetti’nin hiç bilinmeyen operası “Roberto Devereux”daki Kraliçe Elizabeth rolü ve Bellini’nin 130 yıldır sahnelenmeyen “Beatrice di Tanda” operası taçlandırdı. 1985 yılında sahnelere veda eden sanatçı, 1983-1988 yılları arasında “Associazione Lirico e Concertistica Italiana”nın genel sanat yönetmenliğini yürüttü, 1997-1998 arasında “La Scala Korosu”nun genç sanatçılar okulunda yöneticilik yaptı, vefatına kadar “La Scala Tiyatrosu”nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini yapmaktaydı. Gencer, aynı zamanda opera yorumu üzerine dersler vermeye devam ediyordu. Uluslararası yarışmalarda seçiciler kurulu üyelikleri yapan, festivallere, seminer ve konferanslara katılan Leyla Gencer, İstanbul’da kendi adını taşıyan “Uluslararası Şan Yarışması”nın kurucusudur. Yarışma, 1995 yılından beri düzenlenmektedir. Sanatçı, 10 Mayıs 2008 tarihinde Milano’daki evinde kalp ve solunum yetmezliğine bağlı olarak yaşamını yitirdi. Leyla Gencer’in cenazesi 12 Mayıs günü Milano’da “Santa Babila Kilisesi”nde düzenlenen kalabalık bir törenden sonra vasiyeti doğrultusunda krematoryuma götürülerek yakıldı. Leyla Gencer’in külleri daha sonra İstanbul’a getirildi. Kendi vasiyeti gereği küller, 16 Mayıs günü “Dolmabahçe Sarayı” ile “Dolmabahçe Camii” arasında, yapılan bir törenden sonra “Dolmabahçe” açıklarında “Boğaz” sularına döküldü. Törende, Mozart’ın “Requiem”inden “Lacrimosa” ile Ahmed Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu”nun 5, 12 ve 13. bölümleri “İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu” tarafından seslendirildi. “İstanbul Kültür Sanat Vakfı”nın yeni yapılmakta olan merkezinde sanatçının vasiyeti üzerine bir “Leyla Gencer Müzesi” oluşturulması öngörülmektedir.

\ Genç, Ayşe Feza:

29 Temmuz 1961 yılında Ankara’da doğan Ayşe Feza Genç “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Şan Ana Bilim Dalı”ndan 1985 yılında mezun olduktan sonra 1987 yılında “Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Yarı Zamanlı Koro Bölümü”nü de bitirdi. “Ankara Devlet Opera ve Balesi” sanatçılarından Nurdan Özar, Hüsamettin Ünder, Gölge Şekeramber ve “Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi” pedagoglarından Madam Vanya ile şan çalışmaları yaptı. Sanatçı 1 Mayıs ile 23 Mayıs 1991 tarihleri arasında “Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası”nda sanat uzmanlığı ve pop–caz orkestrası yalkıcılığı yapmıştır. 23 Mayıs 1991 ile 7 Aralık 1992 tarihleri arasında “Kültür Bakanlığı Devlet Resim ve Heykel Müzesi Dinleti Salonu Sorumlusu” olarak çalışan Genç 7 Aralık 1992 ile 25 Aralık 1994 tarihleri arasında da “Devlet Çoksesli Korosu Müdürlüğü”ne bağlı “Devlet Çocuk Korosu ve Gençlik Korosu”nun idari sorumlusu olmuş, aynı zamanda “Devlet Çocuk Korosu”nda remileme öğretmenliğinde bulunmuştur. 1995 ile 2000 yılları arasında “Kültür Bakanlığı” sanatçılarından oluşan “Altınay Türk Dünyası Müzik Topluluğu”nda yalkıcı olarak yer alan sanatçı 2000 yılı Şubat ayından bu yana “Devlet Türk Dünyası Müzik Topluluğu”nda ses sanatçısı olarak görev yapmaktadır.

\ Genç, Serdal:

Oyuncu ve yönetmen. 16 Aralık 1981 tarihinde Antakya’da dünyaya geldi. “Çanakkale Yolun Sonu” (2013), “Akıllara Seza” (2019) ve “Bizim Semtin Çocukları” (2020) isimli çalışmalarda oynadığı roller ile tanınırlığı arttı. Yer aldığı diziler: “Gurbet Kadını” (2003), “Çemberimde Gül Oya” (2004), “Sevda Çiçeği” (2006), “Ters Yüz” (2007), “Limon Ağacı” (2008), “Cennetin Çocukları” (2008), “Kasaba” (2009), “Yapma Diyorum” (2009), “Müziklerin Efendisi” (2011), “Sihirli Annem” (2011), “Tatar Ramazan” (2013), “Eve Dönüş” (2015), “Akıllara Seza” (2019). Sanatçının yer aldığı sinema fimleri: “Büyük Oyun” (2009), “Sultan Avrupa’da” (2009), “Kirli Oyunlar” (2011), “Toprağın Çocukları” (2011), “El Cin” (2012), “Sıkıysa Yakala” (2012), “Lal” (2013), “Çanakkale Yolun Sonu” (2013), “Adana İşi” (2015), “Beginner” (2017), “Kayseri Aslanı: Çin İşi” (2017), “Sinyalciler: Son Akşam Yemeği” (2017), “Ver Kaç” (2017), “Dalavere” (2018), “Bizim Semtin Çocukları” (2020).

\ Gençkal, Berkant:

1977 yılında Bulgaristan’da doğdu. 1989 yılında ailesi ile Türkiye’ye göç etti. 1995 yılında "İzmir Anadolu Güzel sanatlar Lisesi"nden mezun oldu. Aynı yıl "Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Teori-Kompozisyon Bölümü"ne girdi. 2001 yılında bu okuldan mezun oldu. 2002-2004 yılları arasında Hollanda’nın "Rotterdam Konservatuvarı"nda yüksek lisans yaptı. Eğitimi boyunca "Nejat Eczacıbaşı Bursu"ndan yararlandı. 2006 yılında ISCM’in (Uluslararası Çağdaş Küğ Birliği) "Stuttgart Festivali"nde Türkiye'yi temsil etti. Halen "Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda remileme öğretmenliği yapmaktadır.

\ Gençyılmaz, Mustafa:

3 Ekim 1958 tarihinde Eskişehir’de dünyaya geldi. Üç yaşında iken görme yetisini kaybetmesi sonucu 1965 yılından itibaren ilkokulun ilk dört yılını Ankara’daki “Mithat Enç Görme Engelliler Okulu”nda okudu. Sonrasında o yılların eğitim süreci doğrultusunda beşinci sınıfı, ortaokul ve liseyi memleketi olan Eskişehir’de tamamladı. Daha sonra, şimdi “Dokuz Eylül Üniversitesi”ne bağlı olan “Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü”ne girmeye hak kazanarak 1976’da ailesiyle birlikte İzmir’e yerleşti. Burada piyano derslerinin yanısıra küğ dağarı, uyum bilgisi, küğ tarihi gibi başka dersleri de alarak 1982 yılında bu okuldan küğ bilimci olarak mezun oldu. 1984-86 yılları arasında kısa süreli olarak önce “İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Görmeyenler Bölümü”nde görme engelliler alfabesi olan “Braille” (kabartma yazı) kitap servisinde, daha sonra da şimdiki adı “Aşık Veysel Görme Engelliler Okulu” olan “Bornova Körler Okulu”nda usta öğretici sıfatıyla küğ öğretmenliği görevinde bulundu. 1986’da hem kütüphane memurluğu hem de öğretmenlik için açılan sınavı kazanınca, seçimini öğretmenlikten yana kullandı ve aynı yıl kadrolu küğ öğretmeni olarak “Gaziantep Körler Okulu”nda göreve başladı. 1987 yılından bu yana “Bornova Aşık Veysel Görme Engelliler İlk ve Ortaokulu”nda görevini sürdürmektedir. Henüz beş yaşında iken babasının mızıka çalmasına özenerek mızıka çalmaya başladı. Daha sonra ilkokul sıralarında yedi-sekiz yaşlarında melodikayı çok rahat çalabiliyordu. On yaşında bir yıl süreyle Şahin Işıner’den akordiyon dersleri aldı. Sonrasında bu çalgı sanatçının hep yanıbaşında oldu. Onbir yaşında iken alınan akordiyonu bir-iki aylık pekiştirme derslerinin ardından çok rahat çalabilir duruma geldi. Oniki-onüç yaşlarında ilk bağdama denemelerine başladı. 1976 yılında Denizli’de liseler arasında yapılan “Altın Horoz Pamukkale Pop Müzik Yarışması”nda çıkış tarihi 1974 olan bir bağdası Türkiye beşincisi oldu. Bugün yaklaşık 60’ı aşkın bağdası bulunmaktadır. Bu çalışmaların devam ettiği yıllarda “Güzel Sanatlar Fakültesi Küğ Bölümü”ndeki eğitimini sürdürürken Tomris Öziş’ten piyano, Gültekin Oransay’dan küğ dağarı, küğ kuramları ve biçim bilgisi; Nurhan Cangal’dan uyum bilgisi ve bunun dışında birçok değerli öğreticiden farklı derslerde eğitim aldı. Bu arada değişik zamanlarda bulunduğu kent olan İzmir’in dışındaki çevre ilçelerden Çeşme, Foça Gümüldür ve bunlardan farklı olarak Kuşadası, Bodrum ve Eskişehir gibi yerlerdeki otel ve eğlence mekanlarında piyano, org ya da akordiyon çaldı ve söyledi. Ayrıca bazı televizyon kanallarındaki küğ izlencelerine katıldı. Mustafa Gençyılmnaz küğün kendisini en iyi ifade edebildiği sanat dalı olduğunu belirtmektedir.

Genel Dizi:

Gereç merdiveni. Verili ya da saptanmış ses gerecinden oluşturulan sıralama. Herhangi bir küğsel kültürde (ülkelerin, bölgelerin, etnik grupların ya da lokal alanların) kullanılan tüm seslerin yükseklik derecelerine (incelik ya da kalınlıklarına bağlı) göre sıralanmasından oluşan ve dolayısıyla o kültürün küğünde kullanılan seslerin tümünü içeren diziye “Genel Dizi” denilir. “Ulusal ve Uluslararası Sanat Kültürü Küğü”nde kullanılmakta olan “Genel Dizi”, piyano elçininde de görüleceği gibi yaklaşık 7.5 oktavlık (yedibuçuk sekizli) bir ses genliğini kapsamaktadır. Her oktav bağımsız (ve farklı) isimler taşıyan yedi ana ses ile (natürel/doğal sesler) ile bu seslerin tizleştirilmişi (dikleştirilmişi/diyezlenmişi) ya da pesleştirilmişi (yontulmuşu/bemollenmişi) olarak isimlendirdiğimiz beş ara sesten oluşmaktadır. Ana sesler Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si sesleri olup ara sesler ise ana seslerin hemen yanı başlarındaki tuşlardan elde edilir ve bu ana seslerin diyezi ya da bemolü olarak değerlendirilir. Örneğin, piyanoda ana sesler beyaz tuşlardan çıkartılırken ara sesler siyah tuşlardan işitilir. Hemen anlaşılacağı gibi ara seslerin bağımsız isimleri yoktur ve yanlarındaki ana seslerin diyezi ya da bemolü olmak durumundadırlar. Kısacası, “Genel Dizi” her bir oktav (sekizli) içindeki yedi ana sesle bunlara bağlanmış olan beş ara sesin öteki oktavlarda da, aynı isim ve aynı sıra ile yinelenmesinden meydana gelmektedir. Oktavlar (sekizliler) arasındaki tek fark frekans (-tipik olarak- saniyede yer alan titreşim sayısı) farkıdır. Dikkat edilecek olunursa -inceye doğru gidildiğinde- (çıkıcı hareket) ardışık sekizlilerde (oktavlarda) aynı ismi taşıyan seslerin frekansları daima bir öncekinin iki katı fazla olmaktadır. Tersi yöne, yani -kalına doğru gidildiğinde- (inici hareket) ardışık sekizlilerde (oktavlarda) aynı ismi taşıyan seslerin frekansları daima bir öncekinin iki katı az olmaktadır. Yukarıda açıklaması yapılan “Genel Dizi”deki oktavlar arasında, frekans (incelik-kalınlık) farkından başka hiçbir fark bulunmamaktadır. Bu nedenle dizileri ele alırken, kullanırken ya da incelerken “Genel Dizi”nin tümünü değil, yalnızca bir oktavlık (bir sekizli) bölümünü ele almak yeterli olmaktadır. Bu yüzden diziler, genellikle bir oktav (sekizli) içinde düşünülmelidir. Bkz. Oktav, sekizli. Diyez, bemol, natürel. Frekans.

Geniş Stakkato:

Bkz. Grand Détaché.

Genlik:

Bkz. Register.

Gentile:

(İt.) Sevimli ve nazik bir ifade ile; kibarca. Sevimli, kibar.

Gently:

(İng.) Nazik bir şekilde. Tatlılıkla. Yumuşak bir şekilde. Yavaşça, sakince. Kibarca, nazikçe. Uysal bir usul ile. Hafifçe, güzellikle. Sert ve kaba olmayan bir tarzda. Hafif hafif, ılgıt ılgıt.

Gerecht:

(Alm.) Tam, mutlak, uygun.

\ Gericke, Wilhelm:

Avusturyalı bağdar ve yönetken. 18 Nisan 1845 tarihinde Schwanberg’de dünyaya geldi. Başlarda bir okul öğretmeni olmayı hedefliyordu ve bunun için Graz’da eğitim gördü. Ancak bu istek gerçekleşemedi, fakat bir tiyatro orkestrasında kemancı olarak bir konum elde etti. 1862 yılında “Viyana Konservatuvarı”na öğrenci olarak girdi ve bu okulda Felix Otto Dessoff ile çalışma fırsatını elde etti. 1865 yılında konservatuvarı bıraktı ve Linz kentinde bir kapelde usta küğcü olarak iş buldu. Gericke bu kentte ve gerekse Viyana’da opera yönetkenliği yapma olanağı da elde etti. 1874 yılında Viyana’da kapel ustası Hans Richter’in yardımcısı olarak bir konum elde etti, bunun yanısıra “Viyana Saray Operası”nın koro yönetkeni oldu. Richter, Wilhelm Gericke’nin yaşam boyu gerçek bir dostu olarak kalmıştır. “Viyana Saray Operası”nda Richard Wagner’in “Tannhäuser Operası”nın ilk temsilini yönetti. Sanatçı, Fransız ve İtalyan operalarının da sahneye konması yolunda emekler harcamıştır. 1880 yılında Johannes Brahms’ın “Viyana Küğ Dostları Cemiyeti”nden (Wiener Gesellschaft der Musikfreunde) ve “Gesellschaftskonzerte”den (Kurumsal Dinletiler) ayrılarak emekli olması üzerine, Wilhelm Gericke Brahms’ın ardılı oldu ve aynı zamanda “Koro Topluluğu”nun (Singverein) da yönetkenliğini üstlendi. Artık bir yönetken olarak hayli tanınmıştı ve özellikle çalışmalarda ortaya koyduğu sert karakteri ile sivrilmişti. Bu durum “Boston Sinfoni Orkestrası”nın kurucusu ve “Harvard Üniversitesi”nin en başta gelen ismi Henry Lee Higginson’un dikkatini çekti ve Viyana’da Gericke’nin dinletilerinden birisini izleme fırsatı elde ettikten sonra sanatçıya ABD’ye gelmesi için teklifte bulundu. Gericke, bu yeni ülkede iki dönem bulundu: Birinci dönem 1884-1889 yıllarını ve ikinci dönem 1898-1906 yıllarını kapsar. Her iki dönemde de Wilhelm Gericke “Boston Sinfoni Orkestrası”nın yönetkenliğini yaptı. “Boston Orkestrası”nın başına geçtiği ilk dönem kendisinden önceki yönetkenin izin verdiği hafif klasıl küğ dağarını izlencelerden kaldırarak daha ciddi ve yoğun klasıl küğ dağarına yöneldi. Ayrıca prova saatlerini bir çizelgeye bağlayarak daha fazla yabancı küğcünün orkestraya dahil edilmelerini sağladı. Bu tür uygulamalarla orkestranın çalış kalitesi dikkati çekecek bir biçimde arttı. 1884 yılında “Viyana Küğ Dostları Cemiyeti” sanatçıyı onursal üye yaptıklarını açıkladı. 1889 yılında sağlık sorunları nedeniyle Viyana’ya geri döndü ve “Gesellschaftskonzerte”nin tekrar başına geçti. Ancak, sanatçının sağlık sorunları giderek artmaktaydı. Bu nedenle 1895 yılında istifa etti. “Boston Sinfoni Orkestrası” ile yarı zamanlı çalışmaya başladıysa da bu kurumun Gericke’nin beklentilerini karşılayacak bir kontrat sunamaması nedeniyle 1906 yılında “Boston Orkestrası” ile yollarını dostça ayırdı. Sanatçı Viyana’da 27 Ekim 1925 tarihinde yaşama gözlerini yumdu. Sanatçının orkestra için kaleme aldığı eserler ile piyano yaratılarının bazıları ve oda küğü yaratılarının bir kısmı basılmıştır. Bu eserler arasında şunlar ön plana çıkmaktadır: “Maiglöckchen” (Mayıs Çanları), “Muntrer Bach, was rauscht du so?” (Merry Brook, seni bu kadar heyecanlandıran nedir?), “Wach auf, du schöne Träumerin” (Uyan, Güzel Hayalperest).

\ Gerle, Robert:

Macar kökenli Amerikan keman öğretmeni ve küğ eğitimcisi. Hırvatistan’ın bir sahil kasabası olan Opatija (Abbazia)’da 1 Nisan 1924 tarihinde dünyaya geldi. Geza de Kresz’in keman öğrencisi oldu. “Franz Liszt Küğ Akademisi”nde ve “Macar Ulusal Konservatuvarı”nda eğitim aldı. Yahudi asıllı olduğu için “İkinci Dünya Savaşı”nda bir kampa alındı ve 1945 yılında bu kamptan kaçtı. Paris yoluyla ulaştığı Lüksemburg’da kısa bir süre radyo sanatçısı olarak iş buldu. 1950 yılında “Illionis Üniversitesi”nin verdiği bir bursla Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi. 1960’lı yıllarda bir keman yalkıcısı olarak ABD’nin çeşitli eyaletlerinde ve Avrupa kentlerinde dinletiler verdi. Ludwig van Beethoven, Samuel Barber ve başka bağdarların keman için yazdıkları yaratıları kayda aldı. Beethoven’in keman-piyano sonatlarının tümünü eşi piyanist Marilyn Neeley ile seslendirdi. 1970 yılında televizyon için verilen bir “Emmy Ödülü” kazandı. Sanatçı Baltimore’da bulunan “Peabody Enstitüsü”nde ve New York’da bulunan “Mannes Küğ Okulu”nda keman öğretmenliği yaptı. 1972 yılından itibaren “Maryland Üniversitesi”nde ve “Amerikan Katolik Üniversitesi”nde keman eğitimcisi oldu. Yönetken olarak “Cuma Sabahı Küğ Kulübü - Friday Morning Music Club) ve “Washington Sinfonia”yı yönetti. Gerle keman sanatında çok önemli yeri olan kitapların da yazarıdır: “Yay Kullanma Sanatı-1” (1983) ve “Yay Kullanma Sanatı-2” (1991), “Yürekten Çalmak: Bir Gün Harika Şeyler Ortaya Çıkacak” (2005.) Robert Gerle 29 Ekim 2005 tarihinde Maryland’a bağlı Hyattsville’de 79 yaşında sonsuzluğa göç etti.

\ Gertrude of Dagsburg:

Dagsburg’lu Gertrude. Metz ve Dagsburg Kontu II. Albert’in kızı ve varisiydi. Bir “Trouvere” olarak yaşamını sürdürdü. Üç kez evlilik yaptı. Gertrude, adını Baden Uçbeyi olan Herman III’ün kızı olan annesi Gertrude of Baden (Baden’li Gertrude)’den almıştır. Doğum tarihinin 1205 yılının Mayıs ayı ya da 1206 yılının ortaları olduğu tahmin edilmektedir ki o tarihlerde annesinin 52 yaşında olduğu belirtilmektedir. Doğumu için daha makul bir tarih kayıtlarda görülebilir: 1190 yılı… Gertrude 1212 yılında vefat eden babasının koltuğuna bir kontes olarak oturduğunda -1213 yılında “Lorraine Dükü” olacak olan- Theobald ile zaten bir evlilik gerçekleştirmişti. Çiftin nişan töreni 1205 yılının Eylül ayında, Gertrude daha bebekken gerçekleşti. Evlilik gerçekleştiğinde kocası Theobald mirasın yönetimini devraldı, ancak 1220 yılının başlarında çocuk sahibi olamadan öldü. Gertrude 1220 yılının Mayıs ayında IV. Theobald ile evlendi, ancak yeni yetme bir ergen olan Theobald IV İmparator II. Frederick’in isteklerine karşı geldi. 1222 yılında Theobald, tarihçi Trois-Fontaines’li tarihçi Alberic’e (Aubry de Trois-Fontaines) göre akraba oldukları için ya da Richer le Lorrain’e göre kısır olduğu gerekçesiyle eşi olmasını reddetti. Gertrude 1224 yılında üçüncü eşi olan III. Simon ile bir evlilik daha yaptıysa da bu evliliğin yılı dolmadan vefat etti. Kuzeydoğu Fransa’da bulunan “Sturzelbronn manastırı”na defnedildi. Üçüncü eşi O’na ait olan toprakları miras yolu ile devraldı. Bkz.: Trouvere.

Gesang:

(Alm.) Şarkı, şarkı ırlamak. Şan yapmak. Kuş ötüşü. Ezgi, melodi. Bkz. Nachtgesang.

Gesangbuch:

(Alm.) İlahi kitabı.

Gesangverein:

(Alm.) Koro birliği.

Geschmakvoll:

(Alm.) Hoş, nefis. Zevkli.

Geschwind:

(Alm.) Canlı, kıvrak. Çabuk, çabukça. Hızlı, tez, seri.

Geschwinde Bewegung:

(Alm.) Canlı hareket, kıvrak devinim.

Geschwindigkeit:

(Alm.) Hız, çabukluk, sürat.

\ Gevrek, Mehmet Ali:

1964 yılında Çorum’da doğdu. Orta öğrenimi sırasında küğ öğretmenleri Tevfik Tutu ve İsmail Bilen’in yönlendirmesiyle üniversite seçimini küğ üzerine yoğunlaştırdı. 1983 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Şan Ana Sanat Dalı” sınavını birincilikle kazandı. 1985 yılında “Ege Üniversitesi” bünyesinde kurulan “Devlet Türk Müziği Konservatuvarı” sınavını kazandı. Konservatuvar eğitimi esnasında çeşitli amatör korolar çalıştırdı. 1988 yılında “Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Türk Halk Müziği Korosu”nu çalıştırdı. Aynı yıl yapılan yarışmada çalıştırdığı koro “Ege Bölge Birincisi” oldu. Küğ eğitimini 1990 yılında tamamladı. Aynı yıl “Kültür ve Turizm Bakanlığı”nın açtığı sınavı kazanarak “Sivas Devlet Türk Halk Müziği Korosu”nda ses sanatçısı olarak göreve başladı. 1995’de “Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu”na tayin oldu. 2002 yılında “Ankara Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”na ses sanatçısı olarak atandı. Halen bu görevi sürdürmektedir.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5668081
Online Ziyaretçi Sayısı:17
Bugünlük Ziyaret :605

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.