Fa

F:

1. (İng., Alm.) Fa. Fa notası. Fa sesi.

2. (İt.) Forte'nin kısa yazılışı.Forte Simgesi

Fa Açkısı:

Dizek çizgilerinden herhangi birini istediğimiz herhangi bir sese tahsis etmemiz olanaklıdır. Demek ki, yedi ana sese sahip olduğumuza göre tek bir çizgiye yedi farklı nota ismi vermemiz kuramsal açıdan mümkündür. Bu durumda seslerin her birini anlatmak ve bu çizginin hangi sese verildiğini belli etmek için değişik sembollere, yani birbirinden farklı çizilmiş açkılara gereksinim duyacağımız açıktır. Her ne kadar yedi açkı kullanımı kuramsal olarak mümkünse de yalnızca üç açkı kullanımı sadeleşme ve algılama kolaylığı nedeniyle uygulamaya geçmiş bulunmaktadır. Bunlar da fa, do ve so(l) açkılarıdır. Bu üç açkı içerisinden her bir açkıyı temsil eden semboller dizeğin farklı çizgilerine konularak o çizgi istendik sese ayrılmış olur. Örneğin, dördüncü çizginin “fa” sesine verilmesi gerekirse o çizgiye “fa açkısı” konulması yeterli olacaktır. Bu açkının üst tarafındaki kıvrımının ucu dördüncü çizginin üzerine gelmelidir:

Fa Açkısı

Fa Açkısına Göre Notaların İsimlendirilmesi:

Dördüncü çizgiye “fa açkısı”nı koyunca, bu çizgiyi “fa çizgisi” olarak kabul etmiş olduk. Öteki sesler de bu kabul edilmiş duruma göre yerleştirilir:

Fa Açkısına Göre Notaların İsimlendirilmesi

Böylece, do sesinden başlayarak yedi ana sesimizi dizek üzerine “fa açkısı”na göre şöyle yerleştiririz:

Fa Açkısı İle Yedi Ana Sesin Dizek Üzerine Yerleştirilmesi

Dizeğin tüm çizgi ve boşluklarını nota yazmak amacı ile kullanırsak “fa açkısı” ile yazılan notalar toplu bir şekilde şöyle sıralanırlar:

Fa Açkısı İle Dizekteki Tüm Sesler

Fa Majör Gamı, Fa Majör Dizisi:

Bkz. Büyük Fa Dizisi.

Facile:

(İt.) Kolayca. Kolay. Kolaylıkla.

Facilemente:

(İt.) Kolayca, kolaylıkla, kolay şekilde.

Fade:

(İng.) Hafifleyerek, sönerek, kaybolarak. Söndürerek. Gözden kaybolarak. Giderek daha az işittirerek. En sonunda duyulmayacak düzeye kadar indirerek.

Fadiyez Majör Gamı:

Bkz. Büyük Fadiyez Dizisi. Fadiyez Majör Aşıtı.

Fado:

(İsp.) Portekiz halk çığırgısı. Portekiz halk şarkısı.

Fagot:

U tarzında eğik, çift ağızlıklı, perdeli tahta üflemeli çalgı. Ağızlığı yan yatmış soru işareti biçimindedir. Ağaç üflemeli, bas sesleri çalan kamışlı bir orkestra ve yalkıcı çalgısı. Bkz. Fagotte.

Fagotte:

(Fr.) Bkz. Fagot.

Fahte:

(Ar.) Klasıl Türk musikisinde 20 (yirmi) zamanlı bir büyük usul. Dört semai ve dört nim sofyandan bireşmedir.

\ Falay, Muvaffak:

Trompet ustası Muvaffak Falay küğ yaşamına 1942 yılında Kuşadası’nda başladı. “Maffy” ismi ile de bilinen sanatçı Kuşadası Belediyesi’nin tarihi bandosundan yetişmiş ünlü bir caz ustasıdır. Falay’ın babası Kuşadası ziraat müdürü Fuat Falay idi. Kendisi ise o zamanlar İzmir Karşıyaka’da oturuyordu. Annesi işleri nedeniyle sürekli Ankara’ya gittiğinden Falay sıklıkla babasının yanına, Kuşadası’na gitmekteydi. O zamanlar hayli küçük bir yer olan Kuşadası’nda babası Fuat Falay sürekli görev başında olduğu için Muvaffak arkadaşlarıyla dışarıda oynamaya çıkardı. Her zaman gidip bahçesinde oyunlar oynadığı kahvenin içinde bir gün kocaman kilitleri olan, zincirlerle çevrelenmiş bir dolap gördü. Küçük Muvaffak Falay içinde çalgıların saklandığı bir dolap keşfetmişti. İşte caz sanatçısı “Maffy”nin cennet gibi bir yer olan Kuşadası’nda küğe başlamasının öyküsü kendi anlatımıyla böyle olmuştu.

Falsch:

(Al.) Yanlış, falso, bozuk. Falsolu. (Bkz.) Falso, Faux, Fausse.

Falso:

(İt.) Sahte. Yalan, yanlış. Doğru olmayan. Dilimize iyice yerleşmiş bulunan bu terim Tanzimat döneminde İtalyanca’dan gelmiştir. Her alanda kullanılmaktaysa da küğ yaşamında pek sık karşımıza çıkmaktadır. Örn.: Falso ses, falso basış, falso çalış, falso düzenlenmiş (akortlanmış) çalgı v.b. Bunlar sırasıyla şöyle açıklanabilir: Yanlış basılan ses (entonasyon sorunu yaşanması, yani temiz çalınmayan ses), hatalı basış (elçinde ya da pistonda hatalı parmak basımı), yanlış seslendirme, çalgı akortlanırken (yani düzene getirilirken) doğru düzenin temin edilememesi... “Falso” teriminin bu yolda kullanılmasındaki amaç, bunların istenilen ve uygun doğruluk şartlarına uygun olmamalarıdır. “Falso”, kavramsal olarak “doğru olan”ın tersidir ve “bozuk” demektir. (Doğru X Yanlış). Bozuk ses, bozuk söyleyiş, bozuk çalış, düzeni bozuk çalgı. Tersi: Falsosuz, düzeneği doğru kurgulanmış, parmağın doğru yere basılışı. Bkz. Faux, Fausse, Falsch. Falso Beşli.

Falso Beşli:

Günümüzde “eksik beşli” olarak isimlendirilen aralık için eskiden “falso beşli” denmekteydi. Bu terimi tarihte ilk kullanan Jean-Philippe Rameau olmuştur.

Fandango:

Ölçü başına üç vuruşlu ve canlı karakterde bir İspanyol dansıdır.

Fanfar:

Bakır üflemeli çalgıların bir kısmı ile vurmalı çalgıların kısıtlı sayıda seçilmiş olanlarından bireştirilen ve açık havada küğ yapması amaçlanan topluluğun ismidir. Törensel etkinliklerde yer alır ve izleyicilerin dikkatini çekerek belirlenmiş hedef kitleden beklentileri artırmayı sağlar.

Fanfare:

(Fr.) Mızıka takımı. Bando. Bando küğü. Tantana, tantana yapmak, gürültülü bir şekilde çalmak. Fanfara. Başta trompet ve kornolar gelmek üzere maden alaşımlı çalgılar grubu. Böyle bir gruptan üretilecek küğ seslenmesini betimlemek üzere herhangi bir çalgıya ya da çalgı grubuna yazılan küğlere verilen isim.

Fantaisie:

(Fr.) Fantezi, düşlem.

Fantasia:

(İt.) Bkz. Fantezi. Fantaisie. (di Fantasia) Hayal.

Fantastik:

Hayali, mantıksız, garip, acayip. (Bkz. Berlioz, Hector: “Fantastik Sinfoni"). (Bkz. Fantastik Sinfoni: "Berlioz, Hector").

Fantezi:

Biçimlere pek bağlı olmadan yazılan eserler, formlara bağlı kalmadan serbest olarak yaratılan bağdalar. Belirli bir kuruluş biçimi olmadan yazılan bağda türü. Bkz. Fantasia.

Farandol:

Büyük bir olasılıkla Eski Yunanlılardan alınmış olan bir Fransız kırınıdır. Bu kırında oyuncular topluluk halinde bir araya gelerek elele tutuşurlar ve uzun bir zincir oluştururlar. Küğ eşliğinde yavaşça ya da koşarak yürüyüş yapılır. Bu kırında beş ayrı figür kullanılır ve kırına eşlik eden küğ 6/8’lik metrik sistemdedir. Bazı bağdarların yaratılarında bu kırının unsurlarının yer aldığı bilinmektedir. Bkz. Farandole, Farandula, Farandola.

Farandola:

(İt.) Bkz. Farandol, Farandole, Farandula.

Farandole:

(Fr.) Bkz. Farandol, Farandula, Farandola.

Farandula:

(İsp.) Bkz. Farandol, Farandole, Farandola.

\ Farrés, Osvaldo:

Küba’lı bağdar. 1903 yılı Ocak ayının 13’ünde Las Villas’a bağlı küçük bir kasaba olan Quemedo de Guines’de dünyaya geldi. Yazdığı şarkılarla pek tanındı. En iyi bilinen bağdaları arasında “Quizas, Quizas, Quizas” (Perhaps, Perhaps, Perhaps - Belki, Belki, Belki) ve “Acercate Mas - Yaklaş” ile “En El Mar - Denizde” bulunmaktadır. Bunların yanısıra “Tres Palabras - Üç Kelime”, “Toda Una Vida - Bir Ömür Boyu” ve “Madrecita - Anne” isimli şarkıları da sanatçının önemli yaratıları arasında yer almaktadır. Üretken bir isim olan Osvaldo Farrés “Madrecita - Anne” şarkısını annesinin anısına yazmış ve bu şarkı Latin Amerika’da “Anneler Günü” şarkısı olarak kabul görmüştür. Farrés’in yazdığı şarkıları söyleyen ve değirmilere kaydeden isimler arasında Doris Day, Nat King Cole, Natalie Cole, Eydie Gorme, Pedro Vargas, Raquel Bitton, Charles Aznavour, Luis Miguel, Maurice Chevalier, Sara Montiel, Olga Guillot, John Serry Sr., Cake ve daha çok sayıda isim vardır. Charlie Haden’in 2001 “Grammy” ödüllü albüm’ü “Nocturne” içerisinde “Tres Palabras - Üç Kelime”de vardır. 1962 yılında Osvaldo Farrés ve eşi Fina del Peso Farrés Küba’dan ayrılarak ABD’ye yerleştiler ve sanatçı bir daha Küba’ya dönmedi. 1985 yılı Aralık ayının 22’sinde New Jersey’de sonsuzluğa göç etti.

Fascilla, Roberto:

İtalyan asıllı kırın düzencisi ve kırıncı olan Fascilla bir zamanlar "La Scala" balesinin baş yalkıcısı olarak kırınmıştı. "İstanbul Devlet Opera ve Balesi"nde de "Tangolar" isimli bir balenin hem kırın düzenini yaptı ve hem de sahneye koydu.

Fastoso:

(İt.) Debdebeli ve muhteşem bir ifade ile.

\ Fauré, Gabriel:

 Tam adıyla Gabriel-Urbain Fauré. Fransız bağdar, orgçalar, piyanist ve küğ öğretmeni. 12 Mayıs 1845 tarihinde güney Fransa’da bulunan Pamiers’de dünyaya geldi. Kültürlü, ama küğcü olmayan bir ailenin çocuğuydu. Toussaint-Honoré Fauré (1810-85) ve Marie-Antoinette-Hélène Lalène-Laprade (1809-87)'ın altı çocuğundan en küçüğü ve beşinci oğluydu. Fransız çağdaş küğünün gelişimini derinden etkileyen incelikle işlenmiş ve zarif küğlerin yazarıdır. Küğsel anıklığı daha çok küçük yaşlarında ortaya çıktı. İsviçreli bağdar ve küğ adamı Louis Niedermayer bu çocuğu daha ilk dinlediğinde hemen öğrencisi olarak kabul etti. Böylece daha dokuz yaşında "Paris Küğ Okulu"nun öğrencisi oldu. Burada kilise org çaları ve koro yönetkeni olmak için eğitim aldı. Fauré, Camille Saint-Saens ile piyano çalıştı. Saint-Saens bu genci Franz Liszt ve Richard Wagner küğleri ile tanıştırdı. Saint-Saens ile yaşamı boyunca süren bir arkadaşlık kurdu. Henüz öğrenci iken, 1863 yılında Fauré ilk bağdasını yayınlama olanağı elde etti: Piyano için yazdığı "Trois Romances sans Paroles - Sözsüz Üç Romans" bağdarın ilk büyük başarısı oldu. 1865 yılında mezun olduğunda bir orgçalar ve öğretmen olarak ortalama bir yaşamı vardı. Öğretmenlik yaptığı için bağdama yapmaya çok az zaman ayırabiliyordu. Bağdamaya ayırdığı bu kısıtlı zaman dilimi ileriki yıllarda da devam etti. Kilise orgçaları ve "Paris Konservatuvarı" öğretmeni ve yöneticisi olduğu için zaman kısıtlılığı hep en büyük sorunu oldu. Ancak yaz aylarında kırsalda ya da deniz kenarında tatil geçirmesi sayesinde zamanının daha çoğunu bağdamaya ayırabilmekteydi. 1896 yılında sanatçı Paris’te bulunan "La Madeleine" kilisesinde orgçalar olarak işe başladı. Yine aynı yıl "Paris Konservatuvarı"nda bağdama öğretmeni oldu. 1905 yılında Théodore Dubois’nın ardılı olarak bu okulun yöneticiliğine getirildi. Bu görevi 1920 yılına dek sürdürdü, ancak yaşamının son yirmi yılında giderek işitme duygusunu yitirdi ve sonunda tam olarak sağır oldu. Bu arada sağlığının giderek bozulması nedeniyle bu görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Maurice Ravel, Georges Enescu ve Nadia Boulanger gibi çok önemli isimler bulunmaktadır. Yazdığı küğler son derece rafine bir duyarlılıkta olup çok çeşitli biçimlerde yazmıştır. Ses için kaleme aldıklarının yanı sıra oda küğleri de bağdamıştır. Yüzden fazla ırsal parça bağdayan sanatçının en önemli ırsal yaratıları arasında 1865 yılı civarında yazdığı düşünülen “Apres un Reve - Bir Rüyadan Sonra”, 1884’te ortaya koyduğu "Le Roses d'Ispahan - İsfahan'ın Gülleri" ve 1891-1892 arasında oluşturduğu "La Bonne Chanson - Güzel Şarkılar" ile 1922 tarihini taşıyan "L'Horizon Chimerique - Düşsel Ufuklar" bulunmaktadır. Bu son ikisi ırsal döngülerdir. Sanatçı piyano dağarını bir dizi son derece özgün ve zarif işlenmiş eserle zenginleştirdi; bunlardan 13’ü noktürn, 13’ü barkarol ve 5’i empromptü olup en iyi bilinenleridir. Fauré önce yalkın piyano için 1877-1879 arasında kaleme aldığı "Ballad"ı daha sonra 1881 yılında piyano ve orkestra yaratısı olarak tekrar düzenlemiştir. Ayrıca keman-piyano ikilisi için iki adet sonatı bulunmaktadır. Yine keman-piyano için 1880 yılında bir "Berceuse - Ninni" ortaya koymuştur. 1880 yılında viyolonsel-piyano için yazdığı "Elegie - Ağıt" isimli eserini 1896 yılında orkestra için düzenlemiştir. Sanatçının viyolonsel ve piyano için iki sonatı ve oda küğü eserleri sıklıkla yorumlanan ve kayda alınan küğlerdir. Fauré teatral alana pek ilgi duymadı, ancak Maurice Maeterlinck’in "Pelléas et Mélisande" (1898) yanı sıra iki lirik dram, "Prométhee" (1900) ve "Pénélope" (1913) dahil olmak üzere birkaç oyun için rastlantısal küğler yazdı. Salt orkestra için yazdığı birkaç eseri arasında "Masques et Bergamasques" (1919) bulunmaktadır. Yalkın sesler, koro, orkestra ve org için 1887 yılında bağdadığı "Messe de Requiem" sanatçının en sık seslendirilen yaratıları arasındadır. Fauré, geleneksel küğ formlarına derin bir saygı duyduğunu her zaman belirtse de bunları cüretkar bir armonizasyon ve yeniden yaratma tazeliği ile harmanlamaktan kaçmadı. Bunu sadelik içinde fakat ani modülasyonlarla gerçekleştirdi. Bu, adeta bir devrim olarak Fransız küğünde daha ileri yeniliklerin yolunu açmıştır. Fauré’nin küğü romantizmin sonu ile modernizmin 20. yüzyıldaki ikinci çeyreği arasında bir köprü oluşturmuştur. Doğduğu yıllarda Chopin hala yaşıyordu, öldüğü yıllarda caz ve "İkinci Viyana Okulu"nun atonal küğü işitilmeye başlanmıştı. Gabriel Fauré 4 Kasım 1924 tarihinde Paris’te yaşama veda etmiştir.

Fausse:

(Fr.) (Bkz.) Falso, Faux, Falsch.

Fausse relation:

(Fr.) Yapma ilişki, yapmacık ilinti. Yapay ilgi, aykırı ilgi. Yapay bağıntı, yapmacık nakil.

Faux:

(Fr.) (Bkz.) Falso, Fausse, Falsch.

\ Fayez, Semra:

Ankara’da doğdu. Lise öğreniminden sonra 1982 yılında “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”ne girdi. Dört yıl boyunca Nuray Özen’le keman çalıştı. 1986 yılında mezun olduktan sonra keman çalışmalarına iki yıl Ömer Can’la, altı yıl da Oktay Dalaysel’le devam etti. Altı yıl süreyle çeşitli özel ve devlet okullarının ilk kısımlarında küğ öğretmenliği yaptı ve bu yıllarda keman öğretmenliğini özengen keman eğitimi alanında sürdürdü. Daha sonra 1992 yılında açılan “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Öğretmenlik Sınavı”nı kazanarak, “Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”ne keman öğretmeni olarak atandı. 1995 yılında "Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı"nda yüksek lisans öğrencisi oldu ve üç yıl süreyle Ali Uçan’la keman çalıştı. Saadettin Ünal’ın danışmanlığında "Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Hazırlık Sınıfı Keman Dersi Uygulamalarının İncelenmesi" konulu yüksek lisans tezini yaptı. 2000-2002 yılları arasında "Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü"nde "Müzik Öğretimi" dersleri verdi. Keman eğitimiyle ilgili gözlem, inceleme ve araştırmalar yapmak üzere "Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Oda Orkestrası"yla birlikte birçok Avrupa ülkesinde bulundu ve "Moskova Devlet Konservatuvarı"nda "Rus Keman Ekolü"nü inceledi. 2010 yılında kurulan "MÜZED (Müzik Eğitimcileri Derneği) Orkestrası"nın kuruluşunda yer aldı ve bir yıl süreyle başkemancı olarak çalıştı. Semra Fayez 18 yıl "Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi"nde keman ve orkestra öğretmeni olarak çalıştıktan sonra 2010  yılı Ağustos ayında emekli oldu. 2011 yılından beri çalışmalarını "Ankara CAKA Keman Okulu"nda  sürdürmektedir. Ayrıca "Çerkes Derneği"nde 30 öğrenciye grup dersleri vermektedir. Yayımlanmış olan kaynakları arasında "Yurt Renkleri Yayınevi"nden çıkmış bulunan "Kuramdan Uygulamaya Başlangıç Keman Eğitimi Teknik - İlke - Yöntemler" isimli bir kitabı bulunmaktadır.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5668181
Online Ziyaretçi Sayısı:13
Bugünlük Ziyaret :629

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.