Fe
Ferahfeza:
(Ar.) Geleneksel Türk sanat küğünde kullanılagelen bir bileşik makamdır. Yegah perdesinde karar kılan bu makam, kapsadığı ses alanı bakımından en geniş makamlardan birisidir. Arapça “ferah” (sıkıntısız, sevinçli, rahat, rahat olma durumu, gönül rahatlığı, sevinç, neşe) kelimesi ile yine Arapça “feza” (uzay) kelimesi birleştirilerek elde edilmiştir.
Ferahnak:
(Ar.) Geleneksel Türk sanat küğünde kullanılan bu makam, bir bileşik makam olup Arapça “ferah” (sıkıntı ve tasadan uzak olma, gönül rahatlığı) kelimesi ile Farsça “nak” (nisbet edatı; kelimelere eklenerek kullanılır) birleştirilerek kullanılır. Ferah olma karşılığıdır.
Türk oyun yazarı. 1853 yılında Bursa’da doğmuştur. Oldukça iyi bir eğitim almış olan sanatçı yaşamı boyunca çok çeşitli işlerde çalışarak geçimini sağlamıştır. Bir ara diksiyon ve edebiyat dersleri de vermiştir. “Fasulyeciyan Topluluğu”na da adı geçen dersleri veren Feraizcizade Mehmed Şakir “Ulusal Türk Tiyatrosu”nun en önemli öncülerinden birisidir. Moliere ve Ahmed Vefik Paşa’yı örnek aldığı bilinmektedir. 1883 yılında Bursa’da bir matbaa (basımevi) kurmuş ve çok sayıda kitap basmış, ayrıca “Nilüfer” isimli bir de dergi yayınlamıştır. Yazdığı tiyatro eserlerinde Türk oyunlarının ögelerini Batı’nın sahne teknikleriyle bütünleştirmeye gayret etmiştir. Tüm çabalarına karşın yazdığı eserlerin ancak birkaçı sahnelenebilmiştir. Bunlardan birisi de 1972 yılında sahnelenen “İlk Göz Ağrısı”dır. Sanatçı 1911 yılında dünyaya gözlerini açtığı Bursa kentinde sonsuzluğa uğurlanmıştır.
Ferhat ile Şirin:
Aşkı konu alan bir halk öyküsüdür. Türk ve İran yazınında ortak işlenmiş bir konudur. Hükümdarın oğlu Hüsrev ile su yolları açma konusunda ustalaşmış olan Ferhat’ın her ikisinin de sevgilisi olan Şirin’e duydukları derin aşk bu mesnevi konusunun ana temasını oluşturmaktadır. Serüven teşkil eden bu ilgi halk öykülerine dahi yansımıştır. Karagöz’de de işlenen bu karmaşık ilgi Nazım Hikmet’in de ilgisini çekmiş ve yazdığı oyundan (Ferhad ile Şirin - 1965) opera ve film yapılmıştır.
Fermata:
(İt.) (1) Durma, durmak. Ara, mola. Durak, durgu, duraklamak. Ara vermek. Teneffüs. Mola vermek. (2) Uzatma, uzatma işareti, küğde notanın ya da susun üzerine konulan bir simge ile gösterilir ve bu simgenin olduğu nota ya da sus uzatılır. Küğde uzatma işareti. Bu sembolün üzerine konulduğu nota ya da notalar tutularak uzatılır. Bu uzatma miktarı kural olarak genellikle ilgili notanın (notaların) ya da susun (susların) süresinin yarısı kadar daha eklenmesi olmakla birlikte ne kadar uzatılacağı genelde çalıcı ya da söyleyicinin takdirine bırakılmaktadır. Bkz. Pause.
Fernandel, Joseph Désiré Contandin:
8 Mayıs 1903 tarihinde Marsilya’da doğmuştur. Fransız aktör ve ırlağan. Daha çok “Fernandel” olarak tanınmıştır. Komedi yıldızı olarak ilk popülaritesini Fransız vodvilleri, operetleri ve müzikhol revüleri ile elde etmiştir. Marsilya ve Nice’de çeşitli müzikhollerde söylediği çığırgılar ve komik parodileriyle ününü pekiştirmiştir. En beğenilen parodileri askerleri konu almıştır. 1928’de Paris’e yerleşmiş ve film çevirmeye başlamıştır. Paris’te operet ve tiyatro oyunlarında da rol almaktaydı. En iyi arkadaşı ve sinema alanında sıklıkla işbirliği içinde olduğu Jean Manse’in kızkardeşi Henriette Manse ile evlenmiştir. 1930’da ilk hareketli film çalışmasını gerçekleştiren sanatçı bunu izleyen kırk yıl boyunca Fransa’nın zirvede yer alan komik aktörü olmuştur. Atınkilere benzeyen dişleri sanatçının adeta simgesi haline gelmiştir. Fernandel ayrıca İtalyan ve Amerikan filmlerinde de yer almıştır. “İkinci Dünya Savaşı” sonrasında İtalya’da çevirdiği “Don Camillo” dizisi ile ününün doruğuna yükselmiştir. 1956 “Hollywood” yapımı “Seksen Günde Devr-i Alem” filminde David Niven’in arabacısı rolü O’nun ilk “Hollywood” deneyimidir. 1958 yılında çekilen “Paris Tatili” filminde Bob Hope ve Anita Ekberg ile birlikte rol almıştır. Aktörlüğünün yanısıra Fernandel kendi filmlerini de yönetmiş ya da yönetmen yardımcılığını yapmıştır. 26 Şubat 1971 tarihinde Paris’te akciğer kanserinden ölmüş ve Paris’teki “Passy Mezarlığı”nda gömülmüştür. Sanatçının belli başlı film çalışmaları şunlardır:
* Mme. Husson’un Gül Ağacı (1932)
* Angèle (1934)
* Çayır (1936)
* Ilgnace (1936)
* I. François (1937)
* Kuyucunun Kızı (1940)
* Cinayetler (1950)
* Kırmızı Han (1951)
* Don Camillo Dizisi (1951-1955)
* Beş Ayaklı Koyun (1953)
* Zengin Adam (1960)
* Sevimsiz Ruh (1964)
* Pederin Yolculuğu (1966)
Feroce:
(İt.) Öfkeli. Acımasız. Acımasız bir ifade ile. Hiddetli, kızgın.
İtalyan kökenli Fransız bağdar. 5 Şubat 1929 tarihinde Paris’te doğmuştur. Çok küçük yaşlarda küğ eğitimine başlamıştır. Alfred Cortot ile piyano, Olivier Messiaen ile küğsel analiz ve Arthur Honegger ile bağdama çalışmıştır. İlk yaratıları özgür atonal bir kimlik taşımaktaydı. Geçirdiği tüberküloz vakası nedeniyle piyanistik yaşamı kesintiye uğramıştır. Hastalığını yendikten sonra kendini yalnızca bağdama yapmaya vermiştir. Hastalığı süresince radyo alıcısı ile tanışmış ve bu cihaz O’nun vazgeçilmez bir tutkusu olmuştur. 1954 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Edgard Varèse ile tanışmıştır. Luc Ferrari radyodan Varèse’in “Déserts” isimli eserini dinlemiş ve bu eserin etkisi altında kalmıştır. “Déserts”in içerdiği teyp partı Luc Ferrari için bir ilham kaynağı oluşturmuş ve kendi küğlerinde de manyetik bandı kullanmaya karar vermiştir.1958 yılında Pierre Schaeffer ve François-Bernard Mâche ile birlikte “Groupe de Recherches Musicales”i kurmuştur. Dünyanın çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapmış ve film endüstrisinde, tiyatro kumpanyalarında ve radyo yayınlarında çalışmıştır. 1960’lı yılların başlarında çeşitli ortamlardan derlediği çevresel ve doğal sesleri kullanarak dramatik yapılı anlatısal bir manyetik band yaratısı olan “Hétérozygote” isimli eseri üzerinde çalışmaya başlamıştır. Çevre seslerinin kullanımı Ferrari’nin küğsel dilinin belirgin ve karakteristik bir özelliği haline gelmiştir. “Presque rien No. 1 ‘Le Lever du jour au bord de la mer’ (1970)” isimli çalışması kendi türünün bir klasiği kabul edilmektedir. Bu üründe Ferrari Yugoslavya sahillerinde bir tam gün boyunca ortamda yankılanmış olan tüm sesleri kaydetmiş, bu sesleri kurgulamış ve yirmibir dakika süren bir eser ortaya koymuştur. Bu eserle sanatçı, John Cage’in düşüncesi olan “küğün her an çevremizde ve yaşamımızda var olduğu, durup onu dinlersek farkına varacağımız” savını adeta doğrulamaktadır. Bağdar teyp parçalarının yanısıra salt çalgısal küğler de yazmayı sürdürmüştür. Üretken bir insan olan sanatçı, Olivier Messiaen ve Karlheinz Stockhausen gibi çağdaş bağdarların çalışma anları ve provalarıyla ilgili dokümanter filmler de yapmıştır. Luc Ferrari küğ sanatını bir iletişim aracı olarak kullanmıştır. Başlıca amaçlarından birisi sanatçı ile dinleyici arasındaki sınırları kaldırmaktır. Önemli yaratıları arasında şunlar bulunmaktadır:
* Bitmemiş Sinfoni (1963-1966)
* Giriş (1979)
Luc Ferrari İtalya’nın Arezzo kentinde 76 yaşındayken 22 Ağustos 2005 tarihinde sonsuzluğa göç etmiştir.
Doğumundaki ismi ile Jean Tenenbaum. Fransız ırlağan, şarkı yazarı ve şair. 26 Aralık 1930 tarihinde Vaucresson’da (Hauts-de-Seine) doğdu ve 13 Mart 2010’da sonsuzluğa göç etti. Irlağan olarak şiirsel güzellikler ve özellikle de Louis Aragon’un şiir sanatı üzerine yoğunlaştı. 1935 yılında Versailles’e taşınmış olan orta halli bir ailenin dört çocuğunun en küçüğüdür. Tenenbaum Versailles’te “Jules Ferry Koleji”nde eğitim gördü. 1928 yılında Fransız vatandaşlığını alan babası Rus kökenli bir Musevi idi ve 1942’de Auschwitz’e gönderildi. Sanatçı ailesini hayatta tutabilmek için okulunu terk etti. 1950’li yılların başlarında Ferrat, Parizyen kabarelerde görülmeye başlandı. 1956 yılında Louis Aragon’un bir şiirini “Les Yeux d’Elsa” (Elsa’nın Gözleri) küğsel bir yapıya uyarladı. Popüler bir sanatçı olan André Claveau’nun bu parçayı söylemesi üzerine Jean Ferrat bir şarkı yazarı olarak dikkatleri üzerine toplamayı başardı. İlk “single”ı 1958 ‘de yayınlandı, ancak başarı elde edemedi. 1959’da, daha sonra yakın arkadaşı ve yardımcısı olan yayıncı Gérard Meys’in katkılarıyla ertiksel olarak parlamaya başladı. “Decca” şirketi ile anlaşma imzaladı ve ikinci “single”ı “Ma Môme” Meys’in küğsel direktörlüğünde piyasaya verildi. 1961 yılında bazı şarkılarında ırlağanlık yapan Christine Sèvres isimli bir şarkıcı ile evlendi. Sèvres 1981 yılında 50 yaşındayken sonsuzluğa göç etti. Jean Ferrat bu sıralarda artık şarkılarının düzenlemesini yapacak olan Alain Goraguer ile tanıştı. İlk albümü olan “Deux Enfants du Soleil” aynı yıl yayınlandı. Ferrat, Zizi Jeanmarie için de şarkılar yazmış, hatta Alhambra’da altı ay boyunca masrafları ortak karşıladıkları bir dinleti dolaşısına çıkmışlardır. Tüm bu etkinlikleri 1963 yılında “Nuit et Brouillard” (Gece ve Sis) izlemiş, bu ürünle “Académie Charles Cros”un “Grand Prix du Disque” ödülünü kazanmıştır. Sanatçı 1965 yılında da bir dinleti dolaşısına çıktı, ancak 1973 yılından itibaren sahnede yer almama kararı verdi. 1990 yılında “Küğ Yazarları, Bağdarları ve Editörleri Topluluğu”nun (SACEM) Fransa kanadından bir ödül verildi. 2010 yılında uzun süren bir hastalığın ardından 79 yaşında dünyaya veda etti. Şiirsel şarkılarından bazıları: “Gece ve Sis” (1963), “Dağ” (1966), “Sensiz Ne Olurdum?” (Aragon’un bir şiiri üzerine) (1966), “Potemkin” (1965).
11 Mayıs 1928 tarihinde İtalya’nın Milano kentinde doğan ve 9 Mayıs 1997 tarihinde Fransa’nın Paris kentinde ölen İtalyan film yönetmeni. Jacqueline Ferreri ile evlenmiştir. Filmleri modern insanın yabancılaşmasını konu olarak ele alır. Özellikle ironik ve kışkırtıcı niteliktedir. Önemli filmleri şunlardır: “Harem” (1967), “Çılgın Fahişe Liza” (1972), “Mutlu Ev” (1990), “Et”, “Seeking Asylum”, “Domuz Ahırı”. Aldığı ödüller: “Berlin Film Festivali ‘Altın Ayı’ Ödülü” (1991), “David di Donatello En İyi Yönetmen Ödülü”, “David di Donatello En İyi Senaryo Ödülü”.
Ferretti, Giovanni:
(yaklaşık olarak 1540-1609) İtalyan bağdar. Doğduğu kent kesin olarak belli olmamakla birlikte Venedik ya da Ancona kentlerinin her ikisi de doğum yeri olarak değişik kaynaklarca iddia edilmektedir. Ancona, Loreto ve bazı diğer küçük kentlerde orkestra yönetkenliği yapmıştır. Bir müddet boyunca Roma’da yaşadığı da anlaşılmaktadır. Ertiksel yaşamına ilişkin erken dönem belgelerden anladığımız kadarıyla 1575 yılında “Ancona Katedrali”nde çalgı ve seslerden oluşan bir topluluğu yönetmiş ve koro yönetkenliği yapmıştır. Sonraki yirmi yılında tarihsel açıdan boşluklar bulunmakla beraber bazı yıllarda neler yaptığı hakkında bilgiler bulunmaktadır. Örneğin, 1580 ile 1582 yılları arasında Loreto’da bulunmuş, 1586 ile 1588 yılları arasında da Gemona’da çalışmış, 1589 yılında Cividale del Friuli kasabasında yaşadığı saptanmıştır. Giovanni Ferretti’yi “Santa Casa Kapeli”nde yönetkenlik yaparken 1590 yılında tekrar Loreto kentinde buluruz. Sanatçı bu konumunu 1603 yılına dek korumuştur. Bu tarihten başlayarak sanatçının Roma’da yaşadığına ilişkin bazı kanıtlar bulunmaktadır; örneğin küğünün eski Roma kolleksiyonlarında yer alması ya da Romalı küğcülerle kurduğu dostluklar gibi… Rönesans döneminin dünyevi küğler yazan bir ismidir. 1570’li yıllarda villanella ile bağlantılı hafif bir tür madrigal yazımının gelişiminde öncü olması nedeniyle önemli bulunmaktadır. Hafif madrigalleri tüm İtalya’da son derece popüler idi ve hatta İngiltere’ye dek etki alanı genişlemişti.
Fes:
(Alm.) Fabemol.
Festival:
Daha önceden bilinen tarihlerde yapılan sanatsal hareketler, her yıl aynı zaman diline denk getirilen artistik faaliyetler, yılın belirli zaman dilimlerinde gerçekleştirilen sanat etkinlikleri için kullanılan terim.
Feurig:
(Alm.) Ateşli, şiddetli. Heyecanlı, coşkun. Hararetli.
Dinleti çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren “Feverish Gitar İkilisi” alanlarında nadir örneklerdendir. Klasik gitar’ın tarihsel gelişimi doğrultusunda zengin bir dağara sahip olan ikili verdiği dinletilerle büyük beğeni toplamıştır. Birçok festivale konuk olarak davet edilen “Feverish Gitar İkilisi” dinletilerinde özellikle İtalyan ve İspanyol bağdarların yanında Anadolu ezgilerine de yer vermektedir. İkilinin üyeleri Doğay Sarıhan ve Mert Kayalı “Ensemble Feverish Müzik Kursu”nun öğretmenleridir.