Sc
Scala:
(İt.) Dizi, ses dizisi. Gam, aşıt. Merdiven. Ses merdiveni.
Scale:
(İng.) Gam, skala, ıskala, dizi. Derece, kademe.
“Berlin Filarmoni Orkestrası”nda viyola sanatçısı olan Scherchen “Pierrot Lunaire” isimli yaratısını yönetecek olan Schoenberg’in aniden hastalanması üzerine o zamana göre alışılmamış zorluklarla dolu olan eserin yönetimini cesaretle üzerine aldı ve büyük bir başarı ile üstesinden geldi. O güne dek hiç kimsenin tanımadığı yirmibir yaşındaki küğcü bir anda büyük ün kazandı. Tanınmış orkestra yönetkeni Hermann Scherchen yetmişbeş yaşında iken Floransa’da öldü. Tüm küğ yaşamı boyunca modern küğün yayılması için hizmet veren sanatçı çeşitli küğsel eserler yazmış, dergiler kurmuş bir isimdi. Aynı zamanda düşünür ve öğretici olarak da tanınan Scherchen 1947 yılında Türkiye’ye de gelmiş, “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nı Ankara ve İstanbul’da yöneterek bu dinletilerde Beethoven’in tüm sinfonilerini çaldırmıştı.
Schietto:
(İt.) Yalın, sade. Açık sözlü. Katıksız, katkısız.
Schubart, Christian Friedrich Daniel:
Alman şair, orgçalar, bağdar, gazeteci ve küğ adamı. 24 Mart 1739 tarihinde Obersontheim’de dünyaya geldi. Günümüzde pek hatırlanmayan Schubart 1758 tarihinde Erlangen kentinde teoloji dalında öğrenci oldu. Toplum adabına ve kurallarına pek uygun yaşamadığı için iki yıl sonra ailesi O’nu geri çağırdı. Özel öğretmen ve vaiz yardımcısı olarak geçinmeye çalıştı. Ancak küğsel anıklığı O’na “Geislingen an der Steige”de orgçalarlık görevi verilmesini sağladı. Küğ sanatında bir virtüoz düzeyine erişmiş olan sanatçı aynı zamanda başarılı bir şairdi ve bu yönüyle Goethe’yi bile etkilediğini söyleyebiliriz. 1772 yılında Ludwigsburg’da Schubart ile tanışan Charles Burney sanatçıyı “Almanya’da tanıştığı ilk gerçek harpsikord çalıcısı” olarak tanımladı. Bach ekolünün devamı olmakla birlikte dahice bir orijinaliteye sahipti. Klavikord’da büyük bir incelik ve ifade ile çalmaktaydı, parmaklarını parlak ve zengin bir şekilde kullanmaktaydı. Schubart o tarihlerde pek sevilen ve okunan “Deutsche Chronik” isimli gazetenin sahibi ve yayıncısıydı. Bu gazetede siyasi içerikli makalelerin yanısıra ünlü isimlerin şiirleri ve kısa öyküleri de yayınlandı ve bu sayede Goethe, Schiller, Lessing ve Mendelssohn gibi isimler daha geniş kitleler tarafından tanındı. Gazetede Schubart küğ ve yazın alanlarında okuyucularına önerilerde de bulundu. Sanatçı, yaşam tarzı ve otoriteye karşı duruşuyla hayatı boyunca büyük tartışmalara yol açtı, bazılarının onay ve sevgisini kazandıysa da diğerlerinin nefretini derledi. Burney bu konuda şunları yazdı: “Sıradan insanlar onun deli olduğunu düşünmekte ve geri kalanlar da O’nu görmezden gelmekte…” Ancak, Schubart herşeye karşın konumunu ve tutumunu değiştirmedi. Eleştiri yazılarını “Deutsche Chronik” isimli gazetesinde yayınlamaktan korkmadı ve çekinmedi. Din adamları ve aristokrasi hakkında kaleme aldığı yazıları nedeniyle 1773 yılında toplum dışına itildi ve kilise tarafından afaroz edildi. Ayrıca Ludwigsburg’daki orgçalıcılığından ve küğ yönetmenliğinden uzaklaştırıldı. O da Heilbronn, Mannheim, Münih ve Augsburg kentlerini ziyaret etti. Cizvitlere yönelik tutumu nedeniyle Augsburg’dan kovuldu ve Ulm’a kaçtı. Sanatçı, en sonunda ülkesinden sürgün edildi. 1777 yılında siyasi görüşleri ve Württemberg Dükü Carl Eugen’e yönelik eleştirileri kaderini belirledi. Bir tuzağa düşürüldü ve mahkemeye çıkmadan, Hohenasperg’deki kalede bulunan hapishanede korkunç koşullar altında on yıldan fazla bir süre dük Eugen tarafından hapiste tutuldu. Bu sürecin her yönü hukuka aykırıydı, Schubart yargılanmadan ve hakkında bir karar olmadan adeta esir alınmıştı, ayrıca kendisi Württemberg vatandaşı değildi ve gazetesi orada basılmamıştı. İşte bu koşullar altında ünlü şiiri “Die Fürstengruft” (Prensin Mahzeni) ortaya çıktı; kendisine kağıt ya da kalem gibi yazabileceği herhangi bir malzeme verilmediği için bu şiiri hücreler arasındaki bir boru aracılığıyla başka bir mahkuma yazdırmıştı. Schubart, kendi döneminin en tanınmış politik mahkumu idi. Tek suçu, yöneticilerin mutlakiyetçiliğini eleştirmekti ve bu nedenle adi ve tehlikeli bir suçlu gibi davranıldı. Sanatçı 1787 yılında Prusya kralı Büyük Frederick tarafından serbest bırakıldı ve Schubart duyduğu minnettarlığı “Hymnus auf Friedrich den Grossen” (Büyük Frederick İlahisi) ile ifade etti. Bu tarihte “Stuttgart Tiyatrosu”nun küğ direktörlüğüne ve yöneticiliğine atandı. Burada “Schubarts Leben und Gesinnungen” (Schubart’ın Yaşamı ve Düşünceleri) isimli otobiyografisini yazmaya başladı. Fakat tamamlayamadan Stuttgart’ta 10 Ekim 1791 tarihinde sonsuzluğa göç etti. Eserlerinin birçoğu Hollanda’da basıldı ki bunlar ateşli birer izlenim bırakmaktaydı. “Sämtliche Gedichte” (Tüm Şiirleri), 1785/1786'da Stuttgart’ta iki cilt halinde yayınlandı, bu koleksiyondaki parçaların çoğu “Sturm und Drang” (Fırtına ve Gerginlik) dönemiyle karakterize edildi. 1783 yılında kaleme aldığı şiiri “Die Forelle” (Alabalık) Franz Schubert’in 1817 yılında bağdadığı küğe temel oluşturdu. Schubart’ın en önemli yaratılarından birisi “Die Glücklichen Reisenden” (Şanslı Gezginler) operetidir. 1786 yılında üç cilt halinde yayınlanan “Musikalische Rhapsodien” (Küğsel Rapsodiler) unutulmaması gereken eserleri arasındadır. Sanatçı çok sayıda şarkılar ve klavye için parçalar da bağdamıştır. Melodramatik yaratısı “Evas Klage bei des Messias Tod” (Havva'nın Mesih’in Ölümüne Ağıtları) ise doruktaki eseridir.
Schwach:
(Alm.) Güçsüz, dermansız. Zayıf, ince, munis. Hafif. İnce ve zarif bir stil ile.
Schwer:
(Alm.) Ağır, zor, zorlukla dolu, geniş. Güç, yorucu, zahmetli, çetrefil. Ciddi.
Sciolto:
(İt.) Açık, serbest. Gevşek, sallanan. Geniş yay, geniş yay ile, geniş yay çekerek, büyük yay kullanarak.
Scivolare:
(İt.) Açık, serbest. Gevşek, sallanan. Geniş yay, geniş yay ile, geniş yay çekerek, büyük yay kullanarak.