09.07.2014 / Şirin Pancaroğlu - 'Çengnağme'
Klasik müzik kökenli arp sanatçımız Şirin Pancaroğlu, yeni çıkan albümünde 17. yüzyıldan kalma ve bugün yorumcusu kalmayan bir Doğu enstrümanı olan çeng ile karşımıza çıkıyor. Bir anlamda arpın Doğu’daki atası diyebileceğimiz çeng 300 yıl öncesinin İran ve Osmanlı kültüründe yer alan bir enstrüman. Sanatçı arp çalmaya başladığı yıllarda minyatürlerde çeng isimli bu çalgıyı görmüş. Ancak bu çalgıyı hiç bir zaman bulamamış. Pancaroğlu’nun arayışı 2013 yılında İzmir’li enstrüman yapımcısı Levent Güleç’in yaptığı çenge ulaşmasıyla son bulmuş.
“Çengnağme” adlı bu çalışmada Pancaroğlu, çengi coğrafi akrabalığı bulunan ney, kemençe, tanbur, lavta, kudüm, bendir gibi çalgılarla birleştirmiş. Bu bileşime yanısıra arp ve kontrbası da katarak eski ile yeni buluşturulmuş.
Bora Uymaz’ın prodüktörlüğünü yaptığı, Tanburi Angeli, Katip Çelebi, Derviş Mustafa gibi geleneksel müziğimizden bestecilerin eserlerinin çağdaş bir bakış açısıyla yorumlandığı “Çengnağme”de, günümüz bestecileri Bora Uymaz, Amin Mahyar Tafreshipour ve Şirin Pancaroğlu’nun besteleri de yer alıyor. Albümde arp sanatçımıza Bora Uymaz, Murat Aydemir, Derya Türkan, Yavuz Akalın, Meriç Dönük, Volkan Ergen, Volkan Topakoğlu gibi müzisyenler de eşlik etmiş.
Evliya Çelebi “Seyahatname”sinde 1660’da İstanbul’da sadece tek bir tip çeng ile 10 çenginin (çeng çalan kişi) varlığından söz ediliyor. Bu da çeng’e dair bilinen son yazılı örneği oluşturmuş. Şirin Pancaroğlu’nun bu albümü tarihin içinde minyatürlere hapsolmuş bu enstrümanı günümüze taşırken hem müze konumunda hem de büyülü bir serüveni günümüze taşıyor.
Aydınlık Gazetesi - 09.07.2014, Çarşamba
