30.11.2014 / Eskişehir Şehir Tiyatroları, Jeanne d'Arc'ı Yeniden Yorumladı

Jeanne d'Arc    


     Yaşamak için ölmek mi? Yoksa ölmek için yaşamak mı? Bu soruların yanıtları “Eskişehir Şehir Tiyatroları” sahnesindeydi.

     8 Ekim’de prömiyer yapan, Bulgar yazar Stefan Tsanev’in kaleminden, Hüseyin Mevsim’in çevirdiği, “Jeanne d’Arc’ın Öteki Ölümü” Yunus Emre Bozdoğan yönetiminde yeniden sahneye kondu. Ortaçağ Fransasında sömürüye karşı mücadele veren fakir fakat yürekli bir köylü kadın rolünde Özlem Baykara Danacı, kendi yarattığı insanlar tarafından hayal kırıklığına uğramış bir tanrı rolü ile K. Sinan Demirer  ve ikiyüzlü bir cellat rolünde Hakkı Kuş izleyici ile buluştu.

     Oyun, Jeanne’ın yaşamak ya da ölmek arasında seçim yapacağı son gecenin hikayesi. Günün ilk ışıklarıyla yakılmaya gidecek olan Jeanne’ın seçimini etkileyecek ve bu sürece tanıklık edecek 2 kişi daha var; cellat ve tanrı. Ama yaşam ve ölüm arasında bu son gece bambaşka bir yorumla yeniden şekillendirilmiş. Daha önce sahnelenen oyunlardan farklı olarak Jeanne d’Arc’ın son gece yaşadıkları bu kez kara bir mizah ile anlatılıyor...

     Halkı ve ülkesinin bağımsızlığı için inançlarından vazgeçmeyerek ölmeyi seçen Jeanne d’Arc’ın, dönemin engizisyonunun hücresinde son gece yaşadıkları, trajikomik olarak anlatılan oyun tek perdelik...

     Ağır bir trajedi olarak tarihe geçen hikayeyi trajikomik olarak sahneye taşıyan yönetmen Yunus Emre Bozdoğan, neden böyle bir yorum tercih ettiklerini anlattı.

     Tanrıyı Yersiz Yurtsuz Bırakmak

     Bozdoğan, “Aslında oyun metni her şeyi açıkça ortaya koyuyor. Günümüzde de bütün toplumların siyasi yaklaşımında büyük eksiklikler ve yanlışlar var. Ve insanların da buradan yola çıkarak birbirini yok ettiği bir noktadan bahsediyor. Bu durum tanrının hoşuna gitmeyen bir durum, hatta terk edilmiş bir tanrı. Aslında tanrıyı bu hale getirmek istedik. Savaşların başı, ölümlerin atası biz miyiz? Halkını düşünmeyip cebini dolduran, yıkım ve zulüm yaptıran genler bize mi ait? Tanrı vardır yoktur diye kavga eden, kendi tanrımızın en üstün tanrı olduğunu ispatlamak için insan öldüren biz miyiz? Tanrı kıymayacaksın diye buyurdu diyen de biz, kıyan da... Buradan yola çıkarak tanrının terk edilmişliğini, insanların insansızlaşmışlığını hem dini hem de siyasi bir boyuttan ele alarak anlatmaya çalıştık” dedi.

     Günümüz sorunlarına göndermelerin de yer aldığı oyun, izleyiciden tam not aldı.

     Oyunu ilk olarak Bernard Shaw yazdı. İkincisi Jeanne Anouilh tarafından yazılan oyunu, son olarak Stefan Tsanev kaleme aldı. Tsanev’in yazdığı oyun daha önce İstanbul’da “Oyun Atölyesi” tarafından sahnelenmişti.

     “Bugün Bir Jeanne d’Arc Yok!”

     Yaşama arzusuyla dolu olan, ölmek istemeyen ve O’nu yalnız bırakan tanrıya isyan eden Jeanne d’Arc’a hayat veren Özlem Baykara Danacı, karakteri izleyiciye taşıyabilmek için önce Jeanne’ı anlamaya çalışmış. Karaktere hazırlanırken çok zorlandığını söyleyen Danacı, “Bugün Jeanne D’Arc gibi bir örneğimiz, idolümüz yok ne yazık ki... Ülke olarak, dünya olarak aslında bunun eksikliğini de yaşıyoruz. İdealleri uğruna canını verebilecek bir insanın çelişkilerini görüyoruz çünkü bu oyunda... O yüzden O’nu anlamaya, O’nunla empati kurmaya ve günümüzle bağdaştırmaya çalıştım. Biraz zor oldu ama başardık” dedi.

     Aydınlık Gazetesi - 30.11.2014, Pazar (Deniz Çağlayan)




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5798399
Online Ziyaretçi Sayısı:42
Bugünlük Ziyaret :1252

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.