17.06.2015 / Müyesser Yıldız Yazdı: Dünya Torpil Tarihine Geçecek Atama
Çok usülsüz atama gördük... Liyakatin değil, torpilin, yandaşlığın yegane geçen akçe olduğunu da... Ama galiba böylesi hiç olmadı...
Kahramanımız henüz 27 yaşında ve lise mezunu Enis Hacıosmanoğlu. Karadeniz eşrafından meşhur bir aileye mensup olduğu söyleniyor.
“İzmir Tekel Çamaltı Tuzlası”nda işçi olarak çalışırken, burası özelleştirilir. O da 2010’da “İzmir İl Kültür Müdürlüğü” emrine 4/C statüsünde alınır. Yani geçici görevlidir. “Bergama Halk Kütüphanesi”nde çalışmaya başlar.
Buraya kadar sorun yok.
2012’de “şansı” açılır. “İzmir Valiliği”nin onayı ile “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” emrine görevlendirilir.
Bu arada çalıştığı birim “Kültür ve Turizm Bakanlığı”na birkaç kez yazı yazarak, Enis Bey’in kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak memur statüsünde alınmasını ister. Ancak “Bakanlık” “KPSS Sınavı”nı kazanma şartına ilave olarak boş kadro olması durumunda atamanın yapılabileceğini hatırlatır. Yani “usulsüz memurluk” teklifini reddeder.
Enis Bey geçici personel ya, 12 ay çalışma hakkı bulunmadığı için sözleşmesi her yıl 11 ay 28 gün üzerinden yenilenir. 2015’te de aynı işlem yapılır.
Son sözleşmenin dumanı henüz tüterken, “Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü” Enis Bey hakkında “muhasebe memuru”ymuş gibi işlem yapmaya başlar. 8 Mayıs 2015’te de “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası İdari ve Mali İşler Koordinatörü” unvanıyla ataması yapılır. Ki, teşkilat şemasında böyle bir unvan yoktur.
Evet Enis Bey, artık İzmir’de faaliyet gösteren tüm sanat kurumlarının yaptığı/yapacağı sanatsal faaliyetlerin idari ve mali koordinatörüdür.
“Heykel Değil, Ucube...” Diyenler...
Ve sanatçısından müdürüne, şefinden memuruna yüzlerce devlet memuru artık lise mezunu, geçici personel Enis Bey’in emrindedir.
Bir başka çarpıcı bilgi:
Enis Bey, aslında resmi atamadan aylarca önce bu unvanı kullanmaya başlamış ve sanatsal faaliyetler için kolları sıvamıştır. Bunu da Trabzon yerel basınından öğreniyoruz.
“İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” Kasım 2014’te bir belediyenin organize ettiği sanat gecesi için Trabzon’a gider. Bir gazeteci konserin ne kadar muhteşem olduğunu anlattıktan sonra şunları yazar:
“Duydum ki, konsere ‘Kültür Bakanlığı Mali İşler Daire Başkanı’ hemşerimiz Enis Hacıosmanoğlu da destek vermiş. Kendisine teşekkür ediyoruz.”
Lise mezunu, geçici işçi, ama “Daire Başkanı” ya da “İdari ve Mali İşler Koordinatörü”... Yok böyle bir yetenek... Yok böyle bir atama...
“Böyle sanatın içine tüküreyim... Heykel değil, ucube...” diyenler, acaba bu “sanatsal” atamaya ne buyurur?
Ya da “KPSS Sınavları”ndaki haksızlık ve yolsuzluklara, “Nasıl içinize sindirdiniz? Yıllarca imtihan salonlarında öğrencilerini imtihan etmiş biri olarak yüreğim yanıyor. Bu affedilmez bir konudur. Bir devlet önüne gelen memurda şu benim bölgemden, şu benim görüşümden diyorsa bu adalet değildir” sözleriyle tepki gösteren Başbakan Ahmet Davutoğlu, acaba bu atamayı içine nasıl sindirir?
http://odatv.com sitesinden alınmıştır. - 17.06.2015, Çarşamba
