02.04.2017 / ‘Güzel Günler Göreceğiz’

Şoray, Türkan


     Ünlü sinema oyuncusu Türkan Şoray, “Hürriyet”ten Savaş Özbey’e verdiği röportajda oyunculuk hayatından kişisel yaşantısına kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.

 

     “Hayatınızın bir dönüm noktası var mı?” sorusunu, “Acı Hayat’ filmi. Sinemaya yeni girmiştim. ‘Altın Portakal’ aldım. O filme kadar içine kapanık yengeç kadınını oynuyordum. Oynayacağım rolleri seçmemi etkileyen, benim özel hayatımı etkileyen o filmdir. ‘Mine’ beni, ben ‘Mine’yi etkiledim.” ifadeleriyle cevaplayan Şoray, “15 yaşında sinemaya ilk giren Türkan’a gidebilseniz... O genç kıza ne söylerdiniz?” sorusunu ise “Kendine güven. Korkma, başaracaksın’ derdim. O yıllarda korkuyorsun. ‘Bir daha filmde oynayacak mıyım’ diye düşünüyorsun. Ama iyi ki bunları yaşamışım. Bir şeyin zorluğunu çekmeden bir yerlere gelmenin o kadar tadı yok.” şeklinde cevapladı.

 

     “Her Zaman Ülkemde Güzel Günler Göreceğimize İnanırım”

 

     Röportajda kendisine yöneltilen “Bugünün Türkiye’si sizi ürkütüyor mu?” sorusuna ise Şoray’ın cevabı şu şekilde oldu: “Şu kadarını söyleyeyim: Ben her zaman ülkemde güzel günler göreceğimize inanırım.”

 

     “Biz Kenetlenmiştik”

 

     Günümüz sinemasıyla geçmişi kıyaslayan Şoray, dönemin sansür politikalarını da eleştirerek şunları söyledi: “Biz kenetlenmiştik. Oyuncular, dernekler, sendikalar... Ankara yürüyüşümüz var. Şimdi iki sinemacı bir araya gelip, konuşmuyorlar. Sansür denilen belayı bilmiyorlar. Hiçbir filmi yapamıyorduk, sansürden. Her film Ankara’ya gidiyordu. Nefeslerimizi tutup, onaylanıp onaylanmayacağını bekliyorduk. ‘Fosforlu Cevriye’ mesela. Sansür yüzünden cılkını çıkardık.”

 

     “Bir Sokak Kadını Bir Devrimciye Aşık Oluyordu”

 

     “Romanda bir sokak kadını bir devrimciye aşık oluyordu. Ve finalde, polis bildirileri yakalamasın diye kendini feda ediyor. O sırada bir yıldız kayıyor. Böyle bir kitaptı. Biz bunu çekiyorduk, durdurdular. Kadir devrimciyi oynayacaktı, adi bir suçlu yaptılar…”

 

     Şoray, sinemaya niyetlenen gençlere öğüt olarak ise “Sinema ihmali hiç sevmez. Sinemacı olayım ama başka aşklarım olsun, seyahat edeyim, yok. Sinema kıskanç sevgili gibidir. Onu bıraktığınızda o da sizi pat diye bırakıverir.” ifadelerini kullandı.


     Aydınlık Gazetesi - 02.04.2017, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5796314
Online Ziyaretçi Sayısı:20
Bugünlük Ziyaret :1180

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.