12.01.2019 / İşitme Engelli Çocuklara İşaret Dili Öğreten Çizgi Film

İşaret Dili Öğreten Çizgi Film


     Okul öncesi işaret dili eğitimi veren kurum sayısı bir elin beş parmağını geçmiyor. “El Feneri Projesi”, çizgi film aracılığıyla 0-5 yaş arası işitme engelli çocuklara, en sık kullanılan üç yüz kelimenin, Türk işaret dili ile öğretilmesini amaçlıyor.


 

     Türkiye’de ilk kez 0-5 yaş arası işitme engelli çocuklara, çizgi film ile işaret dili öğreten bir proje hazırlandı. “Filmix Yapım”ın projesi, engelli ve duyan çocuklar arasındaki ayrıştırıcı faktörü ortadan kaldıracak. “Filmix Yapım Genel Müdürü” Begüm Akkökler ile “El Feneri Projesi”nin ayrıntılarını, işitme engelli bireylerin ulusal ve uluslararası alanda yaşadıkları sorunları ve yeni gelişmeleri konuştuk.


 

     “El Feneri Projesi”nin hedefi nedir?

     Türkiye’de okul öncesi Türk işaret dili eğitimi veren kurum sayısı, bir elin beş parmağını geçmiyor. Resmi ya da özel kurumlarda, okul öncesi alabilecekleri eğitim olanağı az olduğu için, aile içerisinde alabildiği yetersiz eğitimle ilkokul yaşamına başlıyorlar. Eğitim kaynaklarındaki yetersizlikler, engelli bireylerin ilkokula başladıklarında geriye düşmelerine neden oluyor.


 

     “El Feneri Projesi”, Türkiye’de 0-5 yaş arası işitme engellilere, okul öncesi en sık kullanılan üç yüz kelimenin, Türk işaret dili kullanılarak anlatıcı eşliğinde öğretilmesini amaçlıyor. Aslında ilk hedefimiz işitme engelli çocuklar. Sonra onlarla iletişime geçmek isteyen duyan çocuklar, engelli çocuklara sahip ebeveynler ya da işitme engelli bir aile ile iletişim kurmak isteyen herkes.


 

     Proje hazırlık sürecini paylaşır mısınız?

     Bu proje analiz ve ölçümler üzerinden ortaya çıktı. Okul öncesi Türk işaret dili eğitimi eksikliğinden kaynaklanan boşluğu doldurmak ve farkındalık yaratmak amacıyla hazırlandı. Üç yıllık hazırlık sürecinde altyapısı oluşturuldu. Proje, üç aşamadan oluşuyor. Hazırlık sürecinde elde edilen istatistiki veriler ışığında, en sık kullanılan üç yüz kelime belirlendi.


 

     0-5 Yaşta Öğrenilen Unutulmuyor


 

     Animasyon videolarda nasıl bir kurgu izlediniz?

     İlk aşama, kelimelerin işitme engelli bir anlatıcı eşliğinde öğretildiği süreçle başlıyor. Her biri on dakika olarak hazırlanan animasyon videolarda, beş kelime öğretiyoruz. Göstergebilim araştırmaları sonucunda, öğretilen beş kelimenin, çocuklarda en ideal verimliliği sağladığını elde ettik. Beş yıllık “TÜBİTAK” araştırmaları sonucunda öğrendiğimiz bu kelimeler, dil edinimi için öğretilen ilk kelimeler. Temelde de “anne, baba” gibi basit kelimelerle ilerleyen bir aşama.


 

     İkinci aşama, animasyon videolarda öğretilen her beş kelimenin içinde yer aldığı hikayeler. Okul öncesi olduğu için, hikayelerimiz oldukça basit. Her kelime, hikaye içerisinde üç ya da dört defa tekrarlanarak pekiştiriliyor. Yapılan araştırmalar, işitme engelli kültüründe herkesin bir lakabının olduğunu gösteriyor. Kelimelerin öğretilmesi için oluşturduğumuz animasyon karakterimizin adı “Ece”. Karakterimiz aksesuar olarak bir bandana kullanıyor. Bu nedenle karakterimizi “bandana” işareti ile tanımladık.


 

     Üçüncü aşama, animasyon videoları izleyen ve animasyon videolarda yer alan kelimeleri işaret dili ile tekrarlayan, her gruptan çocuğun görüntüsüne yer veriyoruz. Bu aşamada; CODA çocuk birey (Children Of Deaf Adults: Ebeveyni engelli olup kendisi duyan, iki dil ve iki kültürle yaşayan), duyan ve işitme engelli çocuk bireyler bulunuyor. Bir başka yapılan araştırma sonuçlarına göre, 0-5 yaş aralığında yer alan çocukların işaret dili ile anlatılan kelimeleri unutmadıklarını fark ettik.


 

     Dünyada hazırlanan çalışmalara baktığımızda, kelime öğreten projelere rastladık. Hikaye anlatan projeleri de gördük. Ama “El Feneri Projesi” 0-5 yaş aralığı işitme engelli çocuk bireylere yönelik ilk dil edinimi kelimeleri, kelimelerin yer aldığı hikaye serisi ve 0-5 yaş aralığı çocuklardan oluşturulmuş pekiştirme amaçlı üç aşaması ile kendini benzersiz kılıyor. Bu projenin dünyada bir örneğine rastlamadık. Ayrıca rastladığımız diğer projelerde, anlatıcının görüntüsü videonun köşesine konumlandırılmışken, “El Feneri Projesi”nde, anlatıcının hem işitme engelli bir birey olması hem de başrolü üstlenmesi öne çıkan en önemli ayrıntı. Bu şekilde kullanılan işaret dili görünür durumda ve anlaşılabilir. Diğer projelerde videonun köşesinde küçük olarak kullanılan anlatıcının kullandığı işaret dilinin anlaşılması ve takibi zor.


 

     İşaret Dili Köyden Köye Bile Değişiyor


 

     “Projeye başlamadan önce, tek bir işaret dilinin olduğunu düşünüyordum. Uluslararası alanda standart bir işaret dili kullanılıyor. Ama araştırmalarımız sırasında her ülkenin kendine ait bir işaret dili olduğu öğrendim. İşaret dilinin ülkemizde bile şehirden şehire hatta köyden köye bile farklılık gösterdiğini öğrendiğimde oldukça şaşırdım. Yetişkinlerin kullandığı işaret dili ile çocuklara hitap edilen işaret dili bile farklı. ‘El Feneri’, uluslararası işaret dilinde ya da uygulanacağı ülkenin işaret dilinde de hazırlanabilecek kolay bir proje.”


 

     Doktora Derdini Anlatamıyor


 

     “Türkiye’de 2012 yılı verilerine göre işitme engelli yetişkin ve çocuk bireyin sayıları 4 milyon. Bu, dikkate alınması ve ciddi çözümlerin üretilebilmesi için gereken düzeyde bir sayı. Yalnızca çekirdek aile düşünüldüğünde doğrudan 12 milyon insanımızdan söz ediyoruz. ‘Sağlık Bakanlığı’ ve ‘Milli Eğitim Bakanlığı’ projelerini incelediğimizde, işitme engellilerin pek de engel grubunda değerlendirilmediklerini gördük. Çeviri haricinde, çözüm odaklı bir uygulamaya pek rastlamadık. Fiziksel engelli, görme engelli ve işitme engelli birini yan yana getirdiğinizde, fiziksel ya da görme engelli birini kolayca algılayabilirsiniz. İşitme engelliyi ise konuşmadığı sürece algılayamazsınız. İletişimin en önemli ayağı ‘duymak’. Duymayan bireyler gündelik yaşamda, ciddi sorunlarla karşılaşıyorlar. Resmi kurumlarda sorunlarını anlatabilecekleri bir işaret dili uzmanı yok. Örneğin hasta olduklarında sorunlarını anlatamıyorlar. Ebeveyni engelli olup kendisi duyan bireyler, her iki kültürün ortasında yer aldıkları için; psikiyatrist, psikolog ya da psikolojik danışman olarak, özel ve resmi kurumlarda görevlendirilerek, işitme engelliler için ifade alanında oluşan boşluğu doldurabilirler.”


 

     Proje Ekibi


 

     “Projenin baş danışmanlığını dili bilimi uzmanı Dr. Beyza Sümer sürdürüyor. Türk işaret dili uzmanı ve çevirmeni Neslihan Kurt, anlatıcı danışmanımız. Projenin çocuklar üzerindeki etkilerini ölçümleyen nöro iletişim uzmanı Erdem Dağdemir’in, yıllardır çizgi filmler üzerinde araştırmaları var. Çocukların sıkılma performanslarını ve dikkat dağınıklıklarını ölçerek rapor hazırlıyorlar. Rapor ışığında gerekli değişiklikleri uyguluyoruz.”



     Aydınlık Gazetesi - 12.01.2019, Cumartesi (Turgay Oğuz)




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5797718
Online Ziyaretçi Sayısı:32
Bugünlük Ziyaret :1239

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.