28.07.2020 / Ölümsüz Patara’nın Kadın Sanatçıları
“Antalya Devlet Senfoni Orkestrası”ndan flüt sanatçısı Doç. Lelya Bayramoğulları ve arp sanatçısı Aslıhan Güngör ile “Antalya Devlet Opera ve Balesi”nden Soprano Nurdan Küçükekmekçi, “Patara Trio” grubunu kurdu. ilk konserlerini Ağustos ayı içinde verecekler.
Siz hiç M.Ö. 3. hatta M.Ö. 13. yüzyılda Fethiye-Kalkan arasındaki “Santos Vadisi”nin güneybatı ucundaki sesleri merak ettiniz mi? Bugünkü “Ovagelemiş Köyü”nün bulunduğu yerde, “Patara” antik kentindeki seslerden söz ediyoruz. O sesleri duyurmak, tarih ve doğa harikası “Likya”nın 20 yüzyıl önceki başkentini tanıtmak amacıyla 2020 yılı, “Patara” yılı ilan edildi. Duyurusu Şubat ayında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. Buradan esinlenen üç kadın sanatçı, “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası”ndan flüt sanatçısı Doç. Lelya Bayramoğulları ve arp sanatçısı Aslıhan Güngör ile “Antalya Devlet Opera ve Balesi” solistlerinden soprano Nurdan Küçükekmekçi “Trio Patara”yı kurdular.
Tanrılar Onlarla Atışırdı
Anadolu uygarlıklarında, mitolojide tanrıların ve meleklerin çalgıları olarak geçen, Antik Yunan ve Roma’da cenaze, düğün, hasat, dini ritüeller ve danslara eşlik eden, askerlerin savaşa onların ritmiyle gittiği “flüt” ve “arp” ile lirik şiirlere hayat veren “ses” (şan), “Patara Antik Kenti”nde buluşacak Üç sanatçının vereceği konser, izleyenleri zamanda yolculuğa çıkaracak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın turizmde 2020 yılını “Patara Yılı” ilan etmesinin ardından “Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü” öğretim üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık başkanlığında sürdürülen kazı çalışmaları yeni buluntularla devam ediyor. “Likya Birliği”nin başkenti olan antik kentin tanıtımı da çeşitli etkinliklerle sürdürülüyor. Antalya’nın Kaş ilçesindeki “Patara Antik Kenti”, önümüzdeki aylarda dünyanın en eski çalgılarının buluşacağı bir konsere ev sahipliği yapacak. “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası”ndan flüt sanatçısı Doç. Lelya Bayramoğulları ile arp sanatçısı Aslıhan Güngör ve “Antalya Devlet Opera ve Balesi”nden soprano Nurdan Küçükekmekçi’nin bir araya geldiği “Trio Patara”, antik kentte gerçekleştirecekleri konserle, izleyicilere dünyanın en eski çalgılarının buluşmasıyla zamanda yolculuğa çıkaracak.
Herodot’un Likyalı Kadınları
Gerçekleştirilecek konserle ilgili düşüncelerini aktaran Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, antik Yunanlı tarihçi ve yazar Herodot’un Likyalıların ana soylu olduklarını yazdığını söyledi. Prof. Dr. Işık, “Dolayısıyla üç şahane kadının birlikteliğinden oluşan ‘Trio Patara’, Likya’nın ana soylu hikayesine çok yakışacak” dedi. Üç sanatçıyı bu güzel oluşumları için kutladığını ve sevgiyle kucakladığını belirten Prof. Dr. Işık, “Bu bir kadın birlikteliği. Ben kadın gücüne inanıyorum” diye konuştu.
“Patara Yılı”na Özel Eserler
“Trio Patara”nın, dünyanın ve Türkiye’nin geçirdiği bu zor süreçte kurulmasının ayrı bir anlamı olduğunu belirten Doç. Lelya Bayramoğulları, “Trio Patara’, ülkemizin tanıtımına katkıda bulunmak ve ‘Patara Yılı’na hizmet etmek amacıyla kuruldu” dedi. Soprano Nurdan Küçükekmekçi ile çocukluk arkadaşı olduklarını, arp sanatçısı Aslıhan Güngör ile birlikte pek çok konser verdiklerini kaydeden Doç. Bayramoğulları, “Covid-19” salgını nedeniyle yaşanan kısıtlama sürecinde sanatçılar olarak neler yapabileceklerini düşündüklerini söyledi. Doç. Bayramoğulları, “Madem ki 2020 yılının adı ‘Patara’, biz de kurduğumuz bu oluşuma ‘Trio Patara’ dedik. Çok farklı repertuvarımız var. Ayrıca ‘Patara Yılı’na özel, kalıcı olması için yeni eserler besteletiyoruz” diye konuştu.
Antik Tiyatrolarda Sahne Almak
Soprano Nurdan Küçükekmekçi ise, “Trio Patara”nın kendileri için çok büyük anlam taşıdığını belirtti. “Kültür ve Turizm Bakanlığı”nın ilan ettiği “Patara Yılı”nda böyle bir oluşumun bu yıla yakışacağını düşündüklerini ifade eden Küçükekmekçi, “Antalya, kültür zenginlikleriyle dolu bir şehir. Aspendos ve Side antik tiyatrolarında çok temsiller yaptım. Gerçekten antik tiyatroda bir performans sergilemek inanılmaz bir duygu. O ruh, sizin ruhunuzun içine giriyor, bu ilahi bir duygu. O yüzden bu duyguyu antik mekanlarda tattığım için Patara beni çok heyecanlandırıyor. Heyecanla çok güzel bir yola çıktık. Umarım güzel adımlarla da ilerleriz. Buna inanıyorum” dedi.
Arp, Flüt ve Şan Büyüsü
Arp sanatçısı Aslıhan Güngör de mitolojiden bu yana arp, flüt ve şan birlikteliğinin var olduğunu söyledi. “Bu sanki zamanda yolculuk gibi” diyen Güngör, “Bu enstrümanları günümüzde hala çalıyor olabilmek büyülü bir duygu” diyerek heyecanını anlattı.
Önümüzdeki aylarda “Patara”da gerçekleştirecekleri konserle ilgili bilgiler de veren Güngör, “Biz repertuvarımızda büyük bir yelpazeye yer verdik. Patara için, iki değerli bestecimize iki eser hazırlatıyoruz. Kıymetli şairimiz Yelda Karataş’tan da Patara için Likyalılara özel bir şiir bekliyoruz. Prömiyeri gerçekleştireceğimiz o günü heyecanla bekliyoruz” diye konuştu.
Ana Soylu Likya’ya Çok Yakışacak
Antalya il sınırlarımız içinde bulunan ve “Likya Birliği”nin başkenti olan “Patara”da 1988 yılından bu yana kazılar devam ediyor. Kazı başkanı olan “Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü” öğretim üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık, tarihçi Herodot’un Likyalıların ana soylu (anaerkil) olduklarını yazdığını söyledi ve “Dolayısıyla üç şahane kadının birlikteliğinden oluşan ‘Trio Patara’, Likya’nın ana soylu hikayesine çok yakışacak” dedi. Üç sanatçıyı bu güzel oluşumları için kutladığını ve sevgiyle kucakladığını belirten Prof. Dr. Işık, “Bu bir kadın birlikteliği. Ben kadın gücüne inanıyorum” diye konuştu.
Repertuvar Bach’dan Türküye Kadar Uzanıyor
Üç kadın sanatçımız, pandemi döneminde bir şeyler üretebilmenin gururunu yaşıyor. Yüzde yüz netleşmese ve her şey yolunda giderse, konser aşamasına gelen taslak programa göre Ağustos ayında 2 konser var. Muğla’da “Şadan Gökovalı Açıkhava Tiyatrosu” ve “Bodrum Kalesi”nde birer konser planlanıyor. Eylül ayında ise “Patara” açılışında bir konser ve yeni eserlerin seslendirileceği prömiyerler yapılacak.
Hedeflerden biri de geniş kiltlelere uzanabilmek. Bunun için repertuvar yelpazesi çok geniş tutulmuş. Bach’dan günümüz türkülerine kadar geniş bir yelpazede eserler çalışılıyor. Her kesime hitap edebilecek bir tını yakalamaya gayret ediyorlar. Kendi ifadeleriyle, “Sadece kendileri için müzik yapmıyorlar. Sevdiklkeri işi yaparken insanlara sevdirebilmenin yollarını göstermeye çalışıyorlar.”
Niyetimiz Gelecek Nesillere Güzel Miraslar Bırakmak
“Antalya Devlet Senfoni Orkestrası” flüt sanatçısı Lelya Bayramoğulları, aynı zamanda bir eğitimci. “Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda “Flüt bölümü”nün kurucusu. Bölümün ilk flüt öğretmeni ve 7 yıl hocalık yapmış, gençleri yetiştirmiş. Türkiye’de ilk sosyal sorumluluk tazelenme üniversitesinde hocalık yapıyor, ilk mezunlarını bu yıl veriyorlar.
Lelya Hanım, son olarak Nijerya’da ülkemizi başarıyla temsil etti. Başkenti Abuja’da bu yıl 12’ncisi düzenlenen uluslararası müzik festivalinde konuk sanatçı olarak katıldı.
Ürettikçe Nefes Alırız
“Antalya Devlet Opera ve Balesi” solisti, soprano Nurdan Küçükekmekçi, parlak kariyerinin ilk işaretini öğrencilik yıllarında vermiş. “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü”nün parlak öğrencisi olarak yetişti. Okula 1987’de girerek altı yıllık solistlik eğitimini sınıf atlayarak beş yılda tamamladı ve “Üniversite Birincisi” olarak mezun oldu. 1996 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1994’de İstanbul’da yapılan “Güzin Gürel Vakfı Şan Yarışması”nda birincilik ödülü aldı. 1998 ve 1999 yıllarında İtalyan bariton Licinio Montefusco’nun “Master Class sınıfları”na katıldı ve konserler verdi. 1999’da “Antalya Devlet Opera ve Balesi”nde göreve başladı. 1993’de mezun olduğu üniversitede araştırma görevlisi olarak atandı ve 6 yıl görev yaptı. “Akdeniz Üniversitesi”nde “Şan Bölümü”nde de 1.5 yıl hocalık yaptı.
1.90’lık Arp İle Geçen 20 Yıl
Cıvıl cıvıl, gözlerinden şarkılar, şiirler, arp tınıları saçılıyor Aslı’nın. Yaşını soruyorum, kıkır kıkır gülerek “Ben yaşsızım. Yaşımla anmayın beni. Yaşlanınca bile yaşsız olayım istiyorum” diyor.
İlkokuldan sonra ortaokul, lise ve “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda yetişmiş bir sanatçımız. Arp eğitimine “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda İpek Mine Sonakın ile başladı. 1998-2001 yıllarında konservatuvarın arp bölümü kurucusu, değerli arp sanatçısı Sevin Berk ile çalışma fırsatı buldu. Yurt içi ve yurt dışı birçok çağdaş müzik etkinliğine katıldı, bu müziklerin ilk seslendirmelerini yaptı ve CD kayıtlarında yer aldı. 2006 itibariyle “Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası”nda çalışmaya başladı. 2016 yılından bu yana “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası”nda solo arp çalışmalarına devam ediyor.
Aydınlık Gazetesi - 28.07.2020, Salı (Füsun İkikardeş)
