25.12.2017 / Pınar Ayhan’dan Yepyeni Bir Müzikal Belgesel Daha…
Geçtiğimiz yıl, “Orada Duruverseydi Zaman” isimli müzikal belgeseli ile büyük bir beğeni toplayan sanatçı sunucu Pınar Ayhan, Atatürk’ün yaşamını anlatan “Kemal” ile izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Kemal’in Ankara prömiyeri, yarın saat 20.00’da “Nazım Hikmet Kültür Merkezi”nde sahnelenecek.
Yıl boyunca “Orada Duruverseydi Zaman” ile izleyici karşısına çıkan Pınar Ayhan, yepyeni bir müzikal belgesele daha imza attı. Mustafa Kemal Atatürk’ün az bilinen yönlerinin sahneleneceği “Kemal”, Antalya prömiyerinin ardından ilk kez Ankara’da da izleyicilerle buluşacak. Ayhan, Atatürk’ün çok bilinen yaşam öyküsüne yeni bir soluk getirerek, herkesi müzikal bir yolculuğa davet ediyor. 16 kişilik ekipten oluşan “Kemal” oyunu, yaklaşık bir yıllık çalışmanın ardından ortaya çıkarıldı. Oyunun araştırma ve metin yazarlığını Banu Mertyürek Güler üstlenirken, proje koordinatörlüğünü Lalegül Sabuncuoğlu, yapımcılığını Sühan Ayhan, kostüm danışmanlığını ise Esra Başıbüyük yaptı. Ressam Nevin Keskin oyunun poster ve görsel tasarımlarında yer alırken, arkada sahne alacak olan orkestrada viyolonselde Aslı Gültekin, kemanda Özge Erdem, perküsyonda Erdinç Aktuğ, piyanoda Evren Kalaycıoğlu, bağlama, ud ve buzukide Murat Işık ve klarinette Mustafa Cihan Aslan olacak.
İzleyicileri “İnsan Atatürk” ile bir kez daha buluşturacak olan oyunun proje tasarımını üstlenen Ayhan, “Kemal” oyununun hazırlık sürecini anlattı.
“Tarih çok şeyi anlatır ama birçok şeyi de saklar…” diye konuşan Pınar Ayhan, bugüne dek Atatürk’ün yaşam öyküsünün defalarca kez anlatıldığını ifade ederek, bu projede hem belgeselin hem de müzikalin birleştirilmesiyle yeni bir konsepte imza attıklarını söyledi.
Birçok Bilinmeyenin Yanıtı Kemal’de…
Antalya’da “Üroonkoloji Kongresi”nin galası için “Orada Duruverseydi Zaman”ın kısa bir versiyonunun istendiğini ancak oyunun bütünselliğinin bozulmaması için farklı bir oyun yazmaya başladıklarını anlatan Ayhan, “Orada Duruverseydi Zaman’ oyunumuzun daha kısa bir şekilde gösterilmesini istediler. Fakat oyunu bölmek anlam bozukluğuna sebep olacağı için yeni bir şeyler yazmak istedik. Sergileyeceğimiz performans, 10 Kasım’da gerçekleştirilecekti, bu anlamlı günden yola çıkarak Atatürk ile ilgili bir proje geliştirmeye karar verdik. Ve ‘Kemal’ için kolları sıvadık…” dedi. Ayhan devamla, “Mustafa’yı, Mustafa Kemali, Atatürk’ü yürekle, bilimle ve sanatla anlatıyoruz. Bu üç kavramın çok önemli bir fark yarattığına inanıyorum. Umarım izleyici de benimle aynı fikirde olur. Oyunda ayrıca, bütün öykülerin şarkıları, türküleri var. Bu şarkılar, O’nun yaşadığı öykülerin birer parçası. Bir müzisyen olarak ben bu şarkılara da kulak verdim. Bu oyunda bir sürü bilinmeyen var. Bu da onlardan biri” sözlerine yer verdi.
Kemal’in Antalya gösterimine büyük bir ilgi gösterildiğini ve izleyicilerin Atatürk’e ilişkin birçok şeyi bu oyunla öğrendiğini ifade eden Ayhan, oyuna ilişkin tüyolar vererek şöyle konuştu:
“Bu çok zor bir projeydi çünkü Atatürk’ü anlatmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla doğru bilgiler ve hakkında az bilinen birçok şeyi öğrenmek için de epey bir zaman ayırmak ve çalışmak gerekiyordu. Bizler neredeyse gün gün Atatürk’ün aldığı kararları, ziyaretlerini, talimatlarını, yaşadığı şehirleri, çevresindeki insanları, okuduğu kitapları neredeyse her şeyini didik didik ettik. Hem çok tanıdığımız hem de bir o kadar bilmediğimiz şeyler çıktı ortaya. Bizim projemizin esprisi de zaten Atatürk’ün daha az bilinen fotoğraflarını sergilemek ve yaşamında yine pek bilinmeyen oldukça samimi bilgilerin yer almasıdır. Bir de tabi işin içinde müzikal var. Söz konusu Atatürk olunca Trakya, Rumeli şarkılarına epey yer verdik. Bizler bu projeyi yapalım derken hem kendimizi tanıdık hem de ülkemizle ilgili geçmişimiz hakkında bilgi sahibi olduk. Oyunda şaşkınlıkla izlenebilecek o kadar çok şey var ki…”
Henüz Çocuk Yaşta Geleceği Ön Gören Atatürk
“Henüz 7, 8 yaşındayken bile önüne birçok hedef koyan, aldığı kararları net bir şekilde uygulayan, daha o çağlarda geleceği ön görebilen bir insandan, bir güçten söz ediyoruz. Defalarca kez suikaste uğraması ve bunlardan en ilginç olan anları, özellikle Şam’a sürgün edildiği dönemde yaşadıkları ve bunlara benzer oldukça samimi hikayelerine yer verdik. Hasta yatağında bile bir şeyler üzerine çalışarak vaktini asla boşa harcamamış, kendini hem sahip olduğu zekası hem de duygusal açıdan sık sık yalnız hisseden bir Kemal’i anlatıyoruz. Bir şarkıyla, bir türküyle, yaşadıkları karşısında neler hissettiğini tüm samimiyetiyle izleyiciye sunmak istedik.”
“Kemal İle Vazgeçmemeyi, Kararlılığı, Hakikatin Peşinden Koşmayı, İradeli, İnançlı Olmayı Öğrendim”
Kemal’i hayatının eseri olarak konumlandıran Ayhan, özellikle genç neslin doğru bilgiye ulaşmak için oyunu izlemesi gerektiğini de ekledi. Ayhan devamla, “Bu projeyi yaptıktan sonra hayatımdan niçin bu kadar tat almadığımı fark ettim. Bu zamana kadar hiçbir şeyi derinlemesine incelememiş, benimsememiş ve doymamışım. Yılların birikimini bu işte gösterdim diyebilirim. Hayatımın eseri bu. Her şeye karşı bakış açım değişti. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu Kemal’i çalışırken öğrendim. Asla vazgeçmemeyi, kararlı olmayı, hakikatin peşinden koşmayı, iradeli olmayı, inançlı olmayı öğrendim. Özellikle çocukların, gençlerin yani yeni neslin Kemal’i izlemesini çok istiyorum. Çünkü birçok yerde yanlış bilgiler ya da sınırlı bilgi yer alıyor. Gençlerin izleyip, bizlere fikir vermelerini istiyorum. Bu konuda ben de aynı sahneye sığdıramadığımız tüm diğer bilgileri üniversite gibi farlı yerlere giderek anlatmaya çalışıyorum. Atatürkçü dernekler, vakıflar aynı şekilde anlamlı günlerde bizleri konuk ederlerse daha fazla yerde yer alarak, Kemal’i anlatabiliriz. Özellikle Doğu illerine giderek bu müzikal belgeseli sahnelemek ve Atatürk’ün doğu cephesindeki başarılarını anlatmak istiyorum” sözlerine yer verdi.
http://www.24saatgazetesi.com sitesinden alınmıştır. - 25.12.2017, Pazartesi
