18.09.2010 / Rus Hizmetçi Terörü

Tınaz, Canan - Faruk


     Ses sanatçısı Faruk Tınaz’ın evini basıp soygun yapan maskeli 6 kişinin, İstanbul’daki lüks villalara yerleştirdikleri yabancı uyruklu hizmetçileri kullanan bir Rus çetesi olduğu sanılıyor.

     Sanatçı Faruk Tınaz’ın villasındaki soygunla ilgili ipuçlarını değerlendiren polis, zengin kişilerin evlerine yerleştirdikleri yabancı uyruklu hizmetçilerle soygun yapan uluslararası bir çetenin izini buldu. Polis Tınaz’ın evinde kısa bir süre çalışan ve 3 ayrı pasaportu olduğu belirlenen eski hizmetçinin peşinde.

     İstanbul polisi, son dönemde gerçekleşen en ilginç soygun olayıyla karşı karşıya. Sanatçı Faruk Tınaz’ın geçen perşembe günü lüks villasına giren 6 kişilik bir soygun çetesi yöntemleriyle polisi şaşkına çevirdi. Yeniköy’deki “Yeşil Konaklar Sitesi”ndeki lüks villaya giren hırsızlar Faruk Tınaz, eşi Canan Tınaz ve Moldovya uyruklu hizmetçisi Maria Teodora’yı bağlayarak etkisiz hale getirdi. Evdeki kasayı gözüne kestiren soyguncular, kasanın şifresini istedi. Tınaz saldırganlara kasanın şifresini vermek istemeyince öldüresiye dövüldü. Tınaz’ın eşinden şifreyi alan soyguncular kasadaki 100 bin Euro, 50 bin dolar ve aileye ait mücevherleri çaldıktan sonra kayıplara karıştı. Yüzünde ve kaburgalarında ezik olduğu tespit edilen Tınaz, tedavisinin ardından dün taburcu edilirken, polis soygunla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

     E. C. Çalıştığı Evi Soyar

     Şarkıcının evinde çalışan Moldovyalı hizmetçi Maria Teodora da bilgisine başvurulmak üzere “Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği”ne götürüldü. Polisin ilk belirlemelerine göre hizmetçinin olayla bir bağlantısı kurulamazken, elde edilen ipuçları şüphelerin Tınazların evinde bir dönem çalışan çalışan ve yaklaşık 6 ay önce işten ayrılan bir diğer hizmetçiye dönmesine sebep oldu. Polisin ilk belirlemelerine göre Tınaz çiftinin yanında çalışan Teodora, 7 ay önce annesi rahatsızlanınca ülkesi Moldova’ya gitti ve bu arada Tınazlar’a yardımcı olması için E. C. isimli başka bir hizmetçi buldu. Maria Teodora 4 ay sonra işine geri dönünce E. C. de evden ayrıldı. Teodora, polise verdiği ifadesinde, “Ülkemdeyken arkadaşlarım arasında E. C.’nin güvenilir olmadığını öğrendim. Bazı arkadaşlarım kendi aralarında ‘E. C., çalıştığı evi soyar’ diye konuşuyordu. Ben de korktum. Şüphelendim. Aile zorda kalmasın diye planladığımdan erken geldim. Birşey olmamıştı” dedi. Bu gelişmeler üzerine polis Tınazların evinde kısa bir süre çalışan eski hizmetçinin peşine düştü. Üç ayrı pasaport kullandığı belirlenen hizmetçi E. C.’ye cep telefonu vasıtasıyla ulaşmaya çalışan polis, hizmetçinin cep telefonunun sinyal vermediği bilgisine ulaştı. Tınazların evinde gerçekleştirilen soygunun eski hizmetçi ile bağlantılı bir grup ile yapıldığı ihtimali değerlendirilirken polis, sınır kapıları ile havalimanlarını acil kodu ile uyardı. Bu bilgiler doğrultusunda polis, zengin kişilerin yanlarına yerleştirdikleri yabancı uyruklu hizmetçiler yardımıyla bilgi toplayarak gerçekleştirdikleri soygunun ardından hiçbir iz bırakmadan kayıplara karışan bir çeteden şüpheleniyor.

     Şüpheler Eski Hizmetçide Odaklandı

     Gece yarısı Yeniköy’deki villasını basıp kasada bulunan para ve ziynet eşyalarını çaldıkları şarkıcı Faruk Tınaz’ı hastanelik eden 6 saldırgan için polis geniş çaplı araştırma başlattı.

     Şarkıcının evinde çalışan Moldovyalı hizmetçisi bilgisine başvurulmak üzere “Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği”ne götürüldü. Polisin ilk belirlemelerine göre bu hizmetçinin olayla bir bağlantısı kurulamadı. Asıl şüpheler Faruk Tınaz’ın evinde bir dönem 10 ay çalışan yabancı uyruklu eski hizmetçi üzerinde yoğunlaştı. Üç farklı pasaport kullandığı anlaşılan eski hizmetçinin cep telefonunun da kapalı olduğu ve sinyal vermediği belirlendi. Eski hizmetçinin Türkiye dışına çıkmış olduğu sanılıyor. Polis olayı eski hizmetçi ile bağlantılı bir grubun gerçekleştirdiği üzerinde duruyor.

     Önceki gün Faruk Tınaz’ın villasına maskeli altı kişi girmişti. Eşi Canan Tınaz’ın yanında Faruk Tınaz’ı döven saldırganlar daha sonra evde bulunan kasayı zorla açtırmıştı. Kasadaki 700 bin lira ile ziynet eşyalarını alan saldırganlar kaçmadan önce Canan Tınaz’ın da ellerini, ayaklarını ve ağzını bağlayarak kaçmıştı. Faruk Tınaz’ın eşi Canan Tınaz, olay gecesi yaşadıklarını “Bu normal bir soygun değil. Çete olayı gibi. Evimizi silahlı ve maskeli altı adam bastı. Eşim daha yeni taburcu oldu, konuşacak halde değil. Bu konuda fazla bilgi vermek istemiyorum, polis konuşmamızı da istemedi. Evimizde şu anda 40-50 memur var. Gasp bürosundan, Sarıyer Emniyet Müdürlüğü’nden memurlar, kriminal uzmanlar var. Şoktayız” diye anlatmıştı.

     Kocam Öldü Sandım

     “Beni yere yatırıp elleriyle ağzımı kapattılar. Faruk bir başka odadaydı, onu dövmeye başladılar. Hiç anlamadığım bir lisanda konuşuyorlardı. İngilizce değildi, Rusça gibiydi. Faruk çok direndi. Kasanın açılmasını istiyorlardı. Faruk’u öldürüyorlar sandım ve eliyle ağzımı kapatan adama gözlerimle işaret ederek ‘Beni kocamın yanına götürün, kasayı açacağım’ dedim, götürdüler. Oda çok karanlıktı. Kasayı bana fener yardımıyla gösterip, açtırdılar. Faruk yerde kanlar içinde baygın vaziyette yatıyordu. İkimizin de ellerini ağzını bağladılar. Onlar gittikten sonra polis, ambulans diye bağırıp çevreden yardım istedim. Faruk’un kaburgası kırıldı, suratı da aldığı darbelerden dolayı şu anda çok kötü. Şüphelendiğimiz hiç kimse yok. Faruk atlarla ilgileniyordu. Bizim tekstil sektörününde bunu gerektirecek bir düşmanımız da yok.”

     Düşmanım Yok

     Hastanedeki tedavisinin ardından dün polise ifade veren Faruk Tınaz ise “Kimseyle bir sorunum yoktu. Herhangi bir alacak verecek meselem de yoktu” dedi.

     Gazete Vatan - 18.09.2010, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5772387
Online Ziyaretçi Sayısı:40
Bugünlük Ziyaret :1090

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.