21.07.2013 / Okday Korunan - Ödenekli Sanat Kurumları'nda Yeni Yasa
Basına sızan, “Sanat Kurumları Yasası’nın Yeniden Düzenlenmesi Taslağı” konulu çalışma “Kültür Bakanlığı”nca yalanlandı.
Bakanlık yazılı olarak “Şu an yeni yasa taslağı çalışmamız yoktur” açıklamasını yaptı. Özellikle “Atatürk Kültür Merkezi” ve “Taksim Gezi Olayları” sırasında yapılan açıklamalarla çelişen uygulamalardan sonra kamu vicdanı, bakanlığın bu açıklamasından henüz ikna olmuş görünmüyor. Bakanlıktan konunun içini dolduracak adımları atmasını istiyor.
Güven Sorunu Yaşanıyor
Spekülasyonlar, yeni yasa çalışmalarının “Başbakanlık” tarafından yürütüldüğü yönündeydi. Genel yaklaşımın; sanat kurumlarının özelleştirilmesi, devlet desteğinin azaltılarak kaldırılması, kadroların zaman içinde sonlandırılması, ödenekli kurumların bitirilmesi yönünde olduğu en yetkili ağızdan kamuoyuna duyurulmuştu.
Bir Devlet Tiyatrosu oyunu 'Cesaret Ana ve Çocukları' geçen tiyatro döneminde çok ilgi gördü.
Basına sızdırıldığı şekliyle; “Cumhuriyet”in sosyal devlet algısı ve halkçılık anlayışıyla ciddi olarak çelişen, “Anayasa”nın 64. maddesininsorumluluğundan uzak, kültürel gelişimi kapitalist ekonominin tuzaklarına kurban eden yaklaşımlardan acilen geri dönülmesinin uyarıları yine bu sayfalardan defalarca yapılmıştı.
Sanat kurumlarının düzenlenmesi konusunda mutlaka bir yasa çalışması yürütülecekse “Kültür Bakanlığı”na önerilecek yol; ödenekli sanat kurumlarının kendi alanlarında yeni bir kurultay gerçekleştirmelerini sağlamak üzere destek vermesi olabilir. Ancak kurultaylar neticesinde demokratik geniş katılımlı bir yasa çalışması kamuoyu vicdanında destek bularak, inandırıcı olabilir.
Tatlı Rekabetin Tatsız Rekabete Dönüşeceği Ortada
Performans, süreli çalışma, özlük haklarının yoksunluğu, kaybı vs. türünden yeni ölçülendirmelerle; sanatta var olan tatlı rekabetin, tatsız ve haksız bir hale dönüşeceği ortadadır. “Tanzimat Aydını” mantığıyla; “Batıda gördük uydurur, uygularız” kolaycı yaklaşımı, Mustafa Kemal Atatürk’ün evrensel değerler üzerinden kurdurup, sahip çıktığı sanat kurumlarına zarar vermekten öteye gitmez.
Hukukun temel ilkesi olan adalet ve ona bağlı haklar korunmadan, sanata ve sanatçıya hak ettiği itibar sağlanmadan, konuyla bağlantılı diğer yasal düzenlemeler gelişmiş ülkelerdeki seviyeye taşınmadan, “Devlet Opera ve Balesi” ile “Devlet Tiyatroları” gibi ödenekli sanat kurumlarında yeni yasal düzenleme yapma telaşına düşmek, ülkeye ve sanata karşı gerçekleştirilmiş katliam olur.
Aydınlık Gazetesi - 21.07.2013, Pazar
