04.11.2012 / Zülfü Livaneli - 7 Kasım Lösev Konseri
Otuz yıldır gazete yazılarımda hiç konser duyurusu yapmadım, kimseyi konsere çağırmadım. Ama şimdi bunu yapıyor ve mümkün olduğu kadar çok kişiyi 7 Kasım Çarşamba akşamı “İş Sanat Salonu”nda vereceğimiz konsere davet ediyorum.
Çünkü bu konser kutsal bir amaca yönelik. Ankara’da lösemili çocuklarımıza yardım etmek için çırpınan “Lösev Derneği”nin yaptıracağı hastaneye yardım için düzenleniyor. Geliri olduğu gibi bu hastaneye harcanacak.
Bu tip konserlerde, haklı olarak yardımın yerine ulaşıp ulaşmadığı kuşkusuna kapılıyor insanlar. Burada öyle bir şey söz konusu değil. “Lösev”i tanıyan herkes yardımların, son kuruşuna kadar kutsal bir amaç için harcandığını biliyor.
Ben “Lösev”i geçen yıl, mühendis dostum Osman Sarıoğlu sayesinde tanıdım. Ankara’da Talat Halman üstadın davetiyle “Unicef Yardım Balosu”na müzik katkısı vermiştim.
Ertesi gün öğle vakti “Lösev”i tanımak için Anıttepe’ye gittim. Orada ağızları maskeyle kapatılmış çocuklarımızı ve ailelerini gördüm. Hele hep bir ağızdan “güneş toplamaya” başladıklarında ne hale geldiğimi hiç anlatmayayım daha iyi.
“Lösev”de genç ama eli öpülesi insanlarla tanıştım, çalışmalarını öğrendim. Daha önce “Lösev” için hiçbir şey yapmamış olduğum için derin bir utanca kapıldım ve onlara “Bundan sonra emrinizdeyim” dedim.
İşte 7 Kasım Çarşamba akşamı “Lösev” için, daha doğrusu o güzel yavrularımız için bir konser veriyoruz. Gelin, hastaneye katkıda bulunun, “Lösev”lileri tanıyın, çalışmalarına tanık olun, projelerini öğrenin ve siz de bir “Lösev” gönüllüsü olun.
İmkanı olanlar bilet ücretiyle yetinmesin, güçleri neye yeterse o kadarını versinler.
Bekliyoruz!
Theodorakis’in Halil Karaduman Mesajı
Büyük besteci Mikis Theodorakis, ortak konserlerimizde Halil Karaduman’ı tanımış ve Zubin Mehta gibi o da ustalığına hayran kalmıştı. Geçenlerde bana Halil’imizle ilgili bir mesaj yolladı. Aktarıyorum:
“Sevgili Zülfü,
Halil’in vefatını birkaç gün önce Maria’dan öğrendim ve sana hemen bir mesaj yazmak istedim ama doğrusu ne yazacağımı bilemedim, hala da bilemiyorum.
Halil çok büyük bir müzisyendi. Seninle yaptığımız ortak konserlerde O’nun büyüklüğünü görme, dinleme fırsatına kavuşmuştum. Bu kaybın senin için ne demek olduğunu tahmin edebiliyorum: Yüzlerce saat seyahat, konuşma, prova, hayal kurma, umudu ve hayal kırıklıklarını, zaferleri ve başarısızlıkları, mutluluğu ve sorunları paylaşma.
Ama artık bunları düşünmenin bir yararı yok. Ölüm adil değil, çok acı ve buna alışmayı hiçbir zaman başaramayacağız.
Lütfen en derin başsağlığı dileklerimi kabul et.”
Tekrar nur içinde yat Halil’im. Yokluğuna alışmak çok zor, çok.
Gazete Vatan - 04.11.2012, Pazar