20.09.2013 / Barbaros Şansal - Şerefine Atam 1
................................................
“I. Dünya Savaşı”nın rüzgarları daha dinmeden 2’incinin meltemleri belli ki hissedilmektedir... Yerin 2 bin metre altından gelen demir oksit bakımından en zengin kabul edilen akarsu ise restoranın geniş camlarının önünden akıp gitmeye devam etmektedir. Hemen köşeden, redöşose lokanta ile aynı seviyede kalan, silindir şapkalı ve pelerinli sürücülerin kullandığı zarif ve şık faytonlardaki aristokrat suratlar, camlardan içerisini meraklı bakışlar ile süzerek adeta at nalı seslerini tırıs tırıs makamına döndürmektedir... Sablaj, kristal Bohem avizelerin sessiz aydınlığına Moser kristal kadeh çınlamaları eşlik ederken, kuartet orkestra, konukların arzularına uygun ahenkli melodilere akan suyun debisine denk bir aşkla devam etmektedir. Beyaz eldivenli servis mekanın adeta pandomimsel bir sanatının işaret dili olarak kullanıldığını göz kırparak sergiler...
................................................
Aydınlık Gazetesi - 20.09.2013, Cuma