21.12.2013 / Mutlu Tönbekici - Türkiye'nin Abramoviç'i


    
Petrol işinde... Altın işinde... Binicilik işinde... Gemicilik işinde... Havacılık işinde... Mobilya işinde... Para transfer işinde... Demir çelik üretim işinde... Lüks yat imalat işinde... Maden işinde... Ben yoruluyorum sayarken O yorulmuyor. Oradan oraya özel jetiyle uçuyor. Ton ton altın taşıyor. Türkiye’nin altın ihracatının yüzde 46’sını tek başına O yapıyor!


     O bir kral! Holdinginin adı da zaten “Royal!”


     Ve sadece 29 yaşında!


     Hey maşşallah....


     “Kaç yaşında başlamış yahu, 14 mü?” diye dalga geçerken arkadaşım, bakıyoruz harbiden öyleymiş. 14 yaşında başlamış. Zengin babanın emrinde.


     Olağanüstü bir serveti var. Sadece karısı Ebru Gündeş’e aldıkları (1 milyonluk araba, 1 milyonluk yazlık, 1 milyonluk tablo, 20 milyonluk iki yalı vs vs) dudak uçuklatıyor. Bir kamyon gülü de (oha be arkadaş!) unutmayalım lütfen. (Kamyon ve gül! Daha uyumsuz bir ikili olabilir mi?)


     Şarkıcı sevgili seviyor. Daha önce de Azeri şarkıcı Günel ile takılmış. O’nun için bile 4 milyon lira (veya dolar veya Euro... bilmiyoruz) harcamış. (kendi itirafı) Ancak Günel ile Branjelina olamayacağını hızlı kavramış, “güçlü ses” tercih edilmiş.


     Yetiyor mu? Yetmiyor. Bir de güftelerimiz var. Über zengin, über çalışkan ve über yetenekli yani. Ebru Gündeş’e hediye etmiş. Çokçokçok değerli hediyelerinden biri olarak.


     “Olmaz sana kalpten sitemim / Her ne dersem dilimden / Eğer seni incitirse bu kalp / İnan sökerim yerinden / Anlamıyorsun gönül derdinden / Neler çektim elinden / Kaç kere kırdın / Kaç kere üzdün / Beni perişan ettin sen / Yine de ah etmedim, yine de ah etmedim. / Sadece sevdim, sadece sevdim ben”


     Bu “güçlü kalem” Sibel Can’a da bir güfte hediye etmiş. Hadise “Kocamın hatırını kırmayayım, çok para harcadı, yazııık” durumu değil yani. Ev dışına da ihraç ediliyor değerli şarkı sözleri. Bir parça da oradan alalım...


     “Çok eskiden adı varmış... Başka bir tadı varmış... Adam gibiymiş.. Sevmeler... Ne düzenbaz sevişmeler... Ne vedasız gitmeler.. Yokmuş böyle bahaneler...”


     (Yılmaz Erdoğan’ın “Hüzünbaz Sevişmeler”ini katiyen hatırlatmıyor. Hayır hayır. Ne münasebet! Arak değil, esin!)


     Yetenekli bay Zarrab’a bu yetiyor mu? Hayır hayır yetmiyor. “Trabzonspor”un da sponsoru olmuş 2013-2014 sezonu için. Ali Ağaoğlu ile beraber takımı şahlandıracaklarmış. Bir çilek transfer operasyonu düzenbazlayacaklarmış, pardon düzenleyeceklermiş ama başka bir operasyon ikisine birden çaktı. “Trabzon”, yine başka bir bahara kaldı...


     Bir de pek sanat sever. Müzayedelere girip milyonlar saçıyor. Kanlıca’daki yalısını birbirinden değerli sanatlama eserleriyle donatıyor ama orada biraz çuvallıyor galiba zira bir ara sahte olduklarına dair bir söylenti çıkıyor. Olsun ne olacak! Reza da para maşşallah kum gibi. Alır başka başka tablolar. Hem zaten hüzünbaz sevişmeyi düzenbaz sevişme yapan kişinin sahte tablodan çok rahatsız olmaması gerekir di mi?


     Özetle: Karşımızda bir hazine var arkadaşlar. Gardiyan kardeşlerime rica ediyorum, hor davranmasınlar garibe. O çok değerli bir yetenekbaz.


     Gazete Vatan - 21.12.2013, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:6214749
Online Ziyaretçi Sayısı:1
Bugünlük Ziyaret :32

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.