01.07.2013 / Zülüf Arslanoğlu & Kaan Öztutgan - 'Klasik Gitarın Babası' Antonio de Torres


     "Klasik Gitar" 
dediğimizde tereddütsüz olarak akla ilk gelen ülke İspanya’dır. Bu durum tesadüfi değildir. Gitarın İspanya ile özdeşleşmesinin ardında birçok etken vardır. Bunlardan birisinin de, "Klasik Gitarın Babası" olarak bilinen İspanyol gitar yapımcısı Antonio de Torres olduğu düşünülebilir. Torres, yaptığı çalışmalar ve kazandığı başarılarla gitar yapımı konusunda bir öncü olmuş, kendinden sonraki kuşaklar tarafından referans olarak kabul edilmiştir.


     Antonio de Torres


     Bugünkü klasik şekliyle gitarın babası İspanyol Antonio Torres’tir. Torres zamanın gitarlarının tamamen yanlış olduğuna ve belli bir standardın getirilmesi gerektiğine inanıyordu. Özellikle standart tel uzunluğu olan 65 cm’yi O saptamış ve modern eşik sistemini bulmuştur (Elmas, 2003: 23-24). Ayrıca 19. yüzyılın başlarında oldukça dar olan klavyeyi genişletmiş, dar klavyenin getirdiği hareket sınırlılığını kaldırmış ve kontrapuntal müziğin gerektirdiği performans serbestisini gitara kazandırmıştır (Turnbull, 1991: 77).


     Antonio de Torres’in efsanevi kişiliği, gitar yapım dünyasında pek çok tartışma yaratmıştır. Hayranları, Torres’in gitar dizaynına üstün bir katkıda bulunduğuna ve O’nun bu konudaki ününün haklı olduğuna inanmaktaydılar. O’nu eleştirenler ise Torres’in çok sayıda gitar yapımcısından biri olduğunu ve diğer yapımcıların eserlerinde önemli bir etkisi olmadığını iddia etmektedirler (Courtnall, 1993:29). Bobri’ye göre, O’nun çalışmaları klasik gitarın gelişimi için önemli bir adımdır (Bobri, 1990:11). Bugünün en iyi gitar yapımcıları arasında çoğunlukla kabul gören düşünce, Torres’in genel prensiplerinin takip edilmesidir (Huber, 1994:1).


     Son zamanlara kadar, Torres’in hayatı, sırlarla örtülüydü. Hakkındaki pek çok hikaye doğrulanamadı. İngiliz kökenli gitar yapımcısı, Jose Romanillos, Torres’in çalışmaları ve hayatını tamamen araştırmaya yönelerek bu problemi geniş ölçüde çözmüştür. Romanillos, çok fazla sayıdaki belgeyi bir araya getirdi, keşfedilebilecek altmışbeş tane Torres gitarını araştırdı ve katalogladı. Sonuç olarak şu anda yalnızca Torres’in hayatı ve dönemi hakkında değil, aynı zamanda gitar dizaynına katkıları konusunda da çok net bilgilere ulaşılmıştır (Courtnall, 1993:29).


     Hayatı ve Eserleri


     Antonio’nun babası Juan Ramon de Torres Garcia, 31 Ocak 1767’de Nijar’ın (İspanya) bir köyünde doğdu. Bilindiği kadarıyla Juan Ramon’un ağır işlerde çalışmasını ve çiftçilik yapmasını engelleyen bir karın fıtığı vardı. Bu nedenle Juan Ramon’un, "Almeira Bölgesi"nde 19. yy’ın erken dönemlerinde önemli bir ayrıcalık sayılan vergi tahsildarlığı yaptığı bilinmektedir (Romanillos, 1987: 3).


      Juan Ramon’un eşi Maria del Carmen Jurado, Juan’dan beş yaş gençti ve Nijar’ın yerlisiydi (Romanillos, 1987: 3).


      Antonio Torres, 13 Temmuz 1817’de Almeira’da, (İspanya) Aurora sokak ve Real sokağın birleşimindeki tek katlı bir evde doğdu. Bu ev, geniş sütunların üzerindeki taşlarla sınırlandırılan pencereler ve kapıların önündeki geleneksel cepheleri ile tipik bir Almeira eviydi. Torres’in doğumu, o yıllarda zaten iyiye gitmekte olan çiftin hayatlarında önemli bir olay olmuştur. O sırada Juan Ramon ellilerinde, eşi ise kırkların ortasındaydı. Bu çiftin, çocuk sahibi olma ümitleri dışında her şeyleri vardı (Romanillos, 1987: 4).


     1834’e kadar genç Torres ailesi, diğer genç bir çiftle birlikte, Vera Escarramal Sokak 188 numarada yaşadı. Vera’ya taşınmalarının nedeni belirsizdir. Fakat büyük ihtimalle Juan Ramon’un Vera’da toplaması gereken vergilere bağlıdır. Aynı zamanda Torres’lerin Vera’daki bazı yerleşim bölgeleriyle aile bağları vardı. Torres’in Vera’daki bölgesel marangozlar locası tarafından kabul edilmek için 1837’ye kadar çıraklık hizmeti alarak nitelikli marangozluk yaptığı bilinmektedir (Romanillos, 1987:4).


     1834’de "Carlist Savaşı"nda Antonio’nun, henüz onyedi yaşında bile değilken ön hazırlık birliğine alınmasına karar verildi. Ailesi bu duruma çok üzüldü ve babası hükümete bir mektup yazarak oğlunun mide ağrısı sorunu yaşadığını bildirdi. Böylelikle yetkililerin oğlunun askerlik için uygun olmadığı düşüncesine kapılacakları kanısındaydı. Bir süre askerliğe ara verdikten sonra Antonio yeniden askere alındı ve Juan Ramon’un yazdığı ikinci mektup da reddedildi. Nihayet 1834 Ekim’inde Vera’ya geri döndü. Antonio’nun askerliğe uygun olmama nedeni yalnızca babasının ilk belirttiği rahatsızlık değil, aynı zamanda göğüs şikayetiydi (Romanillos, 1987: 7).


     16 Şubat 1835’de terhisinden beş ay sonra onüç yaşındaki Juana Maria Lopez ile evlendi. İlk çocukları Maria Dolores, 1836’da çiftin zor bir döneminde doğdu. Antonio, savaş nedeniyle zorunlu olan ödemelerin dışında vergi ödemeleri, marangozlar birliğine yapılacak ödemeler, ev kirası ve benzeri ödemeler ile karşı karşıya kaldı. 1839’da evinden borcuna yetecek kadar olan eşya haczedildi (Bir toprak su testisi, bir masa, yarım düzine güzel sandalye ve iyi kalite bir testere). Mobilyalar az ya da çok yerine konuldu ancak testereyi bulmak kolay olmadı (Romanillos, 1987: 8).


     Hacizden birkaç ay sonra ikinci kızı Josefa Maria doğdu. Bu ikinci çocuk, 1842’de ölene kadar çift kritik bir dönem yaşadı. Borçlar birikmeye devam etti (Romanillos, 1987: 10).


      1842’de doğan üçüncü kızları Josefa Maria’da birkaç ay sonra 1843 başlarında öldü. Bu olaydan yalnızca iki yıl sonra 1845’de eşi de öldü. Juana Maria bölgesel tüberküloz rahatsızlığının kurbanıydı. Tüberküloz yetişkinlerde nadir olarak görülmekteydi. Juana öldüğünde yirmiüç yaşındaydı ve Antonio bir kız çocuk babası olarak dul kaldı (Romanillos, 1987: 11).


      Antonio, ilk çocuğunu terk ederek 1845’den 1866’ya kadar Sevilla’da yaşadı. Sevilla’ya ulaştığında Sevilla’lı bir güzele aşık oldu ve O’nunla evlendi. Sevilla’ya yerleşmesinin esas sebebi, Sevilla’nın büyüleyici güzelliğine kapılmasının yanısıra ikinci eşi olan ve o zaman yalnızca sekiz yaşında olan eşine ulaşma isteğiydi. Ayrıca Sevilla’da bir taşra şehri olan Vera’da bulamayacağı fırsatları aramış olması muhtemeldir (Romanillos, 1987: 12).


     Sevilla o dönemde, Madrid’in merkezinden sonra sanatçı, zanaatçi, şair, vb. kişilerin yaşadığı önemli bir yerdi. Yüzlerce sanatçının desteklediği kültürel gelişmeler, çalışmak için iş arayan esnaflara fırsatlarla dolu bir alan yarattı. Burada, altı gitar yapım dükkanının yanı sıra yetmişten fazla marangoz, ince iş yapan marangoz, düzinelerce sandalye yapımcısı ve diğer ağaç işleri yapan atölyeler vardı (Romanillos, 1987: 13).


     Torres, ilk gitarını 1840’larda yaptı. 1854’e kadar Sevilla’nın gitar yapımcılarının yoğun olduğu bir mahallesinde atölyesi vardı (Courtnall, 1993: 29). Alman yazar Erwin Schwarz Reiflingen’e göre Torres, gitar yapım sanatını Granada’daki Jose Pernas’ın atölyesinde öğrendi. Emilio Pujol tarafından da daha ayrıntılı olmakla birlikte aynı açıklama yapılmıştır. Torres, Granada’daki Plazuela Sokak 8 numarada Jose Pernas ile birlikte çalışmıştır (Romanillos, 1987: 13).


     1843’te Pernas’ın ve 1854’de Torres’in gitarları arasında onbir yıl olmasına rağmen, kanıtlar iki enstrümanın farklı konseptlerde yapıldığını göstermektedir. Pernas, hala antik gövde şeklini, sabit alt eşik olmaksızın köprüyü, on milimetre genişliğinde perdeleri, ses tahtası ve sap için de zarif olandan ziyade çam ağacı kullanıyordu. Bu tip sap o zamanlar özellikle Almeria ve Granada’daki yapımcıların özelliğiydi (Romanillos, 1987: 16).


     Torres; Pernas’ın 979 cm çapındaki alt gövdesine karşın, 1361 cm ile alt gövdeyi genişletti. Daha belirgin bir farklılık ise alt ve üst çaplar arasındaydı. Diğer belirgin farklılıklar iki zanaatkarın kullandığı perdelerin sayısındaydı. Pernas 1854’te yalnızca üç tane destek çubuğu kullanırken Torres ise yedi çubuklu merkezi destek sistemi kullanmaktaydı. Benzer armut şeklinde enstrümanlarda bile Torres ön ve arka kirişlerde ceviz ağacından ziyade akağaç ve ses tahtasında zarif bir malzeme kullanarak ses üreten materyalleri anlamamızı sağladı. Torres’in çapraz (balık kemiği) şeklindeki dekoratif şeritleri, diğer gitarlarda görülmeyen sofistike bir tekniğin göstergesidir (Romanillos, 1987: 16). Torres, tahtanın akustik zenginliğini sezgisel olarak anlamış olmalıydı. (Courtnall, 1993: 29).


     Bazı gitarlarının özenli işlemeler sergilemesine ve diğer dekoratif özelliklerine rağmen, pek çoğu nispeten basitçe süslenmiştir. Torres’in esas takıntısı, açıkça enstrümanın fonksiyonu ile ilgilidir. Dekoratif teknikler kullandığında, çok kuvvetli olmamaları için kontrol ederdi (Courtnall, 1993: 31).


     Sevilla’da Torres’in, Granada’daki yapımcılardan daha ileri tekniklerle gitar yapan bir grup gitar yapımcısının (Francisco Sanguino, Jose Pages, Joseph Benedid, Francisco Peretin) gitarlarını görmüş olduğu düşünülmektedir. Örneğin; Francisco Sanguino, materyallerinin akustik özelliklerine dikkat ederek, çağdaşlarından çok daha iyi bir zanaatçılıkla kaliteli gitarlar üretmiştir (Romanillos, 1987: 16).


     Torres’in 1845-1854 tarihlerinde Sevilla Ballestilla 2 Sokak’taki ilk yılları hakkında gitar yapımıyla ilgilendiği dışında çok az şey bilinir. 1850’de Julian Arcas’ın tavsiyesiyle Sevilla’da profesyonel gitar yapımcısı olarak kariyerine başladı. Arcas’ın tavsiyesine kadar gününün tamamında gitar yapan biri değildi. Arcas için 1856’da bir gitar yaptı. Julian Arcas bu gitarı ölünceye kadar çalmaya devam etti (Romanillos, 1987: 17).


     1856’dan sonraki dönem, en üretken dönemi oldu. İlk önce bu çalışmalarını gerçekleştireceği yeni atölyesine yerleşti. Bu dönemde ünlü gitarı "La Leona"yı, iki yıl sonra ise Sevilla’da sergilediği, süsleme motifleri için tahtadan kakmaların ustaca kullanıldığı, en güzel gitarını yaptı. 1859’da Miguel Llobet’in profesyonel kariyeri boyunca kullandığı gitarını yaptı (Romanillos, 1987: 17).


     Sevilla’da geçirdiği yıllar, Torres’in çalışmalarında yaratıcılığının zirvesini temsil eder. Burada bulunan tacirler sayesinde egzotik malzemeler temin etti. Bu malzemeler arasında Küba maunu ve hondurası, gül ağacı, abanoz, sedir, kayın, dişbudak ağacı, meşe, ceviz vb. materyaller bulunmaktaydı (Romanillos, 1987: 19).


     Kariyerindeki iki dönüm noktasından ilki, 1850’lerin başında Arcas ile tanışması ve 1858’de Sevilla’daki gitar sergisinde bronz madalya kazanmasıdır (Romanillos, 1987: 19).


     Aile hayatı; Josefa Martin Rosado ile ilişkisi ve 1860’da oğlunun dünyaya gelmesiyle yeni bir şekil kazanmaya başladı. İlk oğlu doğduğunda 43 yaşındaydı ve bu olaydan dolayı büyük bir sevinç yaşıyordu. 7 Kasım 1868’de Josefa Martin Rosado ile evlendi. Böylece, bu ilişkiden olan üç çocuğunun yasal olarak tanınması mümkün oldu (Romanillos, 1987: 21).


     Evliliğinden kısa bir süre sonra Tarrega, Torres’i ziyaret etti. Bu ziyaret Tarrega’nın hayatında çok önemli bir yer tutmaktadır. Tarrega, bu önemli ziyareti sayesinde tekniğini geliştirebileceği ve müzikalitesini istediği gibi yansıtabileceği, kaliteli bir enstrüman elde etme şansını yakaladı. Tarrega, yirmi yıldan fazla bir süre bu enstrümanı kullandı ve ciddi olarak gitarın yeni imkanlarının farkına vardı. Müzikal yaşamı boyunca Tarrega, iki adet daha Torres gitarı satın alsa da, O’nun favorisi her zaman ilk gitarı olmuştur (Romanillos. 1987: 21).


     Torres, Sevilla’da yaklaşık çeyrek yüzyıl yaşadıktan sonra Almeira’ya dönmeye karar verdi. Almeira’da Real 23. Sokakta bir çini-porselen dükkanı açtı. Çünkü 52 yaşında yöneldiği çini dükkanı işi, O’nun için daha güvenli görünüyordu. Bu ticari girişiminin filizlenmesi kararı büyük ihtimalle İspanya’yı etkileyen genel ekonomik depresyonla bağlantılıydı ve gitar yapım işi Torres’in ailesinin geçimini sağlamak için yeterli değildi (Romanillos, 1987: 23).


     Antonio de Torres, kendi işini terk etmesine rağmen tamamen gitar dünyasından uzak kalmamıştır. Bu süreçte Joaquin Alonso ile gitar yapım konusunda bazı tecrübelerini paylaşmıştır. Aynı zamanda Alonso’nun gitarlarından da etkilenmiştir. Bu gitarların yüzey stili ve etiketlerinin dekoratif özellikleri yıllar sonra Torres’in gitarlarında da görülmüştür. Torres’in Alonso’ya gitar yapımını öğretme periyodu kısa sürmüştür. 1875’te sona eren bu iki yıllık sürecin ardından Torres tekrar kendi gitarlarını yapmaya başlamıştır (Romanillos, 1987: 25-26).


     Torres ikinci gitar yapım döneminde iki tane gitar yapmıştır. İkinci eşinin 1883’te ölümüne kadar süren bu periyotta gitar yapım işi daha çok araç, kira ve aile bütçesine bir katkıyı ifade etmekteydi (Romanillos, 1987: 26).


     1881’de altmışdört yaşının sonlarına doğru Torres, Almeria’nın varoşları olan La Canada de San Urbano’daki ilk evini satın almıştır. Gereken sermayenin yediyüzelli pesetasını eşinden alarak La Canada’da 80. Sokakta kendi atölyesini satın aldı ve ölene kadar gitar yapmaya devam etti (Romanillos, 1987: 26).


     Evini 1881’de satın almasına rağmen, 1883’te ikinci eşi ölmeden birkaç hafta önceye kadar taşınamadı. İkinci eşi 22 Şubat 1883’te kanser nedeniyle öldü (Romanillos, 1987: 27).


     1875 yılında gitar yapım işine döndüğü halde, 1883’e kadar kendini bu işe adamamıştır. Bu tarihe kadar her yıl ortalama altı gitar yapmasına karşın 1883-1892 yılları arasında yılda ortalama oniki gitar yapmıştır. Bunun nedenlerinden biri de büyük ihtimalle gitar dünyasında var olan büyük taleptir. Bu dönemde Torres’in bilinen üç tane onbir telli gitarı vardır. İlki görme engelli gitarist Gimenez Manjon’a yaptığı, diğerleri ise amatör gitarist Jose Rojo’ya yaptığı gitarlardır (Romanillos, 1987: 28).


     1883’te yaptığı üç enstrüman incelendiğinde, ilk gitarlarının kusursuz kalitesini yakalamaya çalıştığı sonucu çıkarılabilir. Bu üç gitar akağaçtan yapılmıştır ve şablonları ilk gitarlarıyla aynıdır. İlk gitarlarından küçük faklılıklar olmasına rağmen süsleme motifleri aynı kalmıştır (Özellikle rozeti koyu renkli tahtadan ayıran, ekose deseni). Aynı zamanda rozetinde sanatsal çapraz şekillerle, yeşil ve kahverenginin uyumu içinde küçük halkaları birleştirmiştir. Bu rozet usta gitar yapımcılarının bir göstergesidir (Romanillos, 1987: 29-30).


     1885’te Barcelona’ya yaptığı gezide Katalan gitaristlerinden yeni siparişler almıştır. O’nun bu ziyareti Ağustos ayının başlarından itibaren birkaç ay sürmüştür. Bu dönemde Velez-Rubio’da patlak veren kolera salgını Almeria’ya yayılmıştır. Büyük ihtimalle Barcelona’ya yaptığı kısa ziyareti kolera salgını nedeniyle uzatmak zorunda kalmıştır. Bu süreçte Federico Cano’nun evinde kalarak O’na bir gitar yapmıştır. Federico 1858’de çıktığı Avrupa turnesi kapsamında İngiltere’de bu gitarla konser vermiştir (Romanillos, 1987: 30).


     1887 yılında bir kilise papazı ile arkadaş oldu ve bu arkadaşlıkları ölene kadar devam etti. Bu papaz O’na sırt, kirişler ve ses tahtasını enstrümana yapıştırırken yardım etti. Bölge insanının kaderi olan el problemleri (el titremesi) nedeniyle gitar yapımına bu papazın yardımıyla devam etti. Bir enstrümanın nasıl yapılacağını hayal etmek Torres için zor değildi ancak elleri sabitliğini kaybetmişti (Romanillos, 1987: 34).


     Hayatının son yılları, yılda oniki gitar yapmaya devam etmesi nedeniyle muhtemelen zor ve ağrılı geçmiştir. Bu süreçte elleri çok fazla titriyordu hatta imzasını dahi atamıyordu (Romanillos, 1987: 34).


     Ölümünün yaklaştığını hissederek son isteği ve vasiyetini Mariano de Toro’nun huzurunda Almeria’daki bir noter tarafından 13 Ocak 1891’de kaydettirdi. Niyeti açıkça aile üyeleri arasında malları dağıtılırken her türlü kötü niyeti bertaraf etmekti. Ne var ki tüm mal varlığı borçlarını ödemeye yetmiyordu (Romanillos, 1987: 35).


     Parası eşi tarafından sağlanan ev ve diğer iki evi borç olarak alınan paraları ödemek için satıldı. Az kullanılmış, eski olarak tarif edilen mobilyaları ve diğer ev eşyalarına 30 peseta değer biçildi. Bu durum hayatının sonunda Torres’in içinde bulunduğu durumun bir göstergesiydi. Kalan üç evi de öldükten sonra değerlerinden daha yüksek olan borçlarını ödemek için çocukları tarafından satıldı (Romanillos, 1987: 34-35).

.

     19 Aralık 1892’de saat 16.00’da Almeria’da öldü. Belgelere geçen ölüm nedeni şiddetli bağırsak üşütmesiydi. Ertesi gün bedenine çalışma önlüğü örtülerek Almeria mezarlığına gömüldü (Romanillos, 1987: 35).


     Torres, kimilerine göre bir efsane, kimilerine göre ise sıradan bir gitar yapımcısıydı. Ardında bıraktığı soru işaretleri henüz tam anlamıyla çözülebilmiş değildir. Kesin olarak bilinen şu ki, döneminin en ünlü gitaristleri O’nun gitarlarını kullanarak konserler verdi ve kendinden sonraki yapımcılar O’nun çalışmalarını örnek aldı. Torres’in gitar dünyasına yaptığı katkılar, gitar yapım tarihinde unutulmaz bir isim olmasını sağladı.



     Kronoloji


     1810-17 Torres’in ailesi La Canada de San Urbano’ya yerleşti.
     1817     Antonio de Torres Jurado, La Canada de San Urbano’da 13 Temmuzda doğdu.
     1834     Torres Vera’da Escarramal sokakta ebeveynleriyle birlikte yaşarken İspanya silahlı kuvvetlerinde mecburi askerliğe başladı.
     1835     Lorca Regimiento Provincial’de birkaç ay askerlik yaptıktan sonra çürüğe çıktı.
     1835     Vera’da Juana Lopez ile evlendi (16 Şubat).
     1836     Eşi Juana ile Vera’da Ancha sokakta yaşadı.
     1836     İlk kızı Maria Dolores doğdu (15 Mayıs).
     1837     Torres’in adı Vera’daki marangozların listesinde yer aldı.
     1839     Vergilerin ödenmemesi nedeniyle, malları haczedildi. Kızı Josefa Maria doğdu ve bebekken öldü.
     1842     Josefa Maria olarak adlandırılan üçüncü kızı doğdu ve ertesi sene öldü.
     1845     İlk eşi Juana Lopez Vera’da öldü. Torres, Sevilla’ya gitmek için ayrıldı.
     1854     Sevilla’da  Ballestilla sokakta yaşadı.
     1856     Sevilla’daki Cerrageria sokak 32 numaraya taşındı.
     1858     Torres, bronz madalya kazandı. İkinci eşi olan Josefa Martin Sevilla’ya yerleşti.
     1860     Torres’in ilk oğlu Teodoro Torres Martin (evlilik dışı) doğdu.
     1862     İsabella Torres Martin Sevilla’da doğdu.
     1866     Torres ve Josefa  Cerrageria sokak 25 numaraya taşındı.
     1866-67 Torres’in Carregeria sokak 32 numaradaki ilk atölyesi, bir duvar ustası tarafından devralındı.
     1868     Torres’in ikinci oğlu Antonio Torres Martin doğdu.
     1868     Torres, ikinci evliliğini Josefa Martin ile El Salvador kilisesinde yaptı (7 Kasım).
     1868-69 Tarrega Torres’i Sevilla’da ziyaret etti ve bir gitar satın aldı.
     1869-70 Torres, Almeria’ya gitmek için Sevilla’dan ayrıldı.
     1872-73 Matilde Torres Martin Almeria’da doğdu.
     1875     Torres’in ikinci gitar yapım dönemi başladı.
     1876     En küçük kızı Ana Torres Martin doğdu.
     1883     İkinci eşi Josefa Martin Rosado, La Canada de San Urbano’da öldü (22 Şubat).
     1885     Torres, Barcelona’yı ziyaret etti.
     1892     Torres, Almeria’da Rambla de Alfareros 8 numarada öldü ve ertesi gün gömüldü.


     Kaynakça


     Bacon T., Cooper C., Eik J.V., Fowles P., Jeffery B., Johnston R., Miklaucic T., Morrish J., Rebellius H., Richardson B., Sparks P., Wade G., Zern B. (2002). The Classical Guitar Book-A Complete History. London: Outline Press Ltd.
     Bobri, V. (1990).. The Segovia Technique. Westport: The Bold Strummer Ltd.
     Chapman, R. "(1999).
 Bütün Yönleriyle Gitarlar. (Çev. Cüneyt Karul) Ankara: Dost Kitabevi Yayınları (Eserin orijinali 1993'de yayınlandı).
     Courtnall, R. (1993) Making Master Guitar. London: Robert Hale Ltd.
     Elmas, Y. (2003) Sorularla Gitar. İstanbul: Pan Yayıncılık
     Huber, J. (1994). The Development of the Modern Guitar. Westport: The Bold Strummer Ltd.
     Romanillos, J. L. (1987). Antonio de Torres-Guitar Maker, His Life and Work. Cornwall: Robert Hartnoll Ltd.
     Turnbull, H. (1991).. The Guitar-From The Renaissance to the Present Day. Westport: The Bold Strummer Ltd.


     01.07.2013, Pazartesi - Zülküf Arslanoğlu & Kaan Öztutgan




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5770276
Online Ziyaretçi Sayısı:57
Bugünlük Ziyaret :1013

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.