25.01.2014 / Tuğçe Yerdelen - Buz Patenini TRT ile Tanıyıp Sevmiştik
Bizde de buz pistine ulaşmak kolaylaştı. Her yaştan kişiler pistlere gelip eğitim alabilir, kayabilir... Yeter ki, ortaçağ zihniyetinde kalmasınlar...
“Kıyafet kaygısı” ile gündeme gelen buz pateni sporunu uzmanlara sorduk. “Olimpik Buz Pateni Salonu”nda antrenörlük yapan Gamze İyiiş Güner ise, halkın “TRT”deki gösterilerle buz patenini tanıyıp sevdiğini hatırlattı.
“Protesto Amaçlı Her Şeyi Yapacağım”
Türkiye’nin “en iyi ve modern Olimpik Buz Pisti” olarak kabul edilen “Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı”ndaki “Buz Pisti”, İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Erzurum’dan sonra Türkiye’nin 5. olimpik salonu olarak hizmet veriyor. Buradaki antrenör Gamze İyiiş Güner, “Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüsekokulu” mezunu bir sporcu. Kadınların kıyafetlerinin açık olması nedeni ile yarışların televizyonda gösterilmeme iddiasını “skandal” olarak yorumlayan Güner, Türkiye’yi Rusya’da temsil edecek olan Alisa Agafonova ve Alper Uçar’ı hatırlattı ve bu sporcuların Türkiye’nin gururu olduğunu, “TRT”nin gururlarımızı halka göstereceğini söyledi. Kıyafet yasağının sadece buz pateni ile sınırlı kalamayacağını, bu zihniyetle voleybol, tenis, yüzmes yarışlarının da yayınlanmayacağını kaydetti.
Tepki Gösteririz
Güner, şöyle konuştu: “Yıllar önce ‘Refah Partisi’ zamanında da Ankara’da buz pisti kapanmıştı. Ama şimdi ki durum çok daha acı. Bizim sporda sanat var, dans var. Mankenlik yarışmalarında vücutlarını sergilemek yayınlanıyor, bizim kıyafetler mi sorun olacak? Ne tepki gösterilmesi gerekirse onu yapacağız. Bizim sporumuz ülkemizde gelişmekte olan bir spor! Onun gösterilmemesi, sporumuzu baltalamak olur. Buraya gelen aileler diyor ki, ‘Biz ‘TRT’den buz patenini izledik ve sevdik. Sevdiğimiz için çocuklarımız öğrensin istiyoruz.’ Hatta ben de ‘TRT’de izleyerek buz patenini sevdim.”
Hareketler Müzikle Uyumlu Olmalı
Buz pateni hiç de dışarıdan gözüktüğü gibi kolay bir spor değil. Antrenör Gamze İyiiş Güner, buz pateni sporunun özelliklerini şöyle anlatıyor:
“Benim sporcularım hem buzun içinde eğitim alıyor, hem de kara çalışmaları var ki, buzdaki elementleri deniyorlar. Hem jimnastik dersleri, hem dans dersleri var. Ayrıca drama ve bale dersleri de alıyorlar. Buz pateni, çok kapsamlı bir spor ve bu anlamda sanat ile ilişkili. İçinde bir kültürü barındırıyor. Müzik ile bir uyum olması gerekiyor. Bir sporcuyu hazırlarken, ilk önce O’na bir müzik seçiyorum. O müziğin hissettirdiklerini işliyoruz. Kostümü de ona göre tasarlıyoruz. O müziğin bizde bıraktığı etkiyi, hakemlere ve seyirciye hisettirmeye çalışıyoruz. Çünkü bizde hiç söz yok. Bir savaş müziği ise, orada bir savaşı canlandırıyoruz. Ya da swing ise, orada sporcunun buz üstünde bu dansı gerçekleştirmesi gerekiyor.”
“Türkiye’de Bir Numaraya Oturduk”
Buz patenine ne kadar küçük yaşta başlanırsa o kadar ilerleme sağlanacağını dile getiren Güner, buz patenine 4 yaşında başlamış. “Olimpik Buz Pateni Salonu”nda yetişen buz pateni sporcularıyla Türkiye’de “bir numaraya oturduklarını” ifade eden Güner, bu başarıyı altyapı olanaklarına bağlıyor:
“Dünya buz pateninde iyi dereceler alamamızın nedeni, Türkiye’deki eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Önemli dereceler alan ülkelerde günde sekiz saat antrenman yapılabilirken, okullarda da bu paten pisti bulunuyor. Okullarını buza göre ayarlıyorlar. İzmir ve diğer şehirlerde, okuldan arta kalan zamanda buz pateni antrenmanı yapılabiliyor. Bu şansa İzmir ve Türkiye’nin diğer şehirlerindeki çocuklarımız, gençlerimiz de sahip olsun istiyorum. Tam gün okula giden bir çocuk, akşam 18.00 gibi geldiğinde 40 dakikalık bir eğitim alabiliyor. Bu kadar çalışma ile ne kadar ilerleyebilirsek, o kadar ilerleyebiliyoruz.”
Düşme Korkusu Yersiz
Güner ile buz pateni konusunda yaygın olan “düşme kaygıları”nı da konuştuk. Deneyimli antrenör, buz pistinde düşme şiddetinin etkisinin yüzde elli azaldığını ifade ederek şunları söylüyor:
“Birçok aile, çocuklarının buz paten pistinde düşüp yaralanacağı korkusu taşımak gereksiz, sokakta düştüğünüzde canınız daha çok acıyor. Buz paten pistinde ise düşmeniz ile birlikte vücudunuz da kayıyor. Düşmenin şiddeti yarı yarıya azalıyor. Burada sakatlanma riski azdır. ‘Çocuğum orada düşer’ endişesi taşınılmasın. Tam tersine hareket edildiği için vücut ısınıyor ve soğuğa karşı vücut direnci yükseliyor ve hasta olma olasılığı azalıyor. Buz paten pistleri astımı olan insanlara son derece iyi geliyor. Burada sağlık açısından kafalarda oluşan bütün tabular yıkılıyor. Ancak bu da buraya gelinerek anlaşılabilir.”
Güner’in son olarak İzmirlilere bir çağrısı var:
“İzmir Büyükşehir Belediyespor çatısı altındaki buz paten pistinin seyirci koltukları İzmirliler tarafından doldurulup boş yer bırakılmazsa, şampiyonluğa gittiğimiz yol kısalır. İzmir şampiyonların kenti olabilir.”
İlk Buz Pateni Sporcularından Biri
Gamze İyiiş Güner, 1989 yılında Türkiye şampiyonu olur. 2005 yılında da Avusturya’daki “Üniversiteler Kış Oyunları”nda ülkemizi temsil eder. 1989-2005 yılları arasında aktif sporculuk yaparken sakatlanınca spor hayatına antrenör olarak devam etti. “Artistik Buz Pateni”nde yıllarca ülkemizi temsil eden Güner:
“Türkiye’nin ilk olimpik buz pateni pisti, 1989’da yılında Ankara’da açıldı. Ben de spora bu yıl başladım. İlk olimpik buz pistinde yetişen sporculardanım. Ben hep Rus hocalarla çalıştım. Dört antrenörüm de Rus idi. Öğrencilerime de Rus eğitimi aşılıyorum. Antrenörlüğe 2002 yılında hem sporcu, hem de antrenör olarak başladım. 2005 yılında geçirdiğim sakatlık nedeni ile spor hayatıma antrenör olarak devam ediyorum.” dedi.
İzmir Buz Patenini Sevdi
“Rekor Kırmaya Başladılar”
“İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürü” Ganime Nalbantoğlu, 17 yıl önce 100 metre engelli “Balkan Masterler Rekoru”nu kırmış bir sporcumuz.
Basketbol, voleybol ve futbol gibi herkesin buz pateni yapabileceğini söyleyen Nalbatoğlu övünçle şu bilgileri verdi:
“Antrenörümüz Didem Çelem’in öğrencileri Buse Bayramoğlu, Kumsal Berin ve Aysu Berin Belgrad’da yapılan yarışmada ikincilik ödülü aldı. İzmir buz patenini seviyor.” dedi.
Nalbantoğlu’nun bir başka övünç kaynağı da maddi durumu yetersiz ailelerin çocuklarına ve hiperaktif çocuklara verdikleri eğitim desteği. “Bu öğrencileri buz hokeyi ile tanıştırıp eğitiyoruz” diyen Nalbantoğlu, diğer hizmetler hakkında şunları söyledi.
“Bu çocuklarımız ile ilgili kardeş şehrimiz Bremen’den davet geldi. Antrenmanlara gelen çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için burada bir kitaplık da oluşturduk. Tüm bunlar, onların enerjilerinin doğru yönlendirilmesi ile sakinleşmelerini sağlıyor. Bu çocuklarımızdan ikisi, bu yıl içinde milli takıma seçildi. Buz pateni şık bir spor. Salonumuz çok güzel. Türkiye ve dünyadaki sayılı salonlardandır. Beyaz bayrak aldık. Herkesi bekliyoruz. Seyirci koltuklarının ilgiyle dolu olması, sporcular için önemli bir motivasyondur. Kendileri de gelip burada kayabilirler. Eğitmenlerimiz bu çocuklardan yeteneklilerini keşfediyor. Bizim dileğimiz tüm İzmir halkının burayı keşfedip bu güzelliği, farklılığı yaşamasıdır.”
Buz Pateni ve Buz Hokeyi Kolkola
“Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı ve Buz Pisti”, 12 bin metrekare alanlı olimpik buz pateni ve buz hokeyi salonu tribünleri, 5 bin kişilik amfitiyatrosu, yürüyüş yolları, basketbol ve voleybol sahaları, tenis kortları, mini futbol sahaları, 2 kafeterya ve dinlenme alanları ile Bornova’dan öte tüm İzmirliler’i kucaklıyor. Arabaları ile gelenler için alanda, 641 araçlık otopark alanı da yer alıyor. “İzmir Büyükşehir Belediyesi”nin “Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı” içinde inşa ettiği “Olimpik Buz Pateni ve Buz Hokeyi Salonu” 25 Eylül 2010 tarihinde İzmir halkının hizmetine açıldı. Olimpik standartlarda yapılan “Buz Pateni” ve “Buz Hokeyi Salonu”nun, İzmir’e bu alanda pek çok ulusal ve uluslararası organizasyonlar ile dünya ve Avrupa şampiyonalarında ev sahipliği yapma olanağı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu hizmetle birlikte buz hokeyi lig maçları da İzmir’de oynanıyor.
Kadın Sporcuların Kılıklarına Dikkat
“TRT”nin7-23 Şubat 2014 tarihleri arasında Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenecek “22. Kış Olimpiyatları”ndaki “Kadınlar Buz Pateni Yarışları”nı yayınlamayacağı iddiası ortalığı karıştırdı. Bir gazetenin haberine dayanan iddia üzerine “TRT”den “Hayır, yayınlayacağı” yanıtı geldi. Ancak, yanıttaki gerekçe daha da çarpıcıydı...
“Kıyafet hassasiyeti olsaydı, yüzme ve voleybol müsabakalarını da yayınlamazdık. İstanbul’da düzenlenen ‘Dünya Kadınlar Tenis Şampiyonası’nı da yayınlamazdık” dediler.
Aydınlık Gazetesi - 25.01.2014, Cumartesi
