15.03.2014 / Fikret Otyam - 'Silivri 5. Ordu'da İlk Terhisler


    
.......................................................................


     Mustafa Otobüs Bekliyordu ki Bir Kurşun Arkasından Girip Yere Serdiydi


     3 Aralık 1977 Cuma sabahı, “İstanbul Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi Kadıköy Elektrik Mühendisliği Bölümü” öğrencisi 21 yaşındaki Mustafa Sacit Saraçoğlu, Bağlarbaşı otobüs durağında arkadan vurularak öldürüldü.


     Babası Ali Saraçoğlu, Mustafa’ya, ölümünün birinci yıldönümünde “Özgürlük Savaşımı’nda Yaşamlarını Yitiren Gençlerimizin Anısına Adanmış Güldeste”yi, yani “Sen Hiç Oğul Emzirdin mi Kör Kurşun” adlı yapıtını, canım, ciğerim, gül yüzlüm, sultanım, ışığım kabri her daim ışıklı Nejat Birdoğan’a armağan eder, O da bir ağıt döşenir:


     Zulum İndi Yolumuza


     Kara dinli ölüm geldi
     El uzanmaz elimize
     Belki hayra çıkar diye
     Kimse bakmaz falımıza


     Noldu hey ağalar noldu
     Can kadehi kanla doldu
     Umut söndü çiçek soldu
     Baykuş tündü dalımıza


     Devran zalıma el verdi
     Dev’i cüceye kul verdi
     Kanlı güneşi şal serdi
     Kayıt verdi kolumuza



     Yoksul Cevri dövünmem boş
     Söylemem boş, savunman boş,
     Mustafamız savunman boş,
     Zulum indi yolumuza...


     (Yoksul Cevri - N. Birdoğan, Nisan 1978)


     ......................................................................


     Hep Beraber Göreceğiz A Çocuk...


     Kilis’te Ceylan Ali’nin kaçakçı kahvesindeyim sırtımda kocaman bi ses alıcı... Ceylan Ali “Ağam” dedi, “Sen gideli sazı elime almadım.”


     Ben gideli altı ay olmuştu. Anası oğul Ali’yi pek severmiş, ondan hep “Ceylanım” dermiş böyle olmuş Ceylan Ali... Ceylan sazı eline aldı gürültü mürültü kalmadı koca kahvede...


     Yaşlı bi amca geldi çoğu ayağa kalkıp yer gösterdi, O cebinden bi “otuzbeşlik” çıkardı şişenin dibine bi kaç kez vurdu, mantarı eline alıp şişeyi kafasına dikti lıkır lıkır sonra mantarı yerine soktu...


     Ve Ceylan Ali bir hava vurdu, o yaşlı eski bahçecilerden Hüseyin Dobuoğlu imiş. Bunlar üç dört kilometreden seslenirlermiş suyu aç ya da suyu sal gibilerden.


     Dobuoğlu bi Barak havası avazlamaya başladı a Berkin çocuk, bi yeri aklımdan çıkmaz atmış yıldır:


     “Elvanım Kara Gözlüm Ağlatma Beni...”


     İlk kızım oldu adını Elvan koduk, a Berkin Elvan çocuk... Yenileyeyim avazlanan orasını:


     “Elvanım Kara Gözlüm Ağlatma Beni”


Elvan, Berkin

     Aydınlık Gazetesi - 15.03.2014, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5801013
Online Ziyaretçi Sayısı:28
Bugünlük Ziyaret :878

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.