07.04.2014 / Ferhan Şensoy - Silivri'de Bastille Hapishanesi
.....................................................................
Bir veda yazısı bu. Nisan 2011’den beri yazıyorum “Aydınlık”ta, bunu görev addederek, “Aydınlık”ın yeniden gazete olarak varolmasına katkıda bulunmak için. Bu süreçte gazete ciddi bir okur sayısına ulaştı. Bunda karınca kararınca payım olduysa, onur duyarım.
“Aydınlık” yazıları benim için hafta sonunu işgal eder bir biçime dönüştü. Hafta sonu 3 oyun oynuyorum. Cuma akşam oyununa uçakla zor yetişiyorum. Lingo lingo turneler! Turneler olmazsa, “Ortaoyuncular”ın yaşaması ve talan edilmiş Beyoğlu’ndaki son tiyatro “Ses-1885”in korunması olası değil.
- Mesleğim sorulduğunda;
- “Yazarım. Akşamları tiyatro oyunculuğu yapmaktayım!” diyorum.
Aslında, önce mesleğimi, sonra yan işimi yapmam gerekirken, tiyatro tüm zamanımı çalıyor.
Son 34 yıl böyle geçti. 100 yıl yaşayacağımı sanmıyorum. Ama derhal bir tiyatro oyunu yazmak zorunda olduğumu biliyorum.
Kitap imzalatan izleyiciler;
- “Gecedeste, ne zaman yayınlanacak? Dündeste, ne zaman çıkacak?”
- “Özgeçmişsel romanınızın 3. cildi ne zaman çıkacak?” gibi sorular taarruzunda bulunuyorlar.
- “Aydınlık’taki uzun dönem askerliğim bitince!” diye yanıtlıyorum.
- “Ne zaman yani?” diye soranlara;
- “Doğu Perinçek özgürlüğüne kavuşunca!” diyordum.
Ülkedeki direniş mücadelesinde, “Ses Tiyatrosu”nu ve “Ortaoyuncular”ı korumak ve kitaplarımı yazarak sürdürmek istiyorum kavgayı. Gazeteci değilim.
Her yazarın ardında, tamamlanmamış soluk dosyalar, kağıt yığınları kalmıştır. O dosyalarımı temize çekmek istiyorum.
“Aydınlık”ta bana gösterilen teveccühe teşekkür ederim.
Yolumuz açık, “Aydınlık”ın yolu aydınlık olsun!
Ayaklanmış bekliyor, “Silivri’de Bastille Hapishanesi!”
Aydınlık Gazetesi - 07.04.2014, Pazartesi