04.02.2014 / Mutlu Tönbekici - Tuhaf Bir Yaşlı Adam


    
Kafayı yemek üzereyim...


     Şimdi bildiğiniz gibi sessiz sakin oyuncak diye bir şey yok.. Hepsi ötecek! Hepsi şarkı türkü söyleyecek ve hepsi illa ki eğitecek!


     Bir ki üç, van tu tri, a be ce de...


     Allahım ne eğitimler ama! Senfoni orkestralarından beraber ve solo müzik aletleri sesleri mi istersiniz, Afrika safarilerinde vahşi hayvan sesleri mi, masal okuyan tırtıllar mı...


     Fakat bir tanesi var ki, hesapça hayvanları tanıtıyor... Yani galiba... Çok emin değilim...


     Adı da “Türkçe konuşan eğitici CD çalar”..


     İngilizce şarkıları dilimize çevirmişler...


     Ama ne Türkçe!


     Şöyle diyeyim:


     Alet eve girdiğinden beri iki ay geçti ve ben hala şarkılarda ne deniyor anlamış değilim!


     Yemin ediyorum kısa devre yaptı beynim. Hayatımda duyduğum en gerçeküstü şarkı sözleri...


     Anladığım şeyler mesela şöyle şeyler:


     “Me me kara kuzu fincanın var mı? Evet evet var üç çuval olursun!”


     Fincan? Kuzu? Üstelik üç çuval “olmak”?


     Her halde böyle değildir dedim. Yüz yirmi üçüncü dinleyişimde (zira günde 230 kere falan çalıyoruz) bu sefer (daha önceden çuvalı anlamanın özgüveniyle) şöyle anladım:


     “Me me kara kuzu... Pirinç unun var mı? Evet evet var üç çuval dolusu”


     Başta mantıklı görünüyor ama kuzu, pirinç ununu ne yapacak yahu? Muhallebi mi?


     Bir başka örnek:


     “Hey hey kedi keman ve inek atladılar ayının üzerinden... Olaya köpekçik çok güldü ve kaşıkla tırmamayı yedi”.


     Şair burada ne anlatmak istemiş cidden çok merak ediyorum. Kedi, keman ve inek kanka mı oluyorlar? Yoksa kediye keman ismini mi vermişler? Neden ayının üzerinden atlıyorlar? Deli mi bunlar? Hepsini geçtim “tırmama” ne yahu? Yeni tip bir köpek yiyeceği mi?


     Fakat “Yaşlı adam” en beteri:


     “Yaşlı adam dik yapar... Güm güm güm güm davul çalar... Hadi gel kemik köpek göldesin... Yaşlı adam eve gitsin”


     Harbiden gitsin yani evine... Bu ne lan? Dik yapmak ne? Tövbe tövbeee...


     ***


     Hadi bunlar muhtemelen yanlış anladıklarım...


     Kelime kelime doğru anladıklarım da şöyle:


     “Ağacın çevresini dolanarak... Gelincik yakaladı maymun... Maymun bunu oyun sandı... Kaç gelincik kaç...”


     Bu değerli sözleri yazan arkadaş acaba hayatında hiç gelincik gördü mü? Ne vahşi bir hayvandır hiç bilir mi? Maymun nasıl gelincik yakalayacakmış bir fikri var mı? Maymun ve gelincik aynı bölgelerde yaşar mı araştırmış mı?


     Dahası: Neden gelinciğin tarafı tutuluyor? Nedir bu tarafgirlik? Hayvan ayrımı mı yapılıyor?


     ***


     Özetlemek gerekirse:


     - Evet kafayı yediğim muhakkak. İnkar yok.


     - Oyuncak sanayine çok acil adam gibi şarkı sözü yazarı arkadaşlar lazım.


     - Oyuncak sanayi! Elemanlarınıza para verin!


     - Kırmızı balık kaaaç kaç!


     Gazete Vatan - 04.02.2014, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:6228476
Online Ziyaretçi Sayısı:11
Bugünlük Ziyaret :261

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.