13.07.2014 / Hayati Asılyazıcı - Özel Tiyatrolara Sansür


    
“14. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali”nin açılışını Varşova’dan gelen ödenekli bir tiyatro yaptı. “Warszawa Tiyatrosu”nun sunduğu, Dorota Maslowska’nın yazdığı “Ne Yaptıysak Nafile” adlı oyun bugünkü Varşova yönetimini eleştiriyor, sosyo-ekonomik ve toplumsal sorunları alabildiğine hicvediyordu. Bu muhalefetin içinde ortak pazara katılmanın eleştirisi de vardı. Polonya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı da ayrıca eleştiriliyordu. “Polonya Kültür Bakanlığı” ise sözünü ettiğim “Warszawa Tiyatrosu”nu festivale göndermişti. Bir de bize bakalım. “Kültür ve Turizm Bakanlığı” kendi tasarımını kullanarak önce “TÜSAK” tuzağını hazırlamış, onu Demokles’in kılıcı gibi kullanadursun yasa ile düzenlenmiş özel tiyatrolara destek yardımını sansürleyerek muhalif tiyatroların almış oldukları ödenekleri kesmişti. Bunun için toplu başvurular yapıldı mahkemeye. İlk alınan habere göre Ferhan Şensoy’un yönetimindeki “Ortaoyuncular Tiyatrosu” lehine mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi.


     Son duyuma göre “Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü”, 2014-15 sanat döneminde destek yardımı almak isteyen tiyatroların başvurularına oyunların metinlerini de eklemelerini zorunlu tuttu. Bu karar tiyatroların oyunlarını açık ve net biçimde sansür etmektedir. Böylesine önyargılı sansür; “Osmanlı İmparatorluğu” döneminde ne “İstibdat Tiyatrosu”nda ne de “Meşrutiyet Tiyatrosu”nda uygulanmadı. Bir tek açık olarak o dönemlerde uygulanan sansür Türk kadınlarınaydı. Türk kadını tiyatroda sahneye çıkamıyordu! Cumhuriyet aydınlanması ile bütün bunlar kalktı. Türk kadını özgürce tiyatro sahnesindeki yerini aldı. Bunun ilk örneği de Bedia Muvahhit’ti. “Meşrutiyet Tiyatrosu”nda ilk başkaldırıyı Türk kadını olarak Afife Jale yapmıştı. Bakınız aradan geçen bunca yıllardan sonra “AKP” hükümetinin son Kültür Bakanı sanata ve sanat kurumlarına inanılmaz boyutlarda sansür uygulamaya çalışıyor. Yine “AKP” hükümetinin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tiyatro ve sanat için düşünülen sansürleri uygulatmamıştı. Yine Günay’ın en büyük direnişi “Taksim Gezi Parkı Olayı”nda ortaya çıktı. Sit alanı olan bu bölgenin ağaçlarının kesilmesine ve kışla görünümlü alışveriş merkezinin yapılmasına imza atmadı. Böylece “Gezi Parkı” korunmuş oldu. Bunu da buraya bir tarih olarak düşelim.


     Kültür Bakanı, yeni sansür modellerinin özel tiyatrolara uygulama biçimini buldu. Kurulun başına yeni müsteşar Prof. Dr. Haluk Dursun getirildi. “AKP” yandaşı profesörlerin bilerek sansür denen iğrenç, antidemokratik kurumun başına geçmesi bir akademisyene yakışır mı? “Özel Tiyatrolara Destek Kurulu”nun şimdilik 2 üyesi değiştirildi. Özgür Özarslan ve Kemal Fahir Genç kuruldan çıkarıldı, ikilinin yerine Haluk Dursun ve Sefer Yılmaz atandı.


     Sansür öylesine boyutlandı ki, başvurularda oyunun metni ile birlikte rol alan oyuncuların adları belirtilecek, oyunun yazarı, yönetmeni, yerli değilse çevirmeni, türü ayrıca başvuruya eklenecek. Sözün kısası, bütün boyutlarıyla sansür resmen uygulamaya konuluyor. Her başvuru yapan tiyatroya bakılacak, tiyatro beğenilmiyorsa baştan sansür edilecek. Yetmedi yukarıda saydığımız isteklerin her biri ayrı ayrı incelenecek, ona göre sansür uygulanacak.


     “AKP” Genel Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kültür ve Turizm Bakanı”nın, Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce gerçekleştirdiği marifetleri kısaca saydık. Ayrıntılar kurulun yorumunda olacak. Daha iki gün önce “AKP”li Ordu Belediye Başkanı bu güzelim kente yakışan heykelleri kaldırdı. Trabzon’un “AKP”li Belediye Başkanı da Trabzonlu ünlü yazar ve sanatçıların büstlerini kaldırıp, yok etmişti. Marifetleri kendilerinden menkul “AKP”li belediye başkanları sanata olan düşmanlıklarını sürdürmektedirler.


     Aydınlık Gazetesi - 13.07.2014, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5767483
Online Ziyaretçi Sayısı:17
Bugünlük Ziyaret :194

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.