01.02.1966 / Walter Gieseking - Nasıl Çalışırım?


    
Benim çalışma ve ezberleme şeklim hakkında methedici, fakat az veya çok hayal mahsulü hikayelerin anlatıldığını biliyorum. Bu sebepten nasıl çalıştığım hakkında sahih bilgi vermek istiyorum.


     Teknik egzersizler kat’iyen yapmam. Bunu tamamen lüzumsuz addederim. Bir öğrenci gamları, arpejleri ve bunlara benzer teknik esasları bir defa öğrenmişse bunları yapabiliyor demektir! Öyleyse parmakları boşuna yormak ve sıkıntıya sokmak neden?


     Devamlı bir adele çalıştırmasını gerektiren bazı pek müsait yapıda olmayan eller bulunabilir. Fakat ben buna da pek inanmıyorum. Daha çok inandığım, eğer el, parmakların eşit olmayan kuvvetlerine rağmen aslında gayrıtabii bir durum olan aynı kuvvette çalabilmeyi öğrenmiş ve kulak da parmakların yaptığını dikkatle kontrol etmeğe alışmışsa teknik mevcut ve her zaman kullanılabilir halde demektir. Terbiye edilmiş, doğru kontrol eden kulak, sinirlere ve adalelere otomatik olarak parmakları doğru çaldıracak kumandayı verir. Her ne olursa olsun ben konservatuvardaki ilk öğrencilik yıllarım olan 1913’den beri hiçbir gam ve parmak egzersizi çalışmadım ve bu sebepten de günlük etüd çalışma mecburiyetim yoktur.


     Uzun zaman elimi tuşlara dokunduramamış olmak da bana aşağı yukarı hiçbir şey kaybettirmez. Bu hatta benim için, maalesef çok seyrek yapabildiğim, mükemmel bir dinlenmedir.


     Yeni eserler ancak çok yeni tarzda teknik problemler ihtiva ettikleri takdirde mekanik çalışmayı icabettirirler. Şunu söylemek lazım ki her orijinal bestecinin kendine özgü tekniğini bir defa öğrenmek icabeder. Bu bir kere oldu mu geriye ancak “zorlu” birkaç yerin özel çalışması kalır. Bütün klasik ve romantik piyano literatüründe -Liszt’in en güç eserleri hariç- hiçbir eser yoktur ki en fazla birkaç özellikleri zor yerin dışında teknik çalışmayı (benim için) icabettirsin. Bu pasajlar da çoğu zaman eserin ifade çalışması sırasında kendiliğinden öğrenilir. Eserin ifade bakımından çalışılması kesif bir konsantrasyon ve her notanın tam olarak bilinmesini icabettirdiğinden, parmaklar yavaş yavaş kendiliğinden doğru olarak çalmaya başlar. Eserin ezberlenmesi de bu konsantrasyon neticesinde teşvik edilir ve kolaylaşır. Zaten pek karışık olmayan eserlerde bu şekilde, özel bir çalışmayı icabettirmeden hafızaya yerleşir. Her karışık, komplike eseri piyanoda değil, okuyarak öğrenirim. Daha önce çaldığım eserleri de piyanoda uzun boylu prova etmem. Buna mukabil bunları, notalarını yanımda bulundurup bazı yerlerde parmaklarımı hafifçe çalarmış gibi kımıldatarak aklımdan geçiririm. Böylelikle kafadan gelen kumandaların parmaklara doğru olarak aktarılışı prova edilmiş olur. Bu aktarılış hatasız cereyan ediyorsa piyanoda daha fazla çalışmaya lüzum yoktur.


     Bu okuma yoluyla öğrenme sadece ezberlemenin en emin şekli değil aynı zamanda tren yolculuklarının malolduğu büyük zaman kaybının pratik bir değerlendirilmesidir. Sık çalınan eserlerde çoğu zaman bu tekrarlama lüzumsuzdur. Konsantrasyon her türlü ön çalışmanın yerini tutar. Ve ben şuna inanıyorum ki bir kere iyi yerleşen eserler kolay kolay unutulmaz. Muayyen seviyeye gelmiş bir çalıcının aklına nasıl ki hazırlıksız bir do majör gamı çalınamayacağı iddiası gelmezse, öğrenilmiş parçaların tekrar tekrar çalışılması icabettiği iddia edilebilir mi?


     Benim fikrime göre sahneye çıkmadan evvel çalışmak ta hiç bir zaman pratik değildir. Dinlenmek ve uyumak, her teknik egzersizden daha faydalı ve lüzumludur. Ezber bakımından emin olmayan yerler de, üstüste yorucu bir şekilde tekrarlamaktansa yukarıda anlatıldığı şekilde okuyarak takviye edilir.


     Fakat herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermemek için yetişme devresinde bulunan bir çalıcının şüphesiz çalışkan olması icabettiğini belirtmek isterim. Tabii ki, çalışmaya sarfedilen saat miktarının önemi, ne derece konsantrasyon ve dikkatle çalışıldığının yanında daha az önemlidir. Mesela, insanın eşit olmayan bir pasajı duyması kafi değildir. Hangi parmağın eşitsizliğe sebep olduğunu bulup bunu devamlı olarak tashih etmek lazımdır, eğer her türlü tekniğin ana şartı olan eşit (egal) bir çalışa sahibolmak isteniyorsa.. Ancak tam manasiyle bir konsantrasyon, piyano çalmaya iştirak eden bütün kas ve sinirlere hakimiyeti ve ilerdeki birçok çalışmaları lüzumsuz kılan teknik sağlamlığı sağlar.


     “Türkiye Filarmoni Derneği”nin yayın organı olan “Filarmoni Aylık Müzik Dergisi”nden alınmıştır. - Şubat 1966, Yıl: 2, Sayı: 17, Sayfa: 13-14. (Çeviren: Erol Aygün)




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5793766
Online Ziyaretçi Sayısı:20
Bugünlük Ziyaret :762

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.