03.12.2014 / Zafer Yümlü - Tükeniyoruz

     Geçmiş “Cadılar Bayramı”nız mübarek olsun. Allah senesine kedersiz eriştirsin.

     Önümüzde “Noel” var şimdi. Ardından “Sevgililer Günü”, “Kadınlar Günü”, “Anneler Günü”, “Babalar Günü”. Kutlanacak gün bol yani ülkemizde.

     Eskiden kutladığımız dini ve milli bayramların sayısı belliydi. “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı”, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı”, “30 Ağustos Zafer Bayramı”, “Ramazan Bayramı”, “Kurban Bayramı”.

     Bunlara dini siyaset nedeni ile “Kutlu Doğum Haftası” diye bir kutlama daha ekledik son birkaç yıldır. Lafta Hz. Muhammed’in doğum gününü kutluyoruz her yıl aynı tarihte. Bir Allah’ın kulu da sormuyor hiç Hz. Muhammed hicri takvime göre doğdu, bu takvim her yıl değişir nasıl oluyor da hep aynı tarihte kutlanıyor diye.

     Araplar bile kutlamaz bunu.

     İlginciz vesselam.

     Şu bir gerçek ki Türk halkına çağ atlatan “Kemalizm” 1938 yılında toprağa gömülmüş, “Marshall Yardımları” ile de üzerine beton dökülmüştür. Yerini de damarlarımıza kadar işleyen kapitalizm almıştır. Türk halkı olarak her 10 Kasım’da göstermelikte olsa “Kemalizm”e saygı duruşunda bulunup fatiha okuruz.

     “Benim naçiz vücudum elbet birgün toprak olacaktır, fakat ‘Türkiye Cumhuriyeti’ ilelebet payidar kalacaktır.” demiş Atatürk. Bu düşünce, hayatını toplumun geleceğine adamış bir devlet kurucusu için çok doğru bir düşüncedir. Çok güzel bir dilektir. Gerçek olması her Türk vatandaşının en büyük dileğidir.

     Tarihteki örneklere bakalım şimdi:

     “Roma İmparatorluğu” yıkılmıştır.

     “Mısır Hükümdarlığı” yıkılmıştır.

     “Hititler” yıkılmıştır.

     “Antik Yunan Uygarlığı” yıkılmıştır.

     “Sümerler” yıkılmıştır.

     Bunların kültürel değerleri kalmıştır günümüze kadar sadece.

     Peki bizim kültürel değerlerimiz ne durumda? Mimarimiz, müziğimiz, geleneklerimiz, el sanatlarımız, bayramlarımız. Sahip çıkabiliyor muyuz bunlara?

     Yoksa bunların yıkılıp üzerlerine beton dökülmesine izin vererek başka toplumların kölesi mi oluyoruz yavaş yavaş?

     Farkında olmadan eriyor, tükeniyor muyuz?

     Oturup bir düşünmenin zamanı geldi de geçiyor bence.

     Devir cep telefonunda oyun oynamak yerine düşünüp üretme vakti.

     03.12.2014 - İzmir