Türkiye'den Suriye'ye Dostluk Köprüsü
"Aalen–Antakya Kültür Derneği"nin önderliğinde ve "Çukurova Müzik Dostları Derneği" ile "Türkiye Yazarlar Sendikası"nın katılımı ile düzenlenen küğsel etkinlikler yolu ile ülkemiz Türkiye'den komşumuz Suriye'ye kurulan "Dostluk Köprüsü" iki ülke arasındaki ilişkilerin yeni boyutlar kazanmasına ve daha da ısınmasına yol açtı.
28 Ocak 2008 Pazartesi akşamı Antakya'da başlayan dinletiler 29 Ocak 2008 Salı akşamı Suriye'nin en önemli kentlerinden birisi olan Halep'te devam etti ve 30 Ocak 2008 Çarşamba akşamı Rakka'daki dinleti ile son buldu.
Bu dinletileri "Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı" keman ve oda küğü öğretmenlerinden Tuğrul Göğüş ile piyanist ve opera dramaturjisi alanında doçent olan Bayan Vania Batchvarova verdiler.
Dinletilerin ikisi Türkiye dışında olduğundan izlencede özellikle Türk bağdarların yaratılarına ağırlık verilmesi ilke olarak benimsendi. Ayrıca dinletiyi verenlerden birisinin Türk, diğerinin Bulgar olmaları nedeniyle izlencede bir de Bulgar bağdar yer aldı. Komşumuz Suriye'ye gidilmesi nedeniyle ve iyi komşuluk geliştirme hedefi gözetilerek Suriye'nin önemli küğ adamlarından birisi olan Mohammed Kadri Dellal'in bir nota kitabında bulunan küğsel konulardan birisi alınarak "Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı"nın kurucusu Sayın Yalçın Remzi Yüregir'in bağdamasıyla "Bir Halep İlahisi" de izlencenin en son parçası olarak seslendirildi. Aşağıda dinleti izlencesinin tümünü bulacaksınız:
Tuğrul GÖĞÜŞ (keman)
Vania BATCHVAROVA (piyano)
Necdet Levent: Çoban Yıldızı Bale Süiti, Op. 48
Uvertür
Balıkçılar
Genç Balıkçı’nın Dansı
Yemeni Dansı
Kızların Dansı
Aşk Dansı
Necdet Levent: Peşrev, Beste ve İki Semai
Peşrev
Beste
Nihavend Semai
Rast Semai
Necdet Levent: Andante con estro poetico
Necdet Levent: Romans, Op. 39
Necdet Levent: Allegro non troppo, Op. 21
– A R A –
Gueorgui Zlatev–Tcherkine: Sevdana
Necati Gedikli: Güzelleme
Burhan Hüseyin: Çökertme
Yüce Dağlar
Aman Avcı
Hazar Alapınar: Keman ve Piyano için Süit’ten 7. Numara
Ermukan Saydam: Allegro
Yalçın Yüreğir: Mohammed Kadri Dellal’in Bir Teması Üzerine “Bir Halep İlahisi”
Aşağıda dinletiyi veren sanatçıların özgeçmişleri ve fotoğrafları yer almaktadır:
Göğüş, Tuğrul: 1956 yılında Ankara’da doğdu. Küçük yaşlarda Ermukan Saydam ile keman eğitimine başladı. Daha sonra “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Eğitimi Bölümü”ne giren ve Saydam ile çalışmalarını bu kurumda da sürdüren Göğüş 1976 yılında “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”nın sanatçı üyesi oldu. Uzun yıllar “İzmir Filarmoni Derneği Yönetim Kurulu”nda çeşitli görevler üstlenen Tuğrul Göğüş ilk sayısı 1982 yılında yayınlanan “İzmir Filarmoni Dergisi”ni kurdu. Göğüş’ün basılmış çok sayıda kitabı ve araştırması bulunmaktadır. 23 yıldan uzun bir süre “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”nda çalışan Tuğrul Göğüş bu süreçte “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü”nden de mezun oldu ve aynı okulda yüksek lisans yaptı. Sanatçının küğbilim alanında ürünler vermeye ve çeviriler yapmaya özellikle çaba harcamasının yanısıra çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış çok sayıda makale ve çevirisi bulunmaktadır. İzmir kentinin küğ yaşamına etkin biçimde katkıları bulunan Göğüş, amatör koro ve orkestraların oluşturulmasına ve bu toplulukların çeşitli etkinlikler sergilemesine öncülük etmiş, ayrıca küğbilim alanında çeşitli sempozyum ve panellerin planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak çalışmalar yapmış, küğbilimsel toplantılar düzenlemiştir. İzmir’de bulunduğu süre içerisinde “Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”nde keman, orkestra, küğ tarihi, temel küğ bilgileri ve biçim bilgisi derslerini veren Göğüş bu okulda kurduğu öğrenci orkestrası ile İzmir’de ve Ege Bölgesi’nde çok sayıda dinleti yönetmiştir. Daha sonra kızının eğitimi nedeniyle Adana’ya yerleşen ve “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası”na geçen sanatçı “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda Prof. Dr. Ferhang Hüseyinov ile keman dalında bir yüksek lisans daha yapmıştır. “Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası”nda başkemancılık ve müdürlük yapan Göğüş daha sonra bu kurumdan ayrılarak “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. Sanatçı halen bu kurumda keman, oda küğü, temel küğ bilgisi, biçim bilgisi derslerini vermiş ya da vermektedir. Göğüş Adana kentinde ve Çukurova yöresinde çoksesli ulusal ve uluslararası sanat küğü alanında faaliyetler gösteren “Çukurova Müzik Dostları Derneği”nin kurucu başkanı ve şu anda yönetim kurulu üyesidir. Göğüş Türkiye’nin internette yer alan en büyük küğ ansiklopedisini kurma çalışmalarını sürdürmektedir.
Batchvarova, Vania: "Sofya Küğ Akademi"sinde küğ kuramları ve eğitimi, "Halle/Saale Martin Luther Üniversitesi"nde küğbilim alanlarında lisans eğitimi aldı. Ayrıca "Berlin Hanns Eisler Küğ Yüksek Okulu"nda opera sahne yönetimi rejisörlüğü ve piyano diplomaları aldı. Yüksek lisans derecesini aldıktan sonra İtalya'da "Alla Scala di Milano Tiyatrosu"nda ve Rusya'da St. Petersburg'da uzmanlaştı. Doçent Batchvarova klasik operadan operet müzikallerine kadar, televizyon operası ve çocuk müzikalleri dahil çeşitli stillerde rejisörlük yaptı. Konuk sanatçı olarak Bulgaristan, İspanya, Almanya, Rusya, Moldavya ve Litvanya'da yaratılar sahneye koydu. Vania Batchvarova'nın opera dağarında Mozart'dan "Figaronun Düğünü", "Cosi Fan Tutte", "Saraydan Kız Kaçırma", "Emprezaryo", Donizetti'den "L'Elisire d'Amore", "Lucia di Lammermoor", Verdi'den "Il Trovatore", "Rigoletto", "Nabucco", Puccini'den "Madame Butterfly" gibi çok sayıda yaratı bulunmaktadır. Batchvarova Bulgaristan'ın "Rusçuk Operası"nda rejisör olarak çalıştı, ayrıca "Prof. Pancho Vladigerov Küğ Akademisi"nde opera sahne dersini rejisör olarak verdi. Sofya'daki "Yeni Bulgaristan Üniversitesi"nde "Opera ve Sahne Sanatları Bölümü"nün kuruculuğunu ve yöneticiliğini üstlendi. Aynı zamanda Bulgaristan'daki ilk opera rejisörlüğü eğitim programını oluşturdu. Batchvarova 1998 yılından bugüne dek "Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda doçent olarak çalışmaktadır. Opera üzerine çeşitli radyo çalışmaları yapmış bulunan sanatçı opera redaksiyonları yapmış, gazeteler ve opera dergileri için makaleler ve araştırma yazıları kaleme almıştır. "Opera Dramaturjisi" isimli bir kitabı da yayınlanmış olan Batcharova Bulgaristan'da çalıcılar ve şancılar için gerçekleştirilen "Uluslararası Svetoslav Obretenov Yarışması", "Uluslararası Genç Yetenekli Küğcüler Yarışması" ve "Ulusal Prof. Georgi Zlatev Cherkin Şarkıcılar Yarışması"nda organizasyon komitesi ve jüri üyesi olarak görev yapmaktadır.
Dinleti izlencesinde yer alan bağdarların yaşam öyküleri sırası ile aşağıda okuyuculara sunulmuştur:
Levent, Necdet: 26 Aralık 1923 tarihinde İzmir’de doğmuş olan Necdet Levent İstanbul’da hukuk öğrenimi yaptığı yıllarda Seyfettin Asal’dan keman ve uyum bilgisi dersleri alarak küğe başladı. 1956 ve 1957’de Bülent Arel ile oniki ton tekniği çalıştı. İlk yaratılarında “öncü” bir küğsel anlayış bulunmaktadır. 1963 yılından sonra yaklaşık on yıl bağdama çalışmalarına ara veren sanatçı 1976 yılında Muammer Sun’la Türk küğü uyumu çalıştı ve daha sonra bu teknikle günümüze dek çeşitli biçimlerde yaratılar bağdadı. Sanatçı Türk halk küğü ve klasıl Türk musikisi form, usul ve makamlarını yaratılarında kendine has uslubu ile kullanmıştır. Necdet Levent’in bu ikinci dönem yaratılarının büyük bir bölümü yurt dışında seslendirilmiştir. Sanatçı İzmir’in Konak semtinde kendi açtığı “Levent Müzik Evi”ni de çalıştırmaktadır. Bağdarın opus sırasına göre kırkiki yaratısı bulunmaktadır. Bağdarın başlıca yaratılarını sınıflandırarak sıralarsak:
Orkestra Eserleri:
• İki Sinfonik Parça, op. 4 (büyük orkestra için/1960)
• Ferahnak Semai, op. 11 (orkestra için/1977)
• Fasıl, op. 12 (orkestra için/1978)
• Çoban Yıldızı, op. 17 (orkestra için bale küğü/1983)
• Çoban Yıldızı, op. 18 (bale ardışı/1984)
• İzmir Açımlığı, op. 19 (orkestra için açımlık/1987)
• Romans (yalkın keman ve orkestra için/1987)
• Aşkın Çiçekleri (büyük orkestra için/1989)
Konçertoları:
• Keman Konçertosu No. 1, op. 16 (keman ve büyük orkestra için/1981–83)
• Keman Konçertosu No. 2, op. 30 (keman ve orkestra için/1992–93)
Oda Orkestrası Yaratıları:
• Melankoli, op. 1 (yaylı çalgılar orkestrası için/1952)
• Füg, op. 2 (yaylı çalgılar orkestrası için/1952)
• Mevsimler, op. 3 (yaylı çalgılar orkestrası için/1958)
• Üç Çalgısal Parça, op. 9 (yaylı çalgılar orkestrası için/1977)
• Beş Parça, op. 13 (flüt ve oda orkestrası için/1978)
• Altı Parça, op. 15 (oda orkestrası için/1979)
• Konçertino, op. 20 (yaylı çalgılar orkestrası için/1988)
• Ardış, op. 21 (yalkın flüt ve yaylı çalgılar orkestrası için/1988)
Koro Yaratıları:
• Göresleme, Çağrı ve Barış; op. 25 (çocuk korosu ve piyano için/1989)
Oda Küğü Yaratıları:
• Yaylı Çalgılar Dördülü, op. 6 (1973)
• Yaylı Çalgılar Dördülü No. 2, op. 7 (1975)
• Alto Saksofon ve Yaylılar için Beşil, op.8 (1975)
• Yaylı Çalgılar Dördülü No. 3, op. 10 (1976)
• Flüt ve Viyola için İkil, op. 24 (1989)
• Keman ve Piyano için Andante (con estro poetica), op. 26 (1990)
• Keman ve Piyano için Fantezi, op. 27 (1990)
• Keman ve Viyola için Romans, op. 28 (1990)
• Keman ve Viyola için Kelebek, op. 29 (1990)
• Flüt ve Piyano için Nostalji, op. 31 (1983–92)
• Keman, Viyola ve Piyano Üçülü için Adagio ve Allegretto, op. 32 (1993)
Kitapları:
• Çağdaş Türk Müziğinde Dörtlü Armoni (1995)
• Çalgı ve Orkestralama Bilgisi (1997)
• Türk ve Batı Müziği / Ezgilerde Çokseslilik Yöntemi (1998)
Basılı Yaratıları:
• Piyano için On Parça
• Keman ve Piyano için İki Romans
• Yaylı Çalgılar İçin Parçalar • Yaylı Dördül, No. 2
• Keman ve Piyano için Peşrev, Beste ve İki Semai
• Flüt ve Piyano için Parçalar
Gedikli, Necati: 1944 yılında doğan Necati Gedikli bağdar, küğbilimci ve küğ eğitimcisidir ve halen “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda profesör olarak görev yapmaktadır. “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü”nü 1965 yılında bitiren bağdar yurt dışına gitmeden önce Kemal İlerici ile “Türk Küğü”nü bağdama üzerinde çalıştı. 1968 yılında Alman bursuyla “Köln Devlet Küğ Yüksek Okulu”nda öğrenim yaptı. H. Degen, R. Petzold, J. Blume ve K. Heinz Stockhausen ile bağdama, Hügler ile orkestra yönetkenliği çalıştı. Bu arada Darmstadt kentinde açılan “Yeni Küğ Çalışmalıkları”na katıldı ve bu kurslarda Ligeti, Boulez ve Kagel’dan yararlandı. Gedikli 1972 yılında “Köln Küğ Yüksek Okulu”nu bitirdi ve yurda dönerek “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü”ne atandı. Gedikli’nin müzikbilime ilgisi bu yıllarda başladı. Bu ilginin sonucu olarak İzmir’de açılmış bulunan müzikbilim bölümünde 1981 yılında yüksek lisans ve 1984 yılında doktora eğitimini tamamladı. Daha sonra bu bölümün başkanlığına getirilen sanatçı 1986–1995 yılları arasında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı” müdürlüğünü üstlendi. Gedikli’nin yaratılarında iki ayrı teknik gözlenmektedir: Kemal İlerici’nin Türk küğü çokseslendirilmesi yaklaşımını benimseyen eserler ile oniki ton ya da atonal tekniklere dayanan yaratılar. Bağdarın başlıca yaratıları türlerine göre aşağıda sıralanmış olarak yer almaktadır:
Konçertoları:
• Viyola ve Yaylı Çalgılar Orkestrası için Viyola Konçertosu, op. 12 (1972)
Koro Yaratıları:
• Karma Koro için Üç Şarkı, op. 2 (1968)
• Karma Koro için İki Motet, op. 8 (1970)
• Karma Koro için Arayışlar, op. 20 (1986)
Oda Küğü Yaratıları:
• Keman ve Piyano için Sonat, op. 3 (1969)
• Yaylı Çalgılar için Dördül, op. 4 (1969)
• Keman ve Viyolonsel için Ardış, op. 6 (1970)
• Üfleme Çalgılar için Beşil, op. 9 (1971)
• Keman, Viyolonsel ve Piyano için Üçül, op. 11 (1972)
• Yaylı Çalgılar Orkestrası ya da Dördülü için Tamzara, op. 13 (1973)
• Keman için Üç Parça, op. 16 (1978)
Ses için Yaratıları:
• Ses ve Piyano için Altı Şarkı, op. 10 (1971)
• Ses ve Piyano için Pir Sultan Abdal, op. 15 (1971)
Yalkın Piyano için Yaratıları:
• Üç Parça, op. 1 (1967)
• İzlenimler, op. 5 (1969)
• Atonal Parça, op. 7 (1970)
• Aslı’ya Öğütler, op. 18 (1984)
• Dönüşümler, op. 19 (1985)
Geleneksel Çalgılar için Yazılmış Küğleri:
• Halk küğü çalgıları için Kazıva Halayı, op. 17 (1983)
Küğbilimsel Çalışmaları:
• Ekrem Zeki Ün Üzerine (yüksek lisans tezi) (1980)
• Karadeniz Bölgesi Halk Müziği Çalışmalarına Toplu Bakış (1983)
• Hindemith ve Türk Müzik Eğitiminin Temel Sorunları (1984)
• Uzunhavaların Notaya Alınmasında Grafik Notasyondan Yararlanılamaz mı? (1984)
• Geleneksel Sanat Müziğimizin Gelişim Açısından Temel Sorun Armoni mi, Oturtum mu? (1985)
• Armonik Yeni Bir Türk Sanat Müziği Oluşturmanın Neresindeyiz? (1985)
• Dizisel Müzik ve Armonik Türk Müziği (1986)
• Müzik Araştırmacısı ve Folklorcu Olarak Adnan Saygun (1987)
• Bartok’un Yaylı Dördülleri ve Dördül No. 4 (1987)
• Geleneksel Müzik Çeşitlerimizde Armoni Çalışmalarına Toplu Bakış (1988)
• Halk Melodilerinin Notaya Alınmasında Ritm Saptanması (1993)
Bu etkinliklerin düzenlenmesinde büyük rol oynayan, tüm dinletilere gelen, eşi Nebihe Karasu ile birlikte bu geziyi baştan sona takip eden Sayın Mehmet Karasu'nun özgeçmişi de aşağıda yer almaktadır. Kendisine sanatçılar olarak teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz.
Karasu, Mehmet: 1950 yılında Hatay/Antakya’da doğdu. “Antakya Lisesi”ni ve ardından “İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü”nü (1974) bitirdi. Yurdun değişik yerlerinde yirmialtı yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 2002 yılında emekliye ayrıldı. 1990 yılında yazı çalışmalarına başladı. Yayınlanmış sekiz eseri bulunmaktadır. “Türkiye Yazarlar Sendikası” Hatay temsilcisi ve “Aalen–Antakya Kültür Derneği”nin başkanı olan Mehmet Karasu “Kıbatek” ve “Edebiyatçılar Derneği”nin de üyesidir. Evli, biri doktor (psikiyatrist), biri matematik öğretmeni, iki çocuk babası olan sanatçı özellikle Türkiye ve Suriye arasında sanatsal ilişkileri yoğunlaştırarak dostluk köprüleri kurmaktadır. Mehmet Karasu Antakya kentinde ve Çukurova yöresinde klasıl küğün gelişimi için “Çukurova Müzik Dostları Derneği” ile işbirliği yapmakta, bu bağlamda “Uluslararası Çukurova Çoksesli Müzik Festivali” kapsamında küğsel etkinlikler düzenlemekte, ayrıca yöre insanına küğ alanında başka seçenekler de sunmaktadır.
Bu etkinliklerde Sayın Mehmet Karasu'nun başkanı olduğu "Aaalen–Antakya Kültür Derneği" hakkında kısa bir açıklamayı aşağıda bulacaksınız. Antakya kentinde son derece faal olan bu dernek aynı zamanda ülkemiz ile Suriye arasında bir dostluk köprüsü kurulması için etkili çalışmalar yapmaktadır.
Baştan Sona Etkinliklerin Gelişimi Hakkında: "Aalen–Antakya Kütür Derneği"nin başkanı olan Sayın Mehmet Karasu ile olan tanışıklığımız "III. Çukurova Uluslararası Çoksesli Müzik Festivali"ne dek dayanmaktadır. "Çukurova Müzik Dostları Derneği"nin "Yönetim Kurulu" bu yıl aldığı bir karar ile festivalin artık derneğin başında yer alan "Çukurova" ifadesini kapsayacak şekilde "Antakya" ve "Gaziantep" illerine de ulaşması gerektiğine karar verdi ve bu derneğin yönetim kurulu üyelerinden olan Sayın Çetin Yiğenoğlu'nun kurduğu ilişkiler ve Mehmet Karasu ile olan dostluğu sonucu festival etkinliklerini Antakya ve Gaziantep'te de gerçekleştirdik. "Orpheo Saksofon Dördülü"nü Adana Hava Alanında sayın Mehmet Karasu ile birlikte karşıladık. "Aalen–Antakya Kültür Derneği"nin kiraladığı minibüs ile birlikte gittiğimiz Antakya'da Sayın Mehmet Karasu'nun akıllara durgunluk verecek enerjisi, birikimi ve inançlı çalışmaları ile karşılaştık. Güney'e özgü misafirperverliği ve mükemmel organizasyonu ile başarılı bir dinleti gerçekleştirildi ve Sayın Karasu ile başlayan dostluğumuz artarak devam etti. Kendisi ile düşüncelerimizde ve ideallerimizde paralellik olduğunu görmekle de ayrıca mutlu oldum. Bay Karasu bize Antakya ve Suriye'de yapılacak dinletilerle ilgili teklifini ilettiğinde düşünmeden kabul ettim ve uzun süredir birlikte çalıştığımız değerli küğcü Sayın Vania Batchvarova'ya da bu teklifi ilettim. Vania Hanım da hemen bu düşünceyi benimsedi; ancak Suriye'ye nasıl bir izlence ile gitmeliydik? Benim düşüncem yurt dışına gidildiği takdirde Türk bağdarların yaratılarının seslendirilmesinin daha doğru olacağı yönündeydi, Sayın Batchvarova'da aynı düşünceyi benimseyince dinleti izlencesini bu şekilde oluşturmaya karar verdik. Ancak Vania Hanım'ın Bulgar olması nedeni ile bu izlenceye bir de Bulgar yaratısı eklemek ve gidilecek ülkeye bir jest yapmak için de bir Suriye küğü eklemek fikir olarak gelişti ve yukarıdaki satırlarda gördüğünüz izlence konusunda fikir birliğine varıldı. Yola 27 Ocak 2008 Pazar günü saat 17.15'de Adana'dan kalkan "Has Turizm"in otobüsü ile çıktık. Kaptanımızın yakın ilgisi bu firmaya karşı daha önce de beslediğim sempati hislerini daha da artırdı. Güneyin bu dikkatli taşımacılık firması titiz çalışan bir şirket olarak daima göz doldurmakta olduğundan şehirler arası otobüs yolculuklarında tercih ettiğim bir şirket olmuştu. Ancak, özellikle bu kez kaptanımızın bizlere karşı gösterdiği yakın ilgiyi belirtmeden geçemeyeceğim.
Sayın Karasu Antakya Otogarında eşi Nebihe Hanım ve Suriye'den gelmiş olan değerli sanatçı Abdülkadir El Esved ile bizleri beklemekteydi. Uzun süre bekledikleri belli olan dostlarımız bizleri hemen Harbiye yolu üzerindeki bir lokantaya götürerek Hatay Sofrası'na özgü yemeklerden yedirdiler ve dinlenmemiz için Harbiye Şelaleleri'ne bakan küçük, ama çok hoş bir otele yerleştirdiler. O gece yağan müthiş yağmurun sesi ve tertemiz, oksijen dolu havayı teneffüs ederek rahat bir uyku uyuduk. Yemekte Sayın Abdülkadir El Esved'in bizlere mırıldandığı Suriye ezgileri geceye başka bir tat kattı.
Abdulkadir el-Esved: Suriye'nin Ermenaz kentinde doğdu. İlk ve orta eğitimini aynı kentte tamamladıktan sonra yüksek öğrenim için Haleb’e yerleşti. 1969 yılında “Öğretmen Okulu”nu bitirdi. Halen “Arap Yazarlar Birliği” İdlip şube başkanıdır. Bazı eserleri: “Teemmülât” (Şam, 1993), “Abîru'l–Hayâl” (Şam, 1993), “Abîru’l–Mecd” (Şam, 1994), “Abîru’l–Berâ’im” (Şam, 1996), “Mevlidu’l–Mecd” (Halep, 1997)...
Ertesi sabah Sayın Karasu eşi ve konuğu olan Sayın El Esved ile bizleri kahvaltıya davet etti, hep birlikte yapılan kahvaltıdan sonra daha önce çeşitli kereler görmüş olduğum Antakya kentini bir kez daha dolaştık, "Antakya Kültür Merkezi"ne gittik. Orada piyanoyu akord eden genç bir arkadaş ile tanıştık ve öğle yemeğinden sonra dinlenmek için otelimize gittik.
Bir gün önce başlayan şiddetli yağmur dinleti öncesi hızını inanılmaz derecede artırmış olmasına rağmen dinleti salonunun yarı yarıya dolu olması inanılmaz bir durumdu. Neredeyse yollarda yürümenin olanaksız olduğu bu ortamda insanlar sanata olan açlıklarını gidermek için tüm zorluklara katlanarak "Antakya Kültür Merkezi"nin sıcak ortamına gelmişlerdi. Bu durum Vania Batchvarova ile benim konsantrasyonumu artırarak hayli uzun olan bu dinletiyi büyük bir keyifle vermemize ve sonuçtan da memnun kalmamıza yol açtı. Dinleti sonrası bizleri tekrar yemeğe götüren misafirperver Antakyalı dostlarımızla birlikte olmak gerçekten büyük bir mutluluk kaynağı idi. Gece geç saatlerde ulaştığımız otelimizde rahat bir uyku ile ertesi güne ulaştık. Sabah onbir sularında Suriye'ye doğru yola iki araçla yola çıktık. Ben matematik öğretmeni Sayın Hüseyin Bey'in arabasıyla ve Sayın Abdülkadir El Esved ile birlikte sınırı rahatça geçerek Suriye tarafında ikinci arabayı beklemeye başladık. Yaklaşık üç saat kadar süren bir bekleme süresinin sonunda Mehmet ve Nebihe Karasu ile Vania Batchvarova'yı getiren Göksel kardeşimizin arabası göründü. Anladığımız kadarı ile turizm şirketi sahibi olan Göksel Bey'in arabası ile ilgili bir sorun yüzünden Türkiye tarafından geçiş bu denli uzamıştı. Bize yakın ilgisini hiç esirgemeyen Göksel bey'e de bu satırlardan teşekkür etmek istiyorum.
Halep kentine vardığımızda "Tourism Hotel"e yerleştik ve hemen akşam yemeğine davet edildik. Bu yemek "Tourism Hotel"in hemen ikinci katında bulunan lokantasında idi ve Sayın Abdülkadir El Esved yine sıcak ilgisini esirgemeyerek bizimle birlikte oldu. Yemeğin arkasından kısa bir dinlenme sonrası hemen araçlara binerek dinletinin yapılacağı salona gittik. Oldukça büyük bir kent olan Halep'in ışıklı yollarından geçerek hayli uzakta olan salona vardığımızda bu güzel kentin neredeyse tamamını gördüğümüz hissine kapıldım. Halep kentinde de oldukça sıkı bir yağış vardı, buna rağmen yine salon tamamına yakını doluydu.
Halep kentinde bu ilin kültür müdürlüğünü büyük bir sorumluluk ile yerine getiren, son derece ciddi, fakat o oranda da kibar ve samimi bir insan olan Sayın Mehmet Kamil Kattan ile tanıştık. Biz bu ilde iken ve Rakka'ya gidip döndüğümüzde her an yanımızda yer aldı. Sıcak ilgisi ile bizlere bu komşu ülkenin konuk severliğini adeta ilan etti. Aşağıda Bay Kattan'ın kısa bir özgeçmişi ve fotoğrafı yer almaktadır:
Kattan, Mehmet Kamil: 1954 yılında Suriye’nin Halep kentinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Halep’te tamamladıktan sonra “Halep Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü”nü bitirdi. Halen “Halep İl Kültür Müdürü” olarak görevini sürdürmektedir.
Halep dinletisindeki salonun güzelliğini ve akustiğini övmeden geçemeyeceğim. Ayrıca kentin uzak bir yerinde olmasına karşın Suriyeli sanatseverler bizleri yalnız bırakmadılar. Salonun çalışanları ve sorumlu kişileri de bu dinletinin güzel geçmesi için gereken tüm tedbirleri almışlardı. Dinletinden hemen sonra çevremizi saran ve dinletiyi beğendiklerini ifade eden Halepli'lerin beğeni cümleleri bizleri daha da mutlu etti. Dinletiye ilişkin Arapça yazılmış olan davetiyenin bir kopyasını aşağıda bulacaksınız: