01.02.2015 / Zafer Yümlü - Dal!

     En son hangi habere gülmüştünüz? Hangi güzel haberle güne başlamıştınız?

     Acı çekmeyi seven bir toplumuz biz. Acıların çocuklarıyız.

     “Köle Isaura”, “Marianna”, “Yalan Rüzgarı”... Yemeklerimiz bile bol acılıdır hani.

     Biz, bastırılmış bir toplumuz. 624 yıl “Padişahım Çok Yaşa” deyince koyun millet olmaya alışmışız. Kafamıza vurana daha çok değer veriyoruz. Atatürk “Türk Öğün, Çalış, Güven” demiş. Biz onu “Kendini bilmeyen millet, Tırs, Tembel Ol, Kork” yapmışız.

     Kendi kendimizden korkuyoruz. Bir Türk bestecinin eserleri dünya orkestralarında çalınır, Türk doktorun yaptığı ameliyat dünya üniversitelerinde okutulur, Türk bilgisayar mühendisinin yaptığı programı devasa firmalar alır, yabancı basın çarşaf çarşaf haber yapar. Bizim gazetelerde ise tek satır okuyamaz, ancak o kişi öldüğünde bunu öğreniriz.

     Oscar ödüllü Russel Crowe “Çanakkale” savaşını anlatan film yapar. Binlerce vatan evladını “Çanakkale” savaşında bırakan Avustralya, Türkleri göklere çıkartır. Film ortalığı sallar. Bizim gazetelerde tek satır göremezsiniz.

     Fatih Akın’ın Türkleri Ermeni katili olarak gösteren “Kesik” filmi medyamızda baş köşelere oturtulmuştu, manşet bile yapılmıştı oysa.

     “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok” derler bir de. Sahiden dost muyuz, düşman mı kendimize? Bindiğimiz “Dal”ı mı kesiyoruz yoksa?

     Geçtiğimiz ay ülkemizde 1800’lü yıllarda pek çok Türk’ü ve müslümanı öldüren, “Kerbela”yı yağmalayan, kutsal mekanları yıkan bir asi ve teröristin kurduğu, günümüzde ise hacılara şeytan taşlamak için taşları para ile satan Suudi Arabistan’ın ölen kralı için bayrakları yarıya indirip yas tutuldu. Suudi Arabistan’da asla kimse için milli yas ilan edilmez. Onların bayraklarının üzerinde “Kelime-i Şehadet” yazdığı için bayraklar yarıya indirilmez. Yüzyıllar boyu milyonlarca şehidin kanı ile sulanmış olan şerefli Türk bayrağının eksiği ne öyleyse? Araplar, tarihte hangi Türk için yas ilan etmişti acaba? Suudilerin esir aldıkları Osmanlı askerlerinin saklamak için altın mı yuttu diye karınlarını yardığını ne zaman unuttuk?

     14 Şubat geliyor. “Sevgililer Günü”.

     Haydi, hazır bu gün gelmişken kendimizi de biraz sevelim. Birbirimizi sevsek, yolda birbirimize “Merhaba” (Benden Sana Zarar Gelmez), “Selamün Aleyküm” (Selamet Üzerinize Olsun) desek olmaz mı?

     Ne güzel söylemiş Yunus: “Sevelim, Sevilelim; Bu Dünya Kimseye Kalmaz.”

     İzmir - 01.02.2015, Pazar