01.04.1982 / Nida Tüfekçi - Türkülerimiz

     Geleneklerimizin en güzellerinden olan “Halk Musikimiz” ve “Halk Oyunlarımız”, şüphe yok ki dünya ölçüsünde ve müstesna bir mevkidedir. Oya gibi işlenmiş ezgilerin, figürlerin intizamı, tabiiliği konunun içine daldıkça insanı kendine hayran bırakıyor.

     Uzun havalar, güzellemeler, ilençler, ağıtlar, yiğitleme ve koçaklamalar, öğütler, zeybekler, halaylar, horonlar, karşılama ve barlar, bengiler-mengiler, dinledikçe-seyredildikçe buram buram, yağmur yemiş toprak kokusunu getiriyor yurdun dört bir yanından.

     Bağlama - Kaval - Kemençe - Kemane - Sipsi - Zurna - Davul, usta ellerde konuştuğu zaman, insani duyguları nasıl da yalın-yapmacıksız dile getirirler. Bardan Horaya, Horandan Zeybeğe, Halaydan Bengiye, Güvendeye kadar oyunların hangisini bir diğerinden üstün tutabilir, hangisinden vazgeçebiliriz.

     Hal böyle iken, bu hazine üstüne gereğince eğidiğimiz iddia edilemez. Balığın denizde yaşayıp denizi bilmediği gibi, biz de bu büyük hazinenin içinde olmanın rahatlığı ile onun gerçeklerinden habersiziz.

     İşte elinizdeki derginin bu alanda büyük hizmetleri olacağına inanıyoruz. Müzikten öykülere, hoyrattan koşmaya, oyundan giysiye kadar, halk kültürü üzerindeki bilgileriniz, araştırmalarınız dergiye gönderilirse hizmette daha ileriye gidilmiş olunacaktır.

     Saygı ve sevgilerle...

     “Türk Halk Müziği ve Oyunları Folklor Dergisi”nden alınmıştır. - 01.04.1982, Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl:1, Sayfa 49