01.09.2015 - Zafer Yümlü - Tükür Çocuğum Vatanına
Bir tarihte Türkler ile İnkaların kültürlerinin aynı olduğuna dair bir araştırma yazısı okumuştum. Hatta İnkaların Türk olduğu bile yazılmıştı.
İnkaları bilmem ama Lamalar ile akraba olabiliriz bence. Çünkü tükürmeyi çok seven bir milletiz. Lamalar kızdığı zaman tükürür. Bizim için ise sebep bol.
Nazar değmesin diye övgüden tükürürüz mesela insanın suratına. Arpacık çıktıysa gözüne, küfür ederken çarkına tükürürüz.
Siyasetçilerimiz görüş farkından dolayı birbirine tükürür. Beğenmediğimiz sanatın da içine tükürürüz. Vapurda en uzağa kim tükürecek diye yarışır çocuklar. Olimpiyat şampiyonunun bizden çıkacağı garantidir.
Yolda yürürken yere tükürmek ise en bol yaptığımız harekettir. Hasan Mutlucan misali kükreriz bunu yaparken. Mahalle duyar sesini.
Sanırım bizim kadar kendi vatanına tüküren yoktur bu dünyada. Tükürük hokkası gibi memleketimiz var.
“Ne Olacak Şimdi” adlı “Yeşilçam” komedisinde Perran Kutman, Şener Şen’i uygunsuz durumda yakalayınca çocuğuna demişti ya “Tükür evladım şu babanın yüzüne” diye. Büyüklerimizden alıyoruz örneği.
Aziz Nesin, “Seyahatname” adlı eserinde çok güzel anlatmış bu konuyu. Karşıyaka’da yürürken kafanıza balkondan çöp poşeti atılabilir. İstanbul’un bir ara sokağında ise serinlemeniz için başınızdan aşağı çamaşır suyu dökülebilir. Her an bir çukura kurban gidebilirsiniz yolda yürürken. Sek sek oynarsınız tükürüğe basmamak için.
Memleketimiz bu tip konularda epey zengin. Turist rehberi arkadaşlarımdan İzmir’e gelen turistlerin bu konuda çok ilginç bir soru sorduğunu öğrendim. “Türkiye’de yere tükürmek ve yere çöp atmak bir gelenek mi?” diye soruyor turistler. Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da Dünya sıralamasında üst sıralarda olduğumuz bir gerçek.
Lafa gelince vatanseverlikte mangalda kül bırakmayız ama. Sahte milliyetçiyiz hepimiz. Yurt dışında yaşayan Türkler bu konuda örnektir mesela. Orada Türkiye’yi överler memleketimiz cennet diye, burada ise Avrupa’yı övüp içine tükürürler memleketin. Avrupa’da yere atılan izmaritin takipçisiyken burada “Kordon”, çiğdem kabuğundan geçilmez sayelerinde.
Hala işin ciddiyetinin farkında değiliz. Yüzyıllardır kirlettiğimiz doğa artık yavaş yavaş bizden öcünü alıyor. Ormanları yok ediyor, tabiatı katlediyor, memleketin içine tükürüyoruz. Ekmeğini yediğimiz toprağa tükürmek bize özgü bir şey. Pek yakında içine tükürecek memleketi bile bulamayacağız bu gidişle.
Fazla söze ne hacet? Az daha dayanalım bence.
Tükür çocuğum vatanına, doğanın suratımıza tüküreceği günler yakındır!!!
İzmir - 01.09.2015, Pazartesi