01.10.1965 / Ermukan Saydam - İkinci Yıla Girerken


    
Şu anda elinizde tuttuğunuz sayısı ile “Ankara Filarmoni Dergisi” iki yaşına basmış bulunuyor.

     Robert Schumann’ın 1834 yılında Almanya’da kurmuş olduğu ve halen yaşamakta olan “Neue Zeitschrift für Musik” adlı aylık derginin 126 yıllık ömrüne bakıp da dergimizin bir yıllık ömrü ile öğünmek hiç şüphesiz pek komik olurdu. Fakat bir yıllık tecrübemiz bize şunu öğretmiştir ki bizde bir sanat dergisinin, hele müzik gibi yurdumuzda en az gelişmiş olan bir sanatı kendine konu olarak seçmiş bir derginin değil bir yıl, üç ay bile yaşıyabilmesi bir meseledir. Bunun nedenleri üzerine eğilmek gerekir; çünki bu nedenler sadece bir derginin uzun ömürlü olup olmaması ile değil, daha geniş konularla ilgilidir.

     Genellikle müzik dergilerinin kısa ömürlü oluşu, hitap ettiği okuyucu sayısının az oluşu nedenine bağlanmakta ve denilmektedir ki:

     “Çok sesli müzik yurdumuzda pek yenidir, bunun içindir ki müzik dergilerinin okuyucusu azdır, okuyucusu az olan dergi de yaşıyamaz.”

     Genellikle doğru olan bu açıklama bizce yeterli değildir. “Filarmoni Dergisi”ni çıkarmadan önce yaptığımız en kötümser hesaplarda bile güvendiğimiz iki şey vardı. Bunlardan birincisi, yalnız Ankara’da beş binin üzerinde bir konser ve opera pübliğinin oluşu; ikincisi de, yine Ankara’da mesleği çok sesli müzik olan beşyüz’ü aşkın kişinin bulunuşu idi. “Milli Eğitim Bakanlığı”nın dergimizden ayda en az ikiyüz tane alarak bize yardımcı olacağını da ümit ediyorduk. Yine yaptığımız hesaplara göre derginin, bugünkü hali ile, yaşıyabilmesi için beşyüz abonesi olması ve ayda bin’e yakın satış yapması gerekiyordu. Bu abone sayısı ve aylık satış iki katına yükseldiği takdirde derginin büyümesi ve gelişmesi kendiliğinden olacaktı.

     Ne yazık ki, bir yıl evvel kötümser olarak nitelendirdiğimiz hesapların pek iyimserce yapılmış olduğunu bugün öğrenmiş bulunuyoruz. Bu dergiyi bugüne değin yaşatanlar müzik severler olmuştur. Şayet Ankara’daki binlerce müzik severin biz sadece onda birine hitap edebiliyorsak bunun suçunu tamamen üzerimize alır ve dergimizi daha yetkin ve seviyeli yapmak için canla başla çalışırız. Ancak çok güvendiğimiz müzikçi arkadaşlarımızın ilgisizliği bizim için hakikaten kırıcı olmaktadır. Ankara’daki altıyüz’e yakın müzikçiden dergimize abone olanların sayısı sadece seksendir. Oysa ki bu derginin en büyük gayesi müzikçilerin düşüncelerini yansıtabilecekleri, tartışabilecekleri, elele vererek müzik sorunlarımızı çözümleri ile birlikte gün ışığına çıkarabilecekleri bir ortam meydana getirmekti.

     Gelgelelim müzikçilerimizin pek çokları günlerini gün etmenin rehaveti içindedirler. İçinde bulundukları kurumların sorunlarına bile ilgi göstermekten uzaktırlar.

     İşin en acıklı yönü de budur. Zira, bu sorunları ayrıntıları ile bilenler onlar oldukları için çözümlerini bulacak olanlar da onlardır. Durum böyle iken çok sayıda müzikçimizin tam bir nemelazımcılığın içinde olması, değil müzik dergilerinin, içinde bulundukları kurumların bile hayatını tehlikeye sokmaktadır.

     Bazı müzikçilerimizin yurdumuzda çıkan müzik dergilerine şöyle bir bakıp beğenmediklerine çok tanık olduk. Bu sayın kişiler yargılarında haklı olabilirler, ancak vardıkları yargının hangi temele dayandığını bilmek bizim için çok yararlı olurdu. Dergiye bakıp, beğenmedim diyerek bir yana fırlatıp atmaktansa onu inceliyerek kusurlarını bulup ya da gelişmesi için gerekli yolları araştırıp bize iletmeleri daha olumlu bir iş olurdu. Bu sayede beğenmedikleri dergi düzelir ve gelişir; kendilerinin ve kendileri gibi düşünenlerin de ilgisini çekerdi. Bizde müzik dergilerinin uzun ömürlü olmamasının ilk ve en önemli nedeni müzikçilerimizin tutumu ve ilgisizliğidir.

     “Ankara Filarmoni Dergisi” hiç bir çıkar kaygısı gözetmeden çalışan kişilerin gayreti ile çıkmaktadır. İçindeki yazıların gayesi de sadece ve sadece yurdumuzdaki müzik kültürünün gelişmesi için yararlı olmaktır. Bugün devlet böyle bir dergi çıkarsa bu iş için binlerce lira harcıyacaktır. Oysa ki bu iş üç-beş kişinin gayreti ile yapılmaktadır. “Milli Eğitim Bakanlığı”nın dergimizden ayda 200-300 tane satın alması onun için önemli bir mali yük teşkil etmiyecek, fakat bu derginin yaşaması için büyük bir manevi ve maddi destek olacaktır.

     Dergimize bir yıldan beri ilgi gösteren sayın okurlarımızdan rica ediyoruz: Hepimizin dergisi olan “Ankara Filarmoni Dergisi”ne  abone olunuz. Onu çevrenizde tanıtınız, ilgi gösterenlerin abone olmasını sağlayınız.

     Sayın müzikçiler; bu derginin gelişmesinin ve yararlı olmasının sizin de gayretinize bağlı olduğunu unutmayınız. Yazacağınız yazılarla yurdumuzun binbir müzik sorununu ışığa çıkarınız, dergimizi bilgi ve ilginizle yetkinleştiriniz.

     “Ankara Filarmoni Aylık Müzik Dergisi”nden alınmıştır. - Ekim 1965, Yıl: 2, Sayı: 13, Sayfa: 1-2.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5791667
Online Ziyaretçi Sayısı:26
Bugünlük Ziyaret :1224

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.