01.05.1966 / Ergican Saydam - Klara Haskil

Haskil, Klara    


     Sahneye çıkan bir sanatçı, dinleyiciyi öncelikle dış görünüşü ile etkilemek zorundadır. Kadınsa, tanınmış bir moda mağazasının ya da ünlü bir terzinin diktiği bir gece kıyafetine bürünür; erkekse, günlük giyimimizle gittikçe tezatlaşan frak içindedir. Halkı ya Pierre Fournier gibi, asil ama alçak gönüllülük içinde selamlar ya da onlara Rubinstein gibi mağrur gülümser. Gaye, dinleyicilerin ilgisini çalmadan çekmek, onları önceden kazanmaktır. Ama Tanrı bazı sanatçıları, normal bir insanın dış görünüşünden yoksun kılmıştır. Sırtındaki kamburu, iskeletleşmiş vücudu ile halkı selamlamağa çabalayan Klara Haskil dinleyicilerin sadece merhametini üzerinde toplardı. Piyanoya uzanan bu garip vücudun olağanüstü büyük parmakları tuşlara değer değmez, yüzyılımızın belki en büyük Mozart yorumcusunun kişiliği salonu kaplar ve insan sıcak sonorite, hafif hüzünlü bir piyano tuşesi, manalı bir rubato çalışla büyülenir kalırdı. O ise halk karşısına çıktığı zaman ucubeden farksız görünüşünün bıraktığı etkiyi düşünerek en büyük acıyı duyardı. Çocuksu ifadeli yüzü derin, acı bir gülümseme taşırdı. Gazeteciler O’nunla konuşamazlardı. İnsanlardan daima kaçar, kendi sanat dünyası dışında hiç bir şey tanımazdı.

     Robert Schumann, sanatçının hayat ile mutlak bir denge içinde bulunması gerektiğini savunurdu. Bu yönden, Klara Haskil sanat dünyasında bir istisna gibi görünüyorsa da, Pablo Casals’ın sözleri O’nun sanat kişiliğini daha iyi açıklıyor. Casals diyor ki: “Her insan ayrı yaradılıştadır. Sanatçı çalışmalarında, kendi eğilim ve iç dünyasını ortaya çıkarmalıdır. Tabiatte, düzenli bir çeşitlilik içinde, her şeyin özel bir yaşayışı vardır. Sanatçı kendisini dış etkilerden korumalı, özellikle rutin ‘mümarese’(*)den kendini kurtarabilmelidir.”

     Bu, sanatta genellikle kişiliğin önemini belirtiyor. Casals, yorum sanatçısının, sadece bilimsel çalışma ve besteciye hizmet kaygusu ile kendini, eleştirici deyimiyle, sanat eserinin gerisinde bırakması düşüncesine karşıdır. Sanatçı bir robot ya da otomat değildir. Bestecinin neyi anlatmak istediği tam olarak bilinemez. Besteci G. Verdi bunu çok güzel özetler: “Ben gazetelerde eserlerimin önceden hiç düşünmediğim etkilerini okuyorum, benim istediğim etkileri ise hiç bulamadım” diyor. C. Debussy bu temaya değin daha kesin konuşuyor: “Bazı yorumcuların, bestecinin gerçek isteklerine uyduğunu, tam tempolarla eseri icra ettiklerini söyler eleştiriciler. Bu adamların acaba öbür dünya ile bir bağlantıları mı vardır? Ben eminim ki Beethoven’in zavallı ruhu gelip yanlışlıkla konser salonlarından birine girse, şaşkın bir şekilde geri dönecektir.”

     Bütün bu düşünceler, esere sadık icra ve sanatçıyı eserin esiri yapan düşünceyi kınamaktadır. Ama bu, bestecinin isteklerini araştırmamak ya da bilmemek anlamına gelmemelidir. Bunu Walter Gieseking güzel formüllüyor: “Bir sanatçı kendini ne denli yapıtın içinde duyarsa onu, o kadar güzel yorumlar. Sanatçı kendini esere bırakmalı ve onda olmıyan şeyleri ortaya çıkarmağa çalışmamalıdır.” Edwin Fischer ise: “Kendinizi fantazi dünyanıza bırakın, Beethoven’in ruhunu orada bulacaksınız” diye öğrencilerine öğüt verirdi.

     Klara Haskil de şüphesiz kendini fantazi dünyasına bırakıyor. Ne var ki O, orada Mozart’ın ruhunu buluyor. Klara Haskil Romen piyanistidir, 1895’de Bükreş’de doğmuş. Önce Viyana, sonra Paris’te Cortot yanında öğrenimini yapmış uzun yıllar. Casals, Isaye ve Enescu ile konser vermiş, sonraları Belçika’ya yerleşmiş, hayatının sonuna kadar A. Grumieux ile çalmış, solist olarak dünyayı dolaşmış, bütün ünlü şef ve orkestralarla çalmıştır...

     ________________________________

     (*) Mümarese: Yatkınlık, yatkın olma durumu. Alışkanlıktan doğan yeti, meleke. Alışkanlığın sağladığı beceri, beceriklilik. Alışkanlık.
     ________________________________

     “Ankara Filarmoni Aylık Müzik Dergisi”nden alınmıştır. - Mayıs 1966, Yıl: 2, Sayı: 20, Sayfa: 7-8.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5770723
Online Ziyaretçi Sayısı:38
Bugünlük Ziyaret :1040

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.